SAĞLIK - 13 Nisan 2018 Cuma 13:16

Milli ilaç projesinde geri sayım başladı

A
A
A
Milli ilaç projesinde geri sayım başladı

İlaçların patenti için yıllık 30 milyar lira ödeyen Türkiye’nin milli ilaç projesinde geri sayım başladı. İlk etapta kurulması planlanan Türk Sağlık Yatırımları Fonu ile ABD’de yaşayan Türk bilim insanlarının çalışmalarına yatırımlarda bulunulacak.

Stratejik alanlarda yaptığı ‘millileşme’ hamleleriyle dikkatleri üzerine çeken Türkiye, gerçekleştireceği milli ilaç projesiyle ilaçların patenti için yurt dışına ödenen yıllık 30 milyar liralık faturayı azaltmayı hedefliyor. İlk etapta kurulması planlanan Türk Sağlık Yatırımları Fonu ile ABD’de yaşayan Türk bilim insanlarının, patenti Türkiye’ye ait milli ilaç çalışmaları finanse edilecek. 

Milli ilaç projesinin koordinasyonunu sağlamak için Başbakan’dan aldığı talimat üzerine ilaç firmalarıyla görüşen ekipte yer alan Amerikan Türk İş Geliştirme Konseyi (ATBD Council) Genel Başkanı Uğur Terzioğlu ve uzun yıllar boyunca ABD’de yaptığı çalışmalarla adından söz ettiren Türk bilim adamı Dr. Kemal Oğuz Kalafat, İHA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Milli ilaç için birçok firma ile görüştüklerini ve bu firmaların içinden 7 tanesinin, ‘Taşın altına elimizi koyarız’ dediğini belirten Amerikan Türk İş Geliştirme Konseyi Genel Başkanı Uğur Terzioğlu, Başbakan ile yaptıkları görüşmeden bahsederek, “Geçen sene sonuna doğru Başbakan’ın, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ile randevusu için biz öncü olarak gittik ve bazı sivil toplum örgütleriyle bir çalışma yaptık. O meyanda bir akşam konuşurken Türkiye’nin, Amerika’da ilim adamları, Profesörleri gibi çok ciddi temsilcileri var. Bunlar ilaç sanayiinde yeni patentler üzerine çalışıyorlar dedik. Başbakan bunun üzerine; ‘Ben çok ilgileniyorum bu konuyla. Senede 28-30 milyar lira patent parası ödüyoruz. Bunu 10 milyar liraya düşürürsek büyük başarı. Ne çalışma yapmak gerekiyorsa buyurun yapın’ dedi. Biz de ilaç firmalarıyla konuşmamız lazım dedik. O günden sonra da yaptığımız temasları kendisine götürüp arz ettik ve en sonunda dün Başbakan’a, 7 firmayla konuştuğumuzu söyledik. Hepsi, ‘Bu yolda biz de varız. Taşın altına elimizi koyarız’ dediler. Başbakan da, ‘Ben onlarla devletin başı olarak oturup konuşacağım’ dedi. Herhalde o şirketleri davet edip konuşacaklar. O devletin iş insanlarıyla yapacağı direkt ilişki” diye konuştu. 

Hükümetten projeye tam destek

Amerikan Türk İş Geliştirme Konseyi (ATBD Council) Genel Başkan Yardımcısı ve Türk bilim adamı Dr. Kemal Oğuz Kalafat ise hükümetin projeyi desteklediğini ifade ederek, “Hükümetimiz birçok alanlarda dışarıya verdiğimiz sermayeyi toparlayabilmek için kendi ülkemizde üretim için tüm destekleri veriyor. Bunlardan biri de ilaç sanayii. Bu konudaki açığın kapatılabilmesi için Başbakanımız ile bir araya geldik. Kendileri anlattığımız projeyi tam olarak desteklediler” dedi.

ABD’deki önemli üniversitelerin kürsülerinde Türk bilim insanları var

ABD’de çok önemli görevlerde bulunan Türk bilim insanlarının olduğunu söyleyen Dr. Kemal Oğuz Kalafat, bilim adamlarının çalışmalarına yatırım yapılması gerektiğine vurgu yaparak, şöyle konuştu:
“İlacın molekülüne ulaşmanın kendine has özellikleri var diğer teknolojilerin yanında. Her 10 ilacın 8’i ABD’nin bulunduğu bölgedeki üniversitelerden çıkıyor. Şuan bizim de çok önemli üniversitelerin kürsülerinin başında olan 150 küsur bilim insanımız var. Bu insanlar çalışmalarında diğer ülkelerin fonlarından alacaklarına zaten kendi molekülümüze ulaşmamız lazım buradaki yerli ilaç firmaları ve üniversitelerimizin bir araya gelip oluşturduğu bir güç birlikteliğiyle, bir fon ile Amerika’daki bilim insanlarımızın çalışmalarına direkt yatırımlarda bulunalım. Dünyada Amerika’nın dışında kendi ilacını üretmiş olan ülkelere baktığımızda aynı modeli uygulamışlar. Dünyada kendi ilaçlarına ulaşmış Kore, İsrail, Japonya gibi ülkelerin 10-15 yıl önce yapmış olduğu modeli biz de uygulamaya geçirmeyi planlıyoruz.”

