GÜNDEM - 17 Ağustos 2021 Salı 10:08

Prof. Dr. İsmail Cinel’den vatandaşa aşı uyarısı!

A
A
A
Prof. Dr. İsmail Cinel’den vatandaşa aşı uyarısı!

Korona virüs salgınında delta varyantıyla mücadele sürerken, uzmanlar salgınla mücadelede aşılamanın önemi konusunda vatandaşlara uyarılarda bulunuyor. Aşılamanın önemine dikkat çeken Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. İsmail Cinel, “Aşı olmamayı tercih edebilirsiniz, ama o zaman topluluklara karışmayacaksınız, köyünüze gidebilirsiniz, orada tavuğunuzdan yumurta alabilirsiniz” dedi.

Korona virüs salgını sürecinde delta varyantıyla mücadele sürerken, uzmanlar da salgını sonlandırma konusunda aşılamanın önemini vatandaşlara anlatıyor. Uzmanlar, her bireyin aşı zamanı geldiğinde randevu alıp aşısını olması gerektiğini, bu şekilde yoğun bakımda yatan veya hastalığı ağır atlatan hasta sayısının azalacağını belirtti. Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi ve yoğun Bakım Uzmanı Prof. Dr. İsmail Cinel, korona virüs sürecinde aşılama konusunda vatandaşlara uyarılarda bulundu.

“Dördüncü pik, aşısızların yaygın pandemisi şeklinde diğer piklerden farklı olarak karşımızda”

Prof. Dr. Cinel, “Dünyaya paralel olarak biz de şu anda dördüncü pikin içinde yer alıyoruz. Haftalık ortalamalarda sayılarımız her hafta artıyor. Bunun yoğun bakımlara yansıması var. Hastaneye yatışlara yansıması var. Bu dördüncü piki en kolay ve en iyi, bizim yaşadığımız ikinci pikle kıyaslayabiliriz. Çünkü ikinci pik sırasında geçtiğimiz yıl Kasım - Aralıkta henüz aşı yoktu ve aşının olmadığı bir pikle şu anda önce Ocak, Şubat, Mart'ta bir dönem çok yoğun bir aşılama oldu. Altmış beş yaş üstü ve tüm sağlık personellerine. Daha sonra da yavaş yavaş yaş aralığı on sekizlere, on altılara kadar aşağıya doğru geldi ve yoğun bir aşılama oldu Mayıs, Haziran Temmuz aylarında.

Aşısız dönemle kıyasladığımız zaman Kasım Aralıkta 33 bin vaka varken yoğun bakımlarda gerçekten inanılmaz bir doluluk olmuştu ve 6 bin ağır hastamız vardı. Organ fonksiyonları bozulmuş, yoğun bakım ekipleri hastadan hastaya koşturuyorlardı. Şimdi durum öyle değil. Bakın 25 bin, 26 bin ortalama rakamlardan bahsediyoruz. Normalde aşı olmasaydı 4 binlerde, 4 bin 500’lerde ağır hasta sayımız olacaktı ve yoğun bakım dolacaktı, dolmaya başlayacaktı.

Şu an ise yoğun bakım ağır hasta sayımız yavaş yavaş artıyor. Yoğun bakımlara hastalarımız düşüyor ama kıyaslanamayacak derecede az. Ne kadar az? Belki beşte biri. Yani 800’ler civarı ağır hasta sayımız, 800, 900 arası yoğun bakımda yatan hastamız söz konusu. Tüm toplumun bağışıklanmasını sağlayamadık ama aşının gerçekten çok faydalı olduğunu, hastalansanız dahi bu hastalığı eğer aşılı iseniz daha hafif geçirdiğiniz, yoğun bakımlara düşmediğiniz, düşseniz dahi yoğun bakımdan sağ salim kurtulduğunuz hastalık derecesi söz konusu dördüncü pikte. O yüzden dördüncü pik aşısızların yaygın pandemisi şeklinde diğer piklerden farklı olarak karşımızda şu anda” dedi.

“Ya hiç aşı olmamışlar veya iki doz aşı olmuşlar ama üzerinden zaman çok fazla geçmiş”

Yoğun bakımda yatan hastaların çoğunlukla aşı olmamış ya da bir sonraki aşı tarihini geciktirmiş kişiler olduğunu belirten Prof. Dr. Cinel, “A aşısı b aşısı, c aşısı hiç fark etmez. Üstten bakmak zorundayız olaya. Aşı bilim demektir. Örnek veriyorum bir kızamık hastalığının aşıyla kökü kazınmıştır adeta. Aynı şekilde burada karşımızda bir mikrop, bir virüs var.

