EĞİTİM - 03 Mayıs 2019 Cuma 11:12

Prof. Dr. Selçuk Şirin, “6 yaş, eğitim için çok geç”

A
A
A
Prof. Dr. Selçuk Şirin, “6 yaş, eğitim için çok geç”

Eğitim sisteminin çocuğun gelişimine etkisi hakkında konuşan Prof. Dr. Selçuk Şirin, “6 yaşında formal eğitimi başlatarak, çocuğun yetişme sürecindeki en verimli döneminde çocuğa ulaşamıyoruz” dedi.

  Forum İstanbul 2019 Konferası'nda ‘Geleceğin Eğitim Sistemi: Neden, Nasıl?’ konu başlıklı oturumda yeni nesil eğitim sistemleri tartışıldı. Oturuma katılan Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şirin Karadeniz ve New York Üniversitesi’nde Davranış Bilimi ve İstatistik dersleri veren Prof. Dr. Selçuk Şirin, Türkiye’de ve dünyadaki eğitim sisteminin çocuğun gelişimine etkisi hakkında açıklamalarda bulundu.

“Normal eğitim sıfırdan tasarlansaydı, üniversite diye bir kavram olmazdı”

  0-36 ay arasında eğitimin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Selçuk Şirin, “Eğitimin 6 yaşında formal olarak başlaması yanlış. Çünkü beyne dair bin yıldır öğrendiğimiz her şey şunu gösteriyor; çocuklar doğduğu andan itibaren öğrenmeye başlıyor. Beynin en hızlı değişim dönüşüm gösterdiği dönem, 0-36 ay. Bu aylarda ulaşamadığımız çocuğa, üniversitede ulaşmak israftır. Dolayısıyla biz 6 yaşında formal eğitimi başlatarak aslında çocuğun yetişme sürecindeki en verimli döneminde çocuğa ulaşamıyoruz. Ne zaman ulaşıyoruz? 18 yaşından sonra üniversiteli çocuklara ulaşmaya çalışıyoruz. Normal eğitim sıfırdan tasarlansaydı, üniversite diye bir kavram olmazdı. Nüfusun yarısının alıp 18 yaşındaki çocuğu belli sınıflara, formasyonlara sokup 18 yaşında kazandırmaya çalışmak, faydasız kalıyor. Çünkü beyin gelişimiyle ilgili belli formasyonlar, süreçler bittikten sonrasındaki çaba maalesef israf oluyor” şeklinde ifade etti.

“Eğitim sisteminini tartışmak yetersiz”

  Sadece eğitim sisteminin eleştirilmesinin eksik olduğunu ifade eden Selçuk Şirin şunları söyledi; “Okul öncesi dönemde de yani 2 yaşından önce ‘Neler yapıyoruz?’ diye düşündüğünüz zaman eğitim adına zaten birçok sıkıntı ortaya çıkıyor. Fakat sadece eğitimi tartışarak düzenlemek mümkün değil. Eğitim, hayatın doğal bir parçası. 20-25 yıldır aynı soruların içerisinde eğitimde sürekli reformlar yapılıyor. Eğitimin sürekli olarak reform kavramıyla anılması bir rastlantı değil.Eğitimle ilgili tartışmaları sadece eğitim olarak sınırladığımızda aslında sorunu çözmek için bir çaba harcamıyoruz. Eğitim her zaman tek başına bir anlamlı dönüşüm projesi de olamaz. Toplumun da kalkınması lazım. Sadece eğitimle de kalkınmak mümkün değil. Artık rekabet sisteminin olması lazım. Yani çocuk, o eğitimi alınca eşit koşullarda o hayata katılma fırsatı yakalayamıyorsa, zaten o eğitimde her ne aldıysa, onu almıyor demek oluyor.”

“Teknolojiyi ve bilgiyi transfer etmemize gerek yok”

  Türkiye ve dünyadaki eğitim sistemine değinen Prof. Dr. Şirin Karadeniz ise, “Dünyada mükemmel bir eğitim sistemi yok. Dünya sürekli değişiyor, gelişiyor. Bu durumda bizim sürekli daha iyiyi arıyor olmamız lazım. Peki dünyada en çok değişen şeyler nelerdir? Birinci olarak bilim değişiyor. Bilim disiplinlerarası olmaya başladı. Bunun en güzel örneği, Cern’dir diye düşünüyorum. Çünkü, Cern’de psikolog, fizikçi, matematikçi ve mühendis var. Her alanda bilim insanı var yani. İşin asıl kısmına odaklanmamız için sadece üniversite, Milli Eğitim Bakanlığı olarak kalmamamız gerekiyor. İşin sektör, üniversite ve okullar boyutu var. Artık bu 3’ü biribirnden bağımsız değil. Bir örümcek ağı gibi iç içe olmak zorunda. Bu 3 ortaklık arttıkça çok daha yeni ve özgün şeyler üretecektir. Merak yoksa, sorumluluk yoksa orada bir sorun vardır. Öğrencinin hayatında fark oluşturmak gerekir. Bu noktada da bu 3 bileşenle başarıya ulaşılıyor. Dünyadaki üretilen tüm bilimsel şeyleri biliyoruz. Teknolojiyi biliyoruz ve kendimiz üretiyoruz ve bunu bakanlığımızla paylaştık. Şunu söylemeye çalışıyorum; Bir şeyleri transfer etmenize gerek yok. Dünyadaki tüm bilgi ve deneyimi alıp, kendi ortamımıza uygun şekilde üretmeliyiz” dedi.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Geçit: “Şahnahan’ı güzel yatırımlarla buluşturacağız” ‘Başkanım Yanımda’ Projesi kapsamında mahalle ziyaretlerine aralıksız devam ederek kısa, orta ve uzun vadede yapacakları çalışmalar hakkında vatandaşları bilgilendiren Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, Şahnahan Mahallesinde gerçekleşen istişare ve değerlendirme toplantısında kırsal bölgelere yönelik iyileştirme, yenileme ve dönüşüm yatırımlarını anlattı. Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit’in ev sahipliğinde Şahnahan Mahallesinde düzenlenen toplantıya, AK Parti Yeşilyurt İlçe Yönetim Kurulu Üyeleri, AK Parti Yeşilyurt Gençlik Kolları Başkanı Salih Tav, AFAD, MASKİ, MOTAŞ, AKSA Doğalgaz ve TEDAŞ Yetkilileri katıldı. Vatandaşlar tarafından büyük bir sevgiyle karşılanan Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, mahallenin ihtiyaçlarının ele alındığı toplantıda vatandaşları tek tek dinleyerek iletilen talepleri not aldı. Başkan Geçit’in daveti üzerine mahalle toplantılarına katılan kurum idarecileri ise kendi görev ve yetki alanlarındaki çalışmaların yanı sıra planlanan yatırımlar üzerine mahalle sakinlerini bilgilendirdi. Şahnahan Mahalle Muhtarı Müslüm Akbulut ise, göreve geldiği günden beri vatandaşlarla bir arada olmaya özen gösteren Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit’e sonuna kadar güvendiklerini ve ilettikleri taleplerin çözüme kavuşacağına inandıklarını söyledi. “Verimli Toplantılar Yapıyoruz” Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit ise, ‘Başkanım Yanımda’ Projesi kapsamında düzenledikleri mahalle toplantılarının oldukça verimli geçtiğini söyledi. Yeşilyurt’u topyekün ayağa kaldırmak için harekete geçtiklerini ifade eden Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, “ Mahalle toplantılarımız gayet verimli ve güzel bir şekilde ilerliyor. Göreve geldiğimiz zaman ‘vatandaşlarımızın sesine kulak vereceğiz, ilçemizi el birliğiyle, omuz omuza vererek güçlü bir şekilde ayağa kalkması ve geleceğe daha umutla bakması için hep birlikte kenetleneceğiz’ şeklinde verdiğimiz sözü bu tür buluşmalarla yerine getirmiş oluyoruz. Biz yaşadığımız sorunların üstesinden ancak bir ve beraber hareket edersek gelebiliriz. Çözüm odaklı bir hizmet anlayışına sahibiz, vatandaşlarımızın sesine kulak veriyoruz. Onların talep ve istekleriyle yatırımlarımıza yön vereceğiz. Mahalle toplantılarımızdan çok güzel sonuçlar elde ediyoruz. Sorunları yerinde öğrenip kararlarımızı daha hızlı alıyoruz. Talepleri yerine getirmek için ilgili kurumlarımızla planlı ve koordineli çalışıyoruz. Toplantılarımızda iletilen sorunları rapor haline getirip, kendi aramızda toplantılar yaparak sorunlara kalıcı çözümler getirmek için elimizden geleni yapıyoruz. Bugün Şahnahan’dayız, bu bölgenin tüm ihtiyaçlarını teker teker ele aldık, gerek belediye olarak gerekse de ilgili kurum idarecilerimiz yapılacak hizmetler üzerine vatandaşlarımızı bilgilendirdik. Ayrıca, gelecekteki projelerimiz ve hizmetlerimiz hakkında bilgi paylaşımında bulunduk. Şahnahan gerek tarımsal potansiyeli gerekse mesire alanlarıyla çok güzel bir bölgemiz, buranın zenginliklerini ön plana çıkarmak içinde farklı alanlarda hizmetler yapacağız. Yeşilyurt’u yeniden ayağa kaldırma hedeflerimizin hayata geçmesinde vatandaşlarımızın destek ve katkısı çalışmalarımıza ayrı bir güç katıyor. Kırsal bölgelerimizi kalkındırmak ve güzel yatırımlarla buluşmasını sağlamak temel vazifelerimiz arasında yer almaktadır. İlçemizin her noktasının daha ferah, daha güzel ve daha iyi şartlara ulaşması için gereken ne varsa yerine getireceğiz” şeklinde konuştu.
Malatya Sadıkoğlu: “Filistinli kardeşlerimiz, 6 Şubat günü yaşadıklarımızın daha ağırını 227 gündür yaşıyor” Gazze’de aylardır devam eden soykırıma dikkat çeken Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “Filistinli kardeşlerimiz, 6 Şubat günü yaşadıklarımızın daha ağırını 227 gündür evleri başlarına yıkılmış perişan halde yaşıyor. Geçen uzun zamanın, kalplerimizi vahşetin haberlerine alıştırması büyük bir tehlikedir. Bu nedenle toplumun tüm kesimlerini Gazze’de yaşanan zulme bir kez daha tepki göstermeye davet ediyoruz” dedi. Gazze’de 227 gündür devam eden soykırımda 35 bin 456 Filistinlinin öldüğünü belirten Başkan Sadıkoğlu, “Katil İsrail’in Gazze’ye yönelik katliamı 227 gündür devam ediyor. 7 Ekim’den bu yana düzenlenen saldırılarda 15 bin 103’ü çocuk, 9 bin 849’u kadın olmak üzere 35 bin 456 Filistinli öldürüldü, 79 bin 476 Filistinli de yaralandı. Sadece son 24 saatte Gazze’nin çeşitli bölgelerine düzenlenen saldırılarda 83 Filistinlinin daha hayatını kaybettiği bilgisini aldık. Bu soykırım daha ne kadar sürecek. Dünya üç maymunu oynamaya daha ne kadar devam edecek. Daha fazla Filistinli kardeşimizin ölmemesi, bölgeye yeterli ve sürdürülebilir insani yardımın sağlanması için ateşkese varılması insanlık için şarttır” şeklinde konuştu. Uluslararası hukukun ve insan hakların zalim İsrail tarafından ayaklar altına alındığını kaydeden Başkan Sadıkoğlu, “Bugün tüm dünyanın gözü önünde Gazze’de insanlık tarihine yeni bir kara leke ekleniyor. Buradaki savaş durup dururken ortaya çıkan bir savaş değil. 1948 yılında başlatılan sistematik işgal süreci son 8 aydır tarihinin en vahşi dönemini yaşıyor. Katil İsrail’in 35 bin 456 Filistinli kardeşimizi öldürmesi, milyonlarca insanı yerinden yurdundan etmesi ve koca bir yerleşim yerini yaşanamaz hale getirmesi insanlık suçudur, soykırımdır. Uluslararası hukuk ve insan haklar zalim İsrail tarafından ayaklar altına alınıyor. Dünyanın farklı coğrafyalarında, emperyal ülkelerin en büyük üniversitelerinde, sokaklarda, yerel ve uluslararası organizasyonlarda soykırım karşıtı barışçıl eylemlerin nasıl bir şiddetle bastırılmaya çalışıldığını görüyoruz. Vahşete karşı çıkan her sesin insanlık onuru