GÜNDEM - 13 Kasım 2019 Çarşamba 09:50

Modacı Güler Baysal'dan güzel giyinmenin sırları

A
A
A
Modacı Güler Baysal'dan güzel giyinmenin sırları

Genç modacı Güler Baysal, moda ile ilgili tüyolar verirken kadın giyiminin inceliklerini paylaştı. Baysal, “Her ten, her saç rengiyle uyumlu değildir. Boyunuz kısaysa, boyuna çizgili ya da desenleri yukarıdan aşağıya inen tasarımları tercih etmelisiniz” dedi.

Dünya podyumlarında ismi duyulmaya başlayan Güler Baysal, Türk kadınları için giyim tüyoları verdi. Öncelikle herkesin vücudunu tanıması gerektiğini söyleyen Baysal, "Türk kadınının genelde 30'undan sonra ya kalçası ya da karın kısmı genişlemeye başlıyor. Saç rengine önem verilmiyor. Oysa her ten, her saç rengiyle uyumlu değildir, buna dikkat edilmeli. Sırf marka diye, stil olacak diye, bir başkasının üzerinde gördükleri giysileri kendilerine yakışmadığı halde giyiyorlar, bu yanlış. Boyunuz kısaysa, boyuna çizgili ya da desenleri yukarıdan aşağıya inen tasarımları tercih etmelisiniz" şeklinde konuştu.

"Asıl önemli olan gözü rahatsız etmeyecek şekilde giyinmek"

Kadınların vücudunun üst tarafı büyükse, alt kısmını da o oranda büyüterek dengelemek gerektiğinin altını çizen Baysal, "Bunun için bol bir ceket giyilebilir ya da bele kemer bağlanabilir. Asıl önemli olan gözü rahatsız etmeyecek şekilde giyinmek. Bunun için de her şeyin orantılı olmasına dikkat etmek gerekir. Bacak boyunuz kısaysa düşük bel pantolonları tercih etmelisiniz" dedi.

"İspanyol paça herkese yakışmaz"

İspanyol paçanın çok sevildiğini ama herkese yakışmadığını belirten ünlü modacı, "Garip görünümlü insanlar ortaya çıkıyor. Eğer bacak boyunuz kısaysa, İspanyol paçanın diz hizasında açılan bir kesime sahip olmasına dikkat edin. Bu sizi daha uzun gösterecektir. Skinny dediğimiz tarzda yani ince-uzun bir bacak yapınız varsa, geniş paçaları değil boru paça pantolonları tercih edin" ifadelerini kullandı.

Kısa boylu kadınlar için etek boyu ya diz altına uzanan ya da uzun giysiler

Güler Baysal, kısa boylu kadınların hiçbir şekilde paçası fırfırlı, çok geniş ya da boyu ayak bileğinde biten pantolonları, boyu tam dizde, ayak bileğinde biten elbiseleri kullanmaması gerektiğini kaydederek, "Onlar için en uygunu etek boyu ya diz altına uzanan ya da uzun giysiler olacaktır" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”