GÜNDEM - 09 Kasım 2013 Cumartesi 11:18

Mersin’de kadın örgütleri kadın aday sayısının artmasını istiyor

A
A
A
Mersin’de kadın örgütleri kadın aday sayısının artmasını istiyor

Mersin’deki kadın örgütleri,2014’te yapılacak yerel seçimlerde daha fazla kadın aday gösterilmesi için çalışma yapmak üzere bir araya geldi.

Mersin’de faaliyet yürüten Günebakan Kadın Derneği tarafından Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Projesi kapsamında ‘Toplumsal Cinsiyet ve Siyaset’ konulu atölye çalışması düzenlendi. Sağlık Emekçileri Sendikası toplantı salonunda gerçekleştirilen etkinliğe, Günebakan Kadın Derneği, Şanlıurfa Yaşamevi Kadın Derneği, Mersin Üniversitesi Kadın Sorunlarını Araştırma ve Uygulama Merkezi, Toroslar Kadın Meclisi, Sağlık Emekçileri Sendikası, İstanbul Başak Kültür ve Sanat Vakfı, Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi, Kadın Emeği Kollektifi, Halkevleri, Beyaz Lale Hanımlar Derneği, Bağımsız Kadın Derneği ve öğrenciler katıldı.
Sosyal Politika ve Siyaset Bilimi Uzmanı Dr. Handan Çağlayan tarafından bir sunumun yapıldığı atölye çalışmasında, kadınların siyasal alanda katılımlarını artırmak ve kadın sorunlarına duyarlı politikalar geliştirmek konusunda katılımcıların görüşleri alındı. Kadın ve erkek arasındaki eşitsizliğin toplumsal olarak öğrenilen ve üretilen bir süreç olduğunun vurgulandığı çalışmada, siyaset alanında kadının erkeğe nazaran dezavantajlı durumu tartışıldı. Maddi imkanlar, aile içi görev paylaşımı, siyasete hakim olan güç dili gibi sebeplerle kadınların siyasette kendilerini kabul ettirme konusunda yaşadıkları güçlüklerin değerlendirildiği çalışmada, siyasi katılım için istekli kadınların desteklenmesi ve kadınların temsil oranlarının artırılmasına yönelik pozitif ayrımcılık metotları olan kota, parite ve fermuar sistemi uygulamaları da anlatıldı. 2012 Mart itibariyle 26 bakandan birinin, 2 bin 924 belediye başkanından 26’sının, 34 bin 210 muhtardan 65’inin ve 81 validen birinin kadın olduğu gerçeğinin vurgulandığı toplantıda, bu durumun acilen önlem alınması gereken dikkat çekici ve son derece olumsuz bir tablo olduğu kaydedildi.Toplantı sonunda, Mersin’deki kadın örgütleri tarafından önümüzdeki yerel seçimlerde tüm siyasi partilerde bir izleme çalışması yapılması önerilerek, kadın adayların sayısının artırılması ve desteklenmesi için kadın örgütlerinin birlikte çalışmasının önemi vurgulandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Palandöken: “Tüm sektörler sermayenin elinde” Enflasyonla mücadelenin en önemli ayağı olan esnaf ve sanatkarların haksız rekabet karşısında dayanacak gücü kalmadığını hatırlatan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Ülkede haksız rekabet çok ciddi boyuta ulaştı. Tüm sektörler sermayenin elinde. Maalesef perakende yasası bir türlü çıkmıyor. Çıkmayınca da haksız rekabetle birlikte fiyatları regüle edecek mahalle esnafı neredeyse yok noktasına geldi. Artan nüfusa karşı esnaf sayısında büyük bir artış yok. Sokakta kasap, manav kalmadı. Karşılıklı fiyatların ucuzlamasını sağlayacak bir sistem gerekiyor. Öncelikle zincirlerin haftada 1 gün tatil ve açma kapama saati belli olmalı. Bunun içinde perakende yasası şart. Yasanın olmaması, Hakkari’de, İstanbul’da, Ankara’da veya Bursa’da da aynı fiyatları dayatmaya yol açıyor. Oysa esnaf ve sanatkarlarımız enflasyonla mücadelenin en önemli ayağıdır. Anayasanın 173. maddesinde olduğu gibi esnaf ve sanatkar korunmalı. Meclis tatile girmek üzere bundan sonraki süreçte açılır açılmaz perakende yasası tartışılacak