EKONOMİ - 11 Temmuz 2018 Çarşamba 11:05

Para geçmeyen alışveriş sitesi açıldı

A
A
A
Para geçmeyen alışveriş sitesi açıldı

Türkiye e-ticaret pazarında ilk defa uygulanmaya başlandığı kaydedilen paranın kullanılmadığı alışveriş sitesi açıldı.

Her geçen gün büyüyen Türkiye e-ticaret pazarında parasız alışveriş dönemi başlıyor. Türkiye’de paranın kullanılmadığı ilk defa uygulanmaya başlandığı belirtilen yöntemle ürün ve hizmeti bir tıkla satın alabildiği internet sitesi kullanıma açıldı Yapılan bilgilendirmede; tamamen mal takası yöntemiyle alışveriş yapılabilen internet sitesinde elektronikten beyaz eşyaya gıdadan hizmet sektörüne kadar sıfır veya ikinci el binlerce ürün ve hizmet anında takas edilebiliyor. Örneğin kumaş satan bir firma depoda atıl bekleyen 10 top kumaşı sisteme sunuyor ve kazandığı puanlarla çalışanları için yemek hizmeti satın alabiliyor veya vatandaş evinde kullanmadığı ütü masasını satıp karşılığında kuaföre gidebiliyor. 

Sitede yapılan tüm işlemlerde para yerine Vidi Puan denilen puan sistemi kullanıldığını kaydeden sitenin kurucusu Denizlili Girişimci Barbaros Bayar, pazarda bu alanda büyük bir boşluk olduğunu belirterek, "Kendim uzun yıllardır ticaretle uğraşıyorum. Sattığım ürünleri almak isteyen müşterilerim nakite sıkışık olduğunda bana kendi sattıkları ürünleri önermeye başladı. Ben de bu ürünleri başka ihtiyacı olanlara sundum. Barter uygulamalarından farklı olarak biz ticaretin içine hiç para katmadık. Biz de tamamen parayı ticaretten kaldırmaya ve sadece mal takasına dönük bir site kurmaya karar verdik. Para sadece işlem komisyonlarında geçiyor. Alışverişte ise hiç para yok. Bu iş modelini duyanlar ilk olarak çok şaşırdı ve inanamadı. Fakat sisteme dahil olan herkes çok memnun kaldı ve fısıltı gazetesiyle tüm Türkiye’ye yayıldı" diye konuştu.

"İsteyen ihtiyacı olanı alıyor ve puanlarını harcıyor" 

Esnafın elinde satamadığı yada uygun bir pazar bulamadığı pek çok ürün olduğunu fark eden Bayar, “Birilerin bu ürünlere hizmetlere ihtiyacı var birileri de bu malı nereden bulacağını bilmiyor. Ya da parasını harcamak istemiyor. Örneğin, bir tekstil firmasının elinde fazladan havlusu var. Ama kendisinin havluya değil nakliye araçlarına ihtiyacı var. Başka bir firmanın da elinde nakliye aracı var ama o kişinin de çocuğu için dil eğitimine ihtiyacı var. Sisteme tüm ürün ve hizmetler sunuluyor. İsteyen ihtiyacı olanı alıyor ve puanlarını harcıyor. Sistemde birebir eşleşmeye gerek yok” şeklinde konuştu.

"Alışverişte Lidyalılar öncesi yönteme dönüldü" 

