SAĞLIK - 21 Mart 2022 Pazartesi 11:03

Metabolik cerrahiyle şeker hastalığından kurtuldular

A
A
A
Metabolik cerrahiyle şeker hastalığından kurtuldular

Yıllar önce diyabet hastalığına yakalanan ve bugüne kadar insülin iğnesi kullanmak zorunda kalan hastalar, metabolik cerrahi operasyonuyla sağlığına kavuştu. Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hasan Ökmen: “Hastalarımız çok memnun, kullandıkları insülini bıraktılar, gece daha rahat uyuyorlar. Şeker hastalığı için ilk defa böyle bir cerrahi uyguladık. Buradaki amacımız bu hastaları zayıflatmaktan ziyade bu ek hastalıklarından kurtarmak” dedi.

Şeker değeri çok yüksek rakamlara ulaşan 49 yaşındaki Metin Ceylan ve 43 yaşındaki Leman Kılıç, bu süreçte yıllarca insülin iğneleri kullandı. Bir yandan da hastalıklarıyla mücadele için arayış içerisinde olan Ceylan ve Kılıç, İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurdu. Burada metabolik cerrahisi ameliyatı olabileceklerini öğrenen Ceylan ve Kılıç’ın ameliyatları için hazırlıklara başlandı. Hastanenin Başhekim Yardımcısı Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hasan Ökmen tarafından yapılan hastanede ilk olma özelliği taşıyan operasyonlarla Ceylan ve Kılıç sağlığına kavuştu. Op. Dr. Ökmen ise operasyonlar ve süreçlere ilişkin bilgi verdi.

“Şeker hastalığı için ilk defa böyle bir cerrahi uyguladık"

Hastanede gerçekleştirilen başarılı operasyonlara ilişkin konuşan İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Genel Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Hasan Ökmen: “Uzun yıllardır obezite cerrahisi yapıyoruz. Aslında biz tıbbi olarak obezite ve metabolik cerrahi olarak isimlendiriyoruz. Bunun metabolik cerrahi kısmına başladık, son 2 aydır iki hastamıza ciddi diyabet hastalığı nedeniyle halk dilinde şeker hastalığı denilen, hastalığın ameliyatını yaptık. Güzel bir şekilde sorunsuz taburcu ettik. Hastalarımızın insülin kullanımı, tansiyon hastalığı vardı sonlandırdık. Bu iki hastamızda ciddi şeker hastalığı mevcuttu, buradaki öncelikli hedefimiz bu hastaları şeker hastalığından kurtarmaktı. O yüzden hastanemizde ilk diyoruz. Daha önce çok obezite, by pass cerrahisi yapıldı. Ama özellikle şeker hastalığı için ilk defa böyle bir cerrahi uyguladık. Ciddi başarılı olduğunu gördük ve önümüzde bekleyen hastalarımız var, onlara da uygulamaya devam edeceğiz. Sadece diyabet hastalığı değil hiper tansiyon, kolesterol yüksekliği, uyku apnesi sendromu, hastanın birisi mesela gece cihaz kullanmadan uyuyamıyor bu tür ciddi yandaş hastalığı olan kişilerdi. Buradaki amacımız bu hastaları zayıflatmaktan ziyade bu ek hastalıklarından kurtarmak ve onda da başarılı olduğumuzu düşünüyoruz” diye konuştu.

“1,5 aydır hiç insülin kullanmıyor"

Operasyon sonrası hastaların durumlarına ilişkin bilgi veren Op. Dr. Ökmen şöyle konuştu: “Şu an iki hastamız da çok memnun, kullandıkları insülini bıraktılar, gece daha rahat uyuyorlar, günlük yaşam kaliteleri arttı. İlk hastamız da ameliyat sonrası 1,5 ay oldu, 1,5 aydır hiç insülin kullanmıyor. Oral anti diyabetik de alıyordu, onu da insülini de tansiyon ilaçlarını da kestik. 1,5 aydır şekeri ve tansiyonu çok düzenli bir şekilde. Tüp mide ameliyatı 1 saat kadar sürüyor ama bu hastalarımıza uyguladığımız ameliyatlar yaklaşık 3 saat sürüyor. Bu ameliyatlar dışarıda özel sektörde çok fazla yapılıyor ve ciddi paralara yapılıyor. Halkımızın belki o parayı ödeme durumu yok. Biz burada bunu ücretsiz yapıyoruz”

Obezitede ciddi oranda bir artış var”

