ÇEVRE - 09 Eylül 2021 Perşembe 13:43

Nesli tükenmekte olan kırmızı mercanlar, Çanakkale Boğazı’ndaki batık gemilerde hayat buluyor

A
A
A
Nesli tükenmekte olan kırmızı mercanlar, Çanakkale Boğazı’ndaki batık gemilerde hayat buluyor

Çanakkale Boğazı’nda batık gemilere dalış aktivitesi başladı. Önümüzdeki günlerde dalış turizminin önemli merkezlerinden biri haline gelmesi beklenen Çanakkale Boğazı’ndaki tarihi batıklar, su altı ekosistemine faydasının yanı sıra dalış severlerin de cazibe merkezi haline gelecek. Yapay resif alanları haline gelen batıklar, nesli tükenmekte olan kırmızı mercanlara da ev sahipliği yapıyor.

Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı öncülüğünde başlatılan projeyle birlikte, tarihin en kanlı savaşlarından olan Çanakkale Savaşları batıklarının yer aldığı Çanakkale Boğazı’nda dalış turizmi yavaş yavaş hayata geçmeye başladı. Tarihin izlerini tüm çıplaklığıyla sergileyen, balıklara yuva olan ve doğal mercanları da üzerinde bulunduran 100 yıllık gemi batıklarına ilgi her geçen gün artıyor.

Geçtiğimiz günlerde Çanakkale’nin Eceabat ilçesi Kilitbahir köyü Havuzlar mevkiinde 30 metre derinliğe dalan Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu Çevre Kurulu Başkanı Tahsin Ceylan ve beraberindeki ekip, ticari batık olan nitelendirilen Kaptan Frangos gemisini inceleme fırsatı buldu.

“Çanakkale’de yaygın bir dalış aktivitesinin artmasını arzu ediyoruz”

O anları da su altı kamerası ile görüntüleyen Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu Çevre Kurulu Başkanı Tahsin Ceylan, “Türkiye denizleri fauna ve flora olarak çok zengin olmasa da batık envanteri anlamında en zengin portföyüne sahip. Akdeniz’de yaklaşık 17 bin denizel tür varken, bizim kıyılarımızda 6 bin tür tanımlanmış bu nedenle batıkların rolü çok önemli ve batıklar dediğimizde akla ilk gelen yer Çanakkale Boğazı. Burada çok sayıda batık var. 100 yıldır bu batıklar burada ve o zamandan beri bu batıklara dalışlar yasak ve biz bunu dalış turizmine kazandıramadık. Bu konuda yeni çalışmalar var. Dilerim ki bu çalışmalar doğru sonuç verir ve buradaki batıkların artık dalış turizmine kazandırılması lazım. Daldığımızda bu 100 yıllık süre içerisinde batıkların da birçok yerinin yıprandığını ve koptuğunu görüyoruz. Artık son hallerinin mutlaka görüntülenip de Çanakkale’de yaygın bir dalış aktivitesinin artmasını arzu ediyoruz” dedi.

“Tarihi Alan Başkanlığı’nın dalış turizmi için çabaları var”

53 yıl önce Çanakkale Boğazı’nda batan Kaptan Frangos gemisinde nesli tükenmekte olan kırmızı mercanların yer aldığını belirten Ceylan, “Kaptan Frangos batığına daldık. 1968 yılında batan bu gemi, su altında mükemmel bir resif. Üzerinde çok sayıda kırmızı mercanlar var ve bu mercanların nesli tehlike altında. İnsanların mutlaka Frangos batığına dalmaları gerektiğine inanıyorum. Çanakkale tam bir batık envanteri cenneti. Majestik Zırhlısı ve Fransız batıkları gibi birçok batık var. Tüm dalış severlerin Çanakkale’ye gelmesini arzuluyorum ki ben daha çok yurt dışından buraya gelerek dalış turizmine katkı sağlamaları gerektiğine inanıyorum. Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı’nın da bu konuda çabaları var. Ben bu çabaların artmasını arzu ediyorum” diye konuştu.

“Tarihi batıklarımız var”

Çanakkale’de 20 yıldır dalış eğitimleri ve faaliyetlerinde bulunan, Çanakkale Balıkadamlar Dalış ve Eğitim Merkezi Dalış Eğitmeni Ercan Zeybek ise, “Çanakkale’deki dalış faaliyetleri deyince aklımıza ilk önce, son zamanlarda fazla gündemde olan batıklar geliyor. Çanakkale’de yaklaşık 100 yıldır suyun altında olan bu batıklara çok fazla dalış yapamıyorduk ama şuanda Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı nezaretinde bu batıkların turizme açılması için büyük bir girişim var. Dolayısıyla bu girişimden dolayı da yurt dışından yabancı misafirlerin geleceklerini ve bu bölgede dalış turizminin daha fazla gelişeceğine inanıyorum. Bugün ki dalışımızı Havuzla mevkiinin sağ tarafında kalan yaklaşık 30 metrede kalan Kaptan Frangos batığına yaptık. Tabii ki bu bir ticari batık, bunun dışında tarihi batıklarımız da var. Tarihi batıklarımız da Abide, Mehmetçik Feneri mevkii açıklarında Majestik Zırhlısı var. Kültür ve Turizm Bakanı’mız Mehmet Nuri Ersoy, önümüzdeki günlerde Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı’nın kontrolünde, bu bölgenin dalışa açılacağına dair bir bilgi verdi bizlere. Sanırım bununla birlikte çok daha fazla bir gelişme olacak” dedi.

“Savaşın izleri tüm çıplaklığı ile su altında da duruyor”

Çanakkale savaşlarının tüm çıplaklığı ile su altında olduğunu ifade eden Türkiye Sualtı Sporları Federasyonları 3 Yıldız Dalış Eğitmeni Murat Kulakaç, “Çanakkale, çocukluğumuzdan itibaren bildiğimiz gibi; kültürel olarak, doğası, savaşları ve tarihi dokusu olarak çok ciddi bir geçmişi olan bir yer. Savaşın izleri tüm çıplaklığı ile su altında da duruyor. Su altı ekolojik sistemi hem Marmara hem de Ege’nin sularına karıştığı için en canlı denizlerimizden birisi. Su altında her türlü mercan ve canlı yapısını burada tespit etme şansına sahibiz. Bu bölgede dalış turizminin gelişmesi için yerel yönetimlerin, devletin ve bizlerin çok ciddi bir katkı sağlaması gerekiyor. Bu konuda biz her türlü çalışmaya destek vermeye hazırız” şeklinde konuştu.

Kaptan Frangos

Tarihi batık olmamakla birlikte güzel bir dalış bölgesidir. 19 Şubat 1968 yılında Malta'dan Varna'ya gelirken Yunanistan'a gitmekte olan Yunan bandıralı Dimos adlı gemi ile çarpışarak batar. Bu ticari gemi bulunduğu derin soğuk sularda birçok canlıya sığınak olmuştur. Boğazın akıntılı bölgesinde olmasına karşın kimi zaman görüş oldukça düşüktür. Genellikle yaz aylarının ortalarında görüşün düşük olduğu günlerde Kaptan Frangos'un silueti 30 metrelere gelindiğinde belirir. Tabanı 47 metrelerde olan gemi bugün birçok renkli sünger ve mercan ile kaplanmıştır. Genellikle Ayvalık ve Marmara'nın derin sularında karşılaştığımız kırmızı yumuşak mercanlar gözünüze ilk çarpanlardandır. Dibe yan olarak oturmuş 1530 grostonluk gemi yaklaşık 125 metre boyundadır. Geminin oldukça büyük ve akıntının güçlü olmasından dolayı fotoğrafçılar çekim anında güç anlar yaşamaktadır.

Utku Yaşar Cüce
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Isparta Başkan Başdeğirmen: "Verdiğimiz bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz" Isparta Çünür Mahallesi’nde dün hizmete giren yeni otogar için açılış töreni düzenlendi. Açılış töreninde konuşan Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, “Verdiğimiz bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Eski otogarın bulunduğu alana da yeraltı otopark, üzeri meydan ve kütüphane yapıyoruz” dedi. Isparta Bahçelievler Mahallesi’ndeki Isparta Şehirlerarası Otogarı’ndan dün son sefer yapıldı. Çünür Mahallesi’ndeki yeni otogar da dün hizmete açıldı ve ilk otobüs seferleri gerçekleştirildi. İlk seferlerin gerçekleştiği yeni otogarın bugün de resmi açılış töreni yapıldı. Mehteran gösterisi ile başlayan törene Vali Aydın Baruş, AK Parti Isparta Milletvekili Mehmet Uğur Gökgöz, Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen ve eşi Şadiye Başdeğirmen, AK Parti İl Başkanı Furkan Cem Er, MHP İl Başkanı Önder Topçu, İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Ali Ertuğrul, ITSO Başkanı Metin Çelik, Ticaret Borsası Başkanı Hüdai Şahin, ilçe ve belde belediye başkanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, esnaf ve vatandaşlar katıldı. Verdikleri bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirten Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, eski otogarın şehrin ortasında kaldığını ifade etti. Hiçbir yatırımın yarım kalmayacağı yönünde verdikleri söz olduğunu ve bugün de yeni otogarın faaliyete sunulduğunu aktaran Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, “Yarım kalan yatırımları tamamlayarak buraya kadar geldik ve yeni otogarı açmaktan son derece memnun olduk. Mevcut eski otogarımız şehrin içinde kaldı, trafikte zorlanılıyordu. Öncelikle yeni otogar alanımızı faaliyete geçirdik, buranın faaliyete geçirilmesine katkı sunan belediye meclisi üyelerime, personelime emek veren herkese teşekkür ediyorum” görüşlerinde bulundu. Yeni otogarın hazırlanmadan önce hem otobüs işletmecileriyle hem de esnafla bir araya geldiklerini ve projenin kendilerinin istedikleri şekilde değiştirilerek hayata geçirildiğinden bahseden Başkan Başdeğirmen, “Esnafımızın istediği şekilde burayı düzenledik. Sonucunda da esnafımız memnun oldu. Herkes çok mutlu. Yaptığımız işin kabul görmesi çok önemli” dedi. “Eski otogar alanında 86 bin metrekarelik meydan düzenlemesi ve yaşam merkezi yapacağız” Boşaltılan otogarın yeriyle ilgili de hayata geçirecekleri projeye ilişkin bilgiler veren Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, boşalan otogar alanının bulunduğu bölgede yeraltı 3 katlı otopark ve üzerinde de 2 bin öğrencinin ders çalışabileceği bir kütüphane ile etkileşim merkezi yapılacağını açıkladı. Başdeğirmen, “Böcüzade Parkı ile birleştirerek toplam 86 bin metrekarelik alanda meydan düzenlemesi ve yaşam merkezi yapacağız. Vatandaşımızın rahat nefes alabileceği meydanlar oluşturmaya çalışıyoruz. Bu dönemimizde Isparta’da 3-4 tane büyük meydan oluşacaktır. Otogar alanımızdaki otopark kısmı 30 bin metrekare, bu alanda da her türlü etkinliği yapma imkânımız olacaktır. Isparta’mıza hayırlı ve uğurlu olsun” şeklinde konuştu. Açılış töreninde konuşan Isparta Valisi Aydın Baruş, ise yeni yapılan otogarla Isparta hem misafirlerini güzel bir şekilde ağırlayacak hem de vatandaşlarına yaşam merkezi sunmanın gururunu yaşayacak dedi. Vali Baruş, “Isparta her yıl dışarıdan misafir ağırlayan bir il. Modern bir otogara çok ihtiyacımız vardı. Şehir içinde kalmış otogar bu ihtiyaca cevap veremez hale gelmişti, oradaki esnafımız da bu durumdan muzdaripti. Yeni yapılan yatırımla Isparta hem misafirlerini güzel bir şekilde ağırlayacak hem de vatandaşlarına bir yaşam merkezi sunmanın gururunu yaşayacak. Bir otogarı, bir sanayi sitesini şehir dışına taşımak çok önemli problemler doğurur. Önemli olan bu problemi hemşehrisiyle vatandaşıyla birlikte anlaşarak uzlaşarak aşmak. İşte belediye başkanımız bunu başarmış. Bu nedenle belediye başkanımızı tebrik ediyoruz. Esnafımızı mağdur etmeden vatandaşlarımıza olumsuzluğa neden olmadan bu problemi çözmüşler. Eski otogarın bulunduğu alanın hem otopark hem kütüphane hem de bir meydan olarak kullanılacak olması Isparta için çok güzel bir tasarım. Bu tesiste esnafımıza bol kazançlar diliyorum, hayırlı olsun” dedi. Konuşmaların ardından dua edildi, yeni otogarın açılış kurdelesi kesildi. Yapılan açılış töreninin ardından protokol üyeleri yazıhane ve işletmeleri ziyaret ederek, yeni otogarın hayırlı olması temennisinde bulundular.