RAMAZAN - 27 Mayıs 2017 Cumartesi 10:43

Oruçlarınız sakata gelmesin

A
A
A
Oruçlarınız sakata gelmesin

Münakaşaya girecek değiliz ama temkinli takvimlere uymakta yarar var. Zaten kıldığımız bir namaz, tuttuğumuz bir oruç, o da gelmesin sakata.

Münakaşaya girecek değiliz ama temkinli takvimlere uymakta yarar var. Zaten kıldığımız bir namaz, tuttuğumuz bir oruç, o da gelmesin sakata.

On bir ayın sultanı ramazan hilalinin görülmesi ile başlar malum. Bu yüzden anlayan anlamayan herkes yükseklere çıkar güneşin battığı yeri tarar, hilal arar. Biz ne ulemayız, ne muvakkit ama bir sünnet-i seniyye yerine gelsin diye uyarız. Bakarsın zor günde çıkar karşımıza. Bir kişinin görmesi bile yeterlidir, kadı topla tüfekle meşaleyle ilan eder halka. Hava bulutlu olabilir mi? Olabilir, işte o şüpheli günlere “Yevmüşşek” denir ahali arasında.  

Türkiye gazetesi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir AK Partili Saygılı’dan Tugay’a kredi yanıtı AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın, hükmete yönelik "kredilerimiz onaylanmıyor" eleştirisine sert tepki gösterdi. Saygılı, "Cemil Bey unutuyor herhalde, temelini attığınız projenin kredisini İzmir’e özel sağlayan biziz. Onaylayan biziz. Engelleme diyorsunuz, bu dış finansman kredi paketinden faydalan 11 il içinde, en büyük payı sizin talebinizle hiçbir ayrım yapmadan İzmir’e verdik. AK Parti İzmir Milletvekillerini ve teşkilatlarını eleştirmekten çekinmiyorsunuz. Bir zahmet SGK ve vergi borçlarını ödeyin. Siz değil misiniz ‘bu şehre hizmet edenlere teşekkür edeceğim’ diyen. Teşekkür etseydiniz" dedi AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, Dünya Bankası’ndan alınan 8,5 milyar TL’lik yağmur suyu projesi temel atma töreninde hükümeti eleştiren Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’a sert çıktı. Saygılı, "Dünya Bankası’nın Türkiye’deki illere sunduğu kredi programına, hükümetimizin öncülüğü, AK Parti İzmir Milletvekillerimizin ve teşkilatımızın girişimleriyle İzmir’in de dahil edilmesi sayesinde hayata geçirilen 3 milyar TL’lik yağmur suyu ayrıştırma hattının temel atma töreninde, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın hükümetimize yüklenmesini hayretle izledik.Cemil Bey unutuyor herhalde: Temelini attığınız projenin kredisini İzmir’e özel sağlayan biziz. Onaylayan biziz. Engelleme diyorsunuz, bu dış finansman kredi paketinden faydalan 11 il içinde, en büyük payı sizin talebinizle hiçbir ayrım yapmadan İzmir’e verdik. AK Parti İzmir Milletvekillerini ve teşkilatlarını eleştirmekten çekinmiyorsunuz. Siz değil misiniz ‘bu şehre hizmet edenlere teşekkür edeceğim’ diyen. Teşekkür etseydiniz. Bu kredi de şuan 170 milyon Euro yani 8,5 milyar TL. Şuan temelini attığınız yerdeki kredi 2023’te çıktı. 2 yıl boyunca bekleten ise sizsiniz. Her mecliste AK Parti grubumuz bu gecikmenin sebebini sordu. Ama anlaşılan 2 yıl sonra aklınıza geldi" dedi. "İzmir’e kazandırdığımız bir kaynak üzerinden hükümete yüklenmek, bulduğunuz en kolay yol olmuş" İzmir’e sağlanan yeni kredi desteklerini hatırlatan İl Başkanı Saygılı, "Buna ilaveten yeni iki krediye daha destek verdik. Ege Mahallesi köprülü kavşağı ve yan yolları için İller Bankası’ndan 38 milyon Euro, yaklaşık 2 milyar TL’lik, 25 yıl vadeli ve Çevre Bakanlığı garantili finansman sağlandı. Bunun temel atma töreninde de mi hükümetimizi eleştireceksiniz? 20 milyon Euro, yaklaşık 1 milyar TL’lik itfaiye araç alımı için yine devletimizin desteğiyle kredi temin edildi. Bunların teslim töreninde de mi AK Parti hükümetine saldıracaksınız? Cemil Bey madem konuşuyorsunuz, çıkmadan önce bari bürokratlarınıza bir sorun. Zira İzmir’in bu projeye özel olarak eklenmesini İzmir Milletvekillerimiz ve AK Parti İzmir teşkilatları yakından takip edip, destek olduk. Ben de İl Başkanı olarak o kredi sürecinin her aşamasında yakından takip ettim. İzmir’e kazandırdığımız bir kaynak üzerinden hükümete yüklenmek, bulduğunuz en kolay yol olmuş. Temennimiz odur ki, CHP Belediyeciliğinin diğer yarım kalan projeleri gibi bu projeyi de beceriksizlik kervanına eklemezsiniz. Bu arada bir zahmet SGK ve vergi borçlarını ödeyin. Ve son söz: Her kürsüye çıktığınızda hükümete laf yetiştirmeyi bırakın; Size Büyükşehir Belediyesi olarak sağlanan desteğin gereğini yapın, işinizi yapın" diye konuştu.
Ankara TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ağar, Asgari Ücret Tespit Komisyonu öncesi Bakan Işıkhan ile görüştü TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, Asgari Ücret Tespit Komisyonu öncesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile ön toplantı gerçekleştirdi. TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantısı öncesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile bir ön görüşme gerçekleştirdi. Ağar, görüşmenin ardından basın mensuplarına sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bakan Işıkhan ile görüşmesinin ardından basın mensuplarına açıklamada bulunan Ramazan Ağar, 24 Aralık 2024’te TÜRK-İŞ tarafından alınan kararın ardından geçen yaklaşık bir yıllık süreçte Komisyonun yapısı ve işleyişine yönelik herhangi bir iyileştirme yapılmadığını söyleyerek TÜRK-İŞ’in bu kararın arkasında durduğunu ve 2026 yılı Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına katılmayacağını ifade etti. Ağar, Türkiye ekonomisinin son yıllarda büyüdüğüne, Gayri Safi Milli Hasıla ve kişi başına düşen gelirin arttığına dikkat çekerek, bu büyümenin sağladığı refahın çalışanlara ve emeklilere yansımadığını ifade etti. Dolar milyarderlerinin sayısındaki artışın, zengin ile yoksul arasındaki farkın derinleştiğini gösterdiğini belirten Ağar, bir kesimin daha çok zenginleştiğini, milyonlarca işçi ve emeklinin ise temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığını iddia etti. Ağar, asgari ücret tartışmalarının başladığı her dönemde bazı işveren çevrelerinin "asgari ücretin bir geçim ücreti olmadığı" yönündeki açıklamalarının tekrarlandığını hatırlatan Ağar, şunları ifade etti: "Bugün çalışanların yarısından fazlası ya asgari ücretle ya da asgari ücrete çok yakın bir ücretle çalışmak zorunda kalmaktadır. Bu durum, ücret skalasının daralmasına, mesleki kıdem ve vasıf düzeylerinin ücretlere yansımamasına yol açmaktadır. Mevcut eğilim sürdüğü takdirde çalışma barışının bozulmasıyla birlikte nitelikli işgücünün de asgari ücret seviyesine sıkışması riski ortaya çıkacaktır. Kamuoyunda zaman zaman dile getirilen "Asgari ücret artarsa enflasyon artar" iddiası, ekonomik verilerle ve enflasyonun temel dinamikleriyle uyumlu değildir. Geçtiğimiz yıllarda enflasyon olağanüstü düzeyde yükselmiş, 2025 yılında ise artış hızı yavaşlamakla birlikte enflasyonun yükselişi devam etmiştir."