ve Filistin davası için büyük önem arz ettiğini biliyor ve soykırıma karşı duran tüm onurlu insanları selamlıyoruz. Devletimiz en başından beri Filistin devletinin tanınmasını ve iki devletin çözüme odaklanması gerektiğini savunuyor. Bugüne kadar olduğu gibi gelecek süreçte de ülkemizin Gazze davası için attığı her adımı ve söylemi destekliyor bu kapsamda daha fazla çaba gösterilmesini arzu ediyoruz” ifadelerini kullandı. Gazze’deki vahşi saldırıları ilk gününden bugüne lanetlediklerinin altını çizen Başkan Sadıkoğlu, “Malatya Ticaret ve Sanayi Odası olarak Gazze’deki mazlum kardeşlerimizi gündemimizden hiç düşürmedik. Meclis toplantılarımız başta olmak üzere düzenlenen etkinliklerde ve medya çalışmalarımızla Gazze soykırımını gündemde tuttuk. Canımız yanarak takip ettiğimiz vahşi saldırıları ilk gününden bugüne lanetledik. 6 Şubat depremleri sonrasında bir parça ekmek ve bir yudum suya muhtaç olduğumuz o günlerde neler yaşadığımızı hatırlayın. Vatanı işgal edilmiş, göçe zorlanan Filistinli kardeşlerimiz, 6 Şubat günü yaşadıklarımızın daha ağırını 227 gündür evleri başlarına yıkılmış perişan halde yaşıyor. Geçen uzun zamanın, kalplerimizi vahşetin haberlerine alıştırması büyük bir tehlikedir. Bu nedenle toplumun tüm kesimlerini, Sivil Toplum Kuruluşlarını ve mazlum Filistin halkı üzerinde vebal sahibi olan dünya kamuoyunu Gazze’de yaşanan zulme bir kez daha dur demek için tepki göstermeye davet ediyoruz” diye konuştu.
Kayseri Başkan Büyükkılıç: "Şehrimizin tanıtımı için kafa yoruyoruz" Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç; Müzeler Haftası dolayısıyla İl Kültür ve Turizm Müdürü Şükrü Dursun, Kayseri Müze Müdürü Gökhan Yıldız ve beraberindekileri ağırladı. Başkan Büyükkılıç, yaptıkları müze çalışmaları ile şehrin tanıtılması için gayret ettiklerini söyledi. Ticaretin ve kültürün merkezi olan 6 bin yılı aşkın geçmişiyle değişik medeniyetlere ev sahipliği yapan Kayseri’ye çok özel ve önemli müzeleri kazandıran Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, bu anlamda hizmet ve projelerini sürdürüyor. Müzeler Haftası dolayısıyla İl Kültür ve Turizm Müdürü Şükrü Dursun, Kayseri Müze Müdürü Gökhan Yıldız ve beraberindekiler, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’a nezaket ziyaretinde bulundu. Başkanlık Toplantı Salonu’nda gerçekleşen ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Başkan Büyükkılıç, şehrin tarihine ve kültürüne verdikleri değeri vurgulayarak Müzeler Haftası’nı kutladı. Büyükkılıç, şehrin tanıtılması için gayret gösterdiklerini belirterek; "Kayseri’mizi bir müzeler şehri olarak anılması yönünde gerek Kültür Bakanlığımız gerekse yerel yönetim olarak ilçelerimiz ve Kayseri Büyükşehir Belediyesi olarak bu yönde gayret gösteriyoruz. Yaptığımız müze çalışmalarını sizler de takip ediyorsunuz, bu anlamda üzerine ekleyerek, çeşitlendirerek, şehrimizin tanıtımına vesile olmasını sağlayarak neler yapabilirize kafa yoruyoruz” diye konuştu. Arkeolojik kazılara desteklerinin sürdüğüne vurgu yapan Başkan Büyükkılıç; "Kazılarda belediye olarak gerekli desteklerimizi verme yönünde gayret gösteriyoruz. Mevzuat ve yasalar çerçevesinde bundan sonraki süreçte de yine destek verme yönünde gayret göstereceğiz. Haftanız hayırlı, uğurlu olsun. Bizim insanlara müzeleri cazip hale getirmemiz lazım. İnsanların hem tarihini hem kültürünü tanımasına fırsat vermek lazım” ifadelerini kullandı. Gerçekleşen ziyarette Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Hamdi Elcuman da yer aldı. Günün anısına çiçek ve hediye takdimi gerçekleştirildi.