Son yıllarda zaten artmakta olan obezitenin pandemiyle birlikte daha yüksek oranlara ulaştığını anlatan Op. Dr. Ökmen “Son iki yılda pandeminin de eklenmesiyle vatandaşlar dışarı çıkamadı, belki düzgün beslenemediler, obezitede ciddi oranda bir artış var. Bize başvurular baya arttı. Çağımızın pandemisi obezite diyebiliriz. Bunu ciddiye almalıyız pandemi deyince, korona deyince insanlarımız korkuyor. Ama obezite de bence onun kadar ciddi bir risk faktörü. Bu son zamanlarda Z kuşağı dediğimiz kısım, hatta sonraki nesil bir nevi evde çocukluğunu geçiriyor. Çok küçük yaşlara indi, 13-14 yaşında obezite nedeniyle ameliyat olan kişiler var. Biraz egzersizi hareketi arttırmamız gerekiyor, bizim de gözümüzde sigaradan daha tehlikeli bir durumda ve insanlar bunun farkında değil. Çünkü obeziteyi bir hastalık olarak görmüyorlar. Merdivenaltı, çok tecrübesi olmayan merkezlerde ameliyat olabiliyorlar. Vücut kitle indeksi uymayan kişiyi biz burada ameliyat edemiyoruz, etmemiz de doğru değil. Kesinlikle yanlış, ciddi sıkıntılar doğuracağına inanıyoruz. Öncelikle ameliyat olacakları merkezlerin tecrübelerine mutlaka dikkat etsinler. Kaç yıldır bu işi yapıyorlar, kaç vakalık bir serileri var. Ameliyatlar Sağlık Bakanlığı kriterlerine uygun mu yapılıyor, ameliyatlar bu kriterlere uygun değilse kesinlikle ameliyat olmasınlar” şeklinde konuştu.

“Ben kurtuldum, bütün hastaların kurtulmasını istiyorum”

Ameliyat sonrası yaşam kalitesinin büyük oranda arttığını anlatan 43 yaşındaki Leman Kılıç “Şekerim yüksek olduğu için başvuruda bulundum, 31 Aralık’ta ameliyatımı oldum. Kilo vermem, yürümem, her şey rahat oldu. İnsülin kullanmıyorum. Sabah yedide, akşam beşte, gece yatarken insülin kullanıyordum. Bunları kullandıktan sonra ayriyeten 3 tane daha şeker hapım vardı. İki tane de tansiyon hapı kullanıyordum. Ameliyattan sonra bunların hepsinden kurtuldum. Bütün hastalara tavsiye ediyorum, böyle bir şey varken olsunlar. Ben kurtuldum bütün hastaların kurtulmasını istiyorum” şeklinde konuştu.

“Günde 5 kere insülin 3 tane hap kullanıyordum”

Şeker hastalığının zorluğunu dile getiren ve operasyonun kendisine önemli fayda sağladığını ifade eden 49 yaşındaki Metin Ceylan “Ben de şeker baya bir yüksekti günde 5 kere insülin 3 tane hap kullanıyordum. Bunun yanı sıra kolesterol ilacım vardı, tansiyon ilacı kullanıyordum. Bunun haricinde uyku apnesi ve KOAH hastalığım vardı. Bugüne kadar 550-600’den aşağı inmeyen şeker bir haftadan beri 120-150 arası seviyelerde hiçbir ilaç kullanmıyorum. Ameliyat sonrası yeni doğmuş gibi bir hayat başladı. Çünkü günde 8-10 kere bir insan kendini deliyor. Kendi vücudunuza aşırı eziyet veriyorsunuz şeker hastalığı da böyle bir şey zaten. Tavsiye ediyorum beş dakika dahi durmasınlar. Bunu çeken bilir” ifadelerini kullandı.

Hasibe Karadağ - Harun Özcüler
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırklareli Kırklareli’nde yılbaşında alınacak tedbirler masaya yatırıldı Kırklareli’nde uygulanacak yılbaşı güvenlik tedbirleri çerçevesinde, asayiş, trafik, kamu düzeni, sağlık, itfaiye ve acil müdahale hizmetlerine yönelik alınacak önlemler değerlendirildi. Kırklarelililerin yeni yıla sağlık, huzur ve güven içerisinde girmelerini sağlamak, yılbaşı tatilinin il genelinde sorunsuz ve emniyetli bir şekilde geçirilmesi amacıyla alınacak tedbirlerin ele alındığı Yılbaşı Tedbirleri Toplantısı, Vali Uğur Turan başkanlığında Valilik Atatürk Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıda, İçişleri Bakanlığı’nın talimatları doğrultusunda ülke genelinde uygulanan yılbaşı güvenlik tedbirleri çerçevesinde, asayiş, trafik, kamu düzeni, sağlık, itfaiye ve acil müdahale hizmetlerine yönelik alınacak önlemler detaylı şekilde değerlendirildi. Toplantıda ayrıca, emniyet ve jandarma birimleri başta olmak üzere tüm ilgili kurumların, yılbaşı süresince 7/24 esasına göre görev yapacağı, denetimlerin ve uygulamaların artırılacağı vurgulandı. Kırklareli Valisi Uğur Turan, vatandaşların huzur ve güvenliğinin her zaman öncelikli olduğunu belirterek, İçişleri Bakanlığı’nın ’tedbir, denetim ve koordinasyon’ anlayışı çerçevesinde, kurumlar arası iş birliği ve koordinasyonun en üst seviyede sürdürüleceğini ifade etti. Vali Turan, kamu düzenini bozabilecek her türlü olumsuzluğa karşı gerekli tüm önlemlerin kararlılıkla uygulanacağını dile getirdi.
İstanbul Yusuf Güney’den uyuşturucu soruşturması sonrası açıklama İstanbul’da ünlü isimlere yönelik yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında ifadesinin ardından saç ve kan örnekleri veren şarkıcı Yusuf Güney serbest bırakıldı. Güney, konuya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "On gündür hastalıklarla mücadele ediyorum. Telefonlarımı kapattım, kendimi iyileştirmek için istirahate çekildim, yer yerinden oynamış" dedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık, Narkotik ve Ekonomik Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından ünlü isimlere yönelik yürütülen uyuşturucu soruşturması sürüyor. Soruşturma kapsamında sanatçı Yusuf Güney ifadeye çağrıldı. İfadesinin ardından Güney, sevk edildiği Adli Tıp Kurumu’nda saç ve kan örnekleri verdikten sonra serbest bırakıldı. Yaşananların ardından Yusuf Güney, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Dört beş gündür yoktum. Niye yoktum biliyor musunuz? On gündür hastalıklarla mücadele ediyorum. O kadar ağır sendromlar yaşadım ki. Telefonlarımı kapattım, kendimi iyileştirmek için istirahate çekildim, yer yerinden oynamış. Elemanın bir tanesi adımı vermiş, olay sadece bu. ’O da içiyor’ demiş. Bundan dolayı aramam çıkmış. Öyle gözaltına alınmak, yakalama kararları yok. Benim haberim olduktan sonra da telefonu açtım, ’geliyorum’ dedim, özür dilerim sizi beklettiğim için ve gittim ifademi verdim. Kan tahlili, idrar tahlili ve saç tahlili verdim, sonuçları bekliyorum" ifadelerini kullandı.
Karabük Kuyumcu soygununda karar açıklandı Karabük’ün Safranbolu ilçesinde bir kuyumcuya silahlı ve maskeli şekilde düzenlenen soyguna ilişkin davada mahkeme karar vererek, sanıklar hakkında ’nitelikli yağma’, ’mala zarar verme’ ve ’ruhsatsız silah bulundurma’ suçlarından ayrı ayrı cezalandırıldı. Karabük 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 4. celsede karar duruşması görüldü. Mahkemeye tutuklu sanıklar Cemal Çelikay (21), Emre Ünlük (21), Rıza Çelikay (19), Ramazan Karakaş (33) ve Eyüp Emir Eper (20), avukatları ile sanık yakınları katıldı. Mahkeme başkanı soygunu gerçekleştirdikleri iddia edilen sanıklara tek tek son sözlerini sordu. Sanıklardan Cemal Çelikay, "Kendim için değil ailem için bir şans istiyorum. Kimseye zarar vermek istemedim ve silahı bir kez ateşledim. Pişmanım ve beraatimi istiyorum" derken, kardeşi Rıza Çelikay ise "Kimseye zarar vermek istemedim, sadece kaçarken kendi elimdeki silah ateş aldı ve yaralandım" diyerek beraatini istedi. Tutuklu sanıklardan Emre Ünlük, nitelikli yağmayı kabul ederek, öldürmeye teşebbüs suçunu kabul etmediğini ve bir anlık gafletle bu suçu işlediklerini, bunu da fakirlikten yaptıklarını ifade ederken, Ramazan Karakaş ise yardım ve yataklık ile gözcülük yapmadığını, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek beraatini istedi. Soygun girişimine silah temin eden Eyüp Emir Eper ise silahı satın aldığı için çok pişman olduğunu, askerlik görevini yaparak topluma kazandırılmak istediğinden beraatini talep etti. Sanıkların son sözlerini dinleyen mahkeme heyeti, Cemal Çelikay, Rıza Çelikay ve Emre Enlük’e "Nitelikli Yağma Suçu"ndan 149/1 maddesinin A- B- C ve D bendinden 13 yıl hapis cezası ve ayrıca mala zarar vermeden de 1’er yıl hapis cezası verdi. Ramazan Karakaş ve Eyüp Emir Eper’e de aynı suçtan 13 yıl hapis cezası verirken, iki sanığa indirim uygulayarak 6 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme heyeti ayrıca, öldürmeye teşebbüs suçundan ise 3 sanığa ayrı ayrı berat verdi.