EĞİTİM - 06 Ekim 2020 Salı 11:38

Milli Eğitim Bakanı Selçuk:'Yüz yüze eğitim ve uzaktan eğitim birlikte yürütülecek'

A
A
A
Milli Eğitim Bakanı Selçuk:'Yüz yüze eğitim ve uzaktan eğitim birlikte yürütülecek'

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, yüz yüze eğitime aşamalı geçişte alınan yeni kararlara ilişkin ayrıntıları paylaştı. Bakan Selçuk, "Aşamalı geçiş planlamamızın ilk basamağını hayata geçirerek 21 Eylül Pazartesi günü itibariyle okul öncesi eğitim öğrencilerimiz ve okulla duygusal bir bağ kurma ihtiyacını çok önemsediğimiz ilkokul birinci sınıf öğrencilerimizle yüz yüze eğitime başladık" dedi.

Salgın sürecinin başından bu yana dünyada gelişmeleri en yakından izleyip, gerekli çalışmaları yaptıklarını belirten Bakan Selçuk, velilerin okulların açılması yönündeki yoğun çağrılarını dikkate aldıklarını kaydetti. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Okullarımızın ne denli büyük bir toplumsal işleve sahip olduğunu bu süreçte bir kez daha gördük. Eğitim her koşulda öncelikli bir yere sahiptir. Bu hassasiyetle, Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulunun değerlendirmeleri doğrultusunda ve bilimsel veriler ışığında çocuklarımızın faydasını önceleyerek, onların öğrenme kayıplarını dikkate alarak okullarımızda yüz yüze eğitime aşamalı olarak geçiyoruz” şeklinde konuştu.

“Okulla duygusal bir bağ kurma ihtiyacını çok önemsediğimiz ilkokul birinci sınıf öğrencilerimizle yüz yüze eğitime başladık”

EBA platformu eşliğinde 31 Ağustos tarihinde ilk zili çaldıklarını hatırlatan Bakan Selçuk, “Bundan yaklaşık bir ay önce yapmış olduğum açıklamada, 'Avrupa ülkelerinin tamamına yakınında okullar, tüm kademe ve sınıflarda tam zamanlı olarak yüz yüze eğitime başladı. Ancak biz, ülkemizde daha kontrollü ve aşamalı bir başlangıçtan yanayız' ifadelerini kullanmıştım. Bu doğrultuda TRT EBA televizyon kanallarımız ve EBA dijital eğitim platformumuz eşliğinde 31 Ağustos Pazartesi günü uzaktan eğitimle yeni eğitim öğretim yılının ilk ders zilini çaldık. Aşamalı geçiş planlamamızın ilk basamağını hayata geçirerek 21 Eylül Pazartesi günü itibariyle okul öncesi eğitim öğrencilerimiz ve okulla duygusal bir bağ kurma ihtiyacını çok önemsediğimiz ilkokul birinci sınıf öğrencilerimizle yüz yüze eğitime başladık” ifadelerini kullandı.

“İlkokulda 1, 2, 3 ve 4’üncü sınıflarda, ortaokul 8’inci sınıf, lise hazırlık ve 12’nci sınıflarımızda yüz yüze eğitime başlıyoruz”

21 Eylül’de anaokulu ve birinci sınıflar için başlayan yüz yüze eğitimin 3’üncü haftasında olduklarını hatırlatan Bakan Selçuk, “Hijyen ve sosyal mesafe standartları ile koruyucu ve önleyici tedbirler eşliğinde okullarımızda yüz yüze eğitimdeki ilk aşamamızda üçüncü haftadayız. Süreci planladığımız şekilde yönettiğimiz ve iyi sonuçlar aldığımız için çok şükür ki ikinci aşamaya geçmek için hazırız. İlkokulda 1, 2, 3 ve 4’üncü sınıflarda, ortaokul 8’inci sınıf, lise hazırlık ve 12’nci sınıflarımızla, köy okullarımızın tüm kademelerinde ve özel gereksinimli öğrencilerimizin tüm kademe ve sınıf düzeylerinde yüz yüze eğitime başlayacak olmanın mutluluğu içerisindeyiz. Temennimiz tüm öğrencilerimizle yüz yüze eğitime sağlıkla, güvenle başlayabilmek, onlara da güzel haberi en kısa sürede verebilmek” diye konuştu.

