GÜNDEM - 28 Aralık 2017 Perşembe 03:17

MTM, 2017 yılında gündemi belirleyen olayların medya raporunu açıkladı

A
A
A
MTM, 2017 yılında gündemi belirleyen olayların medya raporunu açıkladı

Medya Takip Merkezi (MTM), 2017 yılını geride bırakmamıza sayılı günler kala yıl boyunca gündemi belirleyen olayların medyaya yansıma raporunu açıkladı.

MTM, 2017 yılı boyunca gündemi belirleyen olayların medyaya yansıma raporunu açıkladı. Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ), referandum süreci, Reina saldırısı, büyükşehir belediye başkanlarının istifası, CHP'nin Adalet yürüyüşü, Reza Zerrab'ın yargılanması, ABD Başkanı Donald Trump'un Kudüs'ü İsrail'in başkent olarak tanıması, magazin dünyasında Vatan Şaşmaz cinayeti, sporda Beşiktaş'ın şampiyonluğu, eğitimde TEOG ve ekonomide KGF ile dolar kuru, yılın öne çıkan konu başlıkları oldular.

Referandumla anayasa değişti

2017 yılının ilk aylarından itibaren kamuoyunun ve siyasi partilerin kitlendiği olay, referandum süreci oldu. Siyasi kanatta AK Parti ve MHP'nin oyu evet olurken, ana muhalefet partisi CHP'nin oyu ise hayırdan yana çıktı. Yüzde 51,4 'Evet' oyu ile anayasa değişikliği kabul edilirken, seçmenlerin yüzde 48,6'sı ise oyunu 'Hayır'dan yana kullandı. Referandum süreci toplamda 1,5 milyonu aşkın habere konu edilerek en çok konuşulan başlıklardan oldu. 'Evet' sonucu ile anayasa değişikliği meydana geldi. Bu değişiklik 625 bin 183 haberde yankı buldu.

16 Nisan’dan sonra Türkiye başkanlık sistemi ile tanıştı

Referandum süreci, anayasa değişikliği derken yılın ilk aylarını atlatan Türkiye, sandıktan çıkan evet oyu ile yeni yönetim şekli olan başkanlık sistemiyle tanıştı. Değişikliğin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, düzenlenen törenle AK Parti'ye üye oldu. Cumhurbaşkanı yaptığı açıklamalarda, Cumhuriyet tarihinde ilk defa sivil siyaset eliyle yönetim sistemi değiştiğini vurguladı. Başkanlık sistemi, medyada 416 bin 55 haber ile 2017 yılının en çok konuşulan konuları arasındaki yerini aldı.

MTM, 2017 yılında gündemi belirleyen olayların medya raporunu açıkladı

Türkiye yeni yıla Reina saldırısı ile uyandı

Henüz 2017 yılının ilk saatlerini yaşarken Türkiye, acı haberi gece saat 01.15 sıralarında aldı. İstanbul Ortaköy'deki gece kulübü Reina'ya terör saldırısı düzenlendi. Eğlenen vatandaşların üstüne uzun namlulu silahla ateş açıldı. Saldırıda, biri polis 39 kişi hayatını kaybetti. Olayın ardından geniş çaplı operasyon başlatıldı. Zanlının DEAŞ’lı terörist Abdulkadir Masharipov, adında biri olduğu ve İstanbul Esenyurt'ta kaldığı tespit edildi. Uzun süren takibin ardından zanlı, 17 Ocak'ta kaldığı evde yakalandı. Yılın ilk üzücü olayı olarak kayda geçen saldırı toplam 22 bin 386 habere konu oldu.

Kılıçdaroğlu adalet yürüyüşünü gerçekleştirdi

2017 yılı birçok farklı siyasi olaylara tanıklık etti. Bu olaylardan biri ise en çok konuşulanlar arasında yer alan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun gerçekleştirdiği yürüyüştü. CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasının ardından Kılıçdaroğlu, 15 Haziran'da Ankara’dan başlayarak İstanbul Maltepe'ye kadar yürüdü. 25 gün süren yürüyüşe, halk tarafından çok sayıda katılım gerçekleşti. Yürüyüş Maltepe’de adalet buluşması olarak gerçekleşen miting ile sona erdi. Rapora göre, adalet yürüyüşü 85 bin 509 haberin konusu oldu.

