GÜNDEM - 10 Eylül 2021 Cuma 18:50

Muğla’da ormanlara giriş 1 Ekim’e kadar uzatıldı

A
A
A
Muğla’da ormanlara giriş 1 Ekim’e kadar uzatıldı

Muğla tarihinin en büyük orman yangının yaşandığı Temmuz ve Ağustos aylarında Muğla Valiliği tarafından 5 Ağustos-5 Eylül tarihleri arasında ormanlara giriş yasaklanmıştı.

Muğla valiliği yayımladığı yeni iç genelge ile bu süreyi 1 Ekim tarihine kadar uzattı. Buna göre, orman yangınlarıyla mücadele kapsamında Muğla sınırları içerisindeki ormanlık sahalara 5 Eylül-1 Ekim 2021 tarihleri arasında görevliler dışında girmesine izin verilmeyecek. Ayrıca Muğla genelinde ormanların çevresinde mola verilmesi, piknik yapılması mangal, semaver ve ateş yakılması ile ilgili alınan yasaklama kararı da 2 Ekim’e kadar uzatıldı.

Yine Muğla genelinde başta ormanlık alanların civarındaki yerler olmak üzere tüm mahallerde anız, bağ-bahçe, zeytinlik ve tarla temizliğinden meydana gelen dalların ve her türlü bitki örtüsünün yakılması, orman alanlara yakın yerlerdeki düğün ve benzeri organizasyonlarda orman yangınına neden olabilecek havai fişek, dilek balonu gibi yanıcı madde kullanılması yasağı da devam ediyor. Alınan karar ve önlemlere aykırı hareket edenler hakkında Orman Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve Kabahatler Kanunu uyarınca adli ve idari işlem yapılacağı açıklandı.

Bekir Tosun

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Nevşehir Kapadokya’nın lezzetleri ‘Kapadokya’da Bahar Sofraları’ etkinliğinde görücüye çıktı Kapadokya bölgesinin önemli organizasyonlarından biri olan ’Kapadokya Gastronomi Festivali’ bu yıl ’Kapadokya’da Bahar Sofraları’ adı altında Kapadokya Üniversitesi’nin ev sahipliğinde başladı. İlki 2022 yılında yapıldığında Kapadokya bölgesinde gastronomi rüzgarını başlatan festival; yine insan, tarih ve doğa temaları üzerinden yürütülüyor. Tarih boyunca kadim topraklarda yaşamış çeşitli kültür ve inançlara sahip insanların baharın gelişini, şifa, bolluk ve bereket beklentileriyle anlamlandırarak kutladıkları Hıdırellez’in geleneksel lezzetleri öne çıkartılıyor. Katılımcılar doğanın uyanışı ile insanın yeşeren umutlarının bütünleştiği, mevsimsellik ve yerelliğin ön planda tutulduğu Kapadokya’da Bahar Sofraları etkinliği ile gastronomi alanında kanaat önderleri Kapadokya’nın gastronomi mirası ile tanışma imkânı buldu. Nevşehir Valiliği himayesinde Kapadokya Üniversitesi, Ürgüp Kaymakamlığı, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA), Ahiler Kalkınma Ajansı (AHİKA) ve Kapadokya Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (KAPTİD) iş birliği ile düzenlenen festival, Kapadokya Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Bölümü ile Kapadokya bölgesinin değerli şeflerinin öncülüğünde hazırlanan ve ’Kapadokya’da Bahar Sofraları’ sloganı ile sunulan öğle yemeği ile başladı. Kapadokya Üniversitesi Gastronomi bölümü mutfağında hazırlanan ve bölgeye özgü birbirinden farlı tatların bir araya getirildiği festivalde, özellikle küllü mısırlı ısırgan çorbası ve tatlı su balığından yapılan fava tabağı dikkat çekti. Kapadokya yöresinde yetişen bitkilerden yapılan yemeklerin ön plana çıktığı etkinlikte katılımcılara, taze otlu, asma yapraklı, bölgeye özgü bulgur pilavı ile sunulan kuzu yahninin yanı sıra, bazlama üzerinde karamelize edilmiş soğan ile sunulan kuzu ciğeri ve bölgede yetişen otlarla yapılan gözlemeler ikram edildi. Tıbbi ve aromatik bitkiler uzmanı Saniye Gezer, bölgede yenilenebilir otlardan bir araya getirdiği su ritüeli hazırladı. Bölge özgü yemeklerin sunumunun yapıldığı festivalde konuşan Anadolu Halk Mutfakları Araştırmacısı ve Program Yapımcısı Adnan Şahin, "Kapadokya’da bu yıl 3.’sü yapılan bu festivalin gecikmiş bir festival olduğunu düşünüyorum. Bölgenin gastronomik zenginliğinin öne çıkması konusunda çok önemli bir çalışma" dedi. Akademisyen şef ve TV yapımcısı Asuman Kerkez de yenilen yemeğin damağa imza atması gerektiğini söyledi. Kerkez, "Bu festival gerçekten çok önemli, belki de yüz yıllar önceki reçeteleri burada tatma ve deneyimleme şansınız oluyor. Kapadokya’yı çok seviyoruz. Her sene buraya keyifle geliyoruz. Eskiyle yeniyi bir araya getirmeyi çok iyi başarıyorlar. İçeride birbirinden güzel nefis şeyler tattık. Özellikle tatlı su balığından yapılan bir fava tabağı var. O tabak benim favorimdi. Bunun üzerine yetiğin hiçbir şey o tadı değiştiremedi. Yemek böyledir, damağınıza imza atar. Yıllar sonra bile hatırlarsınız" ifadelerini kullandı.