Yüzde sekseni hafif geçiriyor bu hastalığı. Bir şey olmuyor ama yüzde beşlik dilim şiddetli geçiriyor, organ fonksiyonları akciğerlerden başlamak üzere bozuluyor. Bağışıklık sistemleri yerle bir oluyor ve yoğun bakımlara düşüyorlar. Yoğun bakımlara düşenlere dördüncü pik sırasında bakıyoruz. Ya hiç aşı olmamışlar veya iki doz aşı olmuşlar ama üzerinden zaman çok fazla geçmiş. Başınız ağrıyor, ilaç aldınız. Bir süre sonra tekrar ilaç alma gereksiniminiz olabilir. İlacın etkisi geçince tekrar ağrıyor olabilir başınız. Aşıda da özellikle ülkemizdeki kullanılan ölü aşı Sinovac aşısı için söylüyorum. Zaten bilimsel dergiler de koruyuculuğu üç, altı ay arası olarak açıklandı. Dünya yeni yaşıyor bu pandemiyi ve bilimsel yayınlar her gün üst üste geliyor” diye konuştu.

“Aşı olmamayı tercih edebilirsiniz, Ama o zaman topluluklara karışmayacaksınız, köyünüze gidebilirsiniz, orada tavuğunuzdan yumurta alabilirsiniz”

Prof. Dr. Cinel konuşmasının devamında, “Delta varyantı hakim varyant olmuş durumda şu anda ülkemizde. Hindistan'dan yola çıktı ve tüm dünyada bütün ülkeleri etkiliyor. Eylül ayında okullar açılacak ve tatil yörelerinden memleketlerinden insanlar büyük metropollere gelecekler. O yüzden bir hazırlık içerisindeyiz. Bu kısa dönemde aşılamayı arttırıp daha hazırlıklı olarak Eylül ayına girmek istiyoruz. Yoğun bakımlarda yerimiz şu an için var. Burada bir sorun yok ama yavaş yavaş doğal olarak vaka sayısı ile birlikte artış söz konusu olacaktır. Bizim burada delta varyantı sonrası yeni varyantların ortaya çıkmasını engelleyebilmek açısından aşıyı kısa sürelerde daha geniş kitlelere yapma zorunluluğumuz var.

Bu bir insan hakkı, aşı olmamayı tercih edebilirsiniz bu da doğal hakkınız saygı gösteriyorum. Ama o zaman topluluklara karışmayacaksınız, köyünüze gidebilirsiniz, orada tavuğunuzdan yumurta alabilirsiniz, domatesinizi yetiştirirsiniz, bir sorun yok. Ama metropollerde, büyük şehirlerde kapalı alanlara girerken, toplu taşımaya girerken buralarda aşı olanların bir günahı yok. Siz beklemeden, onlara fark etmeden zarar vermiş olabiliyorsunuz. Aşı bilim demektir. Aşıya koşalım bu kısa süre içerisinde” dedi.

“Hafif geçireceğinizin garantisi yok”

Korona virüs sürecinde risk alınmaması gerektiğini belirten Prof. Dr. Cinel, “İkinci pikten sonra, üçüncü piki biz Mart, Nisan, Mayıs'ta gördük. Mart Nisan Mayıs ikinci pike oranla yaş ortalaması daha gençleşmişti. Yetmiş sekizden altmış ikilere düşmüştü, çünkü altmış beş yaş üstünü biz aşılamayı Ocak Şubat Mart’ta başarmıştık. Şimdi daha farklı bir durum var.

Gençlere yönelmekle birlikte çok fazla sayıda altmış beş yaş üstü popülasyonda iki doz aşısını olmuş ama üzerinden süre geçtiği için, devlet üçüncü doz hakkını tanıdığı ve hatırlatma dozunuzu olun dediği halde olmayan bir insan popülasyonumuz var. Belki yedi sekiz milyon, delta varyantıyla birlikte aşılarının üzerinden de zaman geçtiği için bunların yoğun bakıma düştüğünü açık ve net olarak biz gözlemlemekteyiz. Organ fonksiyonlarınızın az bozulmasını istiyorsanız bağışıklığınızın sağlanmış olması gerekir. Aşı olmayın, hasta olun ve hafif geçirin hastalığı. Burada da korunursunuz. Ama hafif geçireceğinizin garantisi yok ve çok ağır geçirip yoğun bakıma düşüp ölme riskiniz veya yarım insan olarak yoğun bakımdan taburcu olma riskiniz var. Bunların hiçbirisine asla değmez” şeklinde konuştu.