ilk madde olmalı” dedi. “Esnafı tezgahtar, çiftçiyi işçi konumuna getirdiler” Haksız rekabet yüzünden esnafın tezgahtar çiftçinin ise işçi konumuna geçtiğini söyleyen Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Türkiye’de, gelişmiş ülkelerden örneği alınanla hiç uyuşmayan bir haksız rekabet var. Tüm sektörler sermayenin elinde. Tüm sektörlerdeki ürünleri sattıkları yetmiyormuş gibi ülkenin her yerindeki ürünlerin fiyatını tek tuşla belirleyebiliyorlar. Esnafı bitirdiler, tezgahtar yaptılar. Çiftçiyi de kendilerine işçi yaptılar. Fideyi veriyor, ürettiriyor. Ondan sonra ürünü toplayıp kendi mağazalarına gönderiyor. Fiyatı da kendisi belirliyor. Bir tarafta işsizler ordusu varken diğer tarafta da iştigal edecek, kendi kendine iş yeri müteşebbis olacak insan yok. Artık her şey sermayenin elinde. Ben yaparım, ithal ederim diyor. Bireysel işletme kalmadığı müddetçe etin fiyatının düşmesini kimse beklemesin” şeklinde konuştu. “Haksız rekabetin önüne geçilmeli” Her şeyi bol olan ülkemizde fiyatları düşürememe sıkıntısı olduğunu dile getiren Palandöken, “Küçük esnafımız enflasyonla mücadelenin olmazsa olmaz ayağıdır. Her şeyi bol olan bir ülkede fiyatları düşürememenin sıkıntısı var. Sorunun çözümü belli. Perakende Yasası acilen esnafın ihtiyaçları doğrultusunda güncellenmeli. Devletimizin enflasyonla mücadele ederken aldığı tedbirlerin işe yarayabilmesi için önce esnaf ve sanatkarların korunması şart. Küçük işletmeler ayakta kalmalı ki vatandaş fiyatları mukayese edip gerçek indirimin farkına varsın” diye konuştu.
Bursa Özgür Ozel: “Küfeyi benim sırtıma ver. Ben taşırım” Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Bursa’nın Mudanya ilçesinde vatandaşlara hitap etti. Sırtına küfe alan Özel, “Tayyip Bey, bırak küfeyi benim sırtıma ver. Ben emekliyi aslan gibi taşırım” dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Bursa’nın Mudanya ilçesinde vatandaşlara otobüs üzerinden seslendi. İki gencin protesto amaçlı küfe getirdiğini gören Özel, gençleri yanına çağırdı. Burada eleştirilerini sürdüren Özel, “Geçen gün Tayyip Bey’i dinliyorum. Ben demişim ‘emekliye 12 bin 500 yetmez, 17 bin 500 ver.’ ‘Asgari ücrete zam yok’ demiş, asgari ücreti zam yapalım demişim. 17 bin lira çay parası çay parası olmaz, 25 bin taban fiyat olsun dedim. 9 bin 200’e buğday satılmaz, 15 bin olsun dedim. Tarlalarda 2 liraya domates kaldı, kavunun karpuzun bostanda kalması olmaz demişim, diyor ki ‘Özgür Bey’in sırtında küfe yok, emekliye zam istiyor.’ ‘2 bin 500 lira zam 33 milyar tuttu’ diyor. ‘Benim sırtımda küfe var’ diyor. Gençler bunu duymuş, küfeyi getirmişler. Tayyip Bey’e dedim ki, ‘Doğru, senin sırtında küfe var. Bu milletten oy istedin, onlar da aldı küfeyi sırtına koydu. Tayyip Bey diyor ki, ‘Emekliler bana ağır geliyor, taşıyamam. Asgari ücretli ağır gelir taşıyamam. Rizeli hemşerime çay parası veremem ağır geliyor’ diyor. Ama bir bakıyorsunuz yandaş müteahhitte sıra gelince dikeliveriyor. 660 milyar lirayı buluyor. Ben diyorum ki, ‘Tayyip Bey, bırak küfeyi ver benim sırtıma. Ben emekliyi aslan gibi taşırım. Asgari ücretliyi taşırız. Biz bu milleti taşırız. Eğer taşıyamıyorsan, bırak küfeyi. Sen bu milletin sırtına yüksün. Emekliler değil, asgari ücretliler değil, esnaf, çiftçi değil. Bu küfeye ne yük koyarsan koy, biz taşırız. Taşıyamayanlar bırakacak, taşıyanlar gelecek. Getir sandığı küfeyi biz taşıyalım. Emeklileri biz ayağa kaldıracağız” dedi. Özel, seçimlerin galibiyetle sonuçlanması durumunda kutlamalarda bu iki gencin de olacağının sözünü verdi.