GÜNDEM - 10 Ağustos 2022 Çarşamba 12:59

Onlarca kişinin öldüğü sel felaketinin üzerinden 1 yıl geçti ama acılar ilk günkü gibi taze

A
A
A
Onlarca kişinin öldüğü sel felaketinin üzerinden 1 yıl geçti ama acılar ilk günkü gibi taze

Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde 11 Ağustos 2021 tarihinde yaşanan sel felaketinin yıldönümünde, vatandaşlar yaşadıklarını anlattı. Vatandaşlar, selde yaşadıkları korkuyu ve hayatını kaybeden yakınlarının acısını unutamadıklarını söyledi.

Batı Karadeniz’de, 11 Ağustos 2021 tarihinde meydana gelen sel felaketinin en ağır şekilde hissedildiği Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde 65 kişi hayatını kaybederken, kaybolan 8 kişi ise yapılan tüm çabalara rağmen bulunamadı. Onlarca binanın yıkıldığı ilçede yaraların sarılması için çalışmalar devam ederken, 1 yıl sonra vatandaşlar sel felaketinde yaşadıklarını anlattı.1 yıl geçmesine rağmen sel anında yaşadıkları korkuyu ve kaybettikleri yakınlarının acısını atlatamadıklarını söyleyen vatandaşlar, 27 Haziran tarihinde yaşanan ikinci sel afetinde aynı korkuyu yaşadıklarını söyledi. İlçede AFAD tarafından kurulan konteyner evlerde yaşayan bazı vatandaşlar ise selden korktukları için evlerine gitmekten korktuklarını ve konteynerde yaşadıklarını ifade etti.

Onlarca kişinin öldüğü sel felaketinin üzerinden 1 yıl geçti ama acılar ilk günkü gibi taze

“Sanki kıyamet koptu”

İlçede kurulan konteynerlerden birinde yaşayan Emine Çelikel, “Sel anında evdeydim. Telefonla kızımla konuşuyordum. O anları unutmuş değilim, hala yaşıyor gibiyim. O an itfaiye araçlarından, polis araçlarından anonslar yapılıyordu. Sonra baktım, yukarda çok yüksek sel gelmeye başladı. Sanki kıyamet koptu. Arabaları alıp götürdü. O anda ben kendimi kaybettim. Sonra evlerimizin girişi doldu, ben dışarı kaçtım. Kızıma, ‘Bengü Bozkurt gitti, sel geldi, biz gittik’ demiştim. O anların korkusu hala içimizde. Daha sonra bir iki kez yine sel oldu. Bu sebeple konteynerde kalıyoruz. Evimiz tamir oldu ama bu korkuyla eve gitmeye korkuyorum. Aynı şey olur diye çok korkuyorum. Tanıdıklarımızdan hayatını kaybedenler oldu. Allah onlara da rahmet eylesin. Çok üzüldük. Bozkurt’ta villa da yapılsa rahat bir şekilde yaşayamam” dedi.

Onlarca kişinin öldüğü sel felaketinin üzerinden 1 yıl geçti ama acılar ilk günkü gibi taze

“Her geçen gün korkuyoruz”

Selin yaşandığı gün yaşadıklarını anlatan Zübeyde Kuş ise son anda ölümden kurtulduğunu belirterek, “Ortalıkta bir çığıltı vardı. Durumu sormak için bir yakınımızı aradık. Sel olduğunu söyledi. Kaçarken ayağım merdivene takıldı. Eve giren suların beni itelemesi ile kurtuldum. Dişim kırıldı, kulağım patladı, sol ayağım bilekten çıkmış. Böyle durumlar yaşadık. Atlatamıyorum. Su bir kadını götürdü, çığıltılarını duyduk ama kurtaramadık. Yakınlarımız hayatını kaybetti. Kurtaramadık. Bu yıl da aynı sel oldu. Her geçen gün korkuyoruz. Biz bakımevi gibi bir şey yapılmasını da istiyoruz. Çünkü burada genelde yaşlı insanlar var” diye konuştu.

“Biz büyüklerimizden böyle bir şey duymamıştık”

Yaşanan sel aklına geldiğinde korktuğunu belirten Havva Menteş ise, “Sel günü torunlarıma bakıyordum. Oğlumun evindeydik. Sonra sel geldiğini öğrenince alt kattaki komşuma haber verdim. Onlar da yukarı çıktı. Çıkar çıkmaz sel kapıdan içeri girdi. Üst kata çıktık, baktık sel de merdivenden çıkıyor. Bir üst kata çıktık. İnsan hatırlayınca çok korkuyor. Böyle bir şey göremezsin. Biz büyüklerimizden böyle bir şey duymamıştık” şeklinde konuştu.

