SAĞLIK - 24 Eylül 2019 Salı 11:41

Menopoz sürecini rahat geçirmek mümkün

A
A
A
Menopoz sürecini rahat geçirmek mümkün

Her kadın için kaçınılmaz bir süreç olan menopozun bir hastalık olarak nitelendirilmesini doğru bulmadığını kaydeden Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Uzmanı Dr. Özlen Emekçi Özay, bu sürecin her kadında farklı yaşandığını söyledi. Özay, sürecin rahat atlatılması adına önemli tavsiyelerde bulundu.

Kadınlarda ortalama 48 yaş civarında görülen, ateş basması ve ani terlemeyi izleyen adetten kesilme ile baş gösteren menopoz ve sonrasına geçiş döneminde, kadınların birçok fiziksel değişiklikler yaşadığını söyleyen Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Uzmanı Dr. Özlen Emekçi Özay, bu değişikliklerin birçoğunun menopoz ve yaşlanmaya bağlı meydana geldiğini ve bu durumların sadece bir dönemle sınırlı kaldığını belirtti. Uzm. Dr. Özlen Emekçi Özay, bu süreci rahat atlatmak adına egzersiz, diyet düzenlenmesinin yapılması ve sigaranın bırakılması gerektiğinin altını çizdi.

Diyabet, tiroit bozuklukları ve uyku apne sendromu gibi hastalıkların menopoz döneminde görülebildiğini, bazen bu dönemde değişen hormon seviyeleri ve yaşlanmaya bağlı fiziksel etkiler, sağlıksız yaşam tarzı ve diğer yaşamsal streslerin yaşanmasıyla birlikte kişilerde sağlık problemleri de ortaya çıkabildiğini ifade eden Özay, aynı zamanda menopozun bazı kadınlar için sadece yaşlanmanın bir işareti olabildiğini de söyledi.

Menopozla birlikte vücutta yaşanan değişiklikler
Her kadının menopoz tecrübesinin farklı olduğunu söyleyen Özay, yaşanan en büyük değişikliğin doğal menopoza giren kadınlar ile erken veya tesir edilmiş menopoza girenler arasında görüldüğünü ifade etti. Doğal menopoza giren kadınların menopozdan önce adet düzensizlikleri dışında belirgin fiziksel değişiklikler yaşamadıklarını söyleyen Özay şöyle devam etti: “Adet düzensizliğine ek olarak bazı kadınların sıcak basması, uyku bozuklukları ve vajinal kuruluk gibi şikayetleri olur. Bu şikayetlerin ciddiyeti kişiden kişiye değişmektedir. Gerçekte bazı uzmanlar ve bu dönemi yaşayan kadınlar, bu durumu bir hastalık yorumu gibi algılanan “perimenopozalsemptomlar” tanımını tercih etmemektedirler. Perimenopozal değişiklikler genellikle 40 yaş civarında, bazen 30’lu yaşlarda başlar. Eş zamanlı yaşlanma ile birlikte yaşanılan stres semptomlara eklenebilir. Sonuç olarak çoğu değişiklik menopoz sonrası son bulur ve tedavi gerektirmez. Geriye kalan bir grup değişikliğin altında tiroit hastalıkları, depresyon veya ilaç yan etkileri bulunabilmektedir. Menopoz ile ilişkili yaşanılan rahatsızlıklar çoğunlukla egzersiz, diyet düzenlenmesi, sigaranın bırakılması gibi yaşam tarzı değişiklikleri ile azaltılabilir. Sağlıklı bir yaşam stili genel iyilik haline katkıda bulunur.”

