EDA HAN -ANKARA
OYAK tarafından yapılan yazılı açıklamada, bir süreden beri bazı yazılı ve görsel medyada, şirket adının da anıldığı bir Bilirkişi Raporu gündeme getirilerek çeşitli haberler, görüşler, yorumlar ve beyanların yer aldığı anımsatıldı. Şirketin hukuken ve usulen tarafı olmadığı bir davada alındığı rapor ve eklerinin kendilerine tebliğ edilmediği ifade edilen açıklamada, ''Ancak, medyada TÜBİTAK Raporu olarak anılan ve bazı medya mensuplarının elinde olduğu ifade edilen bu raporun, TÜBİTAK Kurumu'ndan alınan bir rapor olmadığı anlaşılmaktadır. Tarafımızca gösterilen çeşitli çabalara rağmen, maalesef, resmi imzalı bilirkişi raporuna ulaşılamamış ve ekleri de halen temin edilememiştir.
Bugüne kadar bekleyip, raporun içeriği hakkında resmen bilgi sahibi olarak değerlendirip, yorumladıktan sonra açıklama yapmayı tercih etmemize ve hala resmen göremediğimiz bilirkişi raporu ve ekleri hakkında yeterli savunma ve sağlıklı yorum yapılabilmesinin olanaksızlığını bilmemize rağmen, şirketimiz hakkında bir kısım medyada sürdürülmekte olan haksız, yersiz, hatta yer yer etik kurallara aykırı ve serbest ticari rekabet kurallarını ihlal eden yayınlar ve beyanlar nedeniyle, artık makul bir süre de beklenildiği değerlendirilerek şirketimize herhangi bir tebligat yapılmasını beklemeden kamuoyuna açıklama yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur'' ifadelerine yer verildi.
Danıştay hizmet binası içindeki kapalı devre kamera sisteminin, şirket tarafından kurulduğu ve 23 Aralık 2005'te montajı tamamlanarak devreye alındığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Anlaşma uyarınca şirketimizin Danıştay'a karşı yükümlülüğü, sistemi kurmak ve 2 yıllık garanti sağlamaktan ibarettir. Sisteminin işletilmesi tamamen müşteriye ait bir iş olduğundan, Danıştay'da Şirketimiz personelinden herhangi bir kimse, koruma işleri de dahil, görev yapmamakta ve çalışmamaktadır. Bu vesileyle bir kez daha büyük nefretle andığımız ve kınadığımız, Danıştay saldırısının vukubulduğu 17 Mayıs 2006 tarihinin öncesindeki ve sonrasındaki durum da böyledir.
Sistemin işleyişi sırasında zaman zaman ortaya çıkan arızalarda, işçilik-malzeme hatasından kaynaklanan iki yıllık garanti yükümlülüğümüz ve ayrıca müşteri memnuniyeti çerçevesinde şirketimiz yetkilileri, müşterinin talebi üzerine derhal gerekli onarımları yapmakta ve gerekirse parça da değiştirmektedir. Bu tür durumlarda bütün piyasada uygulanmakta olduğu üzere servis formu doldurulmakta ve bu forma, çağrı nedeni, tespit edilen arıza, yapılan işlem ve yapılması gereken hususlar yazılarak, formun altı şirketimiz ve müşteri yetkilileri tarafından imzalanmaktadır. Bunun yanı sıra, çağrı üzerine gidilen yerde, arızanın yerinde tamir edilememesi veya elde yedek parça bulun-maması gibi hallerde, arızalı aletler yerinden sökülmekte ve her iki tarafın imzasını taşıyan teslim/tesellüm tutanağı düzenlenerek Şirket'e götürülmektedir. Burada sözü edilen usuller, rekabetçi piyasada benzeri şekilde faaliyet gösteren tedarikçi şirketlerin uygulamakta olduğu usullerle tamamıyla paralellik göstermektedir."
Danıştay saldırısının gerçekleştirildiği 16 Mayıs 2006 günü daha önce de altı kez olan arıza nedeniyle Danıştay yetkilisi tarafından yapılan davet üzerine şirket yetkililerinin 7.'inci defa Danıştay'a gittiği belirtilen açıklamada, kayıt cihazının arızalı olduğu ve yerinde onarılamayacağının tespit edildiği. saat 16.00'da tutanak tutularak cihazın şirkete getirdiği ifade edildi. Açıklamada, "17 Mayıs 2006 günü saat 15.05'de arızalı kayıt cihazının yerine, geçici olarak bir kayıt cihazı takarak çalışır vaziyette teslim etmişlerdir.