“Bizim gönlümüz ruhumuz ülkemizle beraber”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım’ın toplumun ve kurumların önüne geçerek yapmaya çalıştıkları millileşme hamlelerinin kendilerine cesaret verdiğini kaydeden Dr. Kalafat, “Bizler 20-25 yıl önce Amerika’ya gitmiş insanlarız ve şu anda belli yerlere geldik. Ben kendi alanımda bir yerlere geldim. Çok değerli hocalarımız kürsülerde bir yerlere geldiler. Biz hiçbir zaman ülkemizle bağımızı koparmadık. Herhangi bir gelişme olduğunda Türkiye’deki arkadaşlarımızdan daha önce o haberlere ulaştık. Bizim gönlümüz ruhumuz ülkemizle beraber. Bilimsel çalışmalarımızı Amerika’da devam ettiriyoruz. Bizim yaptığımız işlerde var olan bir çalışmanın finansal ve teknik olarak desteklenmesi lazım. Hükümetimizin, Cumhurbaşkanımızın ve Başbakanımızın toplumun ve kurumların önüne geçerek millileşme, teknolojiyi Türkiye’ye çekme hedefleri doğrultusunda bunlar bize cesaret verdi.

Bu destek sonucunda uzun yıllar ikna etmeye çalıştığımız ilaç firmaları ve özel üniversiteler bir araya gelmeyi kabul ettiler. Bu proje için ellerinden gelen her türlü desteği verme sözünü de bizlere ve hükümete bildirdiler. Bu projenin içine girmiş olan firmalarımız, üniversitelerimiz oluşturacağımız bir stratejik ve ekonomik bir güçle hocalarımızın çalışmalarına direkt olarak yatırımlarda bulunacağız. Bu kişiye yatırım demek değildir. Bahsettiğim bir Türk bilim insanı diyelim Harvard Üniversitesi’ndeyse Harvard’ın teknoloji transfer ofislerinde şirketleşmiştir bunların teknolojileri. Yani biz dünyanın en önde gelen 400-500 yıllık üniversitelerin, en önemli teknolojilerin can damarı olan teknoloji transfer ofislerine, kuluçka merkezlerine direkt olarak ortaklıkta bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.

‘Milli ilaç’ta öncelik: Onkoloji, kalp ve Türkiye’ye özgü hastalıklar

Amerikan Türk İş Geliştirme Konseyi Genel Başkan Yardımcısı ve Türk bilim adamı Dr. Kemal Oğuz Kalafat, milli ilaç üretiminde önceliklerinin onkoloji, kalp hastalıkları ve ülkemizde yaygın olan diğer hastalıklar olacağını belirtti. Dr. Kalafat, “Bu konuda Hükümetimiz zaten 3 yıllık bir planlama çalışmasıyla bizim Türk toplumu olarak ilaç harcamalarının hangi terapötik alanlarda çoğalacağı konusunda çalışmalar yaptı. Tabi ki bu alanların başında onkoloji geliyor. Kalp hastalıkları ve ülkemize has, ülke insanımızın genetiğine özgü bir takım hastalıklar var. Önceliklerimiz bu alanlar olacak. Ama bu demek değildir ki biz bu üç alana yatırım yapacağız. Kaba olarak 5 ile 6 terapötik alan belirledik. Bunları belirlerken de dünyadaki ilaç trendleri artı bilim insanlarımızın çalışmakta olduğu alanların analizini yaptık” açıklamasında bulundu.  

Rıfat Fırat - Fatih Gavuz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul TEM Otoyolu’nda otomobil bariyerlere ok gibi saplandı: 1 ölü, 1 ağır yaralı Eyüpsultan’da sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil, bariyerlere ok gibi saplandı. Kazada sürücü Kerem Çelik hayatını kaybederken beraberindeki Kübra Çelik ağır yaralandı. Kaza, saat 03.00 sıralarında Eyüpsultan TEM Otoyolu Edirne istikametinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, TEM Hasdal Viyadüğü girişinde direksiyon hakimiyetini kaybeden 34 ZS 3163 plakalı otomobilin sürücüsü Kerem Çelik, yol ayrımında bariyerlere çarptı. Çarpmanın etkisiyle demir bariyerler otomobilin ön kapısından içeri ok gibi girdi. Kazayı gören vatandaşlar bir yandan yardıma koşarken bir yandan da durumu polis, itfaiye ve sağlık ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri araçta sıkışan 2 kişiyi kurtarmak için çalışma başlatırken polis ekipleri yolda güvenlik önlemi aldı. İtfaiye ekiplerince araçta sıkışan Kerem Çelik ve Kübra Çelik araçtan çıkarılarak sağlık ekiplerine teslim edildi. Feci kazada 1 kişi öldü, 1 kişi yaralandı Sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Kerem Çelik’in olay yerinde hayatını kaybettiği öğrenilirken Kübra Çelik ise ağır yaralandı. Kübra Çelik yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı. Talihsiz adamın cansız bedeni ise incelenmek üzere Adli Tıp Kurumu Morguna kaldırıldı. Kazada otomobil kullanılamaz hale geldi. Polis ekipleri kazaya ilişkin inceleme başlattı.
Ankara Ankara’da sağanak yağmur nedeniyle ev ve iş yerlerini su bastı, araçlar mahsur kaldı Ankara’da akşam saatlerinde etkili olan yağmur hayatı olumsuz etkiledi. Birçok noktada ev ve iş yerlerini su bastı, araçlar ise mahsur kaldı. Ankara’da akşam saatlerinde başlayan kuvvetli yağmur hayatı olumsuz etkiledi. Ankara Valiliğinden 28, 29 ve 30 Nisan günleri için sağanak yağmur uyarısının ardından akşam saatlerinde başlayan sağanak yağmur ile birlikte birçok noktada ev ve iş yerlerini su bastı. Özellikle Yenimahalle ve Çankaya ilçelerinde etkili olan yağmur sonrası binden fazla su baskını ihbarı yapıldı. Trafikte araçlar ise zor anlar yaşadı. Alt geçitlerde su birikmesi nedeniyle şehirdeki bazı yollar trafiğe kapatılırken bazı araçlar ise biriken su nedeniyle yolda kaldı. Araçlarında mahsur kalan vatandaşları, itfaiye, AFAD ve dalgıç polis ekipleri kurtardı. Şiddetli yağmurun ardından Ankara Valisi Vasip Şahin, ekiplerin çalışmalarını takip etti ve açıklamalarda bulundu. Tüm ekiplerin çalışmalarına devam ettiğini söyleyen Vali Şahin, “Ankara’ya geçmiş olsun diliyorum. Bu akşam Ankara olarak çok yoğun bir yağış aldık ama en büyük tesellimiz herhangi bir yağış yok. Sizin de takip ettiğiniz gibi battı çıktı denilen alt geçitlerimiz yoğun yağış nedeniyle yer yer tıkanmış vaziyette. Tüm ekiplerimiz sahada müdahalelere devam ediyor. AFAD, emniyet ekipleri, emniyete bağlı dalgıç ekipleri ve diğer tüm ilgili birim ve kuruluşlarımızın tüm ekipleri burada. Şu anda yağmur azalmış olsa da devam ediyor. İnşallah kısa zamanda yağış durur ve müdahaleler sonuç alır” diye konuştu. “Şu ana kadar bin 330 civarında su baskını ihbarı var” Bin 330 civarında su baskını ihbarı olduğunu ve 950’sine müdahale edildiğini söyleyen Şahin, “Şu ana kadar su baskını ihbarı gelen yaklaşık bin 330 civarında ihbar var. Bunların 950’sine müdahale edildi. 350’sine ise müdahale edilmeye devam ediliyor. Mağduriyet yaşayan vatandaşlarımıza en kısa zamanda ulaşmak hedefimiz. Bunun için arkadaşlarımız sahada canla ve başla çalışmaya devam ediyor” dedi. “Biz birkaç gündür yoğun yağış ikazı yapıyoruz. Yarın için de ikaz yayımladık” Yarın da kuvvetli yağış beklendiğini belirten Şahin, “En yoğun olarak yağışı Yenimahalle ilçemiz aldı. O civarda ekiplerimiz daha yoğun olarak çalışıyor. Bütün ilçelerimizde de ekiplerimiz müdahalelerine devam ediyorlar. Şunu ifade edelim. Biz birkaç gündür yoğun yağış ikazı yapıyoruz. Bu yarın da yine meteorolojik değerlendirmeler göre yarın için de ikaz yayımladık. Vatandaşlarımızın dikkatli ve tedbirli olmasını istiyoruz. Özellikle trafikte yoğunluğa sebep olmamak açısından daha duyarlı olmalarını bekliyoruz. Aynı önlemlerimiz artarak devam edecek. Takviye ekiplerimiz olacak” şeklinde konuştu. “Zararımız çok büyük” Etkili olan yağış nedeniyle yollar göle dönerken bazı araçlar ise mahsur kaldı. Yolda mahsur kalan Batuhan Koç, zararının büyük olduğunu belirterek, “Ankara’da hava şartları çok kötü. Biz de sağanak yağmurda trafikteydik. Sağanak yağmur nedeniyle BMW marka aracımla yolda kaldık. Şu an çekici ile aracımı çektiriyorum. Zararımız çok büyük. Yolda kalanların Allah yardımcısı olsun” diye konuştu.