Menopozun belirtileri kişiden kişiye değişmektedir
Menopoza giren kadınlardan bazılarının bu dönemde fazla belirtiler yaşarken, bazılarının ise bu geçiş dönemini çok az ya da semptomsuz geçirebileceğini söyleyen Uzm. Dr. Özay, menopoza ait yaşanan etkilerin her kadına göre değiştiğini belirtti. Menopozun, insan hayatının uzaması ile beraber kadın yaşamının neredeyse üçte birini kapsar hale geldiğini ifade eden Özay, bu durumun aslında tamamen fizyolojik ve kaçınılmaz bir süreç olmakla birlikte, eksilen östrojen hormonu sonucunda birçok sistemi ilgilendiren ve kadının yaşam kalitesini belirgin olarak azaltan birçok sonuçları da oluşturabildiğini söyledi.
“Kadınların yüzde 90’ı menopoza ulaşmadan 4 ile 8 yıl arasında adet döneminde değişiklik yaşamaktadır”
Üreme yıllarında yumurtalardan salınan iki hormon olan östrojen ve progesteron hormonlarının adet döneminde önemli rol oynadığını söyleyen Özay, bu hormonların rahim zarını kalınlaştırdığını ve ovulasyon sonrası döllenmiş yumurtanın yerleşmesi için uygun ortam sağladığını, döllenmiş yumurtanın rahime ulaşmaması durumunda ise hormon üretimini durduğunu, rahim zarının inceldiğini ve dökülerek adet döneminin tamamlandığını hatırlatarak şunları söyledi; “Perimenopoza ulaşan kadında hem menstrüel kanama miktarında hem sıklığında değişiklik olması sıkça rastlanılan bir durumdur. Bazı kadınlarda menstürel periodu aniden durur ve tekrar adet görmezler. Fakat kadınların yüzde 90’ı menopoza ulaşmadan 4 ile 8 yıl arasında adet döneminde değişiklik yaşar. Bu durum yumurtaların istikrarsız hormon salgılamasına ve daha az ovulasyon gerçekleşmesine bağlıdır. Başlangıçta bu değişiklikler göze çarpmayabilir. Genellikle adet dönemi kısalır ve 28 günden sık gerçekleşir. Kanama azalabilir, ağırlaşabilir veya sadece lekelenme şeklinde olabilir. Geç perimenopozda, periodlarda genellikle atlama olur.”

Menopoz bir hastalık değil, her kadın için kaçınılmaz bir yaşam sürecidir
Menopoz döneminin birçok kadın için endişe anlamına geldiğini söyleyen Özay, gerekli incelemeler yapıldıktan sonra uygun görüldüğü takdirde doktor kontrolünde kişiye özel düzenlenecek tedaviyle bu sıkıntılı dönemi aşmanın artık mümkün olduğunu belirtti. Özellikle menopoz döneminde en az yılda bir kez kontrollere gidilmesinin önemli olduğunu da hatırlatan Özay, menopozun bir hastalık olmadığını, her kadının hayatında yaşayacağı kaçınılmaz bir olay olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Menopoz, insan hayatının uzaması ile beraber kadın yaşamının neredeyse üçte birini kapsar hale gelmiştir. Aslında tamamen fizyolojik ve kaçınılmaz bir süreç olmakla birlikte, eksilen östrojen hormonu sonucunda birçok sistemi ilgilendiren ve kadının yaşam kalitesini belirgin olarak azaltan birçok sonuçlar da oluşturabilmektedir. Erken menopoz, geçirilen bazı cerrahi ve medikal tedaviler nedeniyle daha da hızlandırabilir. Böylelikle bu gruptaki hastalar östrojen hormonunun eksikliğine ve olası komplikasyonlarına daha fazla maruz kalırlar.”

