RAMAZAN - 05 Temmuz 2015 Pazar 09:12

Oruç tutamayan yaşlı veya hastalar ne yapmalı?

A
A
A
Oruç tutamayan yaşlı veya hastalar ne yapmalı?

Oruç tutamayan yaşlı veya hastalar ne yapmalı? İşte sorunun cevabı haberimizde.

Sual: Oruç tutamayacak kadar yaşlı veya hasta ne yapar?
CEVAP
Çok yaşlanıp, ölene kadar Ramazan orucunu veya kaza oruçlarını tutamayacak ihtiyar ve iyi olmasından ümit kesilen hasta oruç tutmaz. Fakir değilse tutamadığı gün kadar fidye verir. Bir hadis-i şerifte,(Oruç tutamayacak kadar yaşlı veya iyi olmasından ümit kesilen hasta, fidye verir) buyuruluyor. (Nesaî)

Yaşlı olup oruç tutamayan ve iyi olmasından ümit kesilen hasta, fakir değilse her günün orucu için fidye verir. Fakir ise fidye vermez, dua eder. Fidye olarak, her gün için bir fitre miktarı un verilir. Bir fitre miktarı un 1750 gramdır. Bir aylık oruç için 53 kg un vermek kâfidir. Yahut bunun kıymeti kadar altın, tutulamayan bir aylık orucun fidyesi olarak, bir veya birkaç fakire, Ramazanın başında veya sonunda verilebilir. Fakir, aldığı fidyeyi kendisi kullandığı gibi, başka birine de verebilir. Fidye verdikten sonra, oruç tutabilecek hâle gelen hasta, tutamadığı oruçlarını kaza eder. (Nehr-ül-fâık)

Hastalık, yaşlılık gibi bir özürden dolayı ramazan orucunu tutamayan zenginin, bu durumu ölünceye kadar devam etse, fakirlere yemek verilmesini vasiyet eder. Velisi de, onun tutamadığı her oruç için, fakire fidye verir. (Bedâyi)

Sual: Oruç tutamayan hasta fidyeyi ne zaman verir?
CEVAP
Ramazan ayı içinde veya bayramdan sonra da verebilir.

Bedenin zekâtı
Sual: Hasta olan oruç tutmaz mı?
CEVAP
Orucun birçok hastalığa faydalı olduğu açıklanmıştır. Hadis-i şerifte,(Her şeyin bir zekâtı vardır. Bedenin zekâtı da oruçtur) buyuruldu. (Beyhekî)

Oruç tutan vücudunu hastalıklardan korur. Bir hadis-i şerifte, (Sıhhate kavuşmak için oruç tutun!) buyuruldu. (Taberanî)

Oruca mâni olan hastalık çok azdır. Sâlih bir doktora sormadan, böyle bir doktor, (Senin oruç tutmaman gerekir) demedikçe veya orucun zarar verdiğini kendi tecrübesiyle anlamadıkça, orucu kazaya bırakmamalı! Salih olmayan doktorun sözüyle hareket edilmez. İlaç kullanan hastalar da, doktorun tavsiyesine uygun olarak ilaçların dozunu sahur ve iftara göre ayarlayarak oruçlarını tutabilirler.

Şeker hastası ve emzikli kadın

Sual: Şeker hastası ve hamile ve emzikli kadın oruç tutmayabilir mi?
CEVAP
Şeker hastalığı çeşitlidir. Salih bir doktor, oruç tutamaz demişse tutmaz, fidye verir. Hamile veya emzikli kadın, zayıf olursa oruç tutmayıp, iyi olunca kaza eder.

Bir kimse, oruç tutunca sağlığına zarar verip vermeyeceğini bilemeyebilir, çünkü oruç tutabilirim der, oruç tutar ve hastalığı artabilir. Tersine ben oruç tutamam der, hâlbuki oruç tutması ona iyi gelebilir. Bunun için hasta olanın, oruç tutacaksa da, tutmayacaksa da, salih bir doktora sorup onun tavsiyesine göre hareket etmesi gerekir. İki hadis-i şerif meali şöyledir:

(Hasta, çocuğuna zarar gelmesinden korkan hamile kadın, oruca gücü yetmeyen ihtiyar, oruç tutarsa öleceğinden korkan çok zayıf kimse oruç tutmaz.) [Deylemi]

(Gebe ve emzikli kadına veya çocuğuna zarar gelecekse, oruç tutmaz.) [Buhari]

(Allahü teâlâ, gebe ve emzikli kadına oruç tutmamak için ruhsat vermiştir.) [Ebu Davud, Tirmizi, Nesai]

Sual: Hamile kadın, “Ramazanda oruç tutmamak haram olur” diyerek oruç tutuyor, kendini ve doğacak çocuğunu riske sokuyor. Riske sokması uygun mu?
CEVAP
Müslüman, salih ve uzman bir doktor, oruç tutma derse onun sözüne uyulur, kâfir veya fâsık bir doktorun sözü ile oruç bozulmaz.

Sual: Teyzemin böbreğinde taş olduğu için doktor devamlı su içmesi gerektiğini söylemiş. Eğer fidye vermesi gerekiyorsa ne kadar ve ne vermeli? Bu fidyeyi bana vermesi uygun olur mu?
CEVAP
Oruç tutamayacak kadar hasta ise 30 günlük Ramazan için 53 kg un verir. Yahut değerini altın olarak verir. Siz fakirseniz size de verebilir.

Sual: Kalb rahatsızlığım var. Normalde oruç tutabiliyorum. Kalb krizinden endişe ediyorum. Fidye verip, oruç tutmasam olur mu?
CEVAP
Oruç tutabilenin fidye vermesi caiz olmaz. Kalb hastalığında, göğüs üzerine nitroderm ihtiva eden bir ilaç [TTN] konur. Bu deriden içeriye emilir. Sağlam deriden içeri girdiği için orucu bozmaz. Kriz gelirse ağızdan alınan ilaçlar alınarak oruç bozulur. Yani tutabildiğiniz kadar oruç tutmalısınız.

Sual: Ramazanda rahatsızlık sebebiyle tutamadığım 10 günlük orucu kaza ederken, peş peşe mi tutmam gerekir?
CEVAP
Peş peşe tutmanız gerekmez, fırsat buldukça tutarsınız.

Sual: Düzenli olarak iğne kullanması gereken hasta, tutamadığı bu Ramazan oruçlarını nasıl ödemesi gerekir?
CEVAP
Bir aylık 53 kg un verir, yahut değeri kadar altın. Hasta zengin değilse bunu da vermez, dua eder.

Sual: Babam rahatsızlığı sebebiyle son iki yıla ait Ramazan-ı şerif orucunu tutamadı. Halen oruç tutamayacak durumda. Yaşı ilerlemiş olduğundan tekrar sıhhatine kavuşması şu an zor gözüküyor. Dinen zengindir. Ne yapması gerekir?
CEVAP
Oruç fidyesi verir, fakat iyi olduğu zaman, yine oruç tutması gerekir. Bir aylık oruç için 53 kg un vermesi gerekir, bir veya birkaç fakire verir.

Sual: Bir hasta, ilaç alarak orucunu bozsa, kefaret gerekir mi?
CEVAP
Gerekmez. Çünkü dinimizin bildirdiği bir özürle, yani zaruretle oruç bozulunca yalnız kaza gerekir. Fakat basit bir şey için oruç bozulursa kefaret de gerekir.

Sual: Depresyon halinden şuursuz olarak oruç bozunca kefaret gerekir mi?
CEVAP
İmsak vaktinden sonra, ezan okunurken, ne yaptığınızı bilmeden orucu bozmuşsanız kaza gerekir. Eğer orucu bozduğunu biliyorsanız, kefaret gerekir. Anlattığınız depresyon halinden sanki şuursuz olarak bozduğunuz anlaşılmaktadır. Şuursuz bozulunca da kaza gerekir.

Sual: Morfinle dişini çektirdikten sonra, “orucum bozuldu” diye yiyip içene kefaret mi gerekir?
CEVAP
Kefaret gerekmez, kaza gerekir. Bir hastalık sebebiyle de iğne yapılınca oruç bozulur ve kaza lazım gelir. Oruç bozulduktan sonra yiyip içmek, kefaret gerektirmez.

Sual: Ramazanda oruç tutarken ağır hastalanan kimseye su vermek caiz midir?
CEVAP
Caizdir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Oruçlu iken vefat edene, kıyamete kadar oruç tutmuş gibi sevap yazılır.) [Deylemi]
Ramazan-ı şerif haricinde ölüm halindeki oruçlu hastalara, su vermek müstehaptır.

Sual: Bacağına ameliyatla protez takılan bir hastanın Ramazan ayı içerisinde göründüğü kadarı ile bir ağrısı ve sızısı olmadığı takdirde namaz kılıp oruç tutmasına engel teşkil eder mi?
CEVAP
Teşkil etmez. Ayakta kılamazsa oturarak kılar.

Sual: Ölüm hastası oruçlu kimseye zemzem vermek lazım mı?
CEVAP
Oruçlu ölmesi evladır.

Oruca dayanamayan

Sual: Açlığa veya susuzluğa dayanamadığı için kaza orucunu bozmak günah olur mu?
CEVAP
Gerçekten dayanamadığı için bozarsa günah olmaz.

Aldığı fidyeyi başkasına vermek
Sual: Bir fakir, aldığı oruç fidyelerini başka fakire verebilir mi?
CEVAP
Evet, verebilir.

Fidyesi verilen oruç

Sual: Ramazanda oruç tutamayan hasta, iyileşince kaza edecek olsa, yine de kaza ettiği oruçların fidyesini vermesi gerekir mi?
CEVAP
Hayır, kaza edecek olan, fidye vermez. Fidye verse de, iyileşince kaza etmesi gerekir.

Sual: Midesi tamamen alınan kimse, oruç tutabilir mi?
CEVAP
Doktorlar, oruç tutmasının sakıncası olmadığını söylüyorlar.

Kaynak: dinimizislam.com

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Aynı renkleri paylaşan ezeli rakipler, Marmara derbisinde 39. randevuya çıkacak Trendyol 1. Lig’de mücadele eden Sakaryaspor, yarım asırlık Marmara derbisinde ezeli rakibi Kocaelispor ile 39. kez kozalarını paylaşacak. Galip gelmesi durumunda play-off’larda direkt olarak final oynayacak Sakaryaspor, hazırlıklarını yeni Teknik Direktör Coşkun Demirbakan ile sürdürüyor. Trendyol 1. Lig’in 34. haftasında oynanacak Marmara derbisinde Sakaryaspor ile Kocaelispor, 11 Mayıs Cumartesi günü 39. kez kozlarını paylaşacak. Play-off’u garantileyen iki takım arasında oynanacak ve rekabeti yaklaşık 50 yıl öncesine dayanan derbide Sakaryaspor, galip gelmesi durumunda direkt olarak final oynayacak. İlk kez 6 Ocak 1974’te Adapazarı Şehir Stadı’nda oynanan ve ev sahibi ekibin 1-0’lık üstünlüğüyle neticelenen maçta karşı karşıya gelen Sakaryaspor ile Kocaelispor, ağırlıklı olarak Süper Lig ve TFF 1. Lig’de olmak üzere 38 resmi maç yaptı. Bu karşılaşmalardan 15’ini Sakaryaspor, 13’ünü Kocaelispor kazandı. Yeşil-siyahlı rakipler 10 maçta ise berabere kaldı. Geçmişte oynanan 38 resmi maçta Kocaelispor ağlarına 54 gol bırakan Sakaryaspor, meşin yuvarlağı 54 kez kalesinde gördü. Kocaelispor rakibi karşısında en farklı galibiyetini 1991-1992 sezonunda 6-2’lik skorla elde ederken Sakaryaspor ise 2010-2011’de ezeli rakibini 5-1 mağlup etmeyi başardı. Sakaryaspor’un galibiyeti direkt final oynama garantisi Play-off’u garantileyen iki takım arasında oynanacak Marmara derbisinde renktaşların puan tablosundaki 2 puanlık farkları, yarım asırlık derbiyi daha da çekişmeli hale getiriyor. Kocaeli’de oynanacak ve Sakaryaspor’un galip gelmesi durumunda direkt olarak final oynamaya hak kazanacağı mücadele, yıllardır Süper Lig özlemi çeken her iki takım için büyük önem taşıyor. 16 galibiyet, 7 beraberlik, 10 mağlubiyetle 55 puana sahip Kocaelispor, fikstürde 6. sırada yer alırken 16 galibiyet, 9 beraberlik, 8 mağlubiyetle 57 puana sahip Sakaryaspor 3. sırada yer alıyor. Ezeli rakiplerin bir üst lige çıkmayı başarmaları halinde Kocaelispor 15, Sakaryaspor da 17 yıl sonra Süper Lig hasretini dindirmiş olacak. Bu çerçevede Tuzlaspor karşılaşması sonrasında Tuncay Şanlı ile yollarını ayıran Sakaryaspor, Marmara derbisine yeni teknik direktörü Coşkun Demirbakan ile sürdürürken Kocaelispor ise Mustafa Gürsel ile hazırlıklarını sürdürüyor. “Bundan önceki Kocaelispor maçını kazanmıştık” Marmara derbisine takımını hazırlayan yeni Teknik Direktör Coşkun Demirbakan, “Bundan önceki Kocaelispor maçını kazanmıştık ve cumartesi kısmet olursa bu maçı da kazanacağız. Kazanmak istiyoruz. Önümüzde az bir süre kaldı, iki maç olarak kabul ediyorum ben. Kocaeli ve diğer finale çıkacak rakibimizi düşünüyorum” dedi.
Ankara Milli Eğitim Bakanı Tekin: "Öğretmene yönelik şiddetin ceza yaptırımları konusunda daha farklı değerlendirilmesine yönelik hukuki tedbirlerimizi aldık" Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili olarak yaptığımız hazırlık çalışmaların içerisinde öğretmene yönelik şiddetin ceza yaptırımları konusunda daha farklı değerlendirilmesine yönelik hukuki tedbirlerimizi aldık, yasal düzenlememiz de metnin içerisinde var" dedi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından TOBB İkiz Kulelerde düzenlenen Türkiye Eğitim Meclisi Toplantısına katıldı. İstanbul’un Eyüpsultan ilçesinde özel bir lisede okul müdürü olan İbrahim Oktugan’ın bir öğrencinin silahlı saldırısı sonucu hayatını kaybetmesine ilişkin baş sağlığı dileyerek konuşmasına başlayan Bakan Tekin, "Eğitime yönelen şiddeti, engellemek üzere toplumun tamamının bir seferberlik haliyle mücadele etmesi gerektiğini yönelik inancımı bir kez daha tekrarlamak istiyorum. Başta okullardaki öğretmenlerimiz olmak üzere, velilerimiz, sivil toplum örgütlerimiz, güvenlik güçlerimiz hep beraber bu anlamda şiddet ve şiddete yönelimle ilgili hususları engellemek için hem fikir olup beraber çalışmak durumundayız. Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili olarak yaptığımız hazırlık çalışmaların içerisinde öğretmene yönelik şiddetin ceza yaptırımları konusunda daha farklı değerlendirilmesine yönelik hukuki tedbirlerimizi aldık, yasal düzenlememiz de metnin içerisinde var. Dolayısıyla Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili yasal süreç başladığında bu konuda da tedbirimizi almış olacağız" diye konuştu. "Değişiklik yapmamız gerektiği çok açık" "Bilgiye erişmenin zor olduğu dönemlerde çocuklarımıza bütün bilgilerin okulda verilmesi gerektiği dönemlerin artık geride kaldığını fark etmemiz gerekiyor" diye konuşan Bakan Tekin, "Dünya örnekleri bunu fark etmiş ve müfredatı bilgiyi edinmekten ziyade edindikleri bilgiyi beceriye dönüştürebilme kapasiteleri üzerine kurgulamış. Bizim burada bir değişiklik yapmamız gerektiği çok açık" ifadesini kullandı. "Ara sınıflarla ilgili olarak eski süreç, eski müfredat, eski materyaller aynen devam edecekler" Geçtiğimiz günlerde yeni müfredat taslağına ilişkin konuşan Milli Eğitim Bakanı Tekin, şunları aktardı: "Askı süreci ile ilgili bir hafta süre vermiştik. Nitelikli katkılar devam ederse süreci uzatacağımızı söylemiştik. Askı sürecine katkı verme eğilimi Talim ve Terbiye Kurulu her gün takip ediyor, analiz ediyor. Grafiklere baktığımızda katkı verme oranları aşağıya doğru artık inmeye başladı. Cuma günü itibariyle süreci tamamlayıp ilgili eğitim öğretim daireleri ve Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımızın gelen öneriler doğrultusunda çalışmalarından sonra onaylayıp yürürlüğe koyacağız. Kademeli bir geçiş öngörüyoruz. Her eğitim öğretim kademesinin başlangıç sınıflarının yeni müfredatın uygulanmaya başlayacağı sınıflar olarak belirledik. Ara sınıflarla ilgili olarak eski süreç, eski müfredat, eski materyaller aynen devam edecekler. Onlarla ilgili bir kararımız ve tasarrufumuz yok."