Beşiktaş şampiyonluğunu kutladı

Spor Toto Süper Lig 2016-2017 sezonun şampiyonu Beşiktaş oldu. 33'üncü haftada siyah-beyazlılar, Gaziantepspor'u deplasmanda 4-0 yenerek 15'inci kez şampiyon oldu. Beşiktaş formasına da 3'üncü yıldızı takmayı başardı. Mayıs ayına 70 bin 551 haber ile damga vuran siyah beyazlı takım hakkında, yıl boyunca medyada yaklaşık 782 bin 500 haber yapıldı.

Magazin dünyası Vatan Şaşmaz cinayeti ile sarsıldı

Sunucu ve oyuncu Vatan Şaşmaz 27 Ağustos’ta Beşiktaş'ta bir otelde ölü olarak bulundu. Şaşmazın, hayatına son veren kişi ise daha önce aşk yaşamış olduğu iddia edilen eski manken Filiz Aker'di. Aker, Vatan Şaşmaz'ı öldürdükten sonra aynı silahla intihar etti. Soruşturmanın devam ettiği olay ve ünlü sunucu 18 bin 827 haber ile medyada konuşuldu.

Kudüs tartışması dünyada ve medyada ses getirdi

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'da yaptığı açıklamada, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıdı. Trump açıklamasında 1995 tarihli 'Kudüs Yasasına'na atıfta bulunarak, bu adımı 'gecikmiş bir karar' olarak nitelendirdi. Açıklamanın ardından Türkiye ve dünyadan büyük tepkiler ardı ardına geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyan açıklaması için, "Bu 'biz sizi tanımıyoruz biz yaptık oldu' mantığıdır. Öyle mi diyorsunuz? Biz de sizi tanımıyoruz" dedi.

13 Aralık'ta İstanbul'da düzenlenen Kudüs Zirvesi'nden tarihi bir çağrı yapıldı. İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi'nden sonra yayımlanan sonuç bildirgesinde Doğu Kudüs Filistin'in başkenti ilan edildi. Olayın ardından Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, Türkiye ve Yemen'in teklifiyle yeni Kudüs tasarısını görüşmeye başladı. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndaki tarihi oylamada, ABD'nin Kudüs'ün İsrail'in başkenti kararına karşı verilen tasarı kabul edildi. Oylamada 128 kabul, 9 ret ve 35 çekimser oy kullanıldı. Oylamaya 172 ülke katıldı. Olay Aralık ayının başında meydana gelmesine rağmen, medyada ay boyunca 93 bin 44 haberde yansıma buldu. Kısa sürede tüm medyanın gündeminde olması ile birlikte medyada en çok ses getiren olaylardan biri olarak kayda geçti.

Reza Zarrab yargılandı

Türkiye ve dünya gündemini meşgul eden önemli başlıklardan biri Reza Zarrab'ın ABD'de yargılanmasıydı. ABD'nin İran'a nükleer programı nedeniyle uyguladığı yaptırımları delmekle suçlanan Zarrab ve Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla yargılandı. Birçok ülkede sürecin takip edildiği dava 43 bin 82 haberle medya yer aldı.

Melih Gökçek istifa etti

Ankara'da siyasilerin bir numaralı gündemi olan Melih Gökçek’in istifası büyük yankı uyandırdı. 23 yıldır Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görev yapan Melih Gökçek 22 Ekim günü istifa etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine istifa kararı alan Gökçek, 21 bin 509 haberle adından söz ettirdi.

Diplomatik krizler

Yıl boyunca medyada bu başlıkların yanı sıra dikkat çeken diğer başlıklarda vardı. Hollanda hükümeti, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın Türk diplomatik temsilcilerle bir araya gelmek amacıyla yapacağı ziyareti engellemesi, diplomatik krizi beraberinde getirdi. Mart aynın gündemine damga vuran diplomatik kriz, o ay yazılı basında 12 bin 918, görsel basında 2 bin 214, internet medyasında ise toplam 101 bin 56 habere konu edildi.

Türkiye'nin dış ilişkilerinde etkili rol oynayan bir diğer krizi ise Haziran ayında Katar ile yaşandı. Katar Krizi, Suudi Arabistan’ın başta olmak üzere diğer altı Arap ülkesinin Katar ile diplomatik ilişkilerini kesme kararıyla ortaya çıktı. Haziran ayının gündemini belirleyen bu olay ay boyunca yazılı basın, görsel basın ve internet medyasında toplamda 106 bin 728 ile konuşuldu.

Şampiyon halterci Süleymanoğlu vefat etti

Türkiye için büyük başarılar elde etmiş ve adını altın harflerle tarihe yazdıran Naim Süleymanoğlu’nun vefatı, 2017 yılının üzücü olayları arasında yer aldı. Olimpiyat şampiyonu eski milli halterci Naim Süleymanoğlu, 18 Kasım'da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Vefatıyla tüm Türkiye’yi yasa boğan Naim Süleymanoğlu, medyada 16 bin 148 haber ile yer aldı.

Rapora göre 2017 yılı başlıkları şöyle:

Kuzey Irak’ta referandum
ABD ile vize krizi
Almanya ile yaşanan gerilim
OHAL kararları
Bylock tutuklamaları
Kredi Garanti Fonu
Sanatçılar Bülent Kayabaş ve İbrahim Erkal’ın vefatı
Yeşilçam’ın usta oyuncuları Fikret Hakan ve Hakan Balamir'in vefatı
Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim’in görevden alınması
İYİ Parti’nin kuruluşu
İstanbul-Ankara-Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlarının istifası
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Havalar ısındı pazarda fiyatlar düştü Havaların ısınmasıyla birlikte Kayseri’deki semt pazarlarında sebze fiyatları düştü. Kayseri’nin farklı bölgelerinde her gün kurulan semt pazarlarında sebze fiyatları düştü. Sebze fiyatları; havanın ısınmasına bağlı olarak düşerken, bu durum pazardaki iş yoğunluğunu artırdı. Önceki günlere bakarak yoğunluklarının arttığını söyleyen pazarcı İbrahim Yılmaz; “Yaz ayları geldiği için pazarda fiyatlar biraz ucuz. Fiyatlar düştü ancak vatandaşların alım gücü biraz düştüğü için yine biraz zorluk çekiyoruz. Önceki günlere bakarak, yine yoğunluk var. Pazarlarda marketlere göre daha ucuz ve taze olur. Pazarlarda ürünler günlük olur. Market alır, 3-5 gün içerisinde satar. Biz ise günlük satarız. Pazarımızda 1-2 tane esnaflığı iyi olmayan arkadaşımız var ama vatandaşlarımız onlara aldanmasınlar. Esnaflığı iyi arkadaşlarımız var. Onların yanına gelsinler. Biz yardımcı oluruz. Güzel ürün veririz. Her zaman memnun olurlar. Domatesin kilosu 25 TL’ye düştü. Salatalık 20 TL, biberlerin kilosu 30 TL, patlıcanların fiyatı 20-30 TL arasında değişiyor” şeklinde konuştu. Meyve pazara pahalı düştü Geçiş döneminde olmasından dolayı meyvede fiyatların ise yüksek olduğunu dile getiren Yılmaz, “Meyveler biraz pahalı. Geçiş döneminde olduğunda dolayı meyvelerin fiyatı biraz yüksek olur. Erik 100 TL, çileğin kilogram fiyatı 70 TL. Şu anda geçiş döneminde olduğundan dolayı fiyatlar bu şekilde seyrediyor. Tam mevsimi başlamadığı için fiyatlar bu şekilde. Daha yeni tarlaya düştüğü için fiyatlar yüksek. Tarlada çoğaldığı zaman fiyatlar mutlaka düşecektir” dedi.
Antalya İliç Maden Kazasını Araştırma Komisyonu Başkanı Uslu: “İliç hakkında, kimsenin kafasında soru işareti kalmayacak” Erzincan’ın İliç ilçesinde 13 Şubat’ta meydana gelen ve 9 işçinin ölümüyle sonuçlanan maden kazasını tüm yönleriyle araştırmak üzere kurulan TBMM İliç Maden Kazasını Araştırma Komisyonu’nun Başkanı AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu, “İliç’teki olayı ayrıntılarıyla inceleyeceğiz. Hiç kimsenin kafasında soru kalmayacak şekilde incelememizi, raporlamamızı gerçekleştireceğiz” dedi. İliç maden faciasını araştırmak için oluşturulan, TBMM İliç Maden Kazasını Araştırma Komisyonu, çalışmalarını kesintisiz sürdürüyor. Komisyon, Devlet Su İşleri yetkililerinden, maden kazasının yaşandığı İliç Maden sahasına yakınlığı nedeniyle gündeme gelen Bağıtaş Barajı’ndaki duruma ilişkin de bilgi alacak. Teklifler, TBMM Genel Kurulu’nda sunulacak Yaşanan faciaya ilişkin bakışının, önce insan, önce çevre sonra güvenilir madencilik olduğunu ifade eden Maden Kazasını Araştırma Komisyonu Başkanı Atay Uslu, komisyonun; kazayı tüm yönleriyle araştıracağını, benzer kazaların önlenmesi için alınması gereken tedbirler konusunda çalışacağını, insan sağlığını ve çevreyi önceleyen ’güvenilir madencilik ve güvenilir altın madenciliği’ mimarisinin ve güvenilir, sürdürülebilir madencilik politikasının oluşumuna katkı sağlayacağını aktardı. Uslu, komisyon çalışmalarının tamamlamasının ardından, teklifleri TBMM Genel Kurulu’na sunulmak üzere raporlayacaklarını belirtti. DSİ Genel Müdürlüğü ve Bakanlık bürokratlarını dinleyecekler Komisyon Başkanı Atay Uslu, ayrıca 30 Nisan’da MAGEP ve MTA bürokratlarının yanı