POLİTİKA - 25 Eylül 2018 Salı 19:42

MHP Lideri Devlet Bahçeli'den flaş af açıklaması!

A
A
A
MHP Lideri Devlet Bahçeli'den flaş af açıklaması!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Türkçe düşünürsek af ise beklenen çıkartırız, ekonomik kuşatmaysa yapılan yararız, siyasal kanama ve sosyal parçalanmaysa kurgulanan biz Türkçe’yle şer oyunu bozarız” dedi.

Bahçeli, son dönemlerde sosyal medyanın yeni çılgınlığı olarak tanımlanan "Düşen Yıldız" akımına da sert tepki göstererek “Türkçe’yi bayraklaştırırsak, sosyal medyada yeni bir akım olarak yutturulmaya çalışılan, özel jet, lüks otomobil ya da villasında ayağı takılıp düşmüş gibi sahte poz verenlere kanıp yozlaşmış akınlara itibar etmeyiz. Ayakta bulamadıklarını yerde arayanlara kulak asmayız” mesajını verdi.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Bugün günlerden TÜRKGÜN’ü; çağı Türkçe kavrayışın gücü, dünyayı Türkçe okuyuşun künhü. TÜRKGÜN tasavvur ve tahayyülün Türkçe’yle tezahürünün övüncü. Ninnisini Türkçe duyan, niyeti Türkçe olan, nifakı Türkçe’yle budayan, hadiseler karşısında nihal gibi duran bir şuurun övgüsü. 26 Eylül Türk Dil Bayramı’nda dilimizin değerini, engin zenginliğini, emsalsiz önemini gururla idrak ediyor, parlak ve yüksek bir ufuk çizgisine haiz olduğuna inanıyorum. Türkçe milli varlığımızın alameti farikası, milliyet vakarımızın iftihar kaynağıdır. Türkçe, Türk milletinin ağzında anasının ak sütüdür” ifadesini kullandı.

“Türklüğün omurgası, ana gövdesi, ana iskeleti, hasılı bütün bedeni Türkçe’dir” 

Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti: 

“Merhum Ömer Seyfettin bakınız ne kadar derin bir muhakeme ve müşahedeyle bizlere seslenmişti: ‘Ne vakit milliyetin kıymeti bilindi, Türkçe’ye doğru büyük bir temayül baş gösterdi.’ Milliyetperver olmak lisan perver olmaktır. Türklüğün omurgası, ana gövdesi, ana iskeleti, hasılı bütün bedeni Türkçe’dir. Türkçe bizim için, tıpkı masallarda tasvir edildiği üzere; zümrüt dağlardaki zirve, mor sisli ormanlardaki ziynet, gümüş köpüklü çağlayanlardaki zirvedir. Türkçe, aynadaki ak isimiz, tarihteki anımız, atideki ahlakımız, cihandaki adımız, geçmişteki namımız, gelecekteki bahtımızdır. Düşülen ya da düşülmesi mümkün veya muhtemel olan gaflet uykusundan, cehalet çukurundan kah dürte dürte, kah ite kaka çekip çıkartacak kudret Türkçe’nin imkan ve ifadesinde gizlidir. Türkçe varsa millet vardır, Türkçe varsa Türk’üm doğruyum diyen nesiller muhakkak olacaktır. Türkçe düşerse elimizden saz düşer, Türkçe susarsa dudaklarımızda söz donar. Diyor ya Yusuf Has Hacib, ’Diriyse insan nasıl söylemez, gerekli sözleri kişi gizleyemez.’ Dil diriliktir, dil birliktir, dil temizliktir, dil bahtiyarlıktır, dil teslim olmayan dimağ, taviz vermeyen dik duruştur.”

MHP Lideri Bahçeli, “Birileri istiyor ki, daima felaket yağsın. Her felaketi bir diğeri takip etsin. Birileri diliyor ki, karışalım, kavgaya tutuşalım, kaosa takılalım! Vandal, vahim arzulara Türkçe’yle göğüs gereceğiz, Türkçe’nin ilham ve ibramıyla milli beka ve devletimizi yaşatacağız. Türkçe çok geniş coğrafyalardaki nabız atışımız; muhtevasıyla helal hamurumuz, müktesebatıyla birlik ve beraberlik harcımızdır. Boşuna söylememiş merhum Gaspıralı İsmail: ‘Dilde, fikirde, işte birlik.’ Dil giderse bağımsızlık gider, kök kurur, milli kimlik kavrulur. Türkçe mukadderatımızın vatanı; bizi geçmişe bağlayan, gelecekle buluşturan, kaynaştırıp bir millete aidiyeti temellendirip tahkim eden zamanlar üstü kültürel bağ ve bağlantıdır. Türkçe Turan, Türkçe Türkiye, Türkçe Türk milletidir” ifadesine yer vererek şunları kaydetti:

“Hakikaten Türkçe düşünürsek ayrık otlarını birer birer ayıklarız. Türkçe duruş gösterirsek milli vicdanın çağrısını işitiriz. Af ise beklenen çıkartırız, ekonomik kuşatmaysa yapılan yararız, siyasal kanama ve sosyal parçalanmaysa kurgulanan biz Türkçe’yle şer oyunu bozarız. 

Türkçe’yi bayraklaştırırsak, sosyal medyada yeni bir akım olarak yutturulmaya çalışılan, özel jet, lüks otomobil ya da villasında ayağı takılıp düşmüş gibi sahte poz verenlere kanıp yozlaşmış akınlara itibar etmeyiz. Ayakta bulamadıklarını yerde arayanlara kulak asmayız. 

Türkçe umudumuz, istiklal sancağımızdır. 26 Eylül 1932’de toplanan Birinci Dil Kurultayının yıldönümünde büyük Türk milletinin Dil Bayramı’nı kutluyorum. Türkçe’ye emek ve ömür veren, gelişmesi için fedakarca çaba gösteren kahraman ecdadımıza Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. 

Türkçe gönüllülerine, Türkiye sevdalılarına minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Türkçe akıl, Türkçe irfan, Türkçe sabır, Türkçe muvaffakiyet senedi, muzafferlik beratıdır. Yusuf Has Hacib güzel söylemiş: ‘Sözü çok dinle, fazla söyleme; akılla söyle, bilgiyle süsle.’ Biz böyle yapıyoruz” 

Musa Erdoğan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”