“Yüz yüze eğitimin ve uzaktan eğitimin birlikte yürütüleceği bir planlama yaptık”

Yüz yüze eğitimde haftanın 2 günü okulların açık olacağını belirten Bakan Selçuk, “12 Ekim Pazartesi günü itibariyle yüz yüze eğitime başlayacak olan kademelerdeki öğrencilerimiz için de tıpkı ilkokul 1. sınıf öğrencilerimizde olduğu gibi yüz yüze eğitimin ve uzaktan eğitimin birlikte yürütüleceği bir planlama yaptık. Yüz yüze eğitime başlayan öğrencilerimiz haftanın 2 gününde okullarında olacaklar. Sınıf mevcutlarımız yine Bilim Kurulunun tavsiye kararları doğrultusunda yüz yüze eğitim için gruplara ayrılarak azaltılacak ve çocuklarımızın okulda kalış süreleri kısaltılacaktır. Bu konudaki tüm ayrıntıları bu hafta içinde tüm sınıf düzeyleri ve okul kademeleri için sizlerle daha ayrıntılı olarak paylaşacağız” açıklamalarında bulundu.

“İsteyen velilerimiz çocuklarını okula gönderecek, istemeyenlere esneklik sağlanacak”

Yüz yüze eğitim konusunda veli rızasının ön planda olduğunu belirten Bakan Selçuk, “Yüz yüze eğitime başlama konusunda veli rızası, bizim için önemlidir demiştik. Yeni aşamada da isteyen velilerimiz çocuklarını okula gönderecek, istemeyenlere esneklik sağlanacak. Bu durumda öğrencimiz devamsız sayılmayacak, ancak şu noktanın altını dikkatle çizmek isterim, velisi tarafından okula gönderilmeyen öğrencimizin mutlaka uzaktan eğitimle derslerine devam etmesi gerekiyor, çünkü öğrencilerimiz her koşulda devam ettiği sınıfın müfredatından sorumlu olacaktır. Ayrıca her öğrencimizin sosyal ve akademik gelişimleri yakından takip ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“İl Hıfzıssıhha Kurullarının koşullarını uygun görmediği köy okulları yüz yüze eğitime devam edemeyecek”

Köy okullarında tüm sınıflarda yüz yüze eğitime geçileceğini fakat bir sıkıntı olması durumunda İl Hıfzıssıhha Kurullarının aldığı karar doğrultusunda bu okullarda yüz yüze eğitimin sonlandırılabileceğini belirten Selçuk, “Köy okullarımız ilkokul ve ortaokul olmak üzere tüm sınıf seviyeleriyle açılıyor. Mevcut yönetmelikte, öğrenci sayısı az olduğunda öğrenciler taşıma eğitim yoluyla en yakın okula yönlendiriliyordu. Geçtiğimiz hafta yayımladığımız yönetmelik değişikliğiyle birlikte, bundan böyle öğrenci sayısına bakılmaksızın köylerdeki okullarımız velilerimizin tercihine bağlı olarak açık kalacak. Bu süreçte, İl Hıfzıssıhha Kurullarının koşullarını uygun görmediği köy okulları ise yüz yüze eğitime devam edemeyecek” dedi.

“500 bin öğrencimize tablet bilgisayar ulaştıracağız”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 500 bin tablet dağıtılacağı konusundaki müjdesini de hatırlatan Bakan Selçuk, “İhtiyaç sahibi olan öğrencilerimizin uzaktan eğitim sürecindeki tablet ve bilgisayar gereksinimleri karşılanacak. Bakanlık olarak ilk aşamada 500 bin öğrencimize tablet bilgisayar ulaştıracağız. Tablet bilgisayarların öncelikli ihtiyaç sahibi öğrencilerimize hızla ulaşabilmesi için hazırlamış olduğumuz dağıtım stratejisiyle hareket edilecek ve önümüzdeki haftadan itibaren öğrencilerimize tablet bilgisayarlarını peyderpey teslim etmeye başlayacağız. Bu doğrultuda, ihtiyaç sahibi öğrenciler arasından; ailesinin gelir düzeyi, eğitim çağındaki kardeş sayısı, yüz yüze eğitime devam etme durumu, özel eğitim gereksinim halleri gibi bazı kriterler belirledik. Bu kriterleri de resmi veriler üzerinden bir önceliklendirdik. Cihazların dağıtım süreci, İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından koordine edilerek cihazlar, okul yönetimlerince ihtiyaç sahibi öğrencilere ulaştırılacak” şeklinde konuştu.

Utku Şimşek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Uğur Okulları’dan MEB müfredat değişikliğiyle ilgili ilk değerlendirme MEB Müfredat değişikliğiyle hakkında değerlendirme yapan Uğur Okulları Genel Müdür Yardımcısı Adil Kurt, ilkokullarda çocukların okuma ve yazma sürecini hızlandıracak değişiklikler, ortaokul ve liselerde ise teoriden çok uygulamaya yönelik içerikler ile bilgiye ulaşacak becerilerin kazandırılmasının hedeflenmesinin önemli olduğunu söyledi. Millî Eğitim Bakanlığı 2024-2025 Eğitim - Öğretim Dönemi’nde okul öncesi, ilkokul birinci, ortaokul beşinci ve lise dokuzuncu sınıflardan itibaren kademeli şekilde uygulanacak yeni öğretim programını kamuoyuyla paylaşılmak üzere askıya çıkardı. “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" adını taşıyan yeni öğretim programları konusunda Uğur Okulları Genel Müdür Yardımcısı Adil Kurt, ilkokul, ortaokul ve liselerdeki yeni öğretim programlarıyla ilgili ayrı ayrı değerlendirmelerde bulundu. Adil Kurt, ilkokul müfredatında kapsamlı bir değişikliğe gidildiğini, birinci sınıflarda gerçekleşen ses grupları değişikliğiyle dilimizde daha fazla kullanılan seslerle okuma yazma sürecine başlanacağını söyledi. Bu durumun çocukların okuma ve yazma sürecini hızlandıracağını belirten Kurt “Ses grupları ile kılavuz çizgiler üç aralıktan iki aralığa indirildi. Yine tüm sınıf kademelerinde kazanımlar yerine öğrenme çıktıları belirlendi. Kazanımların sayıları seyreltilerek daha fazla beceri temelli ve uygulamaya yönelik çıktılara yer verildi. Öğrencilerin farklılıklarını gözetmek, dersi farklılaştırmak amacıyla zenginleştirme ve destekleme çalışmaları ve örnekleri müfredata eklendi” dedi. Yeni müfredatta sosyal, duygusal beceriler ile okuryazarlık üzerine açıklamalara yer verildiği ve becerilere yoğunlaşıldığını gördüklerine dikkat çeken Kurt, uygulama ve zenginleştirmeye dayalı programlar oluşturulduğunu belirtti. Kurt, ölçme değerlendirme ile ilgili de; ilkokulda sınavların kaldırılması ile birlikte farklı ölçme araçları kullanılmaya başlandığını ancak ölçeklerde belirli bir çerçeve çizilmediğini vurgulayarak, yenilenen programda her çıktının hangi ölçme aracı kullanılarak ölçüleceği ile ilgili bilgilerin yer aldığını söyledi. Teoriden çok uygulamaya yönelik içerik Adil Kurt, ortaokullar için yaptığı değerlendirmede tüm dersler özelinde bakılarak 5. Sınıf 2019 öğretim programları ile 2024 yılındakiler karşılaştırıldığında dersin kazandırması gereken değerlerde değişiklik yapıldığının görüldüğünü söyledi. Bunun yanı sıra Türkçe, sosyal bilgiler, fen bilimleri gibi derslerin kazanımlarında da azalma olduğunun göze çarptığını vurgulayan Kurt “ Bu durum ünite ve konularına da yansımıştır. Müfredatta tamamen çıkarılan konular dışında eski müfredattan gelen veya kademe geçişleri yapılan konular da dikkat çekmektedir. Bazı branşlar özelinde tema, ünite veya konu isimlerinde de değişiklik yapılmıştır. Müfredatların genelinde yenilikçi, geliştirmeye açık, öğrenci merkezli, sezdirme ve hissettirmeye dayanan, teoriden daha çok uygulamaya yönelik içeriklere yer verildiği gibi ölçme-değerlendirme, performans oluşturma, geliştirme ve takibi ile atölye çalışması üzerinde de fazlasıyla