Halit Arslan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya "Mahmut Boynukara" taziye evi dualarla açıldı Yeşilyurt Belediyesinin destekleriyle, 25. ve 26. Dönem AK Parti Adıyaman Milletvekili Adnan Boynukara tarafından, merhum Mahmut Boynukara anısına yaptırılan Taziye Evi, düzenlenen törenle ve edilen dualarla hizmete açıldı. 510 metrekarelik alan üzerinde inşa edilen Mahmut Boynukara Taziye Evi modern ve işlevsel yapısıyla dikkat çekerken, içerisinde 400 kişilik bay ve bayan oturma salonları, mescid, mutfak, çay ocağı ve WC bölümleriyle hizmet verecek şekilde tasarlandı. Taziye evi, vefat eden vatandaşların yakınlarına destek olmayı amaçlarken, mahalle halkının da uzun süredir talep ettiği önemli bir ihtiyacı karşılamış oldu. Büyük bir katılım altında gerçekleşen açılış töreninde konuşan merhum Mahmut Boynukara’nın kardeşi Fatih Boynukara, "Merhum abimiz Mahmut Boynukara’nın aziz hatırasını yaşatmak amacıyla hayata geçirilen taziye evinin açılışını yapmanın heyecanını yaşıyoruz. İnsanın doğduğu, büyüdüğü, ekmeğini yediği, suyunu içtiği memleketine hizmet edebilmesi, ardında bir eser bırakabilmesi büyük bir nasiptir. Bizler de bu topraklara, bu güzel ilçeye olan vefa borcumuzu bir nebze olsun ödeyebilmek için bu projeyi hayata geçirdik. Bu özel mekanının, şehrimizdeki birlik, beraberlik, paylaşma ve kardeşliğe hizmet etmesini; hüzünlü günlerde insanlarımızın yükünü hafifletmesini temenni ediyorum. Vefatının ardından bize bıraktığı ahlaki mirasla yolumuzu aydınlatan, bizleri doğruluk, çalışkanlık ve insan sevgisiyle yetiştiren kıymetli büyüğümüz Merhum Mahmut Boynukara’yı rahmetle, minnetle anıyorum. Mekanı cennet, ruhu şad olsun. Allah kendisinden razı olsun. Bu eserin hayata geçmesinde emeği geçen başta Yeşilyurt Belediye Başkanımız olmak üzere değerli büyüğümüz Adnan Boynukara’ya ve katkı sunan herkese teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu. Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit ise, taziye evinin yapımına katkı sunan hayırsever Adnan Boynukara’ya teşekkür ederek, merhum Mahmut Boynukara’ya Allah’tan rahmet diledi. Taziye evlerinin toplum hayatında önemli bir ihtiyacı karşıladığını vurgulayan Başkan Geçit, "Malaya Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Battalgazi Belediye Başkanımızla birlikte seçim dönemindeki vaatlerimiz arasında yer alan ve toplumsal dayanışmayı güçlendirmeyi amaçlayan ’Taziye Evi’ projemiz kapsamında ilk taziye evimizi Çilesiz’de hizmete sunuyoruz. Taziye evleri acıların paylaşıldığı, dayanışmanın en güçlü şekilde hissedildiği mekanlardır. Kültür ve inanç dünyamızın önemli bir parçası olan taziye evleri, toplumsal birlik ve beraberliğin de en somut göstergelerinden biridir. Bu mahallemizde büyümüş, buranın bir evladı olan merhum Mahmut Boynukara adına yapılan taziye evimiz hayırlı olsun. Bu yılın 9 Mayıs’ında temelini attığımız taziye evimizle birlikte ilçemizdeki ilk taziye evini hemşerilerimizin hizmetine sunmuş oluyoruz. İnşallah bu taziye evimiz; vatandaşlarımızın acı günlerinde bir araya gelerek dayanışma içinde olacakları, dualarla teselli bulacakları, birlik ve beraberliğin pekişeceği bir mekan olacaktır. Bizler de Yeşilyurt Belediyesi olarak, hayırseverlerimizin katkılarıyla bu tür sosyal projeleri artırmaya, ilçemizin her mahallesine dokunmaya devam edeceğiz. Bu anlamlı eserin ilçemize kazandırılmasında büyük bir gönül örneği sergileyen, 25 ve 26’ncı dönem AK Parti Adıyaman Milletvekilimiz Sayın Adnan Boynukara’ya ve ailesine, merhum Mahmut Boynukara anısına böyle kalıcı ve hayırlı bir hizmeti Yeşilyurt’umuza kazandırdıkları için şahsım ve hemşehrilerim adına teşekkür ediyorum. Merhum Mahmut Boynukara’ya Allah’tan rahmet diliyor, mekânının cennet olmasını temenni ediyorum" diye konuştu. Malatya’nın güçlü ve modern yatırımlarla daha güçlü bir şekilde ayağa kalktığını, dönüşüm sürecinde sosyal hayata katkı sunan yatırımlara da önem verdiklerini ifade eden Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er ise, "Şehrimizde deprem yaraları hızla sarılırken aynı zamanda bu tür sosyal sorumluluk isteyen projelerin hayata geçmesine ayrı bir önem veriyoruz. Merhum Mahmut Boynukara adına böylesine özel bir mekanı şehrimize kazandıran Adnan Boynukara ve ailesine teşekkür ediyorum. Seçim döneminde şehrimizde çadır anlayışını geride bırakıp, modern ve çok amaçlı alanlara sahip taziye evleri kurmaya karar vermiştik. Bugünde bunun güzel bir örneğini hep birlikte taşıyoruz. Büyükşehir Belediyesi olarak TOKİ ile işbirliği halinde 20’ye yakın taziye evi inşa ediyoruz, ilçe belediyelerimizde bu tür mekanların sayısını hızla artırıyor. Yeni inşa edilen camilerimizin olduğu alanlara da taziye evleri de kuruyoruz. Çadırlar şehrimize yakışmıyor, bunu kaldırıyoruz. Taziye evlerinin yanı sıra sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif mekanlarla şehrimizi modern ve yaşam standardı yüksek bir şehir kimliğine kavuşturmak için yoğun bir şekilde çalışıyoruz" diye konuştu. AK Parti Milletvekili Bülent Tüfenkci ise, Malatya’nın yeni sosyal mekânlara kavuşmasından ziyadesiyle memnun olduklarını ifade ederken, Yeşilyurt’ta ilk olarak hizmete sunulan taziye evinin yapımında emeği geçen Yeşilyurt Belediyesine ve Adnan Boynukara’ya teşekkür etti. Tüfenkci, "Büyükşehir, Yeşilyurt ve Battalgazi Belediye Başkanlarımıza seçim dönemindeki vaatlerinden bir tanesini gerçeğe dönüştürdükleri için teşekkür ediyorum. 6 Şubat depremlerinde ağır hasar alan şehrimiz hızla toparlanıyor, yeniden inşa ve ihya sürecinde taziye evleri, kültür ve sanat merkezlerinin sayısını hızla artırmaktayız. Şehrimizin her noktasının daha yaşanabilir bir kimliğe kavuşması için böylesine sosyal mekanların sayısının artması için her türlü desteği veriyoruz. Çilesiz mahallemizde hizmete sunulan Taziye Evimiz şehrimize ve ilçemize hayırlı uğurlu olsun" diye konuştu. Yeşilyurt İlçe Müftüsü Hüseyin Bayrak tarafından okunan duaların ardından kurdele kesimi gerçekleştirilerek "Mahmut Boynukara Taziye Evi" resmen hizmete girdi. Açılış törenine; AK Parti Malatya Milletvekili Bülent Tüfenkci, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın, Malatya TSO Başkanı Oğuzhan Sadıkoğlu, Adıyaman TSO Başkanı Mehmet Torunoğlu, Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, Boynukara ailesinin fertleri, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, siyasi parti mensupları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, muhtarlar ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Çorum Milyonlarca liralık vurgun yapan şebekenin çökertildiği operasyonda 7 tutuklama Araç satmak isteyen 55 vatandaşı "senet hilesiyle" milyonlarca liralık dolandıran şahıslara yönelik Çorum merkezli 5 ilde düzenlenen operasyonda gözaltına alınan şüphelilerden 7’si tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Çorum il Emniyet Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri tarafından, internet üzerinden araçlarını satmak için ilan veren vatandaşları ağına düşüren ve satın almak istedikleri araçların ücretinin bir kısmını güvenli ödeme ya da elden ödeyip, geri kalan tutarı ise senet düzenleyip ödeme yapmayan şebekeye yönelik çalışma başlattı. Ekipler tarafından yürütülen çalışmalar neticesinde, şüphelilerin devri alınan araçların kaydını kendi aralarında ya da üçüncü şahıslara devrettiği, bu yöntemle elde ettikleri gelirleri kendilerine ait şirketler üzerinden akladıkları tespit edildi. Şebekenin yöntemiyle toplam 55 araç sahibini dolandırdığını belirleyen ekipler, MASAK’tan temin edilen raporlarda şüphelilerin banka hesaplarında 2025 yılı içerisinde tam 45 milyon TL’lik işlem hacmi bulunduğu ve bu paranın 15 milyon TL’lik kısmının şirketler üzerinden aklandığını belirledi. Düğmeye basan ekipler, Çorum merkezli Kırıkkale, Kırşehir, Yozgat ve Ankara’da belirlenen adreslere eş zamanlı operasyon düzenledi. Operasyon kapsamında 14 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelilerin suçtan elde ettikleri değerlendirilen ve piyasa değeri yaklaşık 46 milyon 500 bin TL olan 58 araca ve 2 taşınmaza da el konuldu. Gözaltına alınan 14 şüpheli, emniyetteki işlemlerin ardından Çorum Adliyesi’ne sevk edildi. Hakim karşısına çıkartılan şüphelilerden 7’si tutuklanırken, 7’si ise adli kontrol adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Karabük Bakan Tunç: "Adaleti sadece köhne binalardan kurtarmadık, darbecilerin ve vesayetçilerin kontrolünden kurtardık" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Karabük Adalet Sarayı’nın temel atma töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye genelinde 395 müstakil adalet binası inşa ettiklerini belirterek, adaletin sadece fiziki mekanlarla değil vesayetçi ve darbeci anlayışlardan arındırılarak milletin yargısı haline getirildiğini söyledi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Karabük’te yapımı gerçekleştirilecek Adalet Sarayı’nın temel atma törenine katıldı. Törende konuşan Tunç, AK Parti iktidarları döneminde Karabük’ün önemli yatırımlar aldığını belirtti. Bakan Tunç, Karabük’ün eğitimden sağlığa, ulaşımdan kamu hizmet binalarına, sanayi tesislerinden altyapı projelerine kadar birçok önemli esere kavuştuğunu ifade ederek, "AK Parti iktidarlarıyla Karabük’ümüz çok önemli yatırımlar aldı, birçok esere sahne oldu. Türkiye genelinde olduğu gibi eğitimden sağlığa, ulaşımdan kamu binalarına, kamu hizmet yapılarından sanayi tesislerine varıncaya kadar Karabük’ümüz çok büyük eserlere kavuştu. Bugün de bunun devamını sağlamış oluyoruz" dedi. Adalet sarayının Karabük için önemli bir ihtiyaç olduğunu vurgulayan Tunç, göreve geldikleri ilk günden itibaren çalışmaların başlatıldığını belirterek, "Kamu hizmet binalarımızdan bir eksiğimiz vardı. Adalet binamızın bir an önce yapılması noktasında valimiz ve milletvekillerimiz, Bakanlığımızın ilk günlerinde ‘hayırlı olsun’ ziyaretine gelir gelmez, memleketimize bir adalet binası kazandıralım dediler. Biz de ilk günden itibaren hemen proje çalışmalarına başladık" ifadelerini kullandı. Bakan Tunç, adalet sarayının yapım sürecine ilişkin ise şu bilgileri paylaştı: "Saraylı binamızın temelini attıktan sonra, inşallah 600 gün süresi olan bu projeyi müteahhit firma 2 yıldan önce bitirerek Karabük’ümüze bu güzel eseri kazandıracak. Böylece adalet hizmetlerinin daha uygun bir mekânda, adaletin makamına yakışır bir şekilde yürütülmesini sağlamış olacağız." Türkiye genelinde adalet altyapısına yönelik yatırımlara da değinen Tunç, "Biz bugüne kadar Türkiye genelinde 395 müstakil adalet binası yaptık. 78 olan sayı, üç yüz doksan beşe yükseldi" dedi. Sadece bina yapmakla yetinmediklerini dile getiren Tunç, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Tabii bunu söylediğimizde ‘Sadece bina mı yaptınız? Bina yapmakla adalet gerçekleşir mi?’ deniliyor. Hayır, biz sadece adalet binaları yapmakla kalmadık. Eğitimden sağlığa, üniversitelerden tünellere, limanlardan altyapı ve üstyapı projelerine kadar Türkiye’nin fiziki kalkınmasını sağlarken, ekonomik ilerlemesini de destekledik. Kamu binalarımızı da yeniledik, adaleti köhne binalardan kurtardık." Adaletin vesayetçi anlayıştan kurtarıldığını vurgulayan Tunç, "Ama biz adaleti sadece köhne binalardan ya da merdiven altı duruşma salonlarından kurtarmadık. Adaleti birilerinin arka bahçesi olmaktan, darbecilerin ve vesayetçilerin kontrolünden kurtardık ve milletin yargısı haline getirdik" şeklinde konuştu. Anayasal reformlara değinen Tunç, "Anayasada ‘darbeciler yargılanamaz’ anlayışı vardı. Sizin oylarınızla bunlar değişti. 30-40 yıl sonra 12 Eylül darbecileri ve 28 Şubat postmodern darbecileri yargı huzuruna çıkarıldı ve millet önünde hesap vermeleri sağlandı" ifadelerini kullandı. Türkiye’nin demokratikleşme sürecine dikkat çeken Tunç, terörle mücadele konusunda da kararlı olduklarını belirterek, "İnşallah terörsüz bir Türkiye’yi de hep birlikte inşa edeceğiz. Terörden kurtulacağız ve bu noktada kararlı bir çalışmamız var" dedi. Terörün sona erdirilmesine yönelik yürütülen sürece de değinen Tunç, "İnşallah terörün sona erdirilmesi ve terör örgütünün tasfiyesiyle ilgili süreci şu anda yürütüyoruz. Terör örgütü silah bırakma kararı aldı" ifadelerini kullandı. Sürecin Meclis ve devlet kurumlarının koordinasyonu içinde sürdüğünü vurgulayan Tunç, Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çalışmalarına da değinerek, terörün kalıcı olarak Türkiye gündeminden çıkarılması için kararlılıkla çalışmaya devam edeceklerini söyledi. Konuşmaların ardından protokol üyelerinin katılımıyla butonlara basılarak adalet sarayının temeli atıldı.
Kastamonu Kastamonu’da vatandaşlar Filistin için ses yükseltti Kastamonu’da cuma namazı çıkışında bir araya gelen vatandaşlar, Gazze’deki insanlık dramı için İsrail’i protesto etti. İnsanlık İttifakı ve Milli İrade Platformu tarafından Kastamonu’da cuma namazı çıkışında basın açıklaması düzenlendi. Nasrullah Meydanı’nda bir araya gelen grup Filistin’de devam eden İsrail saldırılarını kınadıklarını belirterek ’barışçıl şahitlik’ çağrısını yeniledi. Grup adına konuşan TÜGVA Kastamonu İl Temsilcisi Selim Önen, "Gazze’de yaşam, ‘normalleşme’ değil, hayatta kalma mücadelesi üzerinden sürmektedir. Uluslararası hukuk, güçlüye kalkan, zayıfa verilen sus payı olmamalıdır. İnsan hakları söylemi yalnızca rahat coğrafyaların dekoru olarak görülmemelidir. Bugün Gazze’de sivillerin korunması, sağlık sisteminin ayakta tutulması, gıda ve suya erişim gibi en temel başlıklar hala tartışma konusuysa burada yalnızca bir ‘kriz’ değil, aynı zamanda uluslararası düzenin ‘itibar kaybı’ yaşanmaktadır. Bugün yaşadığımız iletişim çağında, bir çocuğun soğukta can verdiği haberini ‘akış’ içinde tüketebiliyorsak, burada bir sorun vardır. Bir toplumun ihtiyaç duyduğu ‘insani yardım’ kavramı bile süslenerek tartışmalı hale getiren ‘prosedürler’ var ise burada bir sorun vardır. Bu çağrımız bir ülkeye, bir halka, bir kuruma karşı önyargı değil; insan hayatını merkeze alan evrensel bir tutarlılık talebi içermektedir. Milli İrade Platformu ve İnsanlık İttifakı çatısı altında 400’ü aşkın paydaş sivil toplum kuruluşuyla birlikte, kamu vicdanını diri tutmak ve insanlık onurunu savunmak amacıyla barışçıl ‘şahitlik’ çağrımızı yineliyoruz" dedi.