GÜNDEM - 12 Mayıs 2022 Perşembe 11:38

Op. Dr. Gültekin Hoş: “Organ naklinde dünyada hak ettiğimiz başarıya kavuştuk"

A
A
A
Op. Dr. Gültekin Hoş: “Organ naklinde dünyada hak ettiğimiz başarıya kavuştuk"

Organ nakli ve bağışı konusunda bilgi veren İstanbul (Kuzey Marmara) Organ ve Doku Nakli Bölge Koordinasyon Merkezi Sorumlu Hekimi Op. Dr. Gültekin Hoş, “Organ naklinde dünyada hak ettiğimiz başarıya kavuştuk. Organ bağışında aynı başarıyı tekrarlamak istiyoruz. Sağlıkçılar, hastaları bir nefes daha alsın diye çalışır. Ölümü kesinleşen bir naaş, ölümü bekleyen bebek veya çocuk 8-9 kişiye hayat oluyor. Toplumsal farkındalığı arttırmamız gerekiyor” dedi.

Pandemi nedeniyle organ bağış oranlarının düştüğü ifade edilirken, uzmanlar vatandaşların organ bağışı ve organ nakli konusunda bilinçlendirilmesinin önemine dikkat çekiyor. Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan İstanbul (Kuzey Marmara) Organ ve Doku Nakli Bölge Koordinasyon Merkezi Sorumlu Hekimi Op. Dr. Gültekin Hoş, İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mehmet Toptaş, İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Doku ve Organ Nakil Koordinatörü Dr. Cem Kahraman da organ nakli ve bağışı konusuna ilişkin bilgi verdi.

“Organ nakliyle ilgili çalışmaları hızlandırmamız lazım”

Organ nakli konusunda Türkiye'nin çok önemli bir mesafe kat ettiğini ifade eden İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mehmet Toptaş, hastanelerinde de önemli çalışmalar gerçekleştirildiğine dikkat çekti. Doç. Dr. Toptaş, “Sağlık Bakanlığı’nın organ bağışıyla ilgili kurduğu mükemmel bir sistem var, insanları zengin, fakir, dil, din, ırk ayrımı yapmadan oluşturduğu hakikaten çok güzel bir sistem var. O sistem çok iyi işliyor. Özellikle böbrek nakli bekleyen hastaların sayısının yüksek olmasının sebebi bu hastaları diyalizle yaşatabilmemiz fakat diğer hastalarımızın sayılarının az olmasının sebebi de yeterince organ bulamayıp hastaları kaybetmemiz. Eğer bu hastalara yeterince donör bulabilirsek sayılarımız hızlıca düşecektir. Organ nakliyle ilgili donör bulmayla ilgili sorunlarımız hala devam ediyor. Özellikle pandeminin gölgesinden kurtulduğumuz bu günlerde tekrar organ naklini gündeme getirip organ nakliyle ilgili çalışmaları hızlandırmamız lazım. Biz de hastane olarak bunlarla ilgili olarak çalışmalarımızı hızlandırdık, sonuç da almaya başladık” dedi.

“Organ naklinde dünyada hak ettiğimiz başarıya kavuştuk”

Tüm sağlık çalışanlarının vatandaşların sağlıkla hayatlarına devam edebilmeleri için özveriyle çalıştıklarına dikkat çeken Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan İstanbul (Kuzey Marmara) Organ ve Doku Nakli Bölge Koordinasyon Merkezi Sorumlu Hekimi Op. Dr. Gültekin Hoş, “Organ naklinde dünyada hak ettiğimiz başarıya kavuştuk. Organ bağışında aynı başarıyı tekrarlamak istiyoruz. Özellikle şunu belirtmek istiyoruz, bütün hekimlerimiz, hemşirelerimiz hastaları bir nefes daha alsın diye çalışıyor. Yaşarken insanların en iyi tedavisini alması için bütün yoğun bakım profesyonellerimiz elinden geleni yaparlar ama beyin ölümünden sonra organ bekleyen 8-9 hayata organ gider. Ulusal bekleme listemizde 25 bin ila 30 bin arası farklı organlar olmak üzere insanlar var. Bunların arasında çocuklarımız, gençlerimiz var. Biz bu bağışlanabilecek organları bir taraftan bağışlamayıp toprak ederken onları bekleyen insanlarımızı kaybedebiliyoruz. Toplumsal farkındalığı arttırmamız gerekiyor. Kendiniz karaciğer bekleseniz ve ölüme haftalarınız, günleriniz kalsa, çocuğunuz kalp beklese ve ölüme günleriniz kalsa siz bir yerlerde birileri ölmüş bir yakınının organlarını bağışlasın ister misiniz?” şeklinde konuştu.

“Birileri annesiz, babasız kalmasın ya da evlatlarımız ölmesin diye çabamız”

Vatandaşların bu konuda bilinçli davranmasının büyük önem taşıdığına dikkat çeken İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Doku ve Organ Nakil Koordinatörü Dr. Cem Kahraman şöyle konuştu: “Eğer hastanemizde, yoğun bakımımızda bir beyin ölümü gerçekleşirse biz devreye giriyoruz. Organın en optimum şartlarda, en ihtiyaç duyan hastamıza takılması için tüm süreçleri yönetiyoruz. Amacımız, özellikle böbrek nakli bekleyen çocuklarımızın, diyalize girdikleri sürede kaybettikleri vakitleri okula, eğitime ayıramadıkları vakitleri, arkadaşlarından zaman olarak geri kaldıkları vakitleri onlara verebilmek. Tüm hedefimiz, motivasyonumuz bekleme listelerinde her geçen gün artan çocuklarımızın insanlarımızın bizim vatandaşlarımızın o bekleme listelerinden artık sağlıklı bir şekilde nakil olarak çıkmalarını sağlamak. Organlarımızın toprağa karışmasındansa birileri kurtarabilelim, yaşatalım. Birileri annesiz, babasız kalmasın ya da bizim insanlarımızın evlatları ölmesin diye çabamız”

 

Hasibe Karadağ - Alper Suat Tutaşı
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Muş’ta yeni yıl öncesi gıda denetimleri artırıldı Muş Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekipleri, yılbaşı öncesinde vatandaşların güvenli ve sağlıklı gıdaya ulaşmasını sağlamak amacıyla il genelinde gıda denetimlerini sıklaştırdı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, yaklaşan yeni yıl öncesinde gıda güvenliğinin sağlanması amacıyla denetim çalışmalarını artırdı. İl Müdürlüğüne bağlı resmi gıda kontrolörleri tarafından il genelinde gıda üretimi ve satışı yapılan işletmelerde denetimler aralıksız sürdürülüyor. Yılbaşı döneminde tüketimi artan ürünler başta olmak üzere her türlü içecek, kuruyemiş, beyaz et ve kırmızı et satışı yapan işletmeler ile şekerleme, pastane ve benzeri gıda işletmeleri denetim kapsamına alındı. Denetimlerde ürünlerin hijyen, muhafaza ve satış şartları ile mevzuata uygunluğu titizlikle kontrol ediliyor. İl Müdür Yardımcısı Muhammed Şen, denetimlere ilişkin yaptığı açıklamada, "Halk sağlığının korunması ve güvenilir gıda arzının sürdürülebilirliği amacıyla yılbaşı sürecinde denetimlerimiz artırılarak devam edecektir. Tüketicilerimizin sağlıklı, güvenilir ve kaliteli gıdaya en hızlı şekilde ulaşması sağlanacaktır" dedi. Vatandaşların da gıda güvenliği konusunda duyarlı olmalarının önemine dikkat çeken Şen, "Karşılaşılan her türlü gıda güvenliği ihlali, hijyen eksikliği veya şüpheli durumların Alo 174 Gıda Hattı’na bildirilmesi, hızlı ve etkin müdahale açısından büyük önem taşımaktadır" ifadelerini kullandı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerinin yeni yıl öncesinde denetimlerini hız kesmeden sürdüreceği bildirildi.
Bartın BARÜ’de "Bartınlı Bir Akademisyenin Hayatından Kesitler" söyleşisi düzenlendi Bartın Üniversitesinde (BARÜ) Türkiye’nin idare hukuku alanının önde gelen akademisyenlerinden biri olan Prof. Dr. Turgut Tan’ın bağışta bulunduğu kitaplık açılırken akademik yaşamı, bilimsel çalışmaları ve mesleki deneyimleri konuşuldu. Bartın Üniversitesi (BARÜ) Kütüphane Dokümantasyon ve Daire Başkanlığı tarafından Türkiye’nin idare hukuku alanının önde gelen akademisyenlerinden biri olan Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turgut Tan’ın konuk olduğu "Bartınlı Bir Akademisyenin Hayatından Kesitler" başlıklı bir söyleşi düzenlendi. Kütüphane Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programa Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan, Bartın Belediye Başkanı M. Rıza Yalçınkaya, BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya, akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrenci katıldı. Bartın’da geçen çocukluk yıllarını anlatan Prof. Dr. Tan, "İlkokul ve ortaokul yıllarım Bartın’da geçerken liseyi İstanbul’da okudum. Ankara Üniversitesi o dönem Mülkiye olarak geçen Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirdim. Mezun olduktan sonra kabul aldığım burslarla Fransa’da bulundum. Türkiye’de özellikle idare hukuku alanında ders verdim. Bugün Bartın’a geldiğimde yıllar önce dersine girdiğim başarılı bir öğrencimi memleketimin mülki idaresinin başında vali olarak görmekten mutluluk duyuyorum. Diğer bir mutluluğum ise benim zamanında devam edebileceğim bir lisenin olmadığı memleketime bugün Bartın Üniversitesinin kazandırılmış olmasıdır" dedi. BARÜ Merkez Kütüphanesinde "Prof. Dr. Turgut Tan Kitaplığı" açıldı Ayrıca Bartınlı Prof. Dr. Tan, uzun yıllardır biriktirdiği yaklaşık bin 400 kitabı ve süreli yayını kendisinden sonraki nesillere fayda sağlaması için bölgenin en büyük kütüphanesi olarak bilinen BARÜ Kütüphanesine kitap bağışladı. Söyleşi programı kapsamında, bağışlanan eserlerden oluşan "Prof. Dr. Turgut Tan Kitaplığı"nın da açılışı yapıldı. Bağışlanan eserlerin bir referans niteliğinde olduğunu vurgulayan Kütüphane Dokümantasyon ve Daire Başkanı Burak Beygirci, "Bu koleksiyon idare hukuku, anayasa hukuku, vergi hukuku ve kamu yönetimi alanlarında büyük bölümü klasikleşmiş eserlerden oluşmaktadır. Bu alanların dışında ekonomi, siyaset bilimi, tarih ve edebiyat gibi konularda Türkçe ve Fransızca olmak üzere eşsiz eserleri kütüphanemize bağışlamıştır. Yapılan teknik işlemler esnasında koleksiyonda yer alan pek çok eserin kütüphanemiz tarafından ilk kez girişinin yapıldığı ve ülkemizde ilk kez BARÜ Merkez Kütüphanesine tarafından kataloglandığı tespit edilmiştir. Koleksiyon erişime açıldıktan sonra farklı üniversite kütüphanelerinden bu eserler için kütüphaneler arası ödünç taleplerinin gelmesi söz konusu bağışın eşsiz ve referans niteliğinde bir koleksiyon olduğunu ortaya koymuştur" dedi.
Bartın BARÜ’de farklı kültürler bir araya geldi Bartın Üniversitesinde (BARÜ) eğitimlerine devam eden uluslararası öğrenciler "Kültür Buluşması" etkinliğinde geleneksel giysilerini, yöresel yemeklerini ve danslarını tanıttı. Bartın Üniversitesi (BARÜ) Türkçe Öğretim Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÖMER) ile Uluslararası Öğrenci Kulübü tarafından kültürler arası etkileşime katkı sağlamak amacıyla "Kültür Buluşması" etkinliği düzenlendi. Kütüphane Konferans Salonu’nda yapılan programda Türkmenistan, Kazakistan, Yemen, Azerbaycan ve Endonezya’ya ait kültürler; geleneksel giysileri, yöresel yemekleri, müzikleri ve danslarıyla tanıtıldı. BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya da etkinliğe katılarak uluslararası öğrencilerin kültür buluşmasına ortak oldu. Öğrencilerin hazırladığı gösterileri ilgiyle izleyen Rektör Akkaya, kültürel çeşitliliğin üniversite yaşamına kattığı değere dikkat çekerek "Bugün dünyanın farklı coğrafyalarından gelen öğrencilerimizin kendi kültürel değerlerini tanıtmalarına eşlik ediyoruz. Burada Türk kültürünü öğrendiniz. Her ne kadar başka diyarlardan gelmiş olsanız da Anadolu kültürünü buradan yaşayıp dostluklar edindiniz. Biz Bartın Üniversitesi olarak dili kültürün bir taşıyıcısı olarak görüyoruz. Hepiniz birer Bartın Üniversitesi ve Bartın elçisisiniz. Gittiğiniz ülkelerde Türkiye’nin bir sesisiniz. Burada yaşanmışlıklarınız sizlere rehberlik sunacaktır. Bu vesileyle kültürler arası etkileşimi güçlendiren etkinlikte emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi. Uluslararası öğrencilerin kültürel zenginliklerini tanıttığı stantların yoğun ilgi gördüğü program, hatıra fotoğraflarının çekilmesiyle sona erdi.