durulmuştur” şeklinde konuştu. Bilgiye ulaşacak becerilerin edinilmesi hedeflendi Adil Kurt, liselerin yeni öğretim programlarıyla ilgili yaptığı değerlendirmede ise matematik dersinde, öğrencilerin daha çok bilgi edinmesi yerine matematiksel bilgiye ulaşmasını sağlayacak becerileri edinmesi, bu beceriler sayesinde edindiği bilgiler arasındaki ilişkileri sorgulamasının hedeflendiğini söyledi. Türk Dili ve Edebiyatı dersinde de beceri odaklı bir yaklaşım benimsendiğini ve dört tema üzerinden düzenleme yapıldığını belirten Kurt, şunları söyledi: “Bu anlayış ile öğrencinin okuması, okuduğunu ve dinlediğini anlaması, duygu ve düşüncelerini yazı ile aktarması hedeflendiği görülmektedir. Fizik ve kimya derslerinde, bazı konuların sadeleştirilerek farklı sınıf düzeylerine kaydırıldığı görülmekte; biyoloji dersinde ise bütüncül bir yaklaşım benimsenerek öğrencilerin genel bir biyoloji anlayışı geliştirmesi amaçlanmıştır. Coğrafya dersinde, Coğrafi Bilgi Sistemleri’nin önemi vurgulanmış ve öğretmenlerin bu alanda yetkinleşmesi gerektiği belirtilmiştir. Bilgi aktarımı odaklı tarih öğretiminden beceri temelli tarih eğitimine geçilmiş. Siyasi tarih yerine insanı öne çıkaran, sosyal tarih konularının önemsendiği görülmekte. 11. sınıf felsefe dersinde; çevre sorunları, teknoloji-hayat ilişkisi, edebiyat-felsefe ilişkisi, hukukun doğası gibi konularda öğrencinin felsefi görüş geliştirmesini ve metin yazabilmesini amaçlayan bir müfredat tasarlanmış. Güncel konuları felsefi bir yaklaşımla değerlendirebilen, fikir ve çözüm geliştirebilen öğrenci kimliği amaçlandığı görülüyor.”
Kocaeli Sahte ilanlarla 52 milyonluk vurgun yapan 44 şüpheli tutuklandı Kocaeli merkezli 11 ilde sahte ilan ve çağrı merkezleri aracılığıyla ürün satma vaadinde bulunup çok sayıda vatandaşı 52 milyon TL dolandıran şüphelilerden 44’ü tutuklanarak cezaevine gönderildi. Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerinin, siber suçların men ve takibine yönelik yürüttüğü soruşturmada, liderliğini Serkan Kınalı isimli şahsın yaptığı suç örgütü üyelerinin E-ticaret ve ilan platformlarına sahte ilanlar koyarak, kurulan çağrı merkezine ait açık hatlar üzerinden müştekiler ile güven verici ve aldatıcı görüşmeler yaptıkları belirlendi. Kaparo, kargo bedeli, nakliye bedeli ve sigorta bedeli gibi bahanelerle para alan örgüt üyelerinin elde ettikleri parayı kripto para platformlarına aktardıkları ve sanal kripto para birimlerine çevirerek izini kaybettirmeye çalıştıkları tespit edildi. Belirtilen yöntemlerle aralarında deprem mağduru aileler ile engelli vatandaşların da bulunduğu 37 şahsın dolandırıldığı, suç örgütü üyesi şahısların hesaplarına 52 milyon 675 bin 400 TL para giriş çıkışı olduğu tespit edildi. 5 ayrı bölgede çağrı merkezi oluşturan suç örgütü üyelerinden üçünün toplam 23 ayrı suçtan 25 yıl kesinleşmiş cezalarının bulunduğu belirlendi. Kocaeli merkezli 11 ilde düzenlenen eş zamanlı operasyonda 56 şüpheli yakalandı. 5 şüphelinin değişik suçlardan cezaevinde olduğu, 2 şüphelinin ise ifadelerinin ardından savcılık talimatıyla serbest bırakıldığı bildirildi. Adliyeye sevk edilen 49 şüpheliden 44’ü tutuklanırken diğerleri ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.