Kocaeli’nin İzmit İlçesinde yaşayan 35 yaşında ki Onur Gülsüm, işi gereği sürekli yollarda olunca yorucu yolculukları, eğlenceli bir hale getirmeye karar verdi. Youtube üzerinden ‘Otostop Sohbetleri’ isimli kanal açan Gülsüm, arabasına alarak sohbet ettiği renkli kişilikleri, kanalında paylaşmaya başladı. Ancak Onur Gülsüm’ün objektifine, sadece otostop çekerek yolculuk yapanlar değil, otoyol kenarında bekleyen dolandırıcılarda yansıdı.
İki dolandırıcı da, iki kez denk gelince faka bastı
Bazı iyi niyet simsarları ise Onur Gülsüm’ün kamerasına iki kez aynı yöntemle takıldı. İsminin Ali olduğunu söyleyen bir şahsı aracına alan Gülsüm, şahsın anlattıkları üzerine kendisine para verdi. ‘Yolda kaldım. İstanbul’dan alacağım vardı alamadım, param yok. Kahramanmaraş’a gideceğim’ diyen şahsa ilk seferinde inanan Onur Gülsüm, otogara giderek biletini de aldı. Ancak otobüs firmasından, otobüsün saati gelince aranan Gülsüm, şahsın binmediğini öğrenince dolandırıldığını anladı. Ancak aynı dolandırıcı yol üzerinde, bir sene sonra tekrar denk geldi Bu kez de aynı yalanı söyleyen şahıs yine kameralara yakalandı.
Bir başka şahısta iki kez Onur Gülsüm’e yakalandı. Yine benzer yöntemleri, zaman zaman farklı yalanları kullanan şahıs, aracına ikinci kez bindiği Onur Gülsüm’ü tanıdı. Ancak şahıs tanımasına rağmen, polise teslim edilmekten kurtulamadı.
Otostop çetesinin izini dedektif gibi sürdü
Bir başka dolandırıcılık tiyatrosu da Onur Gülsüm’ün objektiflerine takıldı. Kastamonu’nun Araç ilçesine bağlı Yeşilova Köyünden yola çıkan 4 kişilik aile, ‘Aracımız bozuldu. Benzinimiz bitti. Para lazım’ yalanıyla yol kenarında beklemeye başladı. Çeteyi fark eden Onur Gülsüm durarak olayı kameraya kaydetmeye başladı. Ancak çeteye inanmayan Onur Gülsüm, araca binerek yakıtı kontrol etti. Aracın çalışması üzerine şahıslar paniğe kapıldı. Engelli rolündeki bir kişi ise kameranın kendilerini kaydettiğini anlayınca, çetenin diğer üyelerini uyardı. Bunun üzerine yakıtı bittiği ve bozuk olduğu ileri sürülen otomobil, hızla bölgeden uzaklaştı. Bu dolandırıcıların izini süren Onur Gülsüm, ailenin bir çoğunun benzer yöntemlerle, insanların iyi niyetini su istimal ettiğini öğrendi. Tüm bu dolandırıcılık görüntülerini kendisine has üslubu ile kurgulayan Gülsüm, internetten paylaşmaya başladı.
“Babam ‘Yolda gördüğünü al’ dedi”
Babasının sözleri üzerine insanları arabaya almaya başladığını belirten Onur Gülsüm, “İşim gereği yollardayım. Yaklaşık 6 seneden beri 150 bin kilometre yol gidiyorum. Bu sırada türlü türlü insanlarla karşılaşıyorum. Babam bir gün bana yolda bekleyen insanları arabaya almamı söylediğinden beri ben yolda gördüğüm herkesi arabama almaya başladım. Biraz dikkat ederek başladım. Daha sonra bunu biraz eğlenceli hala getirdim ve arabanın içerisinde kamera koyup onları çekmeye başladım. Çoğu zaman izinlerini aldım. Kendimi alkışlattım, doğum günümü kutlattım derken bu görüntüler internette ilgi çekti ve Youtube’de birden bire 32 bin tane üyem oldu. Facebook’ta da yaklaşık 25 bin tane üyem var. Böyle videolar çekmeye devam ediyorum. Aslında eğlence amaçlı videolar. İnsanlara yardım edip sonunda onlarla vedalaşarak keyifli vakit geçirmeler ve onlara dokunmalar, anı yakalamalar, hiç tanımadığım farklı kültürlerden insanlar var. Böylelikle kendimi geliştirme fırsatı buluyorum. Bu eğlence amacının yanında dışarıda bambaşka karakterlerde var. Bunları da gözlemleme fırsatım çok oldu” dedi.
Dolandırıcılarla ilk olarak lise yıllarında kendi patronu tarafından kandırılarak tanıştığını belirten Gülsüm, ”Bir gün internet kafede çalışırken sabah geldiğimde hiçbir bilgisayar yoktu. Bende patronuma durumu yok diye para vermiştim yüklü bir miktar. Paraları her şeyi alıp kaçtı gitti. Benim hayata karşı ilk uyanmam burada başladı” şeklinde konuştu.
Arabasına aldığı bir dolandırıcı ile olan hikayesini anlatan Gülsüm, “Vatandaşın tekini arabama aldım. Özürlü olduğunu ve durumunun olmadığını işten kovulduğunu, ailesinin yanına gittiğini söyledi. Ben gerçekten vicdan yaparak kenara çektim arabayı. Yemek yedik, içtik. Otobüs biletini parasını her şeyini verdim. Onu memleketine yolladım. Orda ince bir ayrıntı vardı. Yazıhane telefon numarasını istedi. Vatandaş kendi telefonum yok deyince benim telefonumu aldılar. Olayın gecesi uyurken bana bir telefon geldi. Telefonda neredesin otobüs kalkıyor dediler. Sen kimsin dediğimde otobüs firmasından aradıklarını söylediler. O anda bana bir aydınlanma geldi, o adam otobüse binmemişti. Her şey aslında bir tiyatroydu” ifadelerini kullandı.
Aynı adamla daha sonra yeniden karşılaştığını belirten Onur Gülsüm, “Dünya küçük, ben devamlı yollardayım. Senede 150 bin kilometrenin üzerinde yol yapıyorum. Başka bir şehirde başka bir noktada yine yollarımız kesişti ve onu tekrar arabaya aldım. Yine bir sene önce ki yalanları söyledi. Her şey birbiriyle komple aynıydı. Ben bu videoları birleştirerek internete koydum. Bir günde 1 buçuk milyon, ikinci günde de yaklaşık 2 buçuk milyon kişi birden tanıdı. Evim hayranlarımla doldu. Herkes geldi beni tebrik etti. Çok enteresan bir duyguydu o. Bu insanın yıllardan beri bu işi yaptığını gördüm” dedi.
Bu işleri neden yaptığını açıklayan Gülsüm, “Zamanında ben bunların kazıklarını yedim. Bu görüntüleri nasıl çekiyorum çünkü bu kazıkları yediğim için biliyorum. Bu işten çok para kazanmıyorum. Bu iş benim hobim. Bunları insanlara mesaj verebilmek için koyuyorum. Çok kolay duygusal gasp edilebiliyoruz. Ben bile bu hikayelerin hepsini vererek yaşadım” şeklinde konuştu.
Yolda Kastamonulu bir çete ile karşılaştığını belirten Gülsüm, “Ankara’ya doğru giderken yol kenarında birden arızalı bir araç gördüm ve el kol hareketi yapan bir adam gördüm. Yanında üç kişilik bir topluluk gördüm. Ve onda ben flashback oldum. Çünkü bundan 5 sene önce aynı tarz bir adama başka bir yerde durup ben para vermiştim. O mevzuyu hatırlayınca onların kurgu olduğunu hemen anladım. Adamın Kastamonuluyum demesi her söylediği beş sene önceki adamla kelimesi kelimesine aynıydı. Buradan direk yakaladım olayı. Arabası arızalıydı, cenazesi vardı derken dinlemeye başladım. Babam öldü cenazeye gidiyorum dedi. O anda ben vatandaşın TC Kimliğine bakmaya başladım. Benimde hacker arkadaşlarım var. Babasının ölmediğini anladım. Hikaye devam etti. Arka tarafta oturan imam nikahlı karısını gösterdi, özürlü taklidi yapan bir genç gösterdi. Yakıtımız yok dedi. Ben arabanın içerisine girdim. Baktım araba çalışıyor, hiçbir sorun yok. Biraz daha araştırıp işin derinine inince aynı sülaleden defalarca intihara teşebbüs edip, kaymakamların araya girip, insanların defalarca para verdiği bir organize örgüt olduğunu gördüm” ifadelerini kullandı.
Her zaman dolandırıcılara değil gerçekten yardıma muhtaç insanlara da rastladığını söyleyen Gülsüm, “Yine otoban kenarında otostop işareti çekmeyen bir adam gördüm. Bitkin yürüyen bir vaziyette. Ve o anda onda bir şey olduğunu hissettim. Yanında durdum, gittim konuştum onunla da. Derdini sordum, Aydın Nazillili olduğunu ve Bursa’ya geldiğini söyledi. Çalışmak için geldiğini fakat iş bulamadığını söyledi. Neden yürüdüğünü sordum. Aydın’a evine yürüdüğünü söyledi. Neden otostop çekmediğini sorduğumda utanıyorum dedi. Adam ümidini tamamen kaybetmiş. Onu arabaya aldım. Bizde o istikamette bir yere gidiyorduk fakat sapağımız vardı. Sapakta onu Aydın otobüsüne bindirerek evine ulaşmasını sağladım. Burada vermek istediğim mesaj, gerçekten buna ihtiyacı olan insanlarda var. Ben o adama yazıhanede otobüs bileti alırken bile defalarca şüpheye düştüm. Adama inanmama rağmen cüzdanına baktım, tipine baktım. Sonra araştırdım adamın gerçekten ihtiyaç sahibi olduğu ortaya çıktı. Böyle insanlarda var. Yardım etmek için inancınızı kaybetmeyin. Biraz daha dikkatli analiz yapın, biraz daha dikkatli olun” dedi.
Kaan Kızıl - Refik Fidan
