GÜNDEM - 24 Ocak 2021 Pazar 09:28

MOBESE kameralarının altında 30 saniyede araba çaldılar

A
A
A
MOBESE kameralarının altında 30 saniyede araba çaldılar

Zeytinburnu’nda MOBESE kameralarının altında park halinde bulunan otomobil, 30 saniye içerisinde çalındı. Olay anı güvenlik kameralarına yansırken, kısa süreliğine Edirne’den İstanbul’a gelen araç sahibi İsmail Kurtuluş, “1 haftadır buradayım. İşimden geri kaldım” diyerek mağduriyetini dile getirdi.

Olay, 18 Ocak günü saat 06.40 sıralarında Çırpıcı Mahallesi Yeşilyol Sokak’ta meydana geldi. İddiaya göre, ailesini ziyaret etmek için Edirne’den İstanbul’a gelen İsmail Kurtuluş, 22 BE 202 plakalı Toyota Corolla aracını sokak üzerinde bulunan MOBESE kameralarının altına park etti. Pazartesi günü Edirne’ye dönmeyi planlayan Kurtuluş, sabah 08.00 sıralarında aracın yerinde olmadığını fark etti.

Araç sahibi İsmail Kurtuluş, olayı anında emniyet güçlerine bildirdi. Zeytinburnu Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekipler olay hakkında çalışma başlatarak sokak içerisindeki bir tekstil dükkanının güvenlik kameralarını inceledi. Yapılan araştırmalar sonucu hırsızlığı gerçekleştiren şüphelilerin olay yerine geldiği otomobilin de çalıntı olduğu anlaşıldı. Polis şimdi o şüphelilerin peşinde.

Olay anı güvenlik kameralarına yansıdı

Güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerde, şüphelilerden biri geldikleri araçtan inerek İsmail Kurtuluş’un park halindeki aracına yöneliyor. Kısa süre içerisinde aracın kapısına açan şüpheli otomobili çalıştırarak olay yerinden uzaklaşıyor.

“Aracım 6 gündür bulunamadı”

Anne ve babasını ziyaret etmek için Edirne’den geldiğini ifade eden Kurtuluş, “Aracımı geçen hafta Cuma akşamı buraya MOBESE kamerasının altına çektim. Pazartesi günü geri dönecektim. Pazartesi sabah 08.00’de kalktığımda aracımın saat 06.40 sularında buradan çalındığını fark ettim. İlk önce 155’i aradım. Sonra da Zeytinburnu Emniyet Müdürlüğü’ne gidip ifademi verdim. Aracım 6 gündür bulunamadı. Emniyet güçlerimiz de beklememizi ifade etti” şeklinde konuştu.

MOBESE kameralarının altında 30 saniyede araba çaldılar

“15 saniyede aracımın kapısı açılıyor”

Olayı güvenlik kameralarından izleyen Kurtuluş, “Yukarıdan siyah renk çalıntı bir araçla geliyorlar. Direk aracımın yanında duruyorlar. 15 saniyede aracımın kapısı açılıyor, 16 saniyede de aracım yerinden çıkarılıyor. Yani 30 saniye gibi kısa bir sürede aracım buradan alınıp aşağıya doğru gidiyor ve sonrası yok” dedi.

“Öteki aracı terk ediyorlar, benim aracımla devam ediyorlar”

Emniyet tarafından diğer aracın da çalıntı olduğunu söylediklerini ifade eden Kurtuluş, “O araç da çalıntıymış. Öteki aracı terk ediyorlar, benim aracımla devam ediyorlar. Bu şekilde bilgi verildi emniyetten şu anda bekliyoruz” diye konuştu.

MOBESE kameralarının altında 30 saniyede araba çaldılar

“1 haftadır buradayım. İşimden de geri kaldım”

Hırsızlığı gerçekleştiren 2 ya da 3 şüphelinin olduğunu söyleyen İsmail Kurtuluş, “Eşim ve çocuklarımla birlikte geldim. Normalde Pazartesi dönmem gerekiyordu. Fakat kaldım. 1 haftadır buradayım. İşimden de geri kaldım tabi dolayısıyla. Mağdurum. Bu konuda yetkililerden yardım talep ediyorum. Özellikle Zeytinburnu Emniyeti’nden. Bir sonuç yok şu anda” diyerek mağduriyetini dile getirdi.
Aynı bölgede son 1 buçuk ayda 4 tane aracın çalındığını ifade eden Kurtuluş, “Bunların 2 tanesi ihbarla sahipleri tarafından bulunmuş. Şu anda benimki de dahil 2 araç yok” şeklinde konuştu.

