GÜNDEM - 23 Mart 2018 Cuma 11:09

Orgeneral Güler: 'Akın Öztürk yalvararak 'Ben de sizinle geleyim' dedi'

A
A
A
Orgeneral Güler: 'Akın Öztürk yalvararak 'Ben de sizinle geleyim' dedi'

15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında darbeciler tarafından derdest edilerek Akıncı Üssü'ne götürülen Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler, hain darbe girişimi içinde bulunanlar başta olmak üzere şahsına karşı eylemde bulunan herkesten şikayetçi olduğunu söyledi. Güler, "Saat 18.00 sıralarında Yıldırım Güvenç ile birlikte Özel Kuvvetler Komutanlığından bir ekip geldi, beni aldılar. Bu esnada Akın Öztürk yalvararak 'ben de sizinle geleyim' dedi" ifadelerini kullandı.

Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Güler, FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığında yaşanan eylemlere ilişkin açılan "çatı dava"da dün müşteki sıfatıyla ifade verdi.

15 Temmuz günü saat 21.25 sıralarında odasında olduğu sırada kapısının açıldığını, gelenlerin "yat yere yat" diye bağırdığını anlatan Güler, "10 kişiye kadar silahlı ve teçhizatlı personeli gördüm. Silahlarını bana doğrultmuşlardı. Üzerime atıldılar, ben direndim. Zorla beni yere yatırdılar. Birisi ayağı ile başıma bastı. Ellerimi arkadan bağladılar, ağzımı bantladılar, başıma maske geçirdiler. Bu esnada emir subayı Mehmet Akkurt'u sivil kıyafetli olarak gördüm. Bana dalga geçer bir edayla 'Komutanım merak etmeyin bu bir tatbikat' dedi. Beni sürükleyerek ve hırpalayarak binadan dışarıya çıkardılar, bir araca bindirdiler. Deniz Kuvvetleri istikametindeki nizamiyeden çıkarken Mehmet Akkurt ile nizamiyedeki görevliler arasında tartışma çıktı. Mehmet Akkurt araçtan indi, silah sesleri geldi, araca mermi isabet ediyordu" ifadelerini kullandı.

Burada yaşanan çatışmanın ardından kendisinin oradan uzaklaştırılarak bir helikoptere bindirildiğini aktaran Güler, "Bir süre uçtuktan sonra helikopterden indirdiler, bir araca bindirdiler. Etrafta jet uçağı sesi duyduğum için buranın Akıncı Üssü olduğunu anladım. Karanlık bir odaya aldılar, yanımda helikopterdeki iki kişi vardı. Bunlardan biri sert, biri yumuşak davranıyordu" diye konuştu.

"Yav Yaşar sen burada ne geziyorsun?" 

Güler, uzun bir süre karanlık bir odada tutulduğunu belirterek, şunları kaydetti: 

"Uzun bir zaman sonra F-16 olmadığını, F-4 olduğunu değerlendirdiğim uçak sesleri ile makineli top atışı sesi duydum. Aynı zamanda odaya giren çıkan şahıs sayısı arttı. Bir süre sonra Akın Öztürk odaya girdi, 'Yav Yaşar sen burada ne geziyorsun, senin burada olduğundan haberim yoktu' dedi ve gözlerimi açtı, ellerimi ve ayaklarımdaki kelepçeleri keserek çözdü. Kendi astsubayı olduğunu söylediği sivil giyimli birine evimi aratarak eşime benim iyi olduğumu söylemesini istedi. Arkasından da dışarıda silahlı nöbetçiler olduğunu, bunların manyak olduğunu, saat 23.00'den beri bunları ikna etmeye çalıştığını söyledi. Ardından odadan çıktı, bu esnada duvardaki saatin 11.15 olduğunu gördüm."

"Akın Öztürk yalvararak 'ben de sizinle geleyim' dedi" 

Kapısının önünde silahlı nöbetçi olduğunu bildiğinden odadan çıkmadığını ifade eden Güler, saat 15.30 sıralarında evini aradığını, konuttaki görevliye eşine iyi olduğunu söylemesini istediğini sözlerine ekleyerek, "Arkadan Zekai Paşa'yı aramasını, konuştuğum telefon üzerinde yazılı olan telefon numarasını söyleyerek üç defa zilin çalmasını müteakip telefonu açacağımı söylemesini istedim. Bir süre sonra telefon çaldı, üçüncü çalmayı müteakip telefonu açtım. Arayan kişi Zekai Paşa idi, kendisine durumu anlattım, bulunduğum odayı anlasınlar diye oda pencerelerinden yere yakın olanı açık bırakacağımı söyledim. Bir süre sonra Akın Öztürk gelerek televizyonda arandığını söylediklerini, haberim olup olmadığını sordu. Haberim olmadığını bildirdim. Bir süre sonra Akın Öztürk tekrar geldi, odadakilerin teslim olmaya karar verdiklerini söyledi. Saat 18.00 sıralarında Yıldırım Güvenç ile birlikte Özel Kuvvetler Komutanlığından bir ekip geldi, beni aldılar. Bu esnada Akın Öztürk yalvararak 'ben de sizinle geleyim' dedi. Yıldırım Güvenç ile Akın Öztürk başka rehinelerin de bulunduğunu, ancak nerede olduklarını bilmediklerini söylediler. Bir araca binerek 141. Filo yazan binaya gittik. Burada Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal Paşa ile iki havacı generali de bularak yanımıza aldık. Arkasından bilmediğim bir yerden 7-8 rehineyi daha kurtardık" şeklinde konuştu.

"Hain girişim içinde bulunanların hepsinden şikayetçiyim" 

Güler, "4 araçla Akıncı Üssü'nden ayrıldık. Hava Kuvvetleri Komutanlığında Akın Öztürk ile havacı general arkadaşları bıraktık. Ben saat 19.15 sıralarında eve ulaştım. Hain girişim içinde bulunanlar başta olmak üzere şahsıma karşı eylemde bulunan herkesten şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum" dedi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Giresun Bulancak’ta Mübadelenin 100’üncü Yılı Parkı açıldı Giresun’un Bulancak ilçesinde Türkiye ile Yunanistan arasında gerçekleştirilen nüfus mübadelesiyle, 1924 yılında ilçeye yerleşen mübadillerinin gelişinin 100’üncü yılı dolayısıyla “Mübadelenin 100. Yılı Parkı” açıldı. Bulancak Kaymakamı Ünal Koç, Belediye Başkanı Necmi Sıbıç, ilçe protokolü, mübadil aileler ve vatandaşlar katıldığı açılış töreninde konuşma yapan Selanik Mübadili olan Prof. Dr. İshak Özkan, "Başta Belediye Başkanımız Necmi Sıbıç’a ve Belediye Meclisimize teşekkür ediyorum. Bugün tarihi bir gün yaşıyoruz. Yüzyıl önce çekilen çilelerin ve zorlukların ardından Bulancak’ta nihayetlenen bir yolculuktan sonra geçen süreçte gerçekleşen kaynaşma ve dayanışma sonrası bugünlere geldik. O günlerin unutulmaması adına açılışını gerçekleştirdiğimiz parkımız hepimize hayırlı olsun” dedi. Belediye Başkanı Necmi Sıbıç, "100 yıl önce Selanik’ten Gülcemal Vapuru ile yola çıkıp zorlu bir yolculukla ilçemize ulaşan mübadil ailelerimiz kısa sürede uyum ve kaynaşma sağlamışlardır. Geçmişimizi unutmadan geleceği birlikte inşa etmeye devam edeceğiz. O günlerin bir simgesi olan parkımız ilçemize hayırlı olsun” diye konuştu. Bulancak Kaymakamı Ünal Koç ise yaptığı konuşmasında, “Lozan antlaşması ile Misak-ı Milli sınırları dışında kalan soydaşlarımızın Anavatana kavuşma maceralarının en önemli olaylarından olan Türkiye-Yunanistan arasındaki nüfus mübadelesi zorlu süreçlere sahne olmuştur. Bulancak’a gelen ve Atatürk’ün hemşerileri olan mübadil ailelerimiz geçen süreçte sağladıkları uyum ve birlikteliğin en güzel örneklerini ortaya koymuşlardır. Bugün burada mübadil ailelerin dördüncü-beşinci kuşak olan torunlarının bir araya gelmesi ve o günleri hatırlamaları çok değerlidir” dedi. Konuşmaların ardından “Mübadelenin 100. Yılı Parkı” tabelasının kurdelesi çözülerek açılırken, Mübadil aileler adına Prof. Dr. İshak Özkan, Belediye Başkanı Necmi Sıbıç’a teşekkür plaketi takdim etti.Tören İskeleden 100 yıl önce Selanik’ten Gülcemal Vapuruyla gelen ve zorlu yolculukta hayatlarını kaybederek cenazeleri de denize bırakılan mübadilleri anmak için yapılan dua ve topluca denize karanfil atılması ile sona erdi.