RAMAZAN - 29 Ağustos 2008 Cuma 13:35

Ramazan'da beslenmeye dikkat

A
A
A
Ramazan'da beslenmeye dikkat

Dr. Ali Taşçı, Ramazan ayında vatandaşlara beslenme ve sağlığına dikkat etmeleri konusunda uyardı.

İftarda ve sahurda birdenbire ve çok fazla yemek yemenin çeşitli sağlık sorunlarına yol açabileceğini kaydeden İl Sağlık Müdürü Ali Taşçı, ani mide gerginliğinin hem tansiyon yükselmesine hem de nörolojik hormonların hızlı salgılanmasına yol açabileceğini söyledi. İftarda sıcak, yağlı ve kızartmalardan uzak durulması gerektiğini ifade eden Ali Taşçı, “*Azar azar, iyi çiğneyerek ve sık aralıklarla yemek yenilmelidir. Yemeklerin seçiminde çok yağlı, çok tuzlu ve aşırı tatlı besinler ile kızartmalardan kaçınılmalıdır. Bunların yerine hazmı kolay, mide-barsak sisteminde uzun süre kalabilen lifli ve selüloz içeren sebze, meyve ve kepekli ekmek tercih edilmelidir.

Yetişkin bir insanın günde en az 1,5-2 litre su içmesi gerektiğinden dolayı sıvı alımına çok dikkat edilmelidir ve bu miktar da su içilmelidir.Ağır işlerde çalışan işçilerin oruç tutmaları halinde su kaybına bağlı olarak şok geçirdikleri belirlenmiştir. Bu nedenle yeterli miktarda su içilmelidir. İftarda yemeğe ne çok sıcak ne de çok soğuk olmayan hafif bir çorbayla başlanmalıdır. Bağırsak problemi olanlar çorbalarına kepek ilavesi yapabilecekleri gibi kepekli ekmek de tercih edebilirler. Etli veya etsiz, fazla yağlı olmayan bir sebze yemeği, yoğurt,meyve veya sütlü tatlılar olabilir” dedi.

Sahurda da dikkat edilmesi gereken hususların olduğunu ve bazı durumlarda sağlık için vatandaşların oruç tutmaması gerektiğini da dile getiren Dr Ali Taşçı, “Protein içeriği fazla olan gıdalar yumurta, süt, yoğurt, peynir yiyecekler yenmelidir Kahvaltı şeklinde bir öğün olabilir.Bol sıvı alınmalı,su içilmelidir.Meyve yenilebilir. Fazla tuzlu besinler tüketilmemelidir.Sