GÜNDEM - 27 Şubat 2017 Pazartesi 17:39

Necmettin Erbakan’ın bugün ölüm yıldönümü | Necmettin Erbakan kimdir?

A
A
A
Necmettin Erbakan’ın bugün ölüm yıldönümü | Necmettin Erbakan kimdir?

Necmettin Erbakan kimdir? Necmettin Erbakan’ın bugün ölüm yıldönümü. Necmettin Erbakan ile ilgili bilmeniz gerekenler haberimizde.

Necmettin Erbakan’ın bugün ölüm yıldönümü. Necmettin Erbakan’ın hayatını sizler için derledik. Necmettin Erbakan 29 Ekim 1926 Sinop doğumludur. 27 Şubat 2011’de Ankara’da hayatını kaybetmiştir. Başbakanlık görevini 28 Haziran 1996 ile 30 Haziran 1997 tarihleri arasında sürdürmüştür. 28 Şubat süreci'nden sonra istifa etmeye zorlanmıştır ve 5 yıl süreliğine siyaset yasağı getirilmiştir. İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi mezunudur. Üniversite tarafından 1951'de gönderildiği Almanya'da RWTH Aachen'de doktorasını yaptı. Klockner Humboldt Deutz AG motor fabrikasına davet edildi. Alman Ordusu için araştırma yapan DVL Araştırma Merkezi'nde Prof. Dr. Schmidt ile çalışmalar yaptı ve Alman üniversitelerinde doktorasını verdi.

Necmettin Erbakan’ın bugün ölüm yıldönümü | Necmettin Erbakan kimdir?

NECMETTİN ERBAKAN KİMDİR?

1953'te doçentlik sınavını vermek üzere Türkiye'ye döndü. 1954'te, 27 yaşındayken İTÜ'de doçent oldu. Araştırmalar yapmak üzere altı aylığına tekrar Almanya'nın Deutz fabrikalarına gitti. Mayıs 1954-Ekim 1955 arasında askerlik yaptı. Tekrar üniversiteye döndü. 1956-1963 arasında 200 ortaklı ilk yerli motoru üretecek olan Gümüş Motor'u kurdu ve motor üretimini gerçekleştirdi. 1965'te profesör unvanını aldı. 1967'de Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genel Sekreterliği'ne seçildi. Aynı yıl, TOBB'da sekreteri olarak görev yapan Nermin Erbakan'la evlendi. Bu evliliğinden üç çocuğu Elif ve Fatih oldu. Bu dönemde, büyük sanayici ve tüccarlara karşı Anadolu tüccar ve küçük sanayicilerini savunmasıyla dikkati çekti. 25 Mayıs 1969'da TOBB genel başkanlığına seçildi. Ama Adalet Partisi (AP) hükümetinin seçimleri iptal etmesiyle 8 Ağustos 1969'da başkanlıktan ayrılmak zorunda kaldı

Necmettin Erbakan’ın bugün ölüm yıldönümü | Necmettin Erbakan kimdir?

NECMETTİN ERBAKAN’IN SİYASET HAYATI

1969'da Adalet Partisi'nden (AP) milletvekili aday adaylığı Süleyman Demirel tarafından veto edildiği için Konya'dan bağımsız aday oldu ve iki milletvekili seçtirecek oy alarak milletvekili seçildi. 17 Ocak 1970'te 17 arkadaşıyla Milli Nizam Partisi'ni (MNP) kurdu. Ancak parti 12 Mart 1971 Askeri Müdahalesi'nden kısa süre sonra, "laikliğe aykırı çalışmalar yürüttüğü" iddiasıyla açılan dava sonunda 20 mayıs 1971'de Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı; yöneticileri hakkında ise ceza davası açılmadı. Erbakan, MNP'nin kapatılmasından sonra İsviçre'ye gitti ve bir süre orada kaldı. 1973 Genel Seçimlerinden önce, Türkiye'ye döndü. Türkiye'ye dönüşüyle ilgili olarak Süleyman Demirel'in liderliğindeki Adalet Partisi'nin oylarını bölmek amacıyla Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur ile Orgeneral Turgut Sunalp tarafından ikna edilerek Türkiye'ye döndüğü iddia edildi. 11 Ekim 1972'de MNP kadrolarıyla Milli Selamet Partisi'ni (MSP) kurdu. 14 Ekim 1973 seçimlerinde Milli Selamet Partisi yüzde 12 oy oranıyla 48 milletvekilliği kazandı. Seçimlerden hemen sonra Bülent Ecevit'in liderliğindeki Cumhuriyet Halk Partisi'yle (CHP) ile MSP arasında kurulan koalisyon hükümetinde devlet bakanı ve başbakan yardımcısı oldu. Bu dönemde, Kıbrıs Harekâtı'nın yapılmasını savundu. Harekâttan sonra adanın tamamının ele geçirilmesini konusunda Ecevit ile görüş ayrılığına düştü. 17 Eylül 1974'de hükümet dağıldı.

Mart 1975'te Adalet Partisi, Milli Selamet Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ile Cumhuriyetçi Güven Partisi (CGP) arasında kurulan I. Milliyetçi Cephe Hükümeti'inde devlet bakanı ve başbakan yardımcısı oldu. 1977 Genel Seçimleri'inde Milli Selamet Partisi'nin milletvekili sayısı yarı yarıya düşerek 24'e geriledi. Temmuz 1977'de AP, MSP ve MHP koalisyonuyla kurulan II. Milliyetçi Cephe Hükümeti'nde yine devlet bakanı ve başbakan yardımcısı oldu. Adalet Partisi'nin Kasım 1979'da kurduğu azınlık hükümetini dışardan destekledi. 6 Eylül 1980'de partisinin Konya'da düzenlediği Kudüs Mitinginin 12 Eylül Darbesi'nin sebeplerinden birisi olduğu söylenmiştir.

12 Eylül'de bir süre İzmir Uzunada'da gözaltında tutuldu. 15 Ekim 1980'de 21 MSP yöneticisiyle birlikte 'MSP'yi illegal bir cemiyete dönüştürmek ve laikliğe aykırı davranmak' suçlamasıyla tutuklandı. 24 Temmuz 1981'de serbest bırakıldı. 1983'te hakkında verilen hüküm Askeri Yargıtay'ca bozulduktan sonra beraat etti.
1982 Anayasası gereğince 10 yıl siyaset yapma yasağı aldı. 6 Eylül 1987 halk oylamasıyla tekrar siyasete döndü. 11 Ekim 1987'de Refah Partisi genel başkanı seçildi. Refah Partisi'nin Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP) ve Islahatçı Demokrasi Partisi'yle (IDP) ittifak kurduğu 1991 seçimlerinde Konya'dan milletvekili seçildi.

Necmettin Erbakan’ın bugün ölüm yıldönümü | Necmettin Erbakan kimdir?

Milli Görüş Hareketi'nin tarihindeki en büyük başarıyı elde ettiği 1995 seçimlerinde Refah Partisi, aldığı yüzde 21,37 oy oranı ve kazandığı 158 milletvekili ile birinci parti oldu. Doğru Yol Partisi (DYP) ile Anavatan Partisi (ANAP) arasında kurulan kısa ömürlü koalisyon hükümetinin istifasından sonra DYP ile kurduğu REFAHYOL hükümetinde, 28 Haziran 1996'da başbakan olarak göreve başladı. Koalisyon hükümeti başbakanı olarak görevde olduğu 1996-1997 arası 1 yıllık dönemde Türkiye ekonomisi \%7,5 oranında büyümüş ve Türkiye'nin GSMH'si Dünya toplamının binde 11,96'sınden binde 12,37'sine yükselmiştir. Yapılan reformlar arasında, kamu kuruluşları arasında havuz sisteminin kurulması ve gelişmekte olan halkın çoğunluğu Müslüman ülkelerden 8 tanesini biraya getiren D8 oluşumu gösterilebilir.

Laiklik ve Atatürkçülük tartışmaları sonucunda, "post-modern darbe" olarak adlandırılan 28 Şubat Süreci ile Erbakan istifa etmeye zorlansa da bu teşebbüs ilk etapta başarıya ulaşamamıştır (Koalisyon 30 Haziran 1997'ye kadar devam etmiştir). 21 Mayıs 1997 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, "yasadışı bazı eylemlerin odağı olmaya başladığı ve bazı üyelerinin laik rejimi hedef alan girişimleri" nedeniyle Refah partisi'nin kapatılması için Anayasa Mahkemesi'ne dava açtı. Başsavcı Vural Savaş, dava ile ilgili yaptığı açıklamada partinin "laikliğe aykırı eylemlerin odağı haline geldiğini ve ülkeyi giderek bir iç savaş ortamına sürüklediğini" belirtti. Dava devam ederken Erbakan, başbakanlık görevini Tansu Çiller'e devretmek amacıyla 18 Haziran 1997'de Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e istifasını sundu. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ise yeni hükümeti kurma görevini, Doğru Yol Partisi genel başkanı Tansu Çiller'e değil, Mesut Yılmaz'a verdi. 55. Hükûmet (ANASOL-D) Mesut Yılmaz'ın liderliğinde Anavatan Partisi, Demokratik Sol Parti, Demokrat Türkiye Partisi koalisyonu ile kuruldu.

Açılan kapatma davası sonunda Anayasa Mahkemesi, 16 Ocak 1998'de Refah Partisi'nin kapatılmasına ve aralarında Erbakan'ın da olduğu 6 kişiye 5 yıl süreyle siyaset yasağı getirilmesine karar verdi. Refah Partisi'nin kapatılma kararından bir ay önce Milli Görüş çizgisindeki Fazilet Partisi kuruldu, partinin başına önce İsmail Alptekin, ardından da Recai Kutan getirildi. Bu dönemde tarafların aksi yöndeki demeçlerine karşın, Fazilet Partisi'nde Necmettin Erbakan'a yakın olan ve "ak saçlılar" ya da "gelenekçiler" olarak tanımlanan kanat ile Recep Tayyip Erdoğan'ın temsil ettiği kanat olan "yenilikçiler" arasındaki gerilim tırmanmaya başladı.Kanatlar arasındaki çekişmenin artık görünür hale geldiği 14 Mayıs 2000'de yapılan FP 1. Kongresi'nde, yenilikçi kanadın adayı Abdullah Gül 521, Recai Kutan 633 oy aldı. Haziran 2001'de Anayasa Mahkemesi'nin Fazilet Partisi'nin kapatılmasına karar vermesinden sonra kurucusu olduğu Milli Görüş Hareketi bölündü. Erbakan'ın desteklediği Milli Görüş'çü (gelenekçi) kanat Recai Kutan başkanlığında Saadet Partisi'ni (SP) kurarken, "yenilikçiler" ise Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Adalet ve Kalkınma Partisi'nde örgütlendiler.

Erbakan, "Kayıp Trilyon Davası" olarak bilinen -Refah Partisi'ne 1998 yılı için yapılan yaklaşık 1 trilyon TL'lik hazine yardımının harcanmış gibi gösterilerek devlete iade edilmemesi- davada, Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 6 Mart 2002'de "özel evrakta sahtecilik" suçundan 2 yıl 4 ay hapis cezasına mahkûm edildi.[13] 2002 Genel Seçimleri'nde Konya'dan bağımsız milletvekilliği adaylığı başvurusu Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından reddedildi. 5 yıllık siyasi yasağı Şubat 2003'te sona eren Erbakan, 11 Mayıs 2003'te Saadet Partisi Genel Başkanlığına seçildi. 3 Aralık 2003'te hakkındaki mahkûmiyet kararı Yargıtay tarafından onandı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, "Kayıp Trilyon Davası"nda mahkum olan ve mahkumiyet kararları kesinleşen Erbakan dahil 6 kişinin parti üyeliğinden çıkarılması ve parti organlarındaki görevlerine son verilmesini isteyince Erbakan, 30 Ocak 2004'te Saadet Partisi Genel Başkanlığından ve parti üyeliğinden ayrıldı.

Aldığı sağlık raporu doğrultusunda infazı ertelen Erbakan’ın "Kayıp Trilyon Davası" nedeniyle aldığı hapis cezası Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) yapılan değişiklik uyarınca Nisan 2008'de ev hapsine çevrildi. Erbakan ev hapsini çekerken Adli Tıp Kurumunun ‘sürekli hastalık’ raporu doğrultusunda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından 19 Ağustos 2008’de affedildi.

17 Ekim 2010'da tekrar Saadet Partisi'nin tekrar genel başkanlığına seçildi. Sağlık durumu giderek kötüleştiği halde vefat ettiği güne dek kurmaylarıyla parti ve ülke meseleleri hakkında görüşmelerine devam etmiştir.

Necmettin Erbakan’ın bugün ölüm yıldönümü | Necmettin Erbakan kimdir?

NECMETTİN ERBAKAN’IN VEFATI

19 Ocak 2011'de ayağında nükseden damar iltihabı rahatsızlığı sebebiyle hastanede yoğun bakım altına alınarak bir süre tedavi görerek taburcu edilmesinin ardından, kısa süre sonra solunum ve kalp yetmezliği rahatsızlığı sebebiyle kaldırıldığı Ankara'daki Güven Hastanesi'nde yoğun bakım altında uygulanan tüm tedavilere rağmen solunum yetmezliğine bağlı, kalp ve çoklu organ yetmezliği sebebiyle 27 Şubat 2011 sabahı saat 8:50'de doktorlarının muayenesi esnasında koroner arter rahatsızlığı sonucu şuurunu yitirerek komaya girmiş, saatler aynı sabahın 11:40'ını gösterirken doktorların tüm müdahaleleri ile yaşamsal işlevlerinin desteklenmesine rağmen yaşamını yitirmiştir.

Vasiyetine uygun olarak resmi devlet töreni tertip edilmemiş ve 1 Mart 2011 Salı günü önce Ankara'da Hacı Bayram Camii'nde sabah namazına müteakip cenaze namazı kılındıktan sonra, cenazesi İstanbul'a getirilerek öğlen namazını müteakip Fatih Camii'nde kılınan cenaze namazı sonrasında Zeytinburnu Merkezefendi Mezarlığı'na defnedilmiştir. Mezarına, sevenleri tarafından Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden getirilen topraklarla birlikte Kudüs, KKTC ve Boşnak lider Aliya İzzetbegoviç'in mezarından getirilen topraklar serpilmiştir.

Cenaze merasimine Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan, Genel Başkanlar, Bakanlar, Milletvekilleri, Türk Silahlı Kuvvetleri Mensupları, Büyükelçiler, Belediye Başkanları, partililerin yanı sıra 60 ülkeden cemaat ve hareket liderleri ile temsilcileri katılmış, cenaze namazı iki milyonu aşkın kişi tarafından kılınarak, naaşı aile kabristanın da bulunduğu Merkezefendi Mezarlığı'na defnedilmiştir.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun’da müzeleri 600 bini aşkın kişi ziyaret etti Samsun’da farklı temalardaki müzeleri 2025’te 600 bini aşkın kişi ziyaret etti. Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, "Odak Samsun diyerek çıktığımız yolda turizmin her başlığında, doğal güzelliklere sahip tüm destinasyonlarımızda, tarihi ve kültürel tüm mekanlarımızda ziyaretçi sayılarımızı artırmakta, şehrimizin güzelliklerini herkese tanıtmakta kararlıyız" dedi. Samsun, sahip olduğu müze çeşitliliği ve kültürel mirasıyla da dikkat çekiyor. Büyükşehir Belediyesi sorumluluğundaki farklı temalardaki 6 müze kentin kültür zenginliğine katkı sunuyor. 2025 yılında bir önceki yıla göre ziyaretçi sayısı yüzde 27,3 artarak 600 bini aşkın ziyaretçi sayısına ulaştı. Ziyaretçiler için tarihi ve kültürel bir deneyim Kurtuluşa giden ilk adımının atıldığı şehir Samsun, müzeleriyle hem geçmişi yansıtıyor hem de ziyaretçilerine yaşayan bir tarih deneyimi sunuyor. Bandırma Gemi Müze ve Milli Mücadele Açık Hava Müzesi, Samsun Kent Müzesi, Havza Atatürk Evi, Bafra Tütün Müzesi, Alaçam Mübadele Müzesi ve Amazon Köyü yılın her dönemi turizm rotalarının durakları arasında yer alıyor. Farklı temalardaki müzeler dikkat çekiyor Birbirinden farklı temalardaki müzeleri ziyaret edenler şehrin tarihine, kültürüne ve sanatına tanıklık ediyor. Atatürk’ün Samsun’a çıkışını anlatan, hem Samsun’un hem de Türkiye’nin simge tarihi değerlerinden Bandırma Gemi Müze ve Milli Mücadele Açık Hava Müzesi yıl boyunca binlerce tarih meraklısını ağırladı. Havza’da bulunan Atatürk Evi’ni ziyaret eden çok sayıda kişi ise Milli Mücadele ruhunu yakından deneyimleme fırsatı buldu. Bafra Tütün Müzesi’ni ziyaret edenler Samsun’un ekonomik ve sosyal hayatında önemli yer tutan tütün kültürünü her yönüyle tanırken Alaçam Mübadele Müzesini ziyaret edenler ise göç ve mübadele döneminin izlerini görme fırsatı yakalıyor. Amazon Köyü ise ziyaretçilerini tarih ve mitolojiyle buluşturuyor. Turizmde ivme hep yukarıyı göstermeli Her yönüyle Odak Samsun vurgusu yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, "Şehrimiz turizmin her alanında önemli zenginliklere sahip. Doğa, tarih, kültür ve nicesi Biz en başından bu yana Odak Samsun diyerek turizmde yeni bir soluk kazandırmak adına yola koyulduk. Turizmin her alanında ivme yukarıyı göstersin istiyor, bu anlayışla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Müzelerimiz de şehrimizin tarihini ve kültürel değerlerini yansıtan önemli unsurlarımız. Samsun her alanda olduğu gibi müzeler noktasında da zengin bir şehir. Büyükşehir sorumluluğunda bulunan müzelerimizi bu yıl 600 bini aşkın kişi ziyaret etti. Bu rakam, şehrin kültür turizmine olan ilgisinin giderek arttığını, Samsun’un kültür turizminde de yükselen bir marka olduğunu gösteriyor. Odak Samsun diyerek çıktığımız yolda turizmin her başlığında, doğal güzelliklere sahip tüm destinasyonlarımızda, tarihi ve kültürel tüm mekanlarımızda rakamları artırmakta kararlıyız" dedi.
Ankara Bakan Uraloğlu: "Turistik Doğu Ekspresi’nin yeni sezonunda 10 bin 800 seyahat tutkununa Anadolu’nun büyüsünü yaşatacağız" Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "8 adet konforlu yataklı vagondan ve 1 adet yemek vagonundan oluşan Turistik Doğu Ekspresi’nin yeni sezonunda 10 bin 800 seyahat tutkununa, Anadolu’nun büyüsünü yaşatacağız" dedi. Herkesin merakla beklediği ‘Turistik Doğu Ekspresi’ bu sezonki ilk seferi bugün başladı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Turistik Doğu Ekspresi’nin 2025-2026 sezonu ilk seferine uğurlanması dolayısıyla düzenlenecek törene katıldı. Ankara’dan Kars’a hareket edecek Turistik Doğu Ekspresi’nin yeni sezon ilk seferi için tarihi Ankara Garı’nda uğurlama töreni gerçekleştirildi. Törende konuşma yapan Bakan Uraloğlu, Turistik Doğu Ekspresi’nin bölge turizmine ve ekonomisine katkılar sağladığını ve geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da Turistik Doğu Ekspresi’ne katılımın yoğun olduğunu belirtti. Her yıl yerli ve yabancı turistlerden yoğun ilgi gören Turistik Doğu Ekspresi, 2025-2026 sezonunda da yolcularına Doğu Anadolu’nun doğal ve kültürel zenginliklerini keşfetme imkanı sunması hedefleniyor. Turistik Doğu Ekspresi kapsamında trenin; Erzincan, Erzurum, Sivas ve Kars gibi önemli duraklarda planlı molalar verileceği belirtildi. "Turistik Doğu Ekspresi, nostaljik bir deneyim ve keşif yolculuğudur" Turistik Doğu Ekspresi’nin hizmet verdiği dönemden bu zamana kadar kültürel ve ekonomik anlamda Türkiye’ye önemli katkılar sağladığını belirten Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "1949 yılında gerçekleştirdiği ilk seferinden bu yana Doğu Ekspresi, hizmet verdiği her dönemde kültür mirasımızın maddi ve manevi zenginliklerinin izini süren eşsiz bir yol arkadaşı olmuştur. Tam 76 yıldır demir rayların üzerinde, nice özlemin ardından gelen kavuşmaların sıcaklığını, dostlukları, hatıraları ve duyguları yüreklerimize taşımıştır. Turistik Doğu Ekspresi ise bu 76 yıllık yolculuğun mirasını devralarak, 2019 yılında seferlerine başladığı günden bu yana Anadolu’nun büyüleyici güzelliklerini raylar üzerinde bir masal gibi sunmaktadır. Ankara’dan Kars’a uzanan 1360 kilometrelik bu rota, yolcularına karla kaplı dağların, derin vadilerin, tarihi dokunun ve kültürel zenginliklerin kartpostal tadında manzaralarını hediye etmektedir. Turistik Doğu Ekspresi, sadece bir tren yolculuğu değil, sanki zamanda yolculuğa çıkmış hissi uyandıran nostaljik bir deneyim, bir keşif yolculuğudur. Doğu Ekspresi’nin; Ankara’dan Kars’a uzanan 1360 kilometrelik büyülü rotasına ek olarak, 29 Mayıs 2019 tarihinde yepyeni bir anlayışla, daha konforlu, daha zengin ve daha etkileyici bir deneyim sunmak üzere ‘Turistik Doğu Ekspresi’ni sefere koymuştuk. O günden bu yana da Türkiye’mizin eşsiz kültürünü, nefes kesen doğal güzelliklerini ve köklü tarihi mirasını dünyaya tanıtmanın en özel, en etkileyici araçlarından biri olarak yoluna devam ediyor. Özellikle gençler, doğa, fotoğraf tutkunları ve farklı bir tatil arayışındaki her yaştan yolcuya, yüksek kalitede, sıra dışı ve unutulmaz bir seyahat deneyimi sunuyor. 2019’daki ilk seferinden bugüne kadar 81 binin üzerinde yolcumuz bu eşsiz yolculuğu yaşadı, Anadolu’nun ruhunu keşfetti" şeklinde konuştu. "Yeni sezonda 10 bin 800 seyahat tutkununa Anadolu’nun büyüsünü yaşatacağız" Turistik Doğu Ekspresi’nde seyahat edecek vatandaşların Türkiye’nin doğal ve tarihi mirasını fazlasıyla yaşayacaklarını vurgulayan Bakan Uraloğlu, "8 adet konforlu yataklı vagondan ve 1 adet yemek vagonundan oluşan Turistik Doğu Ekspresimiz, tren başına 160 yolcu kapasitesiyle hizmet sunacak. Böylece yeni sezonda 10 bin 800 seyahat tutkununa, Anadolu’nun büyüsünü yaşatacağız. Ekspresimiz; Ankara-Kars yönünde Erzincan’da 2 saat 30 dakika, Erzurum’da 4 saat; Kars - Ankara yönünde ise İliç’te 3 saat, Divriği’de 2 saat 30 dakika ve Sivas’ta 3 saat duruşlarla, yolcularına şehirlerin tarihini, kültürünü ve lezzetlerini tanıma fırsatı verecek. Ayrıca, popülerliği giderek artan Turistik Doğu Ekspresi’ni gençlerimizin deneyimlemesine imkân sağlamak üzere U-FEST kapsamında çekilişler gerçekleştiriyor, Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversitelerde öğrenim gören öğrencilerimize bu eşsiz yolculuğu ücretsiz olarak hediye ediyoruz. İlk etapta, bugünkü ilk seferde 40, 26 Aralık’taki seferde ise 40 olmak üzere toplam 80 öğrencimizi Turistik Doğu Ekspresi’nde misafir edeceğiz. Şubat ayındaki son iki trende de 80 öğrencimizle birlikte, sezonda toplam 160 öğrenciyi bu unutulmaz yolculukla buluşturmuş olacağız" diye konuştu. "Sarıkamış’ı çok merak ediyoruz" Turistik Doğu Ekspresi’nin herkesin deneyimlemesi gerektiğini ifade eden trenin ilk yolcularından biri olan Esra Aksoy ise, "Çok heyecanlıyız. Manisa Turgutlu’dan geliyoruz. İnşallah keyifli oluruz. Manisa’dan çıkıp Türkiye’nin öbür ucunu görmek bizi heyecanlandırıyor. Bir dahaki sefere çocuklarla tekrarlarız inşallah. Sarıkamış’ı çok merak ediyoruz. Şehitliği ziyaret etmek istiyoruz. Tarihi yerleri ziyaret etmek istiyoruz. Vakit kaybetmeden bu heyecanı, bu ortamı yakalasınlar. Herkesin yeni yılını kutluyorum. Bütün herkese iyi yolculuklar diliyorum" ifadelerini kullandı.
İstanbul Esenyurt’ta güvenlik altyapısı güçleniyor: İlk karakol Ardıçlı’ya Esenyurt Belediyesi, ilçede güvenlik altyapısını güçlendirmeye yönelik çalışmalarını sürdürüyor. İlçede toplumsal olaylara ve acil durumlara hızlı ve etkin müdahale sağlamak amacıyla hayata geçirilen karakol projelerinin ilkini Ardıçlı Mahallesi’nde başlatıyor. Başkan Vekili Can Aksoy, "ilçemizin güvenliğine önemli katkı sağlayacak. Karakolumuzu kısa sürede tamamlayarak halkımızın hizmetine sunacağız" dedi. Esenyurt Belediyesi, ilçede güvenlik altyapısını güçlendirmeye yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda, toplumsal olaylara ve acil durumlara hızlı ve etkin müdahale edebilmek amacıyla planlanan karakol projelerinin ilki Ardıçlı Mahallesi’nde hayata geçiriliyor. Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy, Ardıçlı Mahalle Muhtarı Mustafa Kalem ve ilçe protokolü ile birlikte yapımı devam eden karakol binasında incelemelerde bulundu. Başkan Vekili Aksoy, çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı. İnceleme sırasında değerlendirmelerde bulunan Başkan Vekili Can Aksoy, vatandaşların huzur ve güvenliğini önceleyen projeleri kararlılıkla hayata geçirdiklerini belirterek, "Ardıçlı Mahallemizde başlattığımız bu proje, ilçemizin güvenliğine önemli katkı sağlayacak. Karakolumuzu kısa sürede tamamlayarak halkımızın hizmetine sunacağız" dedi. Esenyurt Belediyesi’nin, ilçenin farklı noktalarında yeni karakol projelerini hayata geçirmek için çalışmalarını aralıksız sürdürdüğü ifade edildi.