ASAYİŞ - 28 Ağustos 2021 Cumartesi 09:07

Minibüs, yerde yatan kazazedeye yardım için koşan vatandaşların arasına daldı

A
A
A
Minibüs, yerde yatan kazazedeye yardım için koşan vatandaşların arasına daldı

Antalya'nın Manavgat ilçesinde ticari araca çarpıp yaralanan motosiklet sürücüsüne yardım etmek için ticari araçtan inen ve çevreden koşup gelen vatandaşların arasına minibüs daldı. Korkunç olayda yardım için gelen vatandaşlar ve yerdeki yaralı metrelerce sürüklenirken 1'i ağır dört kişi yaralandı. Minibüs sürücüsü aracı bırakıp olay yerinden kaçarken minibüs içindeki boş alkol kutuları dikkat çekti.

Kaza, Remzi Güven Caddesi üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre üniversite istikametinden şehir merkezi istikametine seyir halindeki Hasan Sayman’ın kullandığı 07 AKA 954 plakalı motosiklet, karşı yönden gelen ve 3538 sokağa dönmekte olan Yunus Emre Özdemir’in kullandığı 42 TM 283 plakalı ticari araç ile kontrolsüz kavşakta çarpıştı.

Ticari araç sürücüsü ve çevredeki vatandaşlar yaralanan motosiklet sürücüsüne yardıma koştuğu sırada üniversite istikametinden şehir merkezi istikametine seyir halindeki sürücüsü belirlenemeyen 07 HPB 66 plakalı minibüs, motosiklet sürücüsü ve yardıma koşan vatandaşlara çarparak metrelerce sürükledi. Minibüs sürücüsü kaza sonrası aracı bırakıp olay yerinden kaçarken ihbar üzerine olay yerine sağlık ekipleri sevk edildi.

Minibüs, yerde yatan kazazedeye yardım için koşan vatandaşların arasına daldı

Kazada motosiklet sürücüsü Hasan Sayman ağır yaralanırken yardımına koşan minibüsün altında kalan ticari araç sürücüsü Yunus Emre Özdemir, Ferhat Baran ve Azerbaycan uyruklu Samıl Islam Aghalıye Manavgat’ta bulunan hastanelere kaldırıldı. Güvenlik güçleri olay yerinden kaçan ve olay yerindeki vatandaşların alkollü olduğunu belirttikleri minibüs sürücüsünün belirlenmesi için çalışmalarını sürdürüyor. Minibüs içerisinde bulunan boş ve dolu içki şişeleri dikkatlerden kaçmadı.

Kazayı balkondan gördüğünü belirten bir vatandaş “Önce buraya düştü motor. Çocuklar buradaydı. Şu araç arkadan gelip hepsini aldı götürdü” dedi.

Minibüs, yerde yatan kazazedeye yardım için koşan vatandaşların arasına daldı

Kazayı gören başka bir vatandaş ise “Motorda 1 kişi vardı. Ondan sonra arkadaşlar geldi yaralıya yardım etmek için. Minibüs ilerden son sürat gelince vurdu birini ileriye kadar götürdü. İkisini de diğer tarafa dağıttı ama sürüklediği çocuğun durumu çok kötü. Kafatası falan çok kötüydü. Ondan sonra ambulanslar geldi götürdü. Minibüs sürücüsü ise kaçtı. Aracın içi de alkol dolu” dedi.

Minibüs, yerde yatan kazazedeye yardım için koşan vatandaşların arasına daldı

Kaza anında olay yerinde servis bekleyen Yunus Emre Camcı ise kırmızı aracın motosikletle çarpıştığını ve motosiklet sürücüsünün yaalandığını, ardından 2-3 kişinin yarılıya yardım için koştuğunu belirterek " 10-15 saniye sonra da arkadan başka bir araç da onlara çarptı. Onlar önümde sürüklendikten sonra aracın içindekiler kaçtı”diye konuştu.

Kaza anı güvenlik kameralarına yansıdı

1'i ağır dört kişinin yaralandığı feci kaza çevredeki güvenlik kameraları tarafından da saniye saniye görüntülendi. Motosikletin ticari araça çarparak savrulduğu anların ardından ticari araçtan inen sürücü ve yolcu ile çevreden koşan vatandaşların yerde yatan yaralının başında toplandığı anların kaydedildiği görüntülerde saniyeler sonra yardıma koyan insanların arasına dalan minibüs de kayıtlara geçti.

