ASAYİŞ - 20 Ekim 2021 Çarşamba 07:27

Palu ailesinin Sakarya dosyasında 3 kişiye tahliye kararı

A
A
A
Palu ailesinin Sakarya dosyasında 3 kişiye tahliye kararı

Kocaeli'de 13 yıl önce kaybolan ve öldürüldüğü iddia edilen Meryem Tahnal'ın kızı Melike Tahnal'ın Sakarya'da öldürülmesine ilişkin, Palu ailesi ve ailenin damadı Tuncer Ustael’in yargılandığı davada heyet, Emine Ustael ile Ayşe ve İsa Palu'nun tutuklu kaldıkları süre ve üzerine atılı suçların göz önünde bulundurularak tahliyesine karar verdi.

Kocaeli'nin Körfez ilçesinde 2008 yılında Meryem Tahnal ve küçük kızı Melike Tahnal’ın kaybolması ile ilgili Kocaeli 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Palu ailesi ve ailenin eniştesi Tuncer Ustael'e çeşitli suçlardan hapis cezası verilmişti. Aile bireylerinin aynı avukat tarafından savunuldukları ve bu nedenle ‘Usül hatası’ gerçekleştiği gerekçesiyle Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bozuldu. 24 Kasım’da Kocaeli 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde kayıp Meryem Tahnal’ın öldürülmesiyle ilgili görülen dava sonrasında annesinden 1 yıl sonra kaybolan ve Sakarya’nın Ferizli ilçesinde öldürüldüğü iddia edilen Meryem Tahnal’ın kızı Melike Tahnal’ın öldürülmesiyle ilgili davanın devamı ise bugün Sakarya 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

Davaya, Melike Tahnal'ın eniştesi Tuncer Ustael, teyzeleri Ayşe Palu ve Emine Ustael ile dayısı İsa Palu tutuklu bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılırken, Melike Tahnal’ın tutuksuz sanıklardan anneannesi Hava ve diğer dayısı Fatih Palu ile taraf avukatları duruşmada hazır bulundu. Celse arasında sanıklar Tuncer ve Emine Ustael, Hava, Ayşe, İsa ve Fatih Palu hakkında ‘çocuğu kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle açılan davanın devam eden yargılama dosyasıyla birleştiği zapta geçirildi. Ayrıca, sanık Tuncer Ustael hakkında ‘çocuğun cinsel istismar’ suçundan en az 15 yıl hapis cezası istemiyle açılan davanın da yargılama dosyasıyla birleştiği ve Ustael ile Emine Ustael, Ayşe ve İsa Palu'nun celse arasında tutuklandığı, duruşma zaptına geçirildi. Söz hakkı verilen tutuklu sanıklardan Ayşe Palu ve Tuncer Ustael kendileri adına düzenlenen iddianameyi almadıklarını belirterek savunmalarını yapmak için ek süre talep etti.

"Tahnal ailesi Melike’yi bizden aldıktan sonra ne yaptılar bilmiyorum"

Söz hakkı verilen tutuklu sanık Emine Ustael, “Ben üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Biz hiç kimseyi öldürmedik. Tahnal ailesi Melike’yi bizden aldıktan sonra ne yaptılar bilmiyorum. Tahnal ailesi kendi pislikleri ortaya çıkmasın diye bizim üstümüze suç attılar” dedi.

"Melike ve Meryem gözümün önünde öldü"

Söz hakkı verilen tutuksuz sanık Hava Palu ise, “Melike ve Meryem gözümün önünde öldü. Bana Tuncer, onların cin olduğunu ve evliyaların onları aldığını geri getireceklerini söyledi. Kuşça köyünde bizi aç ve susuz bıraktı oturduğumuz ev harabeydi. Kış boyunca çok zorluk çektim. Suçsuzum beraatimi talep ediyorum” diye konuştu.

"Melike’nin nasıl öldüğünü, kimin gömdüğünü bilmiyorum"

Söz hakkı verilen tutuksuz sanık Fatih Palu da, “Körfez’deki evde 3-4 ay kaldık. Tuncer, evde cinlerin olduğunu ve onların çıkması gerektiğini söylüyordu. Önce sirkeyle sildi sonra duvarları kırdı ama olmadığını söyledi ve oradan çıkmamız gerektiğini söyledi. Tuncer bize ispirto içirdi. Ben kendimden geçtim ertesi gün kalktığımda evde sadece annem vardı. Melike’nin nasıl öldüğünü, kimin gömdüğünü bilmiyorum” şeklinde konuştu.

"Bize ispirto içirdi"

Söz hakkı verilen tutuklu sanık İsa Palu ise, “Üzerime atılı suçları kabul etmiyorum. Tuncer eniştem, diğer sanıklar ise kardeşlerim ve annemdir. Tuncer’in etkisi altındaydık bizi Kuşça’ya götürdü. 1 yıl kadar orada kaldık. İçimizde cinlerin olduğunu söyleyerek bize ispirto içirdi. Ben ispirtoyu içince kendimden geçtim. Sabah kalktığımda Tuncer, 'Melike öldü kimse bir şey demesin' dedi. Daha sonrasında evin yaklaşık 5 kilometre ötesine gömdük. Daha sonrasında Tuncer, 'Size bir dilekçe yazacağım ve Melike’yi amcasının aldığını yazacağım' dedi. Annem Melike’yi yıkadı ve bir kefene sardı. Biz de Tuncer, Ayşe, Emine ve ben gömdük. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum” ifadelerini kullandı.

