GENEL - 13 Ekim 2009 Salı 13:04

Milgem-2'nin savaş sistemi Aselsan ve Havelsan'dan

A
A
A
Milgem-2'nin savaş sistemi Aselsan ve Havelsan'dan

Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından sürdürülen MİLGEM Korveti Projesi kapsamında inşa edilecek ikinci geminin savaş sistemi tedariki için ASELSAN ve HAVELSAN tarafından oluşturulan iş ortaklığı arasında bir anlaşma imzalandı.

ASELSAN'dan yapılan açıklamada, Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından sürdürülen MİLGEM Korveti Projesi kapsamında inşa edilmekte olan prototip gemiye (MİLGEM 1'inci gemisi) ait savaş sisteminin tedariki ile ilgili olarak ASELSAN Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile HAVELSAN Hava Elektronik Sanayi A.Ş. arasında oluşturulan iş ortaklığının Savunma Sanayii Müsteşarlığı ile 23 Mayıs 2007'de bir sözleşme imzaladığı hatırlatıldı. 

Söz konusu proje kapsamında, MİLGEM 2'nci gemisi savaş sisteminin sözleşme kapsamına dahil edilmesine ilişkin 86 milyon euro tutarında bir sözleşme değişikliğinin 12 Ekim 2009 tarihinde imzalandığı belirtilen açıklamada, "MİLGEM 2'nci gemisi savaş sisteminin nihai kabulü 2013 yılı içerisinde gerçekleştirilecek olup, ASELSAN'ın iş payı 58.82 milyon euro olacak" denildi. 

Türk Deniz Kuvvetleri'nin 12 adet korvet gemisi inşasını öngördüğü 'MİLGEM' (Milli Gemi) projesinde geminin savaş sistemi, ASELSAN'ın pilot ortak olduğu ve HAVELSAN ile birlikte kurulan MİLGEM İş Ortaklığı tarafından gerçekleştiriliyor. MİLGEM korveti savaş sisteminde yer alan entegre muhabere sistemi, uydu haberleşme sistemi, elektronik harp sistemi, elektro optik sistemler, seyrüsefer sistemleri, radarlar, hava savunma ve silah sistemleri, atış kontrol sistemleri, kendini koruma sistemleri, gemi veri dağıtım sistemi, savaş yönetim sistemi yazılımları ve donanımları ASELSAN pilotluğundaki ASELSAN-HAVELSAN MİLGEM İş Ortaklığı tarafından sağlanıyor ve entegre ediliyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Hiranur’un ölümüne neden olan 3 sanık ilk kez hakim karşısına çıktı Mersin’de 16 yaşındaki Hiranur Nilgün Aygar’ın hayatını kaybettiği olayla ilgili tutuklu sanıklar ilk kez hakim karşısına çıktı. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve Mersin 5’inci Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede; sanık Hüseyin Arda Şark’ın (19) ‘çocuğa karşı kasten öldürme’ ve ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçlarından, M.Z. (27) ile Nazmi Ç.’nin (20) ise ‘suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ suçlarından cezalandırılması talep edildi. İlk duruşma görüldü Davanın ilk duruşması Mersin 5’inci Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanıklar, bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Hiranur’un anne ve babası ile taraf avukatları ise duruşma salonunda hazır bulundu. Savunma yapan tutuklu sanık Hüseyin Arda Şark, olay günü arkadaşlarıyla birlikte asker eğlencesine gittiklerini belirterek, "Eğlencede havaya ateş etmek için silahı yanıma aldım. Daha sonra silahı bir arkadaşım aldı. Şarjörü kontrol ettiğimde boştu. Düğün sonrası bir büfeye gittik, alkol aldık. Daha sonra dışarıda sigara içtiğim sırada silahı Hiranur’a uzattım. Şakalaşıyorduk. ‘Sıkayım mı’ dedi. ‘Silahla şaka olmaz’ diyerek geri almak istedim. O sırada silah ateş aldı. İçinde mermi olmadığını sanıyorduk. Panikledim, korktum. Hiranur’u dere kenarına bıraktım, eve gittim. Sonra ağabeyime anlattım ve tekrar giderek Hiranur’u alıp hastaneye götürdük" dedi. ‘Suç delillerini yok etme’ suçlamasıyla yargılanan tutuklu sanıklardan M.Z. ise savunmasında, "Delilleri karartmadık. Olay sırasında Hiranur arka koltuktaydı, Hüseyin araç dışındaydı. Hüseyin, ‘Sıkayım mı’ diye sordu, Hiranur da gülerek ‘Sık’ dedi. Silah bir anda ateş aldı. Hiranur’u hastaneye götürmesini söyledik ancak Hüseyin’i ikna edemedik. Daha sonra tekrar gidip Hiranur’u alarak hastaneye götürdük" diye konuştu. Tutuklu sanık Nazmi Ç. de üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek, suç delillerini yok etme suçunu işlemediklerini savundu. Aile sanıklardan şikayetçi oldu Hiranur’un annesi Gülten Tan, sanık Hüseyin Arda Şark ile kızının yaklaşık 2 aylık bir birlikteliği olduğunu ifade ederek, "Kızıma bu kişiden uzak durmasını söylemiştim. Kızımı hayattan kopardılar. Bu bir şaka ya da kaza değil, bu olay cinayettir" dedi. Baba Murat Aygar da sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek, "Benim kızımın hayatı kimsenin şaka konusu olamaz. Türk adaletine güveniyorum" ifadelerini kullandı. Mahkeme heyeti, tanıkların ve avukatların beyanlarının ardından eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verildi. Olay 1 Eylül tarihinde meydana gelen olayda, merkez Toroslar ilçesi Akbelen Mahallesi’nde, 16 yaşındaki Hiranur Nilgün Aygar, park halindeki otomobilde tabanca ile vurularak hayatını kaybederken, polis, Hiranur’un erkek arkadaşı Hüseyin Arda Şark (19), M.Z. (27) ile Nazmi Ç.’yi gözaltına almış, 3 şüpheli de sevk edildikleri mahkemece tutuklanmıştı.