RAMAZAN - 04 Ağustos 2011 Perşembe 13:56

Oruca psikolojik olarak hazırlanın

A
A
A
Oruca psikolojik olarak hazırlanın

Sıcaklardan metabolizma kadar ruh sağlığı da etkileniyor.

Avcılar Medicana Hastanesi Psikoloğu Betül Bilgen, depresyon belirtilerinin yaz aylarında iyice arttığına dikkat çekerek, "Depresyon belirtilerinin yaz aylarında artış gösterdiği istatistiksel olarak biliyoruz. Aşırı sıcaklar beraberinde aşırı sinirlenme, tahammülsüzlük, depresyon, uyku bozukluğu ve öfkeye neden oluyor. İnsanlar hiçbir şey ortada yokken aniden öfke patlaması yaşar" dedi.

 


Psikolog Bilgen, oruçlu olan kişilerin, kendisini sıcaklara psikolojik olarak hazırlamasını, oruç tutanlara ve de tutmayanlara karşı hoşgörülü ve sabırlı olunmasını öneriyor.

 


SAKİNİM VE SICAKTAN ETKİLENMEYECEĞİM

 


Kişilerin kendisini sıcaklara psikolojik olarak hazırlaması gerektiğini söyleyen Psikolog Betül Bilgen, "Kişi kendini sıcaklara psikolojik olarak hazırlarsa olumsuz davranışlarında önüne geçmiş olur. Evden dışarı çıkarken, 'Bugün sıcak olabilir, kişiler gösterilmemesi gereken tepkiler verebilir. Ama ben sinirlenmemeliyim' düşüncesiyle hareket etmelidir. İnsanın bilinçaltına yerleştirdiği düşüncelerin kendisini yönlendirmedeki önemi unutulmamalıdır. Bilinçaltına ne yüklenirse hareketlerde o görülür. Bu nedenle 'sakinim ve sıcaktan etkilenmeyeceğim' dediğiniz zaman sinirlerimize hakim olabilir ve kendimizi olumsuzluklara karşı hazırlayabiliriz" diye konuştu.

 

 


Ramazan ayının sıcaklarla boğuştuğumuz bu günlerde rastlaması ile birlikte bu öfke patlamalarımızı olumlu hale dönüştüreceğimiz hoşgörü ve toleransla bütünleştirebileceğimizi söyleyen Psikolog Betül Bilgen; "Oruç sadece aç kalmak değildir. Bizim iyi insan olma, karşımızdaki kişinin duygularını anlayabilme yetimiz psikoloji deki tanımı ile empati kurma davranışımızdır.

 

Sabırla, kendimizden başka kişilerin hangi durumda olduklarını şöyle gözden geçireceğimiz bir arınmaya giriyoruz. Başkaları için ne yapabiliriz, paylaşmasına giriyoruz ve bunları yapabileceğimiz, toplumsal katılımcı durumuna geçtiğimiz bir zaman dilimini yaşıyoruz. Daha fazla iyi dileklerde bulunduğumuz, mistik olarak kendimizi rahat hissettiğimiz pozitif düşünce alanı yaratıyoruz. Tüm insanlık için güzel duygu ve düşüncelere sahip kişiler, gülümseyen, mutlu olan kişilerdir.

 

Aç kaldım düşüncesi ile, ne zaman yemek yiyebileceğinin saatlerini sayan kişilerle aralarında psikolojik durumları bakımından çok fark vardır. Ramazan ayında sabırlı ve iyi huylu, karşısındakine saygı duyan kişilerden olursak, kendisiyle kavga eden kişilerden olmayız. Bu davranışı sadece ramazan ayında değil, yaşantımızda bir yaşam kalitesi haline dönüştürürsek ve de iyi insan olursa, sıcaklar ve oruç bahane olmaktan ileriye gidemeyecektir.

 

Oruçlu olmanın asabi olmayı gerektirmediği yaşam kalitesinde olabilmek için Psikolog Betül Bilgen; Sabahleyin uyanınca gülümseyerek uyanın ve yüzünüzü soğuk su ile çenenizden yukarıya doğru yıkayın. Aile büyükleri ve
sevdiklerinizle yemek masanızı paylaşın. Mutlu sofralarda yenen yemekler kavga ile bitmez. Mütevazi olun, yardım etmeyi kişiliğinizle bütünleştirin. Alkol ve sigaradan uzak kaldığınız için yoksunluk krizine girmeyin. Güzel ve yararlı hobileri denemeye çalışın. Oruçlu iken sahip olduğunuz iyi insan modelini yaşam felsefeniz haline getirin. Doğa ve doğallıklarla barışın. Oruç tutanlara ve de tutmayanlara karşı hoşgörülü olun" önerilerinde bulundu.

 



BU DÖNEMDE BOŞANMALAR ARTAR

 


Aşırı sıcaklarda daha coşkulu olan kişilerin her zaman yapamayacakları radikal kararlar alma eğilimi gösterdiklerini ifade eden Psikolog Betül Bilgen, "Sıcak yaz ayları, coşkunun arttığı, özellikle hasta kişilerde sağlıklı karar vermenin iyice bozulduğu dönemlerdir. Bu dönemlerde insanlar boşanmak, yeni iş kurmak, iş bırakmak ve intikam almak gibi daha öfkeli ve daha radikal karar alabilmektedirler. Aşı öfkelen ve daralan insanlar, bol bol yüzlerini soğuk suyla yıkayarak, daha serin yerlere hemen
götürülmelidir. Sıcak havalar konsantrasyon kaybının yanı sıra dikkat eksikliği ve psikolojik olarak insanları çok fazla etkilemektedir" dedi.

 



PSİKOLOJİK TANISI OLAN HASTALARA NELER YAPILMALI

 


Psikolog Betül Bilgen, psikolojik rahatsızlık tanısı olan hastalar için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:


"-Psikolojik rahatsızlık tanısı konmuş ve tedavi uygulanan hastaların aşırı sıcak havadan etkilenmemesi için ilaçlarını düzenli olarak almaları gerekir.
- Aşırı sıcak ve nemli ortamlarda kaçınmaları ve mümkünse yayla gibi açık alanlara, nemin olmadığı yerlere götürülmeleri iyi olur.

 


- Bol bol ılık duş almak,


- Islak mendille başı korumakta kısa vadeli iyi bir çözüm olabilir.

- Şapkasız asla dışarıda dolaşılmamalı.

- Yeşil alanların tercih edilmesi, sohbetinden hoşnut olduğunuz kişilerle birlikte gülümseten konuları içeren sohbetler yapılmalı, 


- Su sesi dinlendirici ve sakinleştirici etkiye sahiptir, böyle ortamlarda bulunmalı,


- Mevsim meyveleri ve ayran bolca tüketmeli,


- Karşınızdaki kişileri eleştirmeye sakın kalkmayın, tahammülsüz olabilirler.
- Kişilere saygıyı elden bırakmamak gerekir.


- Olanağımız varsa, sıcaklar da sakin sakin bir köşede kestirmek yararlı olacaktır.


- Kendimize yatırım olarak düşünerek mutlaka tatil yapmak ve bunun için gerekli mali donanımı bu amaç için biriktirmek, ayırmak ve tatile çıkmak önemlidir.


- Yaz aylarında dinlenme amacı ile tatil yapma düşüncesi, yaşam kalitesini ve verimliliği artırır. Tatil dinlenme olarak algılanmalı ve kişiliğine uygun kalitede dinlenmek için yapılmalıdır.


- Ruhsal olarak çelişkilerinden arınmış ve dinlenmiş kişiler tüm zamanlara tahammül ederler onlarda öfke yoktur. Hoşgörü ve tolerans önemlidir".

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir’de pedallar bağımlılıktan uzak nesiller için çevrildi Yeşilay’ın, bağımlılıklardan uzak sağlıklı bir yaşam hedefiyle sürdürdüğü çalışmalardan biri olan Bisiklet Turu’nun 11’incisini Türkiye’nin ve dünyanın birçok noktasında aynı gün gerçekleştirdi. İzmir’deki etkinliğe yaklaşık 250 kişi katılım sağladı. Yeşilay’ın, bağımlılıklardan uzak sağlıklı bir yaşam hedefiyle sürdürdüğü çalışmalardan biri olan Bisiklet Turu’nun 11’incisi Türkiye’nin ve dünyanın birçok noktasında aynı gün gerçekleştirilirken, sabah saatlerinde düzenlenen İzmir’deki programa yaklaşık 250 kişi katıldı. Spor gibi sağlıklı yaşama yönelik faaliyetlerin bağımlılıktan uzak bir yaşama büyük katkı sağladığını belirten İzmir Şube Başkanı Prof. Dr. Dilek Takımcı şunları ifade etti: “Yeşilay olarak; beş bağımlılık alanında yüz yılı aşkın süredir aralıksız mücadele ediyor, her bireyin iyi ve sağlıklı yaşaması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Tüm insanlarımızın bağımlılıklardan uzak sağlıklı bir yaşam konusunda farkındalık sağlamasını amaçlıyoruz. Bu konuda spor etkinlikleri düzenlemeye de büyük önem veriyor; artık geleneksel hale gelen Yeşilay Bisiklet Turu ile her yıl hep birlikte pedal çevirmekten mutluluk duyuyoruz. Bu faydalı amaç için büyük bir heyecanla gerçekleştirdiğimiz etkinliğimize katılan tüm hemşerilerimize teşekkür ediyoruz.”