MOBESE kameralarının altında 30 saniyede araba çaldılar

Caner Sönmez - Halil Enes Sucu
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Yetenekli keçi 3 kişinin işini tek başına yapıyor Manisa’da yaklaşık 3 yaşındaki kılavuz keçi, yeteneği sayesinde geçirdiği 2 Kurban Bayramı’nda hayvan yetiştiricilerinin en büyük yardımcısı oldu. Kılavuz keçi 3-4 kişinin yaptığı işi tek başına yapmasıyla dikkat çekerken, Türkiye’nin farklı illerinden talip çıkmasına rağmen sahiplerinin satmadığı keçi kendisine çırak da yetiştiriyor. Manisa’nın Saruhanlı ilçesine bağlı Adiloba Mahallesi’nde hayvan alım satım işi yapan amca çocukları Mehmet Tetik ve Şahin Tetik isimli hayvan besicileri kendi yetiştirdikleri kılavuz keçi sayesinde iş yüklerinin hafiflediğini anlattı. Yıllardır en zorlandıkları işin hayvanların araçlara yüklenmesi olduğunu kaydeden amca çocukları, yavruyken aldıkları keçi sayesinde 2 kurbandır 2-3 kişinin yaptığı işi keçinin tek başına yaptığını belirtti. "İsteyen çok oldu" Hayvan besiciliğinin yanı sıra hayvan alım satımı yapan Mehmet Tetik, "Hayvan alım satımı yapıyoruz. Sürekli hayvan alıp sattığımız için nakliyesinde de hayvanları indirip bindirme işlemi yapıyoruz ve bu çok zor oluyordu ve bir yardımcıya ihtiyacımız vardı. Yaklaşık 2 sene önce keçimizi yavruyken aldık. Onu kendi yöntemlerimizle yetiştirdik. Kamyon, kamyonet aracın türü fark etmiyor, aracın kapısı açıldığında araca kendisi biniyor ve arkasından da hayvanları içeri alıyor, tek başına 2-3 kişinin yaptığı işi yapıyor. Bu olmadan önce biz hayvanları tek tek, bazen 3-4 kişi paylaşarak kamyona atıyorduk. Hayvanı yetiştirdikten sonra çok rahat ettik. Bunun sayesinde daha kolay sarıyoruz. Kuzuları peşinden araca çekip onlara yakalanmadan geri aşağıya iniyor. Biz de arabanın kapağını kapatıyoruz ve işlem bitmiş oluyor. Bizimle aynı işi yapan meslektaşlarımızdan, hayvan alım satım işi yapan meslektaşlarımızdan Konya’dan, Çanakkale’den, Afyonkarahisar’dan arkadaşlarımızdan çok isteyen oldu, taliplisi oldu. Bize bedelini söyle alalım dediler. Biz herhangi bir bedel biçmedik. Zaten bizim elimizde büyüdü onun için bir bedel biçmedik, satmayı düşünmedik. Keçimizi aldığımızdan bu yana 2 Kurban Bayramı geçti. Şu anda bütün hayvanlarımızı sattık. Allah’a şükür Kurban Bayramı’nda hayvanları bitirdik. Keçimiz demirbaş olarak bizimle kaldı. Allah bize ömür verdikçe, ona ömür verdikçe biz de bu mesleğe devam ettiğimiz müddetçe bizimle birlikte olmaya devam edecek" dedi. Çırak yetiştiriyor Çiftliklerindeki bir diğer yavru keçiyi de çırak olarak yetiştirdiklerini kaydeden Mehmet Tetik, "Bu yavru da 4-5 aylık bir keçi. Bizim elimizde doğdu. Annesi gebeyken almıştık. Bu yavru annesinin peşindeydi sonra kılavuz keçimizin peşinde gezmeye başladı annesini aramamaya başladı. Sürekli bizim keçinin peşinde geziyor. Biz de onu çırak olarak yetiştirmeye karar verdik. Şu an aynı işi birlikte görüyorlar. İki çiftliğimiz var bu da Kılavuz Keçimiz gibi usta olduğunun da onu da diğer çiftliğimizde kullanmayı düşüyoruz" diye konuştu.