Yani, menfur olay bir yana bırakılacak olursa, 16 ve 17 Mayıs 2006 tarihlerinde de sistemde vukubulan arıza ve arızanın giderilmesi işlemleri bakımından, bundan önceki arızalarda usulen ne gibi işlemler yapılmış idiyse, rutin olarak aynı işlem tekrarlanmıştır. Altını çizerek vurgulayarak belirtiriz ki, şirketimiz yetkilileri bundan önceki tarihlerdeki arızalarda da olduğu gibi, 16 Mayıs 2006 günü kendiliklerinden değil, Danıştay yetkilisinin vaki daveti üzerine Danıştay'a giderek işlem yapmışlardır .17 Mayıs 2006'da vukubulan menfur olay üzerine, şirketimiz nezdinde bulunan arızalı cihaz, basiretli-deneyimli bir güvenlik şirketi olma hasebiyle olayın özelliği de düşünülerek ve adalete yardımcı olmak amacıyla adli makamların olası talebi halinde kendilerine teslim edilmek için, muhafaza altına alınmıştır. Ancak 25 Eylül 2009 tarihine kadar adli makamlar tarafından bu cihazla ilgili olarak Şirketimizden herhangi bir talepte bulunulmamıştır. Vurgulanması gereken önemli bir husus, aradan geçen yaklaşık 3,5 yıla rağmen Şirketimizin, bu cihazları elden çıkarmamış, atmamış ve faaliyette bulunduğu alan bakımından kolaylıkla başka işlerinde de kullanabilecek iken bu yola da gitmemiş olduğudur" denildi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Ankara Emniyet Müdürlüğü kanalıyla yaptığı talep doğrultusunda muhata edilen 1 adet sistem diski, 1 adet kayıt diski yanında ilaveten 2 adet muhafaza bir tutanakla Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne teslim edildiği belirtilen açıklamada yine ayın mahkemesinin açılamayan DV programının nasıl açılıp kullanılacağına ilişkin ikinci talebi üzerine ve kullanım kılavuzlarının ve ilgifsaldırısının vukubulduğu 17 Mayıs 2006 tarihili CD'lerin gönderildiği kaydedildi.
Açıklamada, ''Hal böyle iken bir kısım yazılı ve görsel medyada şirketimiz hakkında üretilen yalan-yanlış hayali haberleri ve içinde kesinlikle bulunmadığımız, akla şaşkınlık veren komplo teorilerini ve bu arada bazı şeyleri gizlemek amacıyla kayıt silme iddiası gibi tümüyle aşağılık iftiraları şiddetle reddediyor ve şirketimizin insaf ölçülerini zorlayan büyük bir haksızlıkla karşı karşıya bulunduğunu değerlendiriyoruz'' denildi.
Açıklamada, şirketin 2000 yılında Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde kurulduğu, tüm mevzuata titizlikle uyan, şeffaf, her türlü yasal denetime ve faaliyet alanı gereği emniyet makamlarının devamlı denetimine tabu tutulduğu belirtildi.Danıştay saldırısına ilişkin şirketin elinde bulunan bütün belgeleri adli talebin geldiği 3.5 yıl sonrasına kadar muhata ettiği ve gelen talep doğrultusunda adli organlara teslim edildiği ifade edilen açıklamada, "Adli açıdan büyük önem taşıyan bu durum, şirketimizin iyi niyetinin ve hassasiyetinin göstergelerinden yalnızca bir tanesidir. Bu hususu, belki bilmemesi sebebiyle değerlendiremeyen veya bilmesine rağmen gözden kaçıran sağduyulu kişilerin dikkatlerine özellikle sunmak isteriz.Medyada yer alan haberlerden, yargıya sevk edildiği anlaşılan konuyla ilgili olarak, her türlü savunmamızı mahkeme önünde yapmaya hazır olduğumuzu, verilemeyecek hiçbir hesabımızın bulunmadığını beyan eder, medya da dahil herkesi, Anayasamızın ve iç mevzuatımızın bir parçasını oluşturan Uluslararası Temel Hak ve Özgürlüklerle İlgili Sözleşmelerin vazgeçilemez buyruğu olan, hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti ilkesi çerçevesinde hareket etmeye davet ederiz" denildi.