Murat Kanber - Vedat Yunus İkizoğlu
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Seralarda sıcak havada zorlu hasat Mersin’de havaların ısınmasıyla zor şartlar altında biber hasadı yapan tarım işçileri, sıcak havayla da mücadele ediyor. Akdeniz ilçesine bağlı Adanalıoğlu beldesindeki seralarda biber hasadı zor şartlar altında sürüyor. Havaların ısınmasıyla şartları daha da ağırlaşan işçiler, günün 8 saatini seralarda geçirmek zorunda kalıyor. Son günlerde hava sıcaklığı mevsim normallerinin üzerinde seyrederken, oluşan nemle birlikte seralar adeta ’hamam gibi’ olmaya başladı. Sabah erken saatlerden itibaren hasada başlayan işçiler, sıcak hava ve nem altında saat 14.00’e kadar özveriyle biber toplama işini sürdürüyorlar. Sıcaklık ve nemin dayanılmaz hale geldiği durumlarda ise sera sahipleri naylon örtülerin bazı bölümlerini açarak, seranın içini serinletmeye çalışıyor. İşçiler sıcak havadan şikayetçi Yaşadıkları zorlu şartlara rağmen, üretimin devamlılığı için hasat ve budama yapan tarım işçilerinden Hafize Demircan, "Havalar bayağı sıcak oldu, çalışma şartlarımız da zorlaştı. Artık sıcak olduğu için seranın altında olmak daha da zorlaştı. Ama biz bu duruma alıştık. Saat 06.00 başlayıp 14.00’te bıraktığımız için dinleniyoruz. Ertesi gün yine aynı şekilde devam ediyor" dedi. Zehra Demircan da serada çalışmanın zaten zor olduğunu belirterek, "Kışın çalışma şartları biraz daha kolaydı. Son iki haftadır havanın ısınmasıyla birlikte çalışma şartlarımız biraz daha zorlaştı. Öğleye doğru sera bayağı bir ısınıyor" diye konuştu. Tarım işçilerinden Şadiye Bulak ise "Havalar sıcak, nasıl sıcak olmasın. Mikanın altında sabahtan akşama kadar çalışıyoruz" ifadelerini kullandı. Bu arada, bölgedeki seralarda günlük yevmiyenin 530 ila 667 lira arasında değiştiği öğrenildi.
Rize Özel öğrencilerden kendilerine özel pizza Rize’de özel eğitim öğrencileri kendi pizzalarını yapıp yemenin mutluluğunu yaşadı. Rize’de bir pizzacı, Merkez Cumhuriyet Orta Okulu’nda öğrenim gören özel eğitim sınıfı öğrencilerini ağırladı. İşletmeye öğretmenleri ile gelen 12 kişilik öğrenci gurubu kendileri için özenle hazırlanan alanda pizzalarını yaptılar. İlk önce hamur açan özel çocuklar ardından pizzalarının malzemelerini ekledi. Ardından işletme çalışanlarının yardımıyla pişen pizzalar hep birlikte tüketildi. Pizza yapan 12 özel miniğin mutlulukları ise yüzlerinden okundu. Cumhuriyet Orta Okulu Özel Eğitim Öğretmeni Havvanur Avcı etkinlik ile ilgili yaptığı açıklamada “Çocuklarımız ilk defa pizza yapıyorlar. Onlar mutlu oldukça biz de çok mutlu oluyoruz. Çok eğlendik. Bugünü çok bekliyordular, çok mutlular. Onlar mutlu olunca bizde çok mutlu olduk. Her şey çok güzeldi. Bizi buraya davet ettikleri için çok teşekkür ederiz. Bizim için en önemli olan dış etkinlikler. Bizim için daha çok güzel oluyor. Bizde çocuklarımız için daha çok etkinlikler düzenleyeceğiz” dedi. Cumhuriyet Orta Okulu Özel Eğitim Öğretmeni Elif Sarı, özel öğrencelerin temel yaşam becerilerini geliştirmeleri için bu tip etkinliklerin önemli olduğunun altını çizerek “12 öğrencimizle bugün bu etkinliğimizi gerçekleştirdik. Kendi yaptıkları pizzaları yiyecekler. Hayatlarında ilk defa pizza yaptılar. Çok mutlular ve heyecanlı bir şekilde geldiler. Burada öğrencilerimizin temel yaşam becerilerini, mutfak becerilerini geliştirmeyi amaçladık. Özel eğitim öğrencilerimiz için bunlar çok önemli şeyler. Bunu hayatlarına yaymaları, özellikle temel yaşam becerilerini geliştirmeleri çok önemli. Özellikle havalar ısındığı zaman öğrencilerimizi o okul ortamından çıkararak biraz daha hayata karıştırmayı amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı. İşletme çalışanı Elif Özcan Mahmut ise işletmelerinde sadece kadınların çalıştığını hatırlatarak bu tip etkinliklerle çocukların hayatında önemli ve olumlu izler bırakmayı hedeflediklerini ifade ederek “Bizim için önemli olan çocukları gülümsetebilmek, çocukların mutlu olduğunu görebilmek. Çocuklar burada bize katılıp etkinlik yapıyorlarsa, biz gelişimlerine, o anki mutluluklarına şahit olabiliyorsak bizim için bu yeterli zaten. Burada hep kadınlar çalışıyor. Biz bir projede bir başarılı olmak istiyoruz. Özel çocuklarımız için hatta bütün çocuklar için öncü olmak istiyoruz. Sadece biz değil herkesin bu yolda yürümesini de isteriz. Bu konuda destek de istiyoruz. Diğer işletmeler neden yapmasın? Sadece biz değil. Bütün Türkiye özel çocukların yanında olabilir. Biz çocukların potansiyelini keşfetmelerini istiyoruz. Daha çok böyle kendilerini keşfetsinler. Buraya gelip bir şeyleri deneyip özgüvenlerini kazansınlar istiyoruz. İnşallah başarabilmişizdir diye düşünüyorum. Bu tip etkinlikleri daha çok yapacağız” şeklinde konuştu.