Bursa İnegöllüler bayram programında buluştu İnegöl Kaymakamlığı ile İnegöl Belediyesi iş birliğinde düzenlenen bayramlaşma programı İnegöl Belediyesi Yeni Hizmet Binasında gerçekleştirildi. Protokolün yanı sıra vatandaşların da katılım gösterdiği programda, Kurban Bayramı dualarla karşılandı. İnegöl protokolü, Kaymakamlık ve İnegöl Belediyesi iş birliğinde düzenlenen bayramlaşma programında bir araya geldi. Bugün 15.00’da İnegöl Belediyesi Yeni Hizmet Binası girişinde gerçekleştirilen programa; Kaymakam Eren Arslan, AK Parti Bursa Milletvekili Ayhan Salman, Belediye Başkanı Alper Taban, meclis üyeleri, siyasi parti temsilcileri, bürokratlar, kurum amirleri, muhtarlar, STK temsilcileri ve vatandaşlar olmak üzere şehrin tüm dinamikleri katıldı. Kuran-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, Belediye Başkanı Alper Taban bir selamlama konuşması yaptı. Taban, “Yeni bir bayrama kavuşmanın heyecanını yaşıyoruz. Bir yandan da hüznünü yaşıyoruz. Öncelikle Cenabı Allah’a hamd ediyorum. Ülkemizde bayramı huzur ve barış içerisinde idrak ediyoruz. Ancak İslam coğrafyası başta olmak üzere mazlum insanların zor durumda olduğunu, savaş altında, zulüm altında olduğunu görüyoruz. İnşallah onların da sona ermesini arzu ediyoruz. Kavganın, savaşın kimseye faydası yok. Burada huzur içerisinde bayramı kutlarken, bunun da sürdürülebilirliğinin tek yolu kardeşliği, birlik beraberliği arttırmak. Bunlar insana yakışan şeyler. İnşallah birlik beraberliğimiz böyle devam etsin” dedi. Başkan Taban, İnegöl Belediyesi’nin tüm birimleriyle bayramda çalışmalarına devam ettiğini de ifade etti. AK Parti Bursa Milletvekili Ayhan Salman ise Kurban Bayramının birlik, beraberlik ve paylaşmanın simgesi olduğuna dikkat çekerek, “Elhamdülillah bizim ülkemizde huzur var, birlik ve beraberlik içerisinde bayramımızı kutluyoruz. Ancak Filistin’de, Gazze’de aynı durum yok. İnşallah rabbim tüm Müslüman kardeşlerimizin kendi topraklarında bu şekilde bayram kutlamalarını nasip etsin diye dua ediyoruz. Allah o katliamı yapan vahşi sürüleri de kahru perişan etsin. Rabbim burada İnegöl’ümüzde de bayramı her anlamda güzel şekilde geçirmeyi nasip etsin. Bugün yine şehrimizin yeni merkezinde, meydanındayız. Geçen bayram ilk kez burada bayram kutlamıştık. Tüm ilçe halkımıza sevdikleriyle güzel bir bayram geçirmelerini niyaz ediyorum” diye konuştu. Kaymakam Eren Arslan da sağlık ve huzur içerisinde nice bayramlara erişmeyi dileyerek şöyle konuştu: “Biz bayram sevinci yaşıyoruz ama bir tarafımız da hüzünlü. Biz tabi ki ülkemizde huzur içerisinde, güven içerisinde bayramımızı geçiriyoruz. Ancak dünyanın dört bir yanında kan ve gözyaşı durmuyor. İnşallah bu bayramda yaptığımız ibadetler, ettiğimiz dualar zulmün bitmesine vesile olsun.” Konuşmaların ardından yapılan dualar sonrası protokol üyeleri İnegöl Belediyesi Çözüm Merkezi ve Zabıta Müdürlüğünü ziyaret ederek görev başındaki personelin bayramını kutladı. Ardından İnegöl Emniyet Müdürlüğü ile İnegöl Jandarma Komutanlığı ziyaret edilerek buradaki personelle bayramlaşıldı. Protokol üyeleri daha sonra Huzur Evi ile Yenice Engelsiz Yaşam Bakım, Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezini ziyaret etti. Yaşlıların ve çocukların bayramı tebrik edildi.