Tutuklu sanıklardan 3’ü tahliye edildi

Görüşünü açıklayan cumhuriyet savcısı, Tuncer Ustael'in tutukluluk halinin devamına, Emine Ustael ile Ayşe ve İsa Palu'nun tahliyesini talep etti. Görüş sonrası söz alan Emine Ustael, Ayşe, İsa, Hava ve Fatih Palu'nun avukatları da müvekkillerinin savunması ile cumhuriyet savcısının mütalaasına katıldıklarını ve sanıkların tahliyesini talep etti. Kararını açıklayan mahkeme heyeti, Ayşe ve Tuncer Ustael'e savunmalarını yapabilmeleri için ek süre verilmesine, Tuncer Ustael'in tutukluluk halinin devamına, Emine Ustael ile Ayşe ve İsa Palu'nun tutuklu kaldıkları süre ve üzerine atılı suçların göz önünde bulundurularak tahliyesine karar verdi. Ayrıca heyet, Tuncer Ustael'in mahkemeye gönderdiği savunma dilekçesinin Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilerek işlem yapılmasının istenmesine hükmederek, duruşmayı 13 Ocak tarihine erteledi.

Orkun Kaya
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Sakinliği sevenler için Kızkalesi’nin en güzel zamanı Son günlerde havanın ısınmasıyla birlikte deniz suyunun 23 derecelere ulaştığı Akdeniz’in incisi Mersin’in en gözde mekanlarından Kızkalesi’nde sakinliği sevenler tatilini geçirmeye başladı. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesinde yer alan Korykos Antik Kenti’nin en önemli parçası olan Türkiye’nin turizm merkezlerinden Mersin’in Erdemli ilçesi sınırlarındaki ’Kızkalesi’nde en güzel zamanlar yaşanıyor. Havanın 28 derecelere ulaştığı bugünlerde deniz suyunun da 23 derece olmasıyla sakinliği sevenler tatillerini geçirmeye Kızkalesi’ne gelmeye başladı. Tatil şehirleri arasında denizi, altın sarısı kumuyla dikkat çeken Kızkalesi’nde tatilciler uygun fiyata tatil yapmanın fırsatını da yaşıyor. 5 gecelik tatil fiyatının otel ve pansiyonlarda 10 ile 15 bin TL’ye gelmesi de tatilcileri cezbediyor. Mayıs ayında tatile gelenler hem denizin, hem kumsalın tadını çıkartıyor. Günü birlik gelenler ise tekne turu yaparak Kızkalesi’ne giderek tarihi mekanı geziyor. "En güzel zamanları Şehir dışından tatil amaçlı gelen ve kendini dünyanın harika yerlerinden Kızkalesi’nde bulduklarını belirten Mehmet Uysal," Şuan en güzel zamanları. Çocuklarla birlikte harika bir zaman geçiriyoruz. Deniz çok güzel. Gelir gelmez denize girdim. İnsan dayanamıyor, Mart ayında da olsak girerdim denize o kadar güzel albenisi var ki. Dünyanın öbür ucundan insanlar geliyor. Oteller de fiyat olarak çok uygun. Gerçekten en güzel zamanları, yoğunlaşmadan herkese tavsiye ederim"dedi. "Kızkalesi dünyaya açılan turizm kapısı" Kızkalesi Kültür ve Turizm Derneği Başkan Yardımcısı Mehmet Şirin Öztop ise," Sakinliği tercih edenler için mayıs, haziran en güzel dönem. Kurban bayramıyla beraber Eylül’ün 15’ine kadar her yer dolu dolu geçeceği için sakinliği tercih edenleri şimdi bekliyoruz. Fiyatlar çok makul, herkesin bütçesine uygun konaklayacağı tesisler mevcut, alternatifler çok fazla"ifadelerini kullandı. İnsanların denize girmeye başladığına dikkat çeken Öztop," Denizin sıcaklığı 23 derece. Tabi Mersin tatil noktasında çok güzel bir yer. 321 kilometre kıyı şeridimiz mevcut. Başlı başına bir destinasyon. Bununla beraber Kızkalesi dünyaya açılan turizm kapısı. Gerçekten muazzam bir denizimiz var, 25 metreden sonra derinleşiyor. Denizin içinde de taş yok. Şuanda üstünde bulunduğumuz altın sarısı kumumuzda da taş yok. Tam denizin ortasında bir de karada kalemiz var. İki kale var, yüzlerde tarihi nokta var. Misafirlerin günlerini kültür turları ile zenginleştirecekleri inanılmaz alternatifler var" diye konuştu.
