SPOR - 02 Temmuz 2018 Pazartesi 17:48

Phillip Cocu: 'İyi bir takım oluşturmak zorundayız'

A
A
A
Phillip Cocu: 'İyi bir takım oluşturmak zorundayız'

Fenerbahçe Teknik Direktörü Phillip Cocu, hedeflere ulaşabilmek için takımda iyi bir ortam oluşturmak zorunda olduklarını ifade ederek, Fenerbahçe gibi büyük bir takımın saha içerisinde her zaman inisiyatif alması gerektiğine vurgu yaptı.

Fenerbahçe Teknik Direktörü Phillip Cocu, kulüp televizyonuna açıklamalarda bulundu. Sözlerine ilk olarak Fenerbahçe’deki günlerini değerlendirerek başlayan Phillip Cocu, “Kendimi çok iyi hissediyorum. Son derece pozitif duygular içerisindeyim. Antrenmanlarımız da başladığı için son derece memnunum; çünkü bizim için en önemlisi antrenmanlara başlayarak oyuncuları tanımak ve bunun en iyi yolu da sahada yapılabilir. Şu an doğru yoldayız” dedi.

"Kendi içimizde harika ortam oluşturmak istiyoruz" 

Taraftarımızın gösterdiği ilgiden dolayı duyduğu memnuniyeti, “Taraftarlarımızın yeni sezon için bu kadar büyük coşku duyduğunu görmek ve bu haberleri almak benim için mutluluk verici” şeklinde açıklayan Hollandalı teknik adam, istenilen futbolu sahaya yansıtma adına adım attıklarını da şu şekilde ifade etti:
“Futbolda bilmemiz gereken bir nokta var, o da; futbolda pozitif bir ortam oluşturduğunuzda ve kafanıza bu tarz düşünceleri yerleştirdiğinizde hedeflerinize ulaşmak için bir adım atmış oluyorsunuz. Bizim amacımız kendi içerimizde harika bir ortam oluşturmak. Hedeflerimize ulaşmak için bunun temel nokta olduğunu düşünüyoruz. Gerek teknik ekibimizle gerek çalışanlarımızla gerekse futbolcularımızla her maça hazır olmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Takımımızı yeni sezona en iyi şekilde hazırlamaya gayret gösteriyoruz. Sahaya çıktığımız her maçta şunu göstermeliyiz: Biz bu takımı temsil ediyor olmaktan, bu formayı giyiyor olmaktan gurur duyuyor olmalıyız. Bir aile ortamı oluşturmalıyız. Olumlu davranışlar içerisinde olmalıyız ve pozitif düşünerek bu inancımızı korumalıyız. Bir şeyi başarmanın yolu, öncelikle ona inanmaktan geçiyor. Gerçekten yürekten inanırsak o zaman şansımızın çok büyük olduğuna inanırım, her zaman. Hiçbir şey kimseye bedavadan hediye edilmiyor ve kendimizi adamak zorundayız. İnanmanın yanında çok çalışmalıyız. Hedeflerimiz konusunda istekli olmalıyız. Takımımızı teknik ve fiziki anlamda en iyi şekilde hazırlayacağız. İyi bir sezon geçirmek için her şeyimizi ortaya koyacağız. Herhangi bir şeye söz veremem ama şunun altını çiziyorum: Bu kulübü en iyi şekilde temsil etmek ve en iyi noktalara getirmek için çok çalışacağız.”

"Saha içerisinde dengeyi yakalamamız gerekiyor" 

Teknik Direktör Phillip Cocu, Fenerbahçe gibi büyük takımların saha içerisinde her zaman inisiyatif alması gerektiğine vurgu yaparak, "Benim felsefem de topa sahip olan üretici bir takım oluşturmaktır. Ben her zaman sahada böyle bir takım görmek isterim. Aynı zamanda saha içerisinde doğru dengeyi yakalamamız gerekiyor. Oyunu domine eden, doğru kombinasyonları oyuna yansıtan, oyun kuran ve bunu sahada gösteren bir takım olmalıyız. Tüm bunlarla beraber doğru bir karışımı sahaya yansıtmamız gerekiyor. Bu karışımı iyi bir şekilde yaparsanız maç kazanma yolunda bir adım atmış oluyorsunuz. Biz maç kazanmak ve iyi skorlar almak zorundayız. Ben hiçbir şeyde kaybetmeyi kesinlikle sevmem. Takımımız da bu yönde oynamalı. Maçın son saniyesine kadar en iyi skoru alabilmek için elimizden gelenin fazlasını yapmalıyız. Futbol oynama şeklimiz böyle olmalı ve bunun üzerinde çalışıyoruz. Benim futbol prensibimde, pas ve pas çalışmaları çok önemlidir. Aynı zamanda hızlı bir şekilde o pasları yapabilirseniz, zaman kazanır ve daha üretken olurken; rakibinizin de bir adım önüne geçmiş olursunuz. Temel prensibim; oyun kuran, oyunu domine eden bir takım şeklinde olacak. Hücumdayken her zaman üreten olmaya gayret göstereceğiz. Bu nedenle kanat ve forvet oyuncularımız top bizdeyken yeteneklerini gösterebilme adına bir serbestliğe sahip olacaklar. Ama topsuz oyunda da disipline kesinlikle ihtiyacımız var. Yoksa rakiplerimiz çok canımızı yakar ve kontra ataklardan başımıza iş açabiliriz. Dediğim gibi yumuşak bir futbol oynamamalıyız. O dengeyi iyi bir şekilde sağlamalıyız. Bu dengeyi sağlarsak hem içeride hem de dışarıda inisiyatif alan ve oyunu domine eden bir takım olabiliriz” şeklinde konuştu.

"Türkiye Ligi’ni, Hollanda Ligi kadar iyi tanımıyorum" 

Son olarak Türkiye Ligi’ni yakından tanımaya çalıştığını ifade eden Cocu, şöyle konuştu:
“Türkiye Ligi’ni, Hollanda Ligi kadar iyi tanımıyorum, bu gerçeği değiştiremeyiz. Ancak şu anda yardımcım Chris ile beraber çok fazla maç izliyoruz. Türkiye’de maçlar nasıl oynanıyor? Bunu analiz etmeye çalışıyoruz. Tabii ki zor bir lig ve bu konuya hakimiz. Hem oyuncu olarak hem de antrenör olarak Türk takımlarıyla karşılaştık. Şu anda bizim yapabileceğimiz şey, Türkiye Ligi’yle ilgili çok fazla bilgi edinebilmek. En iyi şekilde Türkiye Ligi’ni ve ligde mücadele eden takımları tanımaya çalışıyoruz. Bu konuya çok fazla zamanımızı da harcamamız gerektiğini biliyoruz. Nitekim benim işim de bu. Ben, Türkiye Ligi’yle ilgili en iyi fotoğrafı şu anda oluşturmak zorundayım. Takımımı da en iyi şekilde hazırlamam gerekiyor. Bizim şu anda Türkiye Ligi’ni doğru analiz edebilmemiz, maçları kazanmamız ve kendi oyun tarzımızı sahaya yansıtmamız gerekiyor.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Balıklı Rum Hastanesi ihbarda bulunmuştu: "Sahte reçete" soruşturması tamamlandı İstanbul’da bulunan Balıklı Rum Hastanesi Çocuk Psikiyatrisi bölümünde, usulsüz reçete düzenlenerek, muayene olmayan hastaların tedavi edilmiş gibi gösterip, SGK’nın ve hastanenin zarara uğratıldığı iddiasına ilişkin, yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede, bir sanık hakkında, 46 yıla kadar, 4 sanık hakkında ise 26’şar yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. Balıklı Rum Hastanesi’nde, çocuk psikiyatri doktoru Prof. Dr. A.E. ve tıbbi sekreter N.D. ile bir eczanede kalfa olarak çalışan R.Ç. başta olmak üzere 16 şahsın, sahte reçete düzenleyerek Balıklı Rum Hastanesini zarara uğratıldığı, konun ise hastane tarafından yapılan iç denetimde ortaya çıktığı olaya ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Soruşturma kapsamında geçtiğimiz günlerde yapılan operasyon neticesinde, 6 şüpheli gözaltına alınmış, bu şüphelilerden 3’ü tutuklanmıştı. Konuya ilişkin, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca hazırlanan 157 sayfalık iddianamede; Balıklı Rum Hastanesi Vakfı ‘müşteki’, 18 kişi ‘mağdur’, 16 kişi ‘müşteki’, 5 şahıs ise ‘şüpheli’ sıfatıyla yer aldı. İddianamede, tıbbi sekreter N.D. ve eczacı kalfası R.Ç. diğer sanıkların da içinde olduğu sahte reçeteler düzenlenmek suretiyle resmi evraklarda sahtecilik yapıldığı, müşteki hastane başta olmak üzere bir çok kişi ve kuruma zarar verdiği, Balıklı Rum Hastanesi Vakfı’nın kendi kurum bünyesinde yapmış olduğu iç denetim sonucunda; hastanede "Çocuk Psikiyatristi" olarak görev yapan sanık Prof.Dr. A.E. ve tıbbi sekreter sanık N.D.’nin, dışarıdan eczacılar ile anlaşarak, kimlik kontrolü yapmadan hastayı muayene ettikleri, resmi evrak düzenledikleri, hastaneye gelen kişi adına SGK sisteminde sorun olmadığı halde "Sistemde Problem Var"mazeretiyle kayıt açmadan işlem yaptıkları ve yeşil ile kırmızı reçete düzenledikleri, bunun sonucunda da kamu kurumlarını zarara uğrattıkları belirtildi. "SİSTEM YOKTUR" kaşesi vurularak SGK zarara uğratıldı Protokol numaralarının çoğunda muayene olan hastanın değil, başkalarının kayıtlı olduğunun belirtildiği iddianamede, hastaların kayıtlı oldukları tarihte hastaneye hiç gelmedikleri, dolayısıyla hastaların hastanenin resmi sisteminde hiç bir kaydı olmadığı, dolayısıyla o kişi adına hastanede kaydı olan başka bir kişinin protokol numarasına yazılarak adına sahte reçete düzenlendiği, sisteme kaydedilmeyen hastalara usulsüz reçete verildiğinde; "Kişinin ne kadar ilaç alıp alamayacağı, sistemin buna izin verip vermediğinin görülmediği, "kırmızı ve yeşil reçeteli ilaçların fazla miktarda ve kayıtsız alındığının tespit edildiği, bazı hastaların belirli bir tarihten sonra hastane sistemine hiç kayıt olmadıkları, ancak bu hastalar adına yeşil ve kırmızı reçete düzenlenmeye devam edildiği aktarıldı. İddianamede, hastanenin maddi zarara uğradığı gibi hastaneye gelmeyen bu hastaların adına kendilerinden habersiz reçete düzenlenmesi sebebiyle bu kişilerin kimlik bilgilerinin izinsiz kullanıldığı, birçok hastaya hastanenin yoğun olduğu söylenerek, sanık Doktor A.E. tarafından, anlaşmalı olduğu bazı psikiyatristlere yönlendirilme yapılarak hastanenin maddi kayba uğradığı, hastane ve sağlık çalışanlarının normalde "dışarıda başka eczane, sağlık kurumu gibi yerler ile resmi ve uygun olmayan ilişki içine girmesi" yasak olduğu halde sanık Doktor A.E’nin sürekli olarak eczane kalfası R.Ç. tarafından reçete edilen ilaçlar getirildiği, bunun sonucunda da her ikisi arasında menfaat ilişkisi olduğu bilgisi yer aldı. Hazırlanan iddianamede, bazı hastalara "SİSTEM YOKTUR" kaşesi vurularak sisteme kayıt edilmeden çokça yeşil ve kırmızı reçeteye tabi ilaçların hastane adına reçete edildiği, SGK’nın maddi kayba uğramasına sebep olunduğu bilgisi yer aldı. İlaçları el altından farklı kişilere yüksek fiyatlardan satarak haksız kazanç elde ettikleri belirtildi Hazırlanan iddianamede, Doktor A.E.’nin, 2020 yılından beri hastanede çalıştığı, bir psikolojik danışmanlık merkezine yüzde 50 ortağı olduğu, bu merkezin 3 yöneticisinden de biri olduğu, ayrıca Doktor A.E.’nin eylemlerini hastane çalışanı N.D. ile birlikte hareket ederek gerçekleştirdikleri, sanıkların Balıklı Rum Hastanesine kayıt yaptırmayan ancak özel polikliniğe giden hastaların reçetesini hastane aracılığı ile SGK’ya fatura ettikleri, fatura edilen ve kırmızı ve yeşil reçetelere mahsus edilerek alınan ilaçları el altından farklı kişilere yüksek fiyatlardan satarak haksız kazanç elde ettikleri, yazılan usulsüz ilaçlardan dolayı temin edilen haksız kazancı diğer sanıkların aralarında paylaştıkları, bu ilaçları temin ederken Eczacı sanık A.H. ile ilaç mümessili sanık C.K.’nin iletişim kurarak ilaç temini yönünde birlikte hareket ettikleri, işlenen suç yönünden dosyadan bulunan tüm sanıkların iş birliği içerisinde hareket ettikleri aktarıldı. Sanıklar hakkında değişen oranlarda hapis talebi İddianamede, sanık A.H. hakkında, 5 suçtan 21 yıldan, 46 yıla kadar, sanık A.E. başta olmak üzere diğer sanıklar C.K., N.D. ve R.Ç. hakkında ise 11’er yıldan 26’şar yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. Hazırlanan iddianame Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Sanıkların yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.
Muş Muş’ta dolandırıcılık operasyonu: 5 tutuklama Muş’ta yatırım vaadiyle dolandırıcılık yaptığı belirlenen şüphelilere yönelik Muş’ta düzenlenen siber operasyonda 5 kişi tutuklandı. Muş İl Emniyet Müdürlüğüne yapılan müracaat üzerine başlatılan soruşturmada, müştekinin kendisini arayan şahıslar tarafından yatırım vaadiyle dolandırıldığı belirlendi. Müştekinin, iki ayrı şirkete ait banka hesaplarına 26 işlemde toplam 2 milyon 352 bin 382 TL para gönderdiği tespit edildi. Soruşturma kapsamında yapılan incelemelerde, söz konusu paraların farklı şahıslara ait banka hesaplarına aktarıldığı, bu hesaplardan kripto para platformlarına yönlendirilerek kripto varlık alımı yapıldığı ve kripto cüzdanlara transfer edildiği belirlendi. Muş İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince 25.12.2025 tarihinde gerçekleştirilen eş zamanlı operasyonlarda, çeşitli illerde toplam 10 şüpheli yakalandı. Şüphelilerden 7’si adli işlemlerinin tamamlanması amacıyla ile getirilirken, 3 şüpheli ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakıldı. Bazı şüphelilerin adreslerinde bulunamadığı, bir kısmının ise yurt dışında olduğu tespit edildi. Şüphelilerin ikametlerinde yapılan aramalarda 13 cep telefonu, 6 SIM kart, 2 hard disk ve 1 hafıza kartı ele geçirildi. İle getirilen 7 şüpheli, 26.12.2025 tarihinde mevcutlu olarak adli makamlara sevk edildi. Şüphelilerden 1’i savcılıktan serbest bırakılırken, 1 şüpheli yurt dışı yasağı adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 5 şüpheli ise tutuklanarak cezaevine teslim edildi.
Bayburt Bayburt’ta ’Liseler Arası Münazara Yarışması’ devam ediyor Bayburt İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen Liseler Arası Münazara Yarışması kapsamında ikinci münazara Aydıntepe Çok Programlı Anadolu Lisesi ile Bayburt Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri arasında gerçekleştirildi. Öğrenciler, eğitimde teknoloji ve insan ilişkisinin önceliğini tartıştı. Yarışmada, Aydıntepe Çok Programlı Anadolu Lisesi öğrencileri ’Eğitimde teknolojik araçlar öncelikli olmalıdır’ tezini savunurken, Bayburt Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri ise ’Eğitimde öğretmen-öğrenci ilişkisi öncelikli olmalıdır’ tezi üzerinden görüşlerini dile getirdi. Belirlenen tezler doğrultusunda gerçekleşen münazarada öğrenciler; eleştirel düşünme, etkili ifade ve akademik tartışma becerilerini sergileyerek nitelikli bir tartışma ortaya koydu. Öte yandan, yarışmanın ilk münazarası ise Bayburt Lisesi ile Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri arasında Çoruh Kültür Merkezi’nde düzenlenmişti. İlk münazarada Bayburt Lisesi öğrencileri ’Eğitimin öncelikli amacı değerler eğitimidir’ tezini savunmuş, Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri ise ’Eğitimin öncelikli amacı bilgi aktarımıdır’ tezi üzerinden görüşlerini paylaşmıştı. Liseler Arası Münazara Yarışması ile öğrencilerin kendini ifade etmesine ve akademik gelişimlerine katkı sunulması amaçlanıyor.