Sitenin ticari ya da bireysel kullanıma açık olduğunu kaydeden Bayar, "Sıradan bir vatandaş da ihtiyacı olmayan kamerasını sistemde satışa sunup örneğin 1000 TL değerine karşılık 1000 Vidi Puan kazanıyor. Bu puan ile de kasaptan gidip et alabilir. 1 Vidi Puan 1 TL değerinde. Bu siteden alışveriş yapmak için ya sitede bir mal satmalı ya da sistemden puan satın almanız gerekir. Site her alım ve satımdan yüzde 10 komisyon alıyor. İlk etapta pilot olarak projeyi Denizli’de başlattık. Şu anda Türkiye genelinde satışlara açtık ayrıca tüm il ve ilçelere franchising vermeye başladık. Çok iyi talep aldık. Kısa zamanda yurtdışına da satışlara izin vereceğiz" diye konuştu.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’dan yeni turist rekoru Turizmin başkenti Antalya, turizmde yeni bir rekora imza attı. Geçtiğimiz yıl, yılın ilk çeyreğinde 1 milyon 686 bin 284 kişiyi ağırlayan Antalya’yı, 2024 yılının ilk çeyreğinde yüzde 14,10 artışla 2 milyon 66 bin 962 yabancı ziyaret etti. En çok ziyaretçi gönderen ülkeler sıralamasında Almanya birinci sırada yer aldı. Yılın ilk dört ayında yüzde 14,10 artış yakalayan Akdeniz’in en önemli turizm merkezlerinden Antalya, 2 milyon 66 bin 962 yabancı ziyaretçi ağırladı. Bu sayı, Antalya turizminde tüm zamanların en iyi başlangıcı olarak tarihe geçti. Tüm zamanların en yüksek Nisan ayı verisi Nisan ayında Antalya’yı ziyaret eden turist sayısı, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 4,86 artışla 1 milyon 61 bin 26 olarak kaydedildi. Bu, tüm zamanların en yüksek Nisan ayı verisi oldu. 259 bin 717 ziyaretçi sayısıyla Almanya, Nisan ayında birinci sırada yer alırken onu 194 bin 949 turistle Rusya ve 141 bin 497 ziyaretçiyle İngiltere takip etti. İlk dört ayda en çok turist Almanya’dan Yılın ilk dört ayında Antalya’ya en çok ziyaretçi gönderen ülkeler sıralamasında 539 bin 663 ziyaretçi ile Almanya birinci oldu. Rusya Federasyonu’nun 366 bin 783 ziyaretçiyle ikinci olduğu sıralamada, İngiltere de 266 bin 120 ziyaretçi ile üçüncü sırada yer aldı. Fransız ziyaretçi sayısı yüzde 52 arttı Polonya, Hollanda, İran, Belçika, Ukrayna, Fransa ve Litvanya, İngiltere’nin ardından sırasıyla Antalya’ya en çok ziyaretçi gönderen ülkeler oldu. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre ana pazar ülkelerden gelen turist sayısında, Almanya’nın yüzde 21, İngiltere’nin yüzde 32, Polonya’nın yüzde 30, İran’ın yüzde 52, Belçika’nın yüzde 42, Ukrayna’nın yüzde 51 ve Fransa’nın yüzde 52 oranlarında artış kaydetmesi dikkat çekti.
İzmir Sanayi atıkları sanat eserine dönüştü TAİDER Aile İşletmeleri Derneği ve Yaşar Üniversitesi sürdürülebilirliğin önemini vurgulamak ve toplumu bu konuda bilinçlendirmek amacıyla özgün bir sergiye ev sahipliği yaptı. “Sanayiden Sanata" adını taşıyan sergi, sanayi atıklarının dönüştürülmesiyle ortaya çıkan eserlerde sürdürülebilirliğin önemini gözler önüne serdi. TAİDER Aile İşletmeleri Derneği ve Yaşar Üniversitesi gerçekleştirdiği iş birliği ile sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığı artırmak amacıyla özgün bir adım attı ve "Sanayiden Sanata" adını verdiği bir sergi düzenledi. Sergi, Yaşar Üniversitesi’nde öğrenim gören 15 endüstriyel tasarım bölümü öğrencisinin katkı sağladığı bir proje olarak hayata geçti. Ahşap, çelik, alüminyum, kumaş, deri, kemik, plastik, kağıt, mermer ve beton gibi 10 farklı sanayi üretim atığı malzemesi, öğrencilerin sanat vizyonuyla buluşarak estetik açıdan çekici, işlevsel ve özgün eserlere dönüştü. Selçuk Yaşar Kampüsü’nde gerçekleştirilen sergide, sürdürülebilirliğin hem ekonomik hem çevresel hem de toplumsal boyutlarını kapsayan birbirinden anlamlı yaklaşımlar ele alındı. Sanayicilerin atıklarını dönüştürerek diğer üreticilere hammadde sağlayabilecekleri döngüsel bir yaklaşımı benimseyen ekonomik sürdürülebilirlik kavramında, atıkların dönüşümü ve geri kazanımıyla kaynakların verimli kullanılmasının önemi vurgulandı. “Atıklardan sanat ürettik” Sergi açılışında konuşan Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, “Sektörden 15 temsilciyle beraber bu işi yaptık. Atıkları aldık, öğrencilerimizle sanat ürettik. Beraber çok keyifli bir iş çıkardık. Bu eserlerin bir tanesi dışında hepsini üniversitemizde ürettik. Öncelikle sektöre malzeme ve imkan sağladıkları için teşekkür ediyorum. TAİDER temsilci ve üyelerine, üniversitemizin akademisyenlerine teşekkür ediyorum. Öğrencilerimizin de eline emeğine sağlık” diye konuştu. “Sürdürülebilirliğin her alanında etkin olmayı amaçladık” Sergi ile ilgili görüşlerini paylaşan TAİDER Yönetim Kurulu Başkanı Fatma Olten “Üretici firmalarının üretim atıklarını dönüştürmesi sadece çevresel etkileri azaltmakla kalmıyor aynı zamanda kaynakların verimli kullanılmasını sağlayarak ekonomik ve toplumsal açıdan da avantaj sağlıyor. Bizler, Yaşar Üniversitesi öğrencileri ile bu projeyi gerçekleştirirken sürdürülebilirliğin her alanında etkin olmayı hedefledik. Ayrıca genç yeteneklere fırsatlar sunmanın yanı sıra, onların sürdürülebilirlik alanında bilgi ve deneyim kazanmalarına imkan tanıyarak geleceğin yenilikçileri olarak yetişmelerine katkı sağlamayı amaçladık” dedi. “Ortaya çıkan eserler alternatif çözümlere neden oldu” Sanayiden Sanata sergisinin sürdürülebilirlik üzerindeki önemine değinen TAİDER Kültür ve Sanat Komitesi Eş Başkanı Emre Bekişoğlu “Sürdürülebilirlik kavramının giderek önem kazandığı günümüz dünyasında, geleceğimize yön veren duyarlı genç yeteneklerle bu şekilde anlamlı bir projede yer almaktan dolayı oldukça mutluluk duyuyoruz. TAİDER olarak Yaşar Üniversitesi ile gerçekleştirdiğimiz bu sergide; üretim süreçlerinde kullanılan kaynakların etkin bir şekilde yönetilmesi, atıkların azaltılması ve geri dönüşüm gibi sürdürülebilir uygulamaları etkin bir şekilde vurgulamayı amaçladık. Ortaya çıkan sanat eserleri de insanların çevresel sorunlara duyarlılığını artırırken, alternatif çözümlerin üretilmesine de yardımcı oldu” dedi.
İstanbul Esenyurt’ta okulda başlayan tartışma sonrası bir çocuk bayılana kadar darp edildi Esenyurt’ta okulda bir grup öğrenci ile tartışan çocuk, ertesi gün sokak ortasında tekme tokat darp edildi. Çocuğun kolu kırılırken, yaşanan darp anı güvenlik kamerasına anbean yansıdı. Olay, dün öğle saatlerinde Esenyurt Sultaniye Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, önceki gün okuduğu okuldaki gençler ile öğrenci Hasan Karasati arasında bilinmeyen nedenle tartışma çıktı. Tartışmanın ertesi gününde bu kez yaklaşık 7 çocuk, Hasan’ın yaşadığı mahalleye geldi. Taraflar arasında tartışma sürerken çocuklar, Hasan’ı sokak ortasında darp etti. Kalabalık tarafında yumruk ve tekme atılan çocuk bir süre sonra yerde yatmaya başladı. Olayı gören sokak sakinleri duruma müdahale ederken Hasan’ı babası Adem Karasati, oğlunu hastaneye götürdü. Olay sonrası çocuğun kolunun kırıldığı ve alçıya alınmasının ardından taburcu edildiği öğrenildi. Baba Adem Karasati, konu ile ilgili karşı tarafların ailelerinden davacı olmayacağını söyledi. Yaşanan darp anı ise sokaktaki güvenlik kamerasıyla saniye saniye görüntülendi. “Karşı taraftan davacı değilim. Başka ailelere de herkes kendi çocuğuna sahip çıksın diyorum” Hasan’ın babası Adem Karasati, yaşanan olayla ilgili konuşarak “ Öğle saatlerinde 6-7 çocuk tarafından benim çocuğum darp ediliyor. Çocuğumu ben alıp hastaneye götürdüm. Kolu kırık. Ancak ben karşı taraflardan davacı olmadım ve olmuyorum çünkü onlar çocuk. Kavga sebebini bilmiyorum ama ufak bir şeydir. Karşı taraf ne düşünüyor bilmiyorum ve karşı tarafı da tanımıyorum. Tabi ki 6-7 çocuk tek bir ailenin çocuğu değil. Karşı taraftakilere tavsiyem herkes kendi çocuklarına sahip çıksın. Kimsenin çocuğu kötü yollara gitmesin ve çeteleşmesin. Bugün bu ufak çocuklar çeteleşirse yarın öbür gün, komşuya, mahalleye kim, ne zarar verecek kimse bilmez. ‘Ağaç yaşken o ağacı düzeltelim’ derler. Bu çocuklar küçükken onları düzeltelim. Ailelerle konuştuk. Çocuklardan biri de özür diledi. Ben de ‘Bir kez olmuş ama bir daha olmasın’ Bugün ben böyle düşünüyorum ama başkası böyle düşünmez. Çocuğumun durumu gayet iyi. Sadece kolu kırık olduğu için alçıya alındı. Karşı taraftan davacı değilim. Başka ailelere de herkes kendi çocuğuna sahip çıksın diyorum” dedi.