POLİTİKA - 30 Haziran 2018 Cumartesi 16:09

MHP Lideri Bahçeli'den idam çağrısı

A
A
A
MHP Lideri Bahçeli'den idam çağrısı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara cinayetine ilişkin, "Çocuk katilleriyle mücadele değil, savaşmak lazımdır. Ve bu savaş kazanılmalıdır, kazanılacaktır. İdamsa idam, cezaysa en ağır ceza, tecritse tecrit; gereği her neyse alçak barbarlara revadır, layık oldukları akıbet de bellidir. Bundan kaçamayacaklar, korkaklıklarının, hıyanetlerinin her türlü sonuçlarına katlanacaklardır" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sosyal medya hesabı Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, Eylül Yağlıkara cinayetin sert tepki gösterdi. Ankara Polatlı’da 22 Haziran günü 8 yaşında Eylül isimli bir kız çocuğunun kaybolduğunu, günlerce arandığını ama bulunamadığını hatırlatan Bahçeli, "Meğer Eylül’e acımadan kıymışlar. Üstelik toprağa gömmüşler. Ne istediniz bu sabiden? Ne alıp veremediğiniz vardı bu küçük yavruyla? Hiç mi yüreğiniz titremedi? Eylül hunharca katledildi, bununla birlikte vicdan katledildi, insanlık katledildi, hayaller katledildi. Korkak katiller bir kez daha milli gönülleri heder etti, kedere boğdu. Olacak iş mi bu? Ey canavarlar, küçücük bir bedene, küçücük bir ana kuzusuna nasıl kast ettiniz? Eylül topraktan çıktı, tekrar toprağa girecek. Peki, üstümüze düşen feryat çığlığından, fecaat çığından nasıl kurtulacağız? Eylül’ün hesabını nasıl vereceğiz? Eylül’lere musallat olan şerefsizlere nereye kadar tahammül göstereceğiz? Hakikaten çok üzgünüm. Bir yanda minik bir köpeğin dört bacağıyla birlikte kuyruğu kesilir ve ölüme bırakılır, diğer yanda küçük çocuklar hedef haline gelir. Nasıl bu duruma düştük? Böyle gidemeyiz, bu şekilde daha fazla mesafe alamayız. Ağrı’da ailesiyle birlikte dedesinin köyüne bayramlaşmaya giden 3,5 yaşındaki Leyla da tam 16 gündür kayıp ve halen aramalar sonuç vermedi. Kaybolan yalnızca Leyla değil, hepimiziz. Acaba masum bedeni nerede? Mazlum gözleri nasıl bakıyor? İsimleri Eylül olur, Leyla olur, hiç fark etmez. Onlar çocuk, onlar savunmasız, onlar masumiyetin zirvesi. İnanınız, bu gidişle başımıza taş yağmazsa yatıp kalkıp şükretmemiz gerekir. Çocukları güvende olmayan bir milletin istikbali güvencede bulunamaz" ifadelerini kullandı.

"İdamsa idam, cezaysa en ağır ceza, tecritse tecrit; gereği her neyse alçak barbarlara revadır, layık oldukları akıbet de bellidir" 

"Çocuklar sürekli katlediliyorsa, sürekli istismara uğruyorsa her şey anlamını kaybetmiş, sözün geçerliliği bitmiş demektir" diyen Bahçeli, şunları kaydetti: 

"Durup düşünelim, çocuğa gücü yeten, çocuğa vahşet uygulayan, çocuğun ve körpe hayvanların kanını döken barbarların yaşama hakkı var mıdır? Dedim ya, her cani sürünerek yaşar. Her hain de korkaktır. İdam bile katiller için kurtuluştur! Bu rezillere öyle bir bedel ödetmeliyiz ki, yankısı yedi cetlerinden hissedilmelidir. Çocuk katilleriyle mücadele değil, savaşmak lazımdır. Ve bu savaş kazanılmalıdır, kazanılacaktır. İdamsa idam, cezaysa en ağır ceza, tecritse tecrit; gereği her neyse alçak barbarlara revadır, layık oldukları akıbet de bellidir. Bundan kaçamayacaklar, korkaklıklarının, hıyanetlerinin her türlü sonuçlarına katlanacaklardır. Eylül’e Allah’tan rahmet diliyorum. Ailesine başsağlığı temennilerimi iletiyorum. Katil ya da katilleri lanetliyorum. Çocuk ve kadına yönelik artan şiddetin önlenmesi konusunda her sorumluluğu üstleneceğiz. Dilerim ki, Leyla da acilen ve sağ salim bulunur, ailesine kavuşur. Ayrıca 2 gün sürecek Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) giren kardeşlerime üstün başarı ve muvaffakiyetler diliyorum. Allah hepsinin yardımcısı olsun diyorum. Unutulmasın ki, asıl imtihan hayattır, sabırdır, mücadelenin sürekli olmasıdır."
Pelin Üzek Kılıç
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”