GENEL - 13 Mart 2011 Pazar 10:02

Oynadığı filmin setinde boyacılık yapıyor

A
A
A
Oynadığı filmin setinde boyacılık yapıyor

Adana'da, 1990 yılında başrollerini Kadir İnanır ve Esin Moralıoğlu'nun oynadığı Tatar Ramazan filminde Kadir İnanır'ı cezaevine götüren asker rolünde oynayan Mehmet Yaşar, şimdi 21 yıl önce filmde oynadığı yerde ayakkabı boyacılığı yapıyor.

FATİH KEÇE-EJDER DİNLER/ADANA

Adana'da, 1990 yılında Safa Önal'ın eserinden uyarlanan yönetmenliğini Melih Gülgen'in yaptığı başrollerinde Kadir İnanır, Esin Moralıoğlu, Salih Kırmızı, Yaman Okay'ın oynadığı Tatar Ramazan filmi çevrildi. Dönemin ağalık dönemini ve cezaevi şartlarını ortaya koymak için çevrilen sinema filmi, Adana'da eski cezaevi şimdi Yüreğir Hali olarak kullanılan yerde çekildi. Filmde toprak sahiplerinden Abidin Ağa'nın oğlunu vuran Tatar Ramazan dört yıl hapis yatıp çıktı. Çıktığında Zeynep, ailesinin baskısına rağmen Tatar Ramazan'ı karşılar, köye dönerler. Ramazan evi satıp beraber İzmir ya da İstanbul'a gitmeyi planladığını söyler.

Fakat Abidin Ağa'nın oğlu Necmi yakasını rahat bırakmaz ve kısa bir süre sonra yağmurlu bir günde Hamdi'yle birlikte Ramazan'ı sıkıştırır, Ramazan yaralanır fakat bıçağıyla Hamdi'yi öldürür. Necmi kaçar. Bu olay üzerine 11 yıl hapis yiyen Ramazan tekrar hapishaneye düşer. Filmde tekrar hapishaneye düşen Kadir İnanır'ı (Tatar Ramazan) iki asker almaya gelir. Trenle Tatar Ramazan'ı Adana Cezaevine götürürler. İşte bu askerlerden biri olan Mehmet Yaşar (47) bir zamanlar setinde hem ışıkçılık yaptığı hem de figüran olarak oynadığı filmin çekildiği yerde şimdi ayakkabı boyacılığı yaptığını söyledi.

Diyarbakır'ın Dicle ilçesinden yıllar önce İstanbul'a iş bulmaya giden ve sinema filmlerinin setinde önce ışıkçı olarak başlayan daha sonra ışık şefliği ve set amirliği yaptıktan sonra filmlerde de figüran olarak oynayan Yaşar, şimdi perişan bir halde olduğunu anlattı.
Yaşar, Tatar Ramazan filmi dışında Ceylan'ın başrolde oynadığı "Ana kucağı", Yılmaz Duru'nun "Düşmanımın Türküsü" ve yine Kadir İnanır'ın başrolde oynadığı "Umut hep var" filmlerinde de oynadığını anlattı. Ancak, çalıştığı yerlerde sigortası yatırılmadığı ve düşük ücretle çalıştığı için bir süre sonra iş bulamayınca ekonomik sıkıntıya giren Yaşar, bu nedenle tiyatro yapmak ve daha kolay para kazanmak için Adana'ya geldi. Ancak umduğunu bulamayınca 21 yıl önce kendisinin de rol aldığı Tatar Ramazan filminin
çevrildiği yere gelerek 'belki de uğur getirir' diye ayakkabı boyacılığı yapmaya başladı. Film Sanayi ve Tüm Sanatçıları Güçlendirme Vakfı tarafından verilen Sanatçı Artist kimlik kartını da yanında taşıyan Yaşar, yıllar önce film setlerinde çalıştığı yerde şimdi ayakkabı boyacılığı yapmaya başladı.

40 YIL DÜŞÜNSEM AKLIMA GELMEZDİ


Mehmet Yaşar, Diyarbakır Dicle'den İstanbul'a iş bulmak için 1983 yılında yola çıktığını, birkaç işte çalıştıktan sonra 1983 yılında film şirketinde çalışmaya başladığını belirterek, "Orada ışıkçılık, ışık şefliği, set amirliği yaptım. 30 yıl öyle geçti. Bu arada filmlerde figüran olarak oynadım. İlk filmim Ceylan'ın başrollerinde oynadığı "Ana kucağı" filmiydi. Kadir İnanır'ın başrolünde oynadığı "Tatar Ramazan" filminde oynadım. Yılmaz Duru'nun "Düşmanın Türküsü" filminde oynadım. Tarık Akan'ın da filmlerinde sette çalıştım. "Beyoğlu'nun arka yakası" filminde setinde çalıştım" dedi.

İstanbul'da hayat şartları zor olduğundan ve bankalara da biraz borcu olduğu için Adana'ya geldiğini belirten Yaşar, şöyle konuştu: "Bu nedenle ayakkabı boyacılığı yapmaya başladım. İstanbul'da geçinemediğim için Adana'ya geldim. Tiyatro yapmak istiyordum ama yapamadım. Bu nedenle ayakkabı boyacılığı yapmaya başladım. Daha öncede işsiz kaldığım zaman ayakkabı boyacılığı yapıyordum."

Tatar Ramazan filminin çevrildiği yerde şimdi ayakkabı boyacılığı yaptığını anlatan Yaşar, şunları söyledi: "Geldim buraya şaşırdım. O zaman burası cezaeviydi ama şimdi hal olmuş. Burada eski günler insanın aklına geliyor. Sinema filminde oynadığım yerde ayakkabı boyacılığı yapacağım 40 yıl düşünsem aklıma gelmezdi. Ama İstanbul'da da zaman zaman ayakkabı boyacılığı yapıyordum. Kadir İnanır'ın Sarıkamış'ta çevrilen "Umut hep var" filminde de rol aldım. Tatar Ramazan filminde Kadir İnanır'ı cezaevine
getiren iki askerden biriyim."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul ‘BAU Gastronomi’ öğrencilerine 2 altın madalya Türkiye Aşçılar ve Şefler Federasyonu (TAŞFED) tarafından 22’ncisi düzenlenen "Uluslararası İstanbul Mutfak Günleri" etkinliğinde Bahçeşehir Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğrencileri "Yılın En İyi Üniversite Ekip Yarışması" ve "Modern Türk Mutfağı Ekip Yarışması" kategorilerinde altın madalya kazandılar. Türkiye’nin en kapsamlı gastronomi yarışması ve festivallerinden olan "Uluslararası İstanbul Mutfak Günleri" Bahçeşehir Kongre Merkezi’nde düzenlendi. TAŞFED’in "Dünya Aşçılar Birliği" (WASC) iş birliğiyle düzenlediği festivale ülkemizden ve dünyanın farklı ülkelerinde davetliler katıldı. Dünya mutfağı ve Türk mutfağını bir araya getiren etkinlik farklı coğrafyalardan lezzetleri de İstanbul’a taşıdı. İki ekip iki altın madalya Bu yıl 22’cisi organize edilen ve WASC tarafından "Kıtalar arası" unvanına sahip etkinlikte, öğrenci ve genç şefler uluslararası düzeyde yarışma şansı da buldu. Yaklaşık bin 500 yarışmacının katıldığı ve 120 jüri üyesinin bulunduğu organizasyonda Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Gastronomi ve Mutfak Sanatları öğrencileri de yarışmacı olarak katıldı. "Yılın En İyi Üniversite Ekip Yarışması" kategorilerinde Yağmur Uslu, Majid Al Zoubi ve Ayberk Çil, "Modern Türk Mutfağı" kategorilerinde de Yusuf Can Gümüş, Özgür Özyurt ve Ekin Yüce BAU’yu temsil etti. Altın madalya kazandılar "Yılın En İyi Üniversite Ekip Yarışması"na katılan BAU’lu öğrenciler; kestane püreli kış sebzeleri ile servis edilen miso glaze, ördek göğüs ve vişne sos eşliğinde servis edilen balkabaklı risotto, tatlı olarak ise pancar cipsi üzerinde beyaz madalyon tuz eşliğinde makademya fındığından dondurma hazırladılar. BAU’lu öğrencilerin ekip çalışması ve özenle hazırladıkları yemeklerle altın madalya kazanmayı başardılar. ‘Kuzu ciğerden mantı, madolyon kebap ve aşure ile ikinci altın madalya "Modern Türk Mutfağı" kategorisinde yarışan öğrenciler ise başlangıç yemeği olarak; isli yoğurt üzerine kızılcık sosu, muhammara ve maydonoz köpüğü eşliğinde kuzu ciğeri dolgulu mantı hazırladılar. Ana yemek olarak, firik keşkek üzerine madalyon kebap servis ettiler. Tarçından hazırlanmış toprak üzerinde nar, kuru kayısı, kuru incir, fındık, antep fıstığı, kuş üzümü ve buğday dondurmasıyla sunulan aşureyle de final yaptılar. Öğrenciler hazırladıkları yemeklerle BAU’ya ikinci altın madalyayı kazandırdı. Kendilerine özgü yorum Etkinlikte öğrencilerin başarılarıyla ilgili konuşan BAU Meslek Yüksekokulu Müdürü ve BAU Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Kazım Ozan Özer şunları söyledi: "22 yıl aralıksız bir şekilde böyle kapsamlı bir organizasyonu düzenlemek eminim ki kolay değildir. O yüzden öncelikle Uluslararası İstanbul Mutfak Günleri Festivali’ni düzenleyen ve bugüne kadar katkıda bulunan herkese teşekkür ederim. Bu yılki etkinlikte yer almaktan keyif aldık, öğrencilerimiz iki kategoride yarışmalara katıldılar. Hazırladıkları tabaklarda öğrencilerimizin alışılmış çerçevelerin dışına çıkma gayretini, kendilerine özgü yorumlarını görmekse çok keyifliydi. Yılın "En İyi Üniversite Ekip " ve "Modern Türk Mutfağı Ekip" yarışmalarında altın madalya aldılar. Her iki ekibimizi de tebrik ediyorum."
İstanbul A101’in yeni CEO’su Talat Olgay oldu A101’de beş yıldır üst düzey görevler üstlenen Olgay, 1 Ocak 2026 itibarıyla CEO olarak görevine başlayacak. Türkiye’nin en yaygın zincir marketlerinden biri olan A101’de üst düzey bir atama gerçekleştirildi. A101 bünyesinde son beş yıldır operasyon, büyüme ve organizasyonel dönüşüm alanlarında üst düzey sorumluluklar üstlenen Talat Olgay, 1 Ocak 2026 itibarıyla A101 CEO’su olarak görevine başlayacak. Yapılan açıklamaya göre, perakende ve hızlı tüketim ürünleri sektörlerinde 25 yılı aşkın deneyime sahip olan Talat Olgay, 2021 yılında A101 ailesine katıldı. A101 bünyesinde Operasyon Komitesi Üyesi ve Operasyondan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi olarak görev alan Olgay, şirketin Türkiye operasyonlarının güçlendirilmesi, organizasyonel yapının geliştirilmesi ve yurt dışı pazar stratejilerinin şekillendirilmesinde kritik roller üstlendi. Talat Olgay kariyeri boyunca Danone, Nestlé Waters, PepsiCo ve L’Oréal gibi global şirketlerde satış, ticari pazarlama ve genel müdürlük görevlerinde bulundu. Talat Olgay, yeni görevinde A101’in yaygın mağaza ağı, güçlü operasyonel altyapısı ve insan kaynağıyla birlikte sürdürülebilir büyüme, verimlilik ve müşteri deneyimi odaklı değer oluşturma stratejilerine liderlik edecek. Bu atama, A101’in kurumsal sürekliliğe ve iç liderlik potansiyeline verdiği önemin bir göstergesi olarak öne çıkıyor. Talat Olgay’ın global vizyonu, saha ve yönetim tecrübesiyle şirket, Türkiye’nin en yaygın perakende ağı olarak değer oluşturmayı sürdürecek.
Denizli Geleceğin yıldız futbolcuları için Denizli kampı başladı Geleceğin futbolcuları çocuklar için düzenlenen "Geleceğin Yıldızları Futbol ve Gelişim Kampı", Cankurtaran Kamp Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirildi. Futbol altyapısında yer alan 35 sporcunun katılım sağladığı kamp programı, çocukların sportif gelişimlerini desteklemenin yanı sıra sosyal, fiziksel ve kişisel becerilerini güçlendirmeyi hedefledi. Kamp süresince sporcular, hem eğitim hem de eğlence dolu iki gün geçirdi. Kampın ilk günü güvenlik bilgilendirmeleri yapıldı, tanışma etkinlikleri gerçekleştirildi. Gün boyunca ısınma ve koordinasyon parkurları, temel teknik çalışmalar, mini takım oyunları ve turnuva maçları ile sporcuların futbol becerileri geliştirildi. Akşam saatlerinde ise kamp ateşi etrafında motivasyon konuşmaları, sinema etkinlikleri ve eğlenceli bilgi yarışmaları düzenlendi. Geleceğin sporcularına kamp deneyimi sunuldu Kampın ikinci gününde yapılan antrenmanlarda takım savunması, hücum yerleşimleri ile 3x3 ve 4x4 küçük alan oyunlarına yer verildi. Program, kampa katılan sporculara sertifika dağıtımı, geri bildirim anketi ve grup fotoğrafı çekimiyle sona erdi. "Geleceğin Yıldızları Futbol ve Gelişim Kampı" ile çocuklara futbolun temel tekniklerini öğretmek, takım ruhu ve iletişim becerilerini geliştirmek, disiplin ve özgüven kazandırmak, fiziksel aktiviteyi eğlenceli bir ortamda teşvik etmek ve doğayla iç içe, güvenli bir kamp deneyimi sunmak amaçlandı.
Antalya Büyükşehir Belediyesi personeline KETEM’den eğitim Antalya Büyükşehir Belediyesi, Antalya Halk Sağlığı Müdürlüğü Kanser Erken Tanı ve Eğitim Merkezi (KETEM) ortak çalışmasıyla belediye personeline farkındalık eğitimi verildi. Kanserle mücadele, erken tanı, meme kanseri taraması, tütün bağımlılığı, sigaradan kurtulma yolları ve sağlıklı beslenme konularında personel bilgilendirildi. Büyükşehir Belediyesi, personele yönelik farkındalık eğitimlerini sürdürüyor. Antalya Halk Sağlığı Müdürlüğü, Sağlıklı Hayat Merkezi KETEM iş birliği ile ortaklaşa yürütülen eğitim programında Büyükşehir çalışanlarına tütün bağımlılığı ve sigaradan kurtulma yolları, meme kanserinde erken tanı ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları ile ilgili eğitimler verildi. Sigara bağımlığının zararları, kullanımını önleme ve bırakma konusunda tutum kazandırmayı hedefleyen eğitimlerde kanserler ve meme kanserinde erken tanı ve taramanın önemi de anlatıldı. Madde bağımlılığı ile mücadele anlatıldı Antalya Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binası’nda gerçekleşen eğitimde Antalya İl Sağlık Müdürlüğü Şehit Doktor Atila Nizam, Muratpaşa Sağlıklı Hayat Merkezi sorumlusu Zeynep Turan eğitim verdi. Sigaranın zararları hakkında bilgi veren Turan, "Sigara içerisinde barındırdığı binlerce çeşit zehirli madde ile maalesef kullanıcılarını ölüme sürüklemeye devam ediyor. İstatiksel olarak sigaraya başlayan her dört kişiden üçü bağımlı oluyor. Anne babaları rol model alan çocuklar, pasif içiciler ne yazık ki bu kötü bağımlılığı arttıran nedenler arasında yer alıyor. Sigarayla mücadelede en önemli adım kararlılıktır. Halkımızın sağlığı için kurulan Halk Sağlığı Merkezlerimizde sigara bırakma polikliniklerimizle sigarayı bırakmak isteyen tüm vatandaşlarımıza destek oluyoruz" dedi. Erken tanı önemli Kadınlar için meme kanser ve korunma yollarıyla ilgili de uyarılarda bulunan Zeynep Turan, "KETEM olarak kanser taramalarına da büyük önem veriyoruz. Özellikle kadınlarımızın meme kanseri için düzenli tarama yaptırmalarını tavsiye ediyoruz. Meme kanserinde erken teşhis son derece önemli. 40-69 yaş arasındaki kadınların iki yılda bir meme kanseri taraması yaptırmasını öneriyoruz" hatırlatmasında bulundu. Eğitim programının sonunda ise Sağlıklı Hayat Merkezi diyetisyeni Seda Demir personel için sağlıklı yaşam ve beslenme alışkanlıklarıyla ilgili eğitim vererek soruları cevapladı.