Şanlıurfa Pencereden giren serçe evi terk etmiyor Şanlıurfa’da açık pencereden içeri giren serçe dışarı bırakıldığında eve geri dönüyor. Olay, Şanlıurfa’nın Haliliye ilçesine bağlı Bahçelievler Mahallesi’nde yaşandı. Yavru bir serçe 5 gün önce, Kerem Sarmış’ın yaşadığı evin açık penceresinden içeri girdi. Yavru serçenin karnını doyuran Sarmış pencereden dışarı salmak istedi. Kuşu dışarı salan Sarmış, evin içine geri uçtuğunu fark etti. Bir kaç defa bunu deneyen Sarmış, yavru serçenin bir türlü gitmediğini görünce beslemeye karar verdi. Muhabbet kuşlarına komşu oldu Evinde muhabbet kuşu da besleyen Sarmış, kafesi ikiye bölüp yavru serçeye bir yuva yaptı. Kapağı sürekli açık olan kafesten çıkan yavru serçe, evdekilerle birlikte kahvaltı yapıyor. Özellikle simit yiyen yavru serçe, evin maskotu haline geldi. Bayram sabahı yeğeni Kerem Sarmış’ın evine giden Mehmet Demir, yavru serçenin açık pencereden uçup gitmediğini görünce büyük bir şaşkınlık yaşadı. Serçeyi simitle besleyen Demir, "Bu görmüş olduğunuz serçe pencereden içeri girdi. Dışarı attık bir daha geri geldi. Normalde serçeler evde durmaz, kaçar ama bu tam aksine gelip omuzumuza konuyor. Poğaça, simit yiyor. Ne kadar dışarı attıysak geri geldi. Artık evin bir parçası oldu. Muhabbet kuşları ile aynı kafeste yaşıyor” dedi. Yavru serçenin sabah 04.30’da pencereden eve girip kendisini uyandırdığını söyleyen Kerem Sarmış, “Pencereden attım ama gitmedi. Kendisine yem verdim. Bana alışmış artık gitmiyor. Ben böyle bir serçe görmedim" diye konuştu. Pencereden dışarı uçurulan yavru serçe tekrar geri dönerek Mehmet Demir’in omuzuna kondu. Omuzundaki serçeyi seven Demir, bunun Urfa serçesi olduğunu ve yaz ayında isot ile besleyeceklerini söyledi.
Şanlıurfa Pencereden giren serçe evin maskotu oldu... Dışarı bıraktıkları serçe her defasında eve dönüyor Şanlıurfa’da açık pencereden içeri giren serçe dışarı bırakıldığında eve geri dönüyor. Olay, Şanlıurfa’nın Haliliye ilçesine bağlı Bahçelievler Mahallesi’nde yaşandı. Yavru bir serçe 5 gün önce, Kerem Sarmış’ın yaşadığı evin açık penceresinden içeri girdi. Yavru serçenin karnını doyuran Sarmış pencereden dışarı salmak istedi. Kuşu dışarı salan Sarmış, evin içine geri uçtuğunu fark etti. Bir kaç defa bunu deneyen Sarmış, yavru serçenin bir türlü gitmediğini görünce beslemeye karar verdi. Muhabbet kuşlarına komşu oldu Evinde muhabbet kuşu da besleyen Sarmış, kafesi ikiye bölüp yavru serçeye bir yuva yaptı. Kapağı sürekli açık olan kafesten çıkan yavru serçe, evdekilerle birlikte kahvaltı yapıyor. Özellikle simit yiyen yavru serçe, evin maskotu haline geldi. Bayram sabahı yeğeni Kerem Sarmış’ın evine giden Mehmet Demir, yavru serçenin açık pencereden uçup gitmediğini görünce büyük bir şaşkınlık yaşadı. Serçeyi simitle besleyen Demir, “ Bu görmüş olduğunuz serçe pencereden içeri girdi. Dışarı attık bir daha geri geldi. Normalde serçeler evde durmaz, kaçar ama bu tam aksine gelip omuzumuza konuyor. Poğaça, simit yiyor. Ne kadar dışarı attıysak geri geldi. Artık evin bir parçası oldu. Muhabbet kuşları ile aynı kafeste yaşıyor” dedi. Yavru serçenin sabah 04.30 da pencereden eve girip kendisini uyandırdığını söyleyen Kerem Sarmış, “Pencereden attım ama gitmedi. Kendisine yem verdim. Bana alışmış artık gitmiyor. Ben böyle bir serçe görmedim “diye konuştu. Pencereden dışarı uçurulan yavru serçe tekrar geri dönerek Mehmet Demir’in omuzuna kondu. Omuzundaki serçeyi seven Demir, bunun Urfa serçesi olduğunu ve yaz ayında isot ile besleyeceklerini söyledi.