Arif Kaplan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Yaralı pelikanın yürek ısıtan dostluğu Adana’da yaralı halde bulunarak tedavi altına alınan pelikanın, kendisini tedavi eden görevliyle kurduğu bağ görenlerin içini ısıttı. Doğa Koruma ve Milli Parklar 7. Bölge Müdürlüğü’ne bağlı Adana Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü ekiplerince Yumurtalık ilçesindeki bir lagünde avcı kuşların saldırısıyla yaralanan pelikan bulundu. Koruma altında tutularak tedavisine başlanan pelikanın, bir hafta sonra doğaya salınmasının planlandığı belirtildi. Yaralı pelikanı hem tedavi eden hem de onunla gece gündüz ilgilenip yemeğini yediren görevli Kazım Baykurt, hayvanın avcı kuşların saldırısına uğradığını, göğüs kısmında yara bulunduğunu ifade etti. Baykurt, tedavi sürecinde pelikanla aralarında özel bir dostluk oluştuğunu söyleyerek, "Yemeğini vermem nedeniyle aramızda bir bağ oluştu. Balıkla besliyoruz, akşamları da ilaçlarını veriyorum. Bana karşı hiç saldırgan değil. Hatta sakin ve uyumlu davranıyor" dedi. Pelikanın, kendisine alıştığını belirten Baykurt, hayvanın zaman zaman başkalarına karşı temkinli davrandığını ancak kendine karşı güven duyduğunu, gün geçtikçe aralarındaki bağın daha da güçlendiği dile getirdi. Baykurt, "Bir hafta sonra doğal yaşam alanına bırakacağız. Gitmesine üzülüyorum çünkü aramızda güzel bir dostluk oluştu. Ama ne kadar alışsak da onların yeri doğa. İyileştikten sonra özgürce yaşaması için ait olduğu yere bırakacağız" diye konuştu.
Van Van’da soba başında 83 yıllık çay geleneği Van’ın İpekyolu ilçesindeki Kahvaltıcılar Sokağı’nda yer alan ve yaklaşık 83 yıllık geçmişiyle kentin hafızasında önemli bir yere sahip olan tarihi çay evi, ziyaretçilerine nostaljik bir yolculuk sunuyor. Van’da 1942 yılından bu yana hizmet veren çay evi, özellikle kış aylarında odun sobası etrafında oluşan sıcak atmosferiyle dikkat çekiyor. Sobanın üzerinde demlenen çay ve tarçının kokusu mekânı sararken, geçmişten bugüne taşınan masa, sandalye ve demlikler ise eski günleri hatırlatıyor. Sigara içilmesine izin verilmeyen ve siyasetin konuşulmadığı çay evi, huzurlu ortamıyla her kesimden ziyaretçiyi ağırlıyor. 12 bardak çayı tek seferde servis ediyor Çay evinin dikkat çeken bir diğer özelliği ise çay servisi. Tepside çay sunmayı tercih etmeyen çay evi sahibi Dolayı Usta, yaklaşık 12 bardağı aynı anda eline alarak masalara servis yapıyor. Yılların verdiği alışkanlıkla yapılan bu sunum, mekânın kendine has kültürünü ve ustalığını gözler önüne seriyor. "Bu değerin yok olmasına gönlümüz razı değil" İHA muhbirine konuşan 56 yaşındaki çay evi sahibi Dolayı Öztürk, mekânın Van kültürünü yaşatmak amacıyla korunduğunu belirtti. Kentin en eski çay evi olduğunu ifade eden Öztürk, "Tam 83 yıllık bir geçmişe sahiptir. Biz burada eskiyi canlandırmaya, yaşatmaya çalışıyoruz. Van’ın kültürünü yaşatmak istiyoruz. Büyüklerimizin geçmişte yaşadıklarını, örfünü ve adetlerini kaybetmek istemiyoruz; bu değerin yok olmasına gönlümüz razı değil. Bakıyorsunuz; sobamız eski, sandalyelerimiz eski, demliklerimiz eskidir. Hepsini geçmişe dayanarak kullanıyoruz. Çünkü diyoruz ki, büyüklerimizin örfü, adeti kaybolmasın. Bunları yaşatmaya çalışıyoruz" dedi. "Burada bir bilgi bankası oluşuyor" Bu tür kahvehanelerin dostluklarının çok farklı olduğunu dile getiren Öztürk, "Buraya gelen insanların bilgi ve birikimi çok kıymetlidir. Biz onlara adeta birer ‘kitap’ diyoruz. Çünkü aralarında büyük esnaflar, önemli bürokratlar ve iş insanları var. Hepsi bir araya geldiğinde adeta bir bilgi bankası oluşuyor. Gençler buraya geliyor ve bu insanlardan çok şey alıyor" diye konuştu. Her kesimden vatandaşı çay evinde ağırladıklarını söyleyen Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sigara yasaklandığı gün biz de kahvemizde yasakladık. Bu çok güzel bir uygulama oldu. Ayrıca burası siyasetin olmadığı bir ortamdır. Herkese açık bir yerdir. Her kesimden insan gelir ve herkes buradan memnun ayrılır. İnsanlar geliyor, eskiyi yad ediyor; sandalyeye, masaya, çaya bakıyor. Zaten bir tezgâh yaklaşık 84 yıl ayakta durmuşsa, bilin ki onun verdiği bir tat, bir emek vardır. Çünkü bu memleketin değerlerine sahip çıkılması gerekiyor. Eğer biz bunları yaşatmaz, sahip çıkmaz ve korumazsak, ileride hepsi yok olur." "Emekli olduktan sonra neredeyse her gün buradayım" 13 yıl önce emekli olduktan sonra hemen her gün bu çay evine geldiğini ifade eden Ferzende Olgun ise "Buraya genellikle esnaflar ve emekli olan insanlar gelir. İnsanlar burada dinlenir, sohbet eder. Biz de sürekli buradayız; gelip burada dinleniyoruz. Ben kendi adıma söyleyeyim; emekli olduktan sonra neredeyse her gün buradayım. 2013 yılında emekli oldum ve o günden bu yana hep buraya geliyorum" dedi. "Çok güzel ve nostaljik bir mekândır" 1980’li yıllardan beri aynı çay evine geldiğini söyleyen Burhan Çap da, "Burası bana hep eskiyi hatırlatıyor. Buraya geldiğimde interneti, teknolojiyi, her şeyi unutuyorum. Eski zamanlar, eski hatıralar, arkadaşlar geliyor aklıma. Öğrencilik yıllarımızda da buraya gelir, hep çay içerdik. Çayı gerçekten çok güzeldir. Burası güzel bir yer, çok güzel ve nostaljik bir mekândır" şeklinde konuştu.