sıra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bürokratlarını, 2 Mayıs’ta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bürokratlarını, 3 Mayıs’ta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bürokratlarını dinleyeceklerini söyledi. Atay Uslu, Mayıs ayının ikinci haftası ise Tarım ve Orman Bakanlığı yetkililerinin yanı sıra kamuoyunun akılındaki soruları gidermek, kazanın çevresel etkisini bertaraf etmek için alınan önlemler konusunda Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nü ve ilgili Bakanlık kurumlarını dinleme kararı aldıklarını ifade etti. Objektif, şeffaf, tutarlı ve tarafsız çalışmayı ortaya koyacaklarını aktaran Atay Uslu, "İliç’te ki olayı ayrıntılarıyla inceleyeceğiz. Hiç kimsenin kafasında soru kalmayacak şekilde incelememizi, raporlamamızı gerçekleştireceğiz. Hem kazayı ve olayı araştıracağız, hem bundan sonra bu tür kazaların olmaması için atılması gerekli adımları atacağız” dedi. Komisyon devlet kurumlarından, Bakanlıklardan bilgi aldıktan sonra sivil toplum temsilcileri ve akademisyenlerle bir araya gelecek. Uzman görüşlerinin de alınmasının ardından, bir daha kazaların olmaması ve güvenilir madencilik mimarisinin kanunlarda yer almasını sağlamak için, farklı madenler yerinde incelenecek.
Konya Başkan Altay: “Mevcut ağaçlara göre şekillendirerek Türkiye’nin en ikonik kütüphanesini gençler için yapıyoruz” Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından şehre kazandırılacak Şehir Kütüphanesi inşaatında çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Şehir Kütüphanesi inşaatında incelemelerde bulunan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, kütüphanenin Darülmülk Projesi kapsamında yer alan 20 farklı projeden biri olduğunu hatırlattı. Başkan Altay, “Konyalıların hafızasında Büyükşehir Belediye binası olarak bilinen alandaki binamızı maalesef deprem yeterliliği olmadığından dolayı yıkmıştık. Konya Büyükşehir Belediyesi olarak ticari olarak değerlendirdiğimizde milyarlarca lira edecek bir arsayı, kütüphane yaparak gençlerimize armağan etmeye karar verdik” dedi. “Mevcut ağaçların formuna göre bir kütüphane binası şekillendirdik" Başkan Altay, şehre Türkiye’nin en güzel kütüphane binalarından birini kazandırmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade ederek, “Türkiye’nin en ikonik kütüphane binalarından birisini yapıyoruz. İçerisinde ders çalışma alanlarının, etüt merkezlerinin, dijital kütüphanenin ve büyük kütüphane yapısının olduğu bir yapı oluşacak. Bu bina ile ilgili önemli konulardan birisi de mevcut ağaçlara hiç dokunmadan, mevcut ağaçların formuna göre bir kütüphane binası şekillendirdik. Ayrıca Birleşmiş Milletler ile birlikte yürüttüğümüz, dünyada 4 pilot ilden birisi olan Konya’mızda Sıfır Karbon binaların ilk örneğini burada inşa etmiş olacağız. Yoğun bir şekilde gayret ediyoruz. İnşallah tamamlandığında gençlerimizin sürekli vakit geçirebilecekleri, ders çalışacakları, kitapla hemhal olacakları bir kültür merkezi inşa etmiş olacağız” şeklinde konuştu. “Kütüphane içinde belediye hizmet alanı da olacak” Şehir Kütüphanesi içinde, mevcut alanda bir belediye alışkanlığı olmasından dolayı vatandaşların geldiklerinde belediye hizmetlerini görebilecekleri, KOSKİ veznesinden Açık Kapı’ya kadar bir belediye hizmet alanı da oluşturacaklarını kaydeden Başkan Altay, “Böylece buranın eskiden Büyükşehir Belediyesi olduğu ile ilgili de bir algının devam etmesini arzu ediyoruz. Şehrimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. İnşallah bir an önce tamamlanarak hem gençlerimize hem şehrimizin kültürüne kazandırmayı arzu ediyoruz. Hayırlı, uğurlu olsun” diye konuştu.
Zonguldak KEİPA Türkiye Delegasyonu Başkanı Dönmez: "Gazze’de kalıcı ateşkese varılması için İsrail ve destekçileri üzerinde baskı oluşturmak zorundayız” Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi (KEİPA) Ekonomi ve Kalkınma Politikası Komisyon Toplantısı açılışı Zonguldak’ta gerçekleştirdi. Türk Delegasyonu Başkanı Fatih Dönmez, “KEİPA ülkeleri olarak derhal kalıcı bir ateşkese varılması ve insani yardımların hızlı, güvenli, kesintisiz ve engelsiz bir şekilde Gazze’ye ulaştırılmasının sağlanması için İsrail ve destekçileri üzerinde baskı oluşturmak zorundayız” dedi. KEİPA Ekonomi ve Kalkınma Politikası Komisyon toplantısı açılış toplantısı KEİPA Türk Delegasyon Başkanı Fatih Dönmez Başkanlığı’nda Zonguldak’ta gerçekleştirildi. Toplantının açılış konuşmasını yapan Fatih Dönmez, son uluslararası gelişmelerle birlikte küresel enerji ağırlık merkezinin kaydığına dikkat çekti. Enerji güvenliği başta olmak üzere işbirliğinin bütüncül ve kapsamlı bir strateji temelinde ortak hedefler çevresinde geliştirmeyi amaçladıklarını belirten Dönmez, Karadeniz bölgesindeki enerji kaynaklarına vurgu yaptı. Dönmez, “Günümüzdeki son uluslararası gelişmeler ışığında küresel enerji ağırlık merkezinin kaydığını eminim sizler de doğrulayacaksınız. Bunun bilincinde olarak enerji güvenliği başta olmak üzere iş birliğimizi bütüncül ve kapsamlı bir strateji temelinde ve ortak hedeflerimiz çevresinde geliştirmeyi amaçlamalıyız. Karadeniz bölgesi; enerji kaynakları, ticaret rotaları ve coğrafi konumu nedeniyle jeostratejik ve jeopolitik açıdan büyük bir öneme sahiptir. Ancak bölgedeki artan gerilimler ve tansiyonlar, çeşitli ülkeler arasında rekabetin artmasına da neden olmakta, bölgedeki istikrarı ve güvenliği de tehdit etmeye devam etmektedir. Bu nedenle üye ülkeler arasındaki ikili ilişkilerin güçlü tutulması, birlik gücümüzü korumak için hayati önem taşımaktadır. İmkânların ve meydan okumaların küreselleştiği; ülkelerin aynı anda ele alması gereken konuların nitelik ve niceliğinin benzersiz bir hale geldiği ve hiçbir devletin karşı karşıya olduğu sorunların üstesinden yalnız başına gelemeyeceği bir dönemi yaşıyoruz. Salgınlar, savaşlar, küresel ekonomik krizler, tedarik zincirlerinin kırılması, kuraklık, düzensiz göç hareketleri, tüm dünyada yükselen ırkçılık ve yabancı düşmanlığı, hibrit tehditler, uluslararası şirketlerin ulusal mevzuatları hiçe sayması, keyfi yaptırımlar, uluslararası sistemde denge arayışları, yapay zekâ teknolojilerinin akıl almaz hızı gibi birçok eski ve yeni nesil meseleyle karşı karşıyayız. Tarihte siyasetin, sosyolojinin ve ekonominin bu kadar hızlı ve derinden dönüştüğü ve kırgınlaştığı; hukukun yaşanan dönüşümlerin hızına yetişmede bu kadar çaresiz kaldığı bir dönem herhalde yaşanmamıştır” dedi. “Türkiye olarak bölgedeki barış ve huzurun şartsız tesisi için elimizden geleni ve daha fazlasını yapmaya devam edeceğiz” Karadeniz coğrafyasının tehdit ve dönüşümlerden en derinden etkilenen coğrafyaların başında geldiğine dikkat çeken Fatih Dönmez şöyle devam etti: “Başta doğal gaz olmak üzere zengin enerji kaynaklarına sahip olan Karadeniz coğrafyası; tüm bu tehdit ve dönüşümlerden de belki de en derinden etkilenen coğrafyaların başında geliyor. Bu sebeplerle, Türkiye olarak bölgedeki barış ve huzurun şartsız tesisi için elimizden geleni ve daha fazlasını yapmaya devam edeceğiz. Ukrayna’da devam eden savaş bölgemiz ve ötesi açısından ciddi endişe oluşturmaya devam etmekte, olumsuz etkilerini gün geçtikçe arttırmaktadır. Savaşın müzakere yoluyla çözümü dışında hiçbir alternatif çözüm günümüzde mümkün değildir. Ukrayna’nın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü güvence altına alan adil bir barışın ancak diplomasi yoluyla sağlanabileceğine ilişkin görüşümüzü koruyoruz. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’nin barış planını prensipte desteklemekle beraber Rusya’nın dışlandığı üst düzey bir toplantının pek bir anlamı olmadığı da ifade etmek isteriz. Tüm ilgili taraflardan, ülkemizin diplomatik çabalarının devamını sağlamak için yardımcı olmalarını talep ediyoruz. Bölgesel güvenlik açısından önemli bir diğer konu da Güney Kafkasya’da barış ve istikrarın sağlanmasıdır. İkinci Karabağ Savaşı’nın sona ermesi, bu hedefe ulaşmak için önemli bir fırsat sunmaktadır. Azerbaycan ile Ermenistan arasında barış anlaşmasının henüz imzalanmamış olması, bölgede kapsamlı bir çözümün önündeki temel engel olmaya devam etmektedir. Her iki tarafı da taslak metindeki karşılıklı görüş ayrılıklarını aşarak anlaşmayı bir an önce imzalamaya teşvik ediyoruz. Öte yandan, ABD, AB ve bazı Batılı ülkelerin Azerbaycan-Ermenistan ihtilafına yönelik sergilediği dengesiz ve bir tarafı kayıran, diğer tarafın endişelerini göz ardı eden tutumdan da memnun değiliz. Bu tutum, Güney Kafkasya’daki sorunların çözümünün temeli olması gereken tarafsızlık ve kapsayıcılık ilkelerine de zarar vermektedir ve devam eden barış sürecini daha da karmaşık hale getirebilecek sonuçlar doğurma potansiyeline sahiptir.” “Uluslararası kuruluşları kendi emelleri etrafında şekillendiren devletlerin kudretli yetkilileri de maalesef yalnızca izlemekle yetiniyor” Filistin’de her 10 dakikada masum bir çocuğun öldürüldüğünü ve bugüne kadar 40 binden fazla Filistinlilerin hayatını kaybettiğini aktaran Dönmez şöyle dedi: “Sadece yüreğinde Filistinlilerin acısını taşıdığı için dillerinde dua, gözlerinde çaresiz bir öfke ile izleyen vicdan sahibi sıradan insanlar izlemiyor; uluslararası sistemin köşe taşı olduğunu iddia eden, evrensel değerlerin banisi ve savcısı olduğunu öne süren ve dünya barışının muhafazası misyonuna sahip uluslararası kuruluşları kendi emelleri etrafında şekillendiren devletlerin kudretli yetkilileri de maalesef yalnızca izlemekle yetiniyor. İsrail’in Gazze’de sivil, çocuk, kadın ayrımı gözetmeksizin süren katliamlarında bugüne dek 40 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti. Gazze’de her 10 dakikada bir masum çocuk hayattan koparılıyor. Uluslararası hukukun tüm çizgileri hiçe sayılıyor. Vicdan sahibi bir insanın, İsrail’in Filistin’de yaptığı katliamlar ve genişleyen işgal nedeniyle derin bir acı hissetmemesi mümkün değil. İsrail hükûmetinin eylemleri, barış ve güvenlik zeminini ortadan kaldırmaktan başka bir amaca hizmet etmiyor. Soykırım boyutlarına varan katliama bir son vermek, akan kanı durdurmak ve Gazze’nin yaralarını sarmak adına tüm insanlık tarihi bir görevle karşı karşıya 2. dünya savaşı yıllarındaki katillerine öykünen bir yönetimin adeta intikamını masum ve mazlum bir halktan alırcasına sürdürdüğü zulmün ve psikozlarının kara lekesine ortak olamayız. KEİPA ülkeleri olarak derhal kalıcı bir ateşkese varılması ve insani yardımların hızlı, güvenli, kesintisiz ve engelsiz bir şekilde Gazze’ye ulaştırılmasının sağlanması için İsrail ve destekçileri üzerinde baskı oluşturmak zorundayız.” Dönmez, “1967 sınırlarında başkenti Kudüs olan tam bağımsız bir Filistin Devleti kurulana dek bu kriz son bulmayacaktır. Tek ve gerçek çözüm budur. Türkiye adil ve kalıcı bir barışa giden yolda elinden geleni sonuna kadar yapmaya devam edecektir. Barışın ve Filistinlilerin hak ve hukuklarının korunması için garantörlük de dahil olmak üzere, üzerimize düşeni yapacağız” dedi. Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu da Filistin’de yaşananlara vurgu yaparak "Orada insanlık ölüyor. İnsanlığın ölmesine müsaade etmemek gerekiyor" dedi. KEİPA Genel Sekreteri Asaf Hajiyev de teşekkür ederek Vali Osman Hacıbektaşoğlu’na hediye takdim etti. Üye ülkelerin aile fotoğrafı çektirdiği toplantı gündem maddelerinde belirlenen konuların görüşüldüğü oturumlar ile devam edecek.