İstanbul İTO Başkanı Avdagiç’ten ‘enflasyon’ değerlendirmesi İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “İstanbul iş dünyası olarak enflasyonda biz bu seneyi yüzde 43-44 bandında tamamlayacağımızı öngörüyoruz” dedi. Avdagiç, yaptığı açıklamada, iş dünyasının enflasyon ve döviz kuru beklentilerini değerlendirdi. Avdagiç, Merkez Bankası’nın yılsonu enflasyon beklentisini yüzde 36 olarak açıkladığını, tahmin aralıklarında bunun yüzde 40-42’lere çıkabileceğini ifade ettiğini hatırlatarak, “İstanbul iş dünyası olarak enflasyonda biz bu seneyi yüzde 43-44 bandında tamamlayacağımızı öngörüyoruz. Bununla birlikte ihracatın sıkıntıya girmemesi ve ithalatın cazip hale gelmemesi için kur ile enflasyon arasındaki korelasyonun kopmaması lazım. Kuru baskılayarak enflasyonu tutmanın kısa vadeli birtakım faydaları olabilir ama bu ithalatı artıran, ihracatı baskılayan unsur olacaktır. Bu da hep üzerinde çalıştığımız dış ticaret açığımızı olumsuz etkileyecektir" değerlendirmesinde bulundu. Döviz kurunun, enflasyonla korelasyonunun kopmamasının önemli olduğunu belirten Avdagiç, “İlk çeyrekte dolar kuru yüzde 9, enflasyon yüzde 14,3’ün üzerinde arttı. İlk 3 ayda 5,3 puanlık bir fark var” ifadesini kullandı. “Hazine ve Maliye Bakanlığı yapılması gerekenleri titizlikle yapıyor” Avdagiç, Türkiye’nin FATF Gri Listesi’nden çıkacağını öngördüklerini, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın hem ulusal hem de uluslararası anlamda yapılması gerekenleri titizlikle yaptığını ifade etti. Avdagiç, Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk priminin (CDS) 300 puan seviyesine inmesinin ekonomi yönetiminin ve hükümetin çabalarının önemli bir sonucu olduğunu söyledi. Şekib Avdagiç, şöyle devam etti: “Ekonomi yönetiminin adımları pozitif sonuçlarını vermeye başladı. Bu memnuniyet verici. İş dünyası açısından CDS kadar daha önemli bir unsur da bankaların sendikasyon kredileri. İkisi arasında bir korelasyon var. En son bankaların sendikasyonlarına baktığımız zaman Euribor+yüzde 2,25 ile borçlandıklarını görüyoruz. Bankaların sendikasyon maliyetlerini takip etmek lazım.” Banka kredisi maliyetlerinin yüksek olduğunu belirten İTO Başkanı Avdagiç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Enflasyonun bu kadar yüksek olduğu bir ortamda, kredi maliyetlerinin enflasyon üzerinde konumlanması piyasanın bir gerçeği. Ağırlıklı olarak günlük ticari faaliyetleri devam ettirmek için kredi kullanımı gündemde. Beklentimiz enflasyonun makul seviyeye inmesi, buna bağlı olarak da faizlerin ve kredi maliyetlerinin daha uygun bir noktaya gelmesidir. Kredi maliyetlerinin aşağıya çekilmesi, enflasyonun aşağıya çekilmesiyle uyumlu bir halde olacaktır."
İstanbul Üniversite ve lise öğrencileri sürdürülebilirlik öğrenci kongresinde buluşuyor Fenerbahçe Üniversitesi ve MBA Okulları tarafından düzenlenen I. Ulusal Sürdürülebilirlik Öğrenci Kongresi için geri sayım başladı. Medicana Eğitim Grubu iştiraki Fenerbahçe Üniversitesi ve MBA Okulları lise öğrencilerinin katılımıyla gerçekleşecek olan kongrede; Sağlık, Teknoloji, Çevre ve Eğitim başlıklarına yer verilecek. 10-11 Mayıs tarihlerinde Fenerbahçe Üniversitesinde düzenlenecek olan I. Ulusal Sürdürülebilirlik Kongresinde Medicana Grup üst düzey yöneticileri, Savunma Sanayi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Karataş ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Muhammet Saymaz üniversite ve lise öğrencileriyle bir araya gelerek daha iyi bir dünyaya değerli paylaşımlarıyla ilham olacak. Fenerbahçe Üniversitesi ve MBA Okulları lise hazırlık, 9, 10, 11, 12. sınıf öğrencileri gerçekleştirilecek kongrede sunum, poster sunumu ya da dinleyici olarak yer alarak bilgi paylaşımlarında bulunabilecek. I. Ulusal Sürdürülebilirlik Öğrenci Kongresi ile öğrenciler için hem bireysel hem de toplumsal düzeyde farkındalık oluşturacak olan Medicana Eğitim Grubu iştiraki Fenerbahçe Üniversitesi ve MBA Okulları, gençlerin geleceğin liderleri olarak sürdürülebilirlik alanında bilinçlenmesi, küresel sorunları anlamak ve sürdürülebilir çözümler üretmesi için yenilikçi bir öğrenme platformu oluşturmayı hedefliyor.