“Sıcak basmalarına tek neden menopoz değil”
Menopoza bağlı yaşanılan rahatsızlıkların başında gelen sıcak basması konusuna da değinen Özay, bu yaşanılan etkinin gerçek nedeninin hala keşfedilememiş olmasına rağmen, beyinde ısı regülasyonu merkezi olan hipotalamusta oluşan değişikliğin yaşanmasına bağlı olduğunu ifade ederek şöyle devam etti: “Geceleri yaşanılan sıcak basmaları uykudan uyandıracak kadar şiddetli olmasa da uyumayı engelleyebilir. Eğer terleme çok ağır yaşanırsa buna gece terlemeleri denilir. Sıcak basmalarına tek neden menopoz değildir, bazı medikal durumlar da bu semptoma yol açabilir. Bazen stres belirtilerini tedavi etmek için başa çıkma yetenekleri ve hayat tarzı değişiklikleri yeterli olmayabilir. Bu belirtilerin bir ilacın yan etkisi, bir hastalığın belirtisi, klinik depresyon veya kaygı sonucu olabileceği de unutulmamalıdır. Hekimler zihin sağlığını olumsuz etkileyen stres faktörlerini belirlemede ve uygun tedaviyi düzenlemede yardımcı olabilir. Örneğin, sıcak basmaları nedeniyle oluşan uyku düzensizliklerinin sebep olduğu duygu durum bozukluğu çoğunlukla sıcak basmalarının tedavi edilmesiyle düzelirler.”
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Kütahya’da nitelikli işgücüne destek projesi Kütahya Dumlupınar Üniversitesi, Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası, Zafer Kalkınma Ajansı, Kütahya Çalışma ve İş Kurumu işbirliği ile yürütülen “Nitelikli İş Gücü Geliştirme ve Destekleme Projesi (NİGDEP)” kapsamında verilen “Dış Ticaret ve Yeni Nesil Satış ve Pazarlama” eğitimi alan katılımcılar ve projenin paydaşları, Dumlupınar Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi’nde düzenlenen programda bir araya geldi. Kütahya’da iş gücü piyasasının ihtiyaçlarına uygun nitelikte iş gücü-iş eşleşmesine destek sunmayı, işverenlerin uygun adayları bulmasını kolaylaştırmayı ve iş arayanlara kariyer gelişim fırsatları sunmayı amaçlayan proje ile "Dış Ticaret” ile “Yeni Nesil Satış ve Pazarlama” alanlarında, fakültelerin 4 yıllık bölümlerinden mezun olan ve 35 yaşın altındaki işsiz gençlere 120 saat uzmanlık eğitimi veriliyor. Programa, Dumlupınar Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Ayhan Kahraman, Zafer Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Kutlu Eser, KUTSO Yönetim Kurulu Başkanı Esin Güral Argat, Çalışma ve İş Kurumu Aktif İşgücü Hizmetleri Dairesi Başkanı Oğuz Düzgün ve Kütahya Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü Erdoğan Şahin katıldı. Çok güzel bir organizasyonda bir arada olduklarını söyleyen Zafer Kalkınma Ajansı Genel Sekreter Vekili Kutlu Eser, “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü tarafından 2024 yılı teması ’Kadın Girişimciliği/Kadın İstihdamı’ olarak belirlendiği için başvurularda kadın katılımcılara pozitif ayrımcılık sağlandı ve bu doğrultuda eğitime hak kazanan 40 kişinin 22 tanesi kadın olarak belirlendi. Proje, teorik eğitimlerin tamamlanması sonrasında katılımcılara verilecek iş başı eğitimler ile devam edecek. Projenin sonunda ise katılımcıların Kütahya’da hizmet veren firmalarda istihdam edilmesi hedeflenmektedir" dedi.
Çorum Serkan Özbalta: “Taraftarlar, şehir ve camia şunu bilsin ki biz işin sonuna kadar gitmek istiyoruz” Çorum FK Teknik Direktörü Serkan Özbalta, Kocaelispor galibiyetinin ardından yaptığı açıklamada, "Taraftarlar, şehir ve camia şunu bilsin ki biz işin sonuna kadar gitmek istiyoruz” dedi. Trendyol 1. Lig Play-off 1. Turu’nda Çorum FK evinde Kocaelispor’u 2-1 mağlup ederek üst tura yükseldi. Karşılaşmanın ardından değerlendirmelerde bulunan Çorum FK Teknik Direktörü Serkan Özbalta, Kocaelispor’da sezonda karşılaştıkları diğer iki karşılaşmayı da göz önüne alarak sıkı bir şekilde çalıştıklarını ve karşılaşmadan galip ayrıldıklarını söyledi. Maça iyi hazırlandıklarını söyleyen Özbalta, “Yorucu bir sezonun arkasından play-off’un ilk maçı. Boluspor karşılaşmasının ardından hazırlanmak için zaman kısaydı. Ama uzun zaman beraber olduğumuz oyuncu topluluğumuz var. Canımızı sıkan, bizi rahatsız eden, son bir kaç hafta sahada yapamadığımız şeyler vardı. Özellikle son iki gün bunun üzerinde durduk. Kısa bir zamandı ama oyuncular hem teorik hem de pratik açısından bizi çok ciddi bir şekilde anladıklarını biraz önceki karşılaşmada, mücadele ve oynadıkları güzel oyunla gösterdiler. Kocaelispor ile iki kez daha karşılaşmıştık. O karşılaşmalarda onların güçlü yönleri ve zayıf yönleri ile alakalı ve bizim eksiklerimizle alakalı ilmik ilmik işleyerek çalıştık. İki gün boyunca oyucularla paylaştık. Oyuncular da sahada bunları harfiyen yerine getirdi. En önemlisi de bu oldu. Siz bir şeyleri gösterdikten sonra müsabakada olmasını istiyorsunuz ve bunun olduğunu gördüğünüzde de mutlu oluyorsunuz” diye konuştu. “Bugün de bu galibiyeti onlara armağan ediyorum” Taraftarlara teşekkür eden Özbalta, “Tabii ki taraftardan da bahsetmek istiyorum. Çok coşkulu bir taraftar vardı. Bugün oynanan maç sanırım taraftar rekoruydu. Çok coşkuluydu. Onlara kocaman teşekkür ediyorum. Sizler de bizi yakından tanıdınız, bize çok ciddi destek veriyor. Onların desteği ile bizim sorumluluğumuz her hafta kademe kademe artmıştı. Bugün de böyle bir rakibe karşı, oyuncu kalitesinin iyi olduğu bir takıma karşı galip gelmek istiyorduk. Bir de onlara seyir zevki de sunmak istiyorduk. Onu da sunduğumuzu düşünüyorum. Coşkulu bir oyunla, çalıştığımız her şeyi harfiyen yerine getiren ve taraftarla bütünleşen bir takım. Sadece onlar için şunu söyleyebilirim. Penaltı golünü yedikten sonra onlar da kazanma şansını beklediler. Ama orada taraftarların durmaması lazım. Orada oyuncularımız destek isteyince tekrar başladılar. Biz oyuncularla şunu paylaşıyoruz. İşler istediğimiz gibi giderken asla rehavete kapılmayın ama işler zorlaştığında da asla pes etmeyin. Taraftarlarımız da bugüne kadar hiç pes etmediler, bizi desteklediler. Bugün de bu galibiyeti onlara armağan ediyorum” diye konuştu. “Taraftarlar, şehir ve camia şunu bilsin ki biz işin sonuna kadar gitmek istiyoruz” Gelecek maçlarda hedeflerini sürdüreceklerini belirten Özbalta, “20-24 Mayıs’ta Bodrum müsabakaları var. Karşımızda oldukça komplike oynayan, mücadele gücü fazla olan bir takım olacak. Adam adama oynamayı tercih eden bir teknik ekip ve teknik direktöre sahipler. Sahanın içinde ciddi manada oynanmak isteyen oyunu bozmak isteyen bir takıma, saygı duyulacak bir takıma karşı oynayacağız. Geçen sene de final oynadılar, bu yıl da yarı finale kalma becerisini gösterdiler. Ama biz üzerimize düştüğümüzü yaptığımız da bütün dinamikler harekete geçiyor ve Çorum şehri bambaşka bir noktaya gidiyor diye düşünüyorum. Hep söylüyorum, beklentiyi çok yükseltmeye gerek yok ama asla da işi peşinen kabul etmek yok. Bunu da bugün gösterdik. Bu üç ihtimalli oyun. İnşallah finale kalırsak o da üç ihtimalli bir oyun olacak. Ama taraftarlar, şehir ve camia şunu bilsin ki biz işin sonuna kadar gitmek istiyoruz. Ama günün sonunda bir şeylerin olmadığı durumunda, sürekliliklerin, bu oluşumun devam etmesini diliyorum” şeklinde konuştu.
Samsun Milli Mücadele’nin kadın kahramanlarının giydiği kıyafetler defilede sahnelendi Milli Mücadele’de 23 kadın kahramanın giydiği kıyafetler, Samsun Olgunlaşma Enstitüsü tarafından yeniden tasarlanarak defilede sunuldu. 19 Mayıs Atatürk Anma, Gençlik ve Spor Bayramı etkinlikleri çerçevesinde Samsun Olgunlaşma Enstitüsü’ndeki usta öğreticiler tarafından Milli Mücadele döneminde 23 kadın kahramanın giydiği kıyafetler yeninden yapıldı. Her kadın kahramanın giydiği kıyafetler o döneme ait kumaşlarla dikildi. El emeğiyle dikilen kıyafetler Olgunlaşma Enstitüsü’nde düzenlenen defilede izleyicilerin beğenisine sunuldu. Fatma Çavuş’tan Halide Edip’e kadar birçok kadın kahramanın kıyafetlerinin sergilendiği defile hem duygulandırdı hem de herkesin beğenisi topladı. ’Atatürk Samsun’da konulu sergiyi ise ziyaretçileri ilgiyle inceledi. "Yöresel ve o döneme ait kumaşlar kullanarak tasarladık" Samsun Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Arzu Yıldırım, "19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kapsamında aynı zamanda enstitümüzün 64. kuruluş yıl dönümü münasebetiyle Milli Mücadele kadın kahramanlarından oluşan çok güzel bir defile hazırladık. Aynı zamanda birde resim sergisi açtık. Her iki çalışmada çok güzel oldu. 23 kadınımızı canlandırdık. Onların kıyafetlerini yöresel ve o döneme ait kumaşlar kullanarak tasarladık. O döneme uygun olarak giydirdik. Aynı zamanda Mustafa Kemal Atatürk 2 kere binamızın ziyarete gelmiş ve burada derslere katılmış. Bunları canlandırmak istedik” dedi.