GÜNDEM - 29 Temmuz 2017 Cumartesi 10:59

Ormanlar Ayda teyzeye emanet

A
A
A
Ormanlar Ayda teyzeye emanet

28 yıldır elinin hamuruyla Aydos'ta ormanların koruyucusu haline gelen 58 yaşındaki Ayda Kır, boynunda dürbünü elinde oyası, kulağı telsizde gözetleme kulesinde çalışıyor. İstanbul’un ciğerleri olan Aydos Ormanları ve Kır’ın çalıştığı gözetleme kulesinin eşsiz manzarası ise havadan görüntülendi.

25 yıl önce eşiyle birlikte Aydos Ormanlar’nı yangın tehlikelerine karşı gözetlemeye başlayan 58 yaşındaki Ayda Kır, boynunda dürbünü elinde oyası, kulağı telsizde gözetleme kulesinde çalışıyor. İstanbul’un ciğerleri olan Aydos Ormanları ve Ayda Kır’ın çalıştığı gözetleme kulesinin eşsiz manzarası havadan görüntülendi. Çekilen görüntülerde gözetleme kulesinin manzarası gözler önüne serildi. Eşi emekli olduktan sonra Aydos Gözetleme Kulesi’nde çalışmaya devam eden Kır, şehrin kalabalığından ve gürültüsünden uzak bir yaşam sürme imkanı yakaladı. Gözetleme kulesindeyken elinde oyası telsizini can kulağıyla dinleyen Kır, saat başı kulenin merkezine rapor verdi. Yaşam kaynağı ormanları gözetleyen Kır, ormanda bir duman gördüğünde hemen telsiziyle merkeze bildiriyor. Kır’dan gelen ihbarın ardından duman bulunan bölgeye hareket eden orman itfaiyesi ekipleri yangını büyümeden önlemek için merkezden yangın söndürme araçlarıyla hızla hareket ediyor. 28 yıldır yaşadığı gözetleme kulesine çok alıştığını söyleyen Kır, kuledeki telsizin üstüne bile kendi diktiği dantelleri örttü. Kır’ın hem ev hanımlığı hem yaptığı iş herkese örnek oldu.

“Telsizi dinlemek için mecbur burada yatacağız”

İşi sayesinde şehirden uzak doğal bir yaşam sürme fırsatı yakaladığı söyleyen 58 yaşındaki Ayda Kır, “Zorluğu vardı ama alıştım buraya evde duramıyorum. Yazları da serin burası, dürbünle sağı solu gözetleme yapıyoruz. Duman çıkınca haber veriyoruz zor oluyor tek başına da gelinim var. Alıştım ben tabi, alışmayan duramaz zor gelir, 2-3 gün dursa sıkılır 1 hafta geçse sıkılır gider. Çocuklarımın hanımı “Biz burada duramayız” diyor. Telsizi dinlemek için mecbur burada yatacağız. Aşağıya yemek, çay için mecbur ihtiyaç için iniyorum. İnerken haber veriyorum. Canım sıkılıyor mecbur yazma, el işi falan yapıyorum. Gözetleme yapıyorum öyle zaman geçiyor” dedi.

“Yemyeşil, sakin, doğal, güzel bir ortam burada yaşamak güzel”

Ormanın içinde yaşamanın kısa süreli olduğunda çok güzel olduğunu ifade eden Ayda Kır’ın gelini Şeyma Kır, “Gezmek amaçlı 1 2 gün için güzel bir yer ama sürekli olarak kalınca insan ister istemez sıkılıyor. Güzel tarafı ormanda temiz hava içinde zor tarafı da özel hayatı olmuyor. Ben arada sırada geldiğim için benim için iyi bir şey. Yemyeşil, sakin, doğal, güzel bir ortam burada yaşamak güzel oluyor ama sürekli olduğu zaman zor oluyor, insan sıkılıyor. Çocuklar durmak istemiyor burada” diye konuştu. 

Ahmet Faruk Sarıkoç - Hasibe Karadağ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’dan yeni turist rekoru Turizmin başkenti Antalya, turizmde yeni bir rekora imza attı. Geçtiğimiz yıl, yılın ilk çeyreğinde 1 milyon 686 bin 284 kişiyi ağırlayan Antalya’yı, 2024 yılının ilk çeyreğinde yüzde 14,10 artışla 2 milyon 66 bin 962 yabancı ziyaret etti. En çok ziyaretçi gönderen ülkeler sıralamasında Almanya birinci sırada yer aldı. Yılın ilk dört ayında yüzde 14,10 artış yakalayan Akdeniz’in en önemli turizm merkezlerinden Antalya, 2 milyon 66 bin 962 yabancı ziyaretçi ağırladı. Bu sayı, Antalya turizminde tüm zamanların en iyi başlangıcı olarak tarihe geçti. Tüm zamanların en yüksek Nisan ayı verisi Nisan ayında Antalya’yı ziyaret eden turist sayısı, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 4,86 artışla 1 milyon 61 bin 26 olarak kaydedildi. Bu, tüm zamanların en yüksek Nisan ayı verisi oldu. 259 bin 717 ziyaretçi sayısıyla Almanya, Nisan ayında birinci sırada yer alırken onu 194 bin 949 turistle Rusya ve 141 bin 497 ziyaretçiyle İngiltere takip etti. İlk dört ayda en çok turist Almanya’dan Yılın ilk dört ayında Antalya’ya en çok ziyaretçi gönderen ülkeler sıralamasında 539 bin 663 ziyaretçi ile Almanya birinci oldu. Rusya Federasyonu’nun 366 bin 783 ziyaretçiyle ikinci olduğu sıralamada, İngiltere de 266 bin 120 ziyaretçi ile üçüncü sırada yer aldı. Fransız ziyaretçi sayısı yüzde 52 arttı Polonya, Hollanda, İran, Belçika, Ukrayna, Fransa ve Litvanya, İngiltere’nin ardından sırasıyla Antalya’ya en çok ziyaretçi gönderen ülkeler oldu. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre ana pazar ülkelerden gelen turist sayısında, Almanya’nın yüzde 21, İngiltere’nin yüzde 32, Polonya’nın yüzde 30, İran’ın yüzde 52, Belçika’nın yüzde 42, Ukrayna’nın yüzde 51 ve Fransa’nın yüzde 52 oranlarında artış kaydetmesi dikkat çekti.
İzmir Sanayi atıkları sanat eserine dönüştü TAİDER Aile İşletmeleri Derneği ve Yaşar Üniversitesi sürdürülebilirliğin önemini vurgulamak ve toplumu bu konuda bilinçlendirmek amacıyla özgün bir sergiye ev sahipliği yaptı. “Sanayiden Sanata" adını taşıyan sergi, sanayi atıklarının dönüştürülmesiyle ortaya çıkan eserlerde sürdürülebilirliğin önemini gözler önüne serdi. TAİDER Aile İşletmeleri Derneği ve Yaşar Üniversitesi gerçekleştirdiği iş birliği ile sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığı artırmak amacıyla özgün bir adım attı ve "Sanayiden Sanata" adını verdiği bir sergi düzenledi. Sergi, Yaşar Üniversitesi’nde öğrenim gören 15 endüstriyel tasarım bölümü öğrencisinin katkı sağladığı bir proje olarak hayata geçti. Ahşap, çelik, alüminyum, kumaş, deri, kemik, plastik, kağıt, mermer ve beton gibi 10 farklı sanayi üretim atığı malzemesi, öğrencilerin sanat vizyonuyla buluşarak estetik açıdan çekici, işlevsel ve özgün eserlere dönüştü. Selçuk Yaşar Kampüsü’nde gerçekleştirilen sergide, sürdürülebilirliğin hem ekonomik hem çevresel hem de toplumsal boyutlarını kapsayan birbirinden anlamlı yaklaşımlar ele alındı. Sanayicilerin atıklarını dönüştürerek diğer üreticilere hammadde sağlayabilecekleri döngüsel bir yaklaşımı benimseyen ekonomik sürdürülebilirlik kavramında, atıkların dönüşümü ve geri kazanımıyla kaynakların verimli kullanılmasının önemi vurgulandı. “Atıklardan sanat ürettik” Sergi açılışında konuşan Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, “Sektörden 15 temsilciyle beraber bu işi yaptık. Atıkları aldık, öğrencilerimizle sanat ürettik. Beraber çok keyifli bir iş çıkardık. Bu eserlerin bir tanesi dışında hepsini üniversitemizde ürettik. Öncelikle sektöre malzeme ve imkan sağladıkları için teşekkür ediyorum. TAİDER temsilci ve üyelerine, üniversitemizin akademisyenlerine teşekkür ediyorum. Öğrencilerimizin de eline emeğine sağlık” diye konuştu. “Sürdürülebilirliğin her alanında etkin olmayı amaçladık” Sergi ile ilgili görüşlerini paylaşan TAİDER Yönetim Kurulu Başkanı Fatma Olten “Üretici firmalarının üretim atıklarını dönüştürmesi sadece çevresel etkileri azaltmakla kalmıyor aynı zamanda kaynakların verimli kullanılmasını sağlayarak ekonomik ve toplumsal açıdan da avantaj sağlıyor. Bizler, Yaşar Üniversitesi öğrencileri ile bu projeyi gerçekleştirirken sürdürülebilirliğin her alanında etkin olmayı hedefledik. Ayrıca genç yeteneklere fırsatlar sunmanın yanı sıra, onların sürdürülebilirlik alanında bilgi ve deneyim kazanmalarına imkan tanıyarak geleceğin yenilikçileri olarak yetişmelerine katkı sağlamayı amaçladık” dedi. “Ortaya çıkan eserler alternatif çözümlere neden oldu” Sanayiden Sanata sergisinin sürdürülebilirlik üzerindeki önemine değinen TAİDER Kültür ve Sanat Komitesi Eş Başkanı Emre Bekişoğlu “Sürdürülebilirlik kavramının giderek önem kazandığı günümüz dünyasında, geleceğimize yön veren duyarlı genç yeteneklerle bu şekilde anlamlı bir projede yer almaktan dolayı oldukça mutluluk duyuyoruz. TAİDER olarak Yaşar Üniversitesi ile gerçekleştirdiğimiz bu sergide; üretim süreçlerinde kullanılan kaynakların etkin bir şekilde yönetilmesi, atıkların azaltılması ve geri dönüşüm gibi sürdürülebilir uygulamaları etkin bir şekilde vurgulamayı amaçladık. Ortaya çıkan sanat eserleri de insanların çevresel sorunlara duyarlılığını artırırken, alternatif çözümlerin üretilmesine de yardımcı oldu” dedi.
İstanbul Esenyurt’ta okulda başlayan tartışma sonrası bir çocuk bayılana kadar darp edildi Esenyurt’ta okulda bir grup öğrenci ile tartışan çocuk, ertesi gün sokak ortasında tekme tokat darp edildi. Çocuğun kolu kırılırken, yaşanan darp anı güvenlik kamerasına anbean yansıdı. Olay, dün öğle saatlerinde Esenyurt Sultaniye Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, önceki gün okuduğu okuldaki gençler ile öğrenci Hasan Karasati arasında bilinmeyen nedenle tartışma çıktı. Tartışmanın ertesi gününde bu kez yaklaşık 7 çocuk, Hasan’ın yaşadığı mahalleye geldi. Taraflar arasında tartışma sürerken çocuklar, Hasan’ı sokak ortasında darp etti. Kalabalık tarafında yumruk ve tekme atılan çocuk bir süre sonra yerde yatmaya başladı. Olayı gören sokak sakinleri duruma müdahale ederken Hasan’ı babası Adem Karasati, oğlunu hastaneye götürdü. Olay sonrası çocuğun kolunun kırıldığı ve alçıya alınmasının ardından taburcu edildiği öğrenildi. Baba Adem Karasati, konu ile ilgili karşı tarafların ailelerinden davacı olmayacağını söyledi. Yaşanan darp anı ise sokaktaki güvenlik kamerasıyla saniye saniye görüntülendi. “Karşı taraftan davacı değilim. Başka ailelere de herkes kendi çocuğuna sahip çıksın diyorum” Hasan’ın babası Adem Karasati, yaşanan olayla ilgili konuşarak “ Öğle saatlerinde 6-7 çocuk tarafından benim çocuğum darp ediliyor. Çocuğumu ben alıp hastaneye götürdüm. Kolu kırık. Ancak ben karşı taraflardan davacı olmadım ve olmuyorum çünkü onlar çocuk. Kavga sebebini bilmiyorum ama ufak bir şeydir. Karşı taraf ne düşünüyor bilmiyorum ve karşı tarafı da tanımıyorum. Tabi ki 6-7 çocuk tek bir ailenin çocuğu değil. Karşı taraftakilere tavsiyem herkes kendi çocuklarına sahip çıksın. Kimsenin çocuğu kötü yollara gitmesin ve çeteleşmesin. Bugün bu ufak çocuklar çeteleşirse yarın öbür gün, komşuya, mahalleye kim, ne zarar verecek kimse bilmez. ‘Ağaç yaşken o ağacı düzeltelim’ derler. Bu çocuklar küçükken onları düzeltelim. Ailelerle konuştuk. Çocuklardan biri de özür diledi. Ben de ‘Bir kez olmuş ama bir daha olmasın’ Bugün ben böyle düşünüyorum ama başkası böyle düşünmez. Çocuğumun durumu gayet iyi. Sadece kolu kırık olduğu için alçıya alındı. Karşı taraftan davacı değilim. Başka ailelere de herkes kendi çocuğuna sahip çıksın diyorum” dedi.