EĞİTİM - 24 Mart 2017 Cuma 09:30

Nişantaşı Üniversitesi, NishLondon’dan sonra ve NishDublin ile ‘iyi İngilizce’ ye devam ediyor

A
A
A
Nişantaşı Üniversitesi, NishLondon’dan sonra ve NishDublin ile ‘iyi İngilizce’ ye devam ediyor

‘Şimdi Londra’dayız’ ve ‘Bekle Bizi Dublin’ ile iyi İngilizce öğrenme yolunda öğrencilerine ve tercih eden lise öğrencilerine anavatanında yabancı dil öğrenme imkanı sunan Nişantaşı Üniversitesi, katıldığı eğitim fuarlarında da yabancı dil öğrenme konusunda öğrencileri teşvik ediyor.

Londra’da ilk öğrencilerini ağırlamaya başlayan Nişantaşı Üniversitesi, öğrencilerini Mayıs ayında da Dublin’e  götürecek. Nişantaşı Üniversitesi Landon Language Application Center (Londra Dil Uygulama Merkezi) ‘den sonra Nişantaşı Üniversitesi Dublin Language Application Center (Dublin Dil Uygulama Merkezi) ile eğitime aralıksız hizmet sunmaya devam ediyor.

Eket Fuarcılığın düzenlediği Kocaeli Üniversite Tercih Günleri fuarında öğrencilerle buluşan Nişantaşı Üniversitesi, Londra ve Dublin’de sunduğu anavatanında yabacı dil öğrenme imkanlarını üniversite öğrenci adaylarıyla paylaştı. Nişantaşı Üniversitesi Fuarlar Koordinatörü Hatice Karataş, yabancı dile ilginin yoğun olduğunu söyledi. Ülkemizde özellikle İngilizce öğrenme konusunun çok yaygın olduğunu ancak sonucunda başarılı olunamadığını söyleyen Hatice Karataş, “Maalesef yıllarca kurslar, özel dersler alınır, ancak İngilizce istenilen seviyede öğrenilemez. Genel olarak benimsenen İngilizce konuşmaktan çok dilbilgisine dayalı, pratik konuşma dilinden uzak bir öğrenme yöntemi vardır. Bu durum, zamanla İngilizceyi öğrenmeye çok hevesli kişileri dile karşı soğutur ve uzaklaştırır” dedi.

"Dil öğrenmek merakla başlar"

İngilizce eğitimi veren okul ve kursların yabancı dil öğretme yöntemlerinin yetersiz olabileceği kadar, durumun çoğu zaman kişilerin de öğrenme isteklerinin olmamasından kaynaklandığını anlatan Karataş şöyle konuştu: “Yabancı dil öğrenmeyi  kısa süreli bir hevesle öğrenmek veya iş başvurusunda ‘iyi’ diyebilmek için yönelenlerin sayısı çok fazla. Oysa, öğrenmek istenilen dile merakla yaklaşıp, o dilin ülkesini, kültürünü, edebiyatını bilmek gerekir. Eğer öğrenmek isteyen kişi bunları merak etmiyorsa, zaten öğrenme hevesi uzun sürmeyeceğinden iyi sonuç alması mümkün olmaz.”

"Dil anavatanında öğrenilir"

Pratik anlamda İngilizce konuşmak isteyen herkesin o dili anavatanında öğrenmesinin en hızlı ve etkili yöntem olduğunu savunan Karataş, Nişantaşı Üniversitesi olarak öğrencilerine bu anlamda Londra ve Dublin imkanlarıyla ‘iyi İngilizce’ öğrenme fırsatı sunduklarını ifade etti. Eğitim fuarlarında ağırlıklı olarak öğrencilerin yurtdışında dil öğrenme imkanlarını sorduklarını belirten Hatice Karataş şunları söyledi: “Üniversite adayı öğrenciler, öncelikli yurtdışındaki İngilizce öğrenme imkanlarını sormaktalar. Okumak istedikleri bölümler hakkında sorularının ardından Erasmus imkanları da onları ilgilendiren diğer bir konu. Açıkça görülüyor ki, eğitim hayatlarının bir bölümünde yurtdışında bulunmak istemekteler. Yabancı dile ve o dilin ülkesine merak var. Merak iyi bir özellik, çünkü ancak merak olursa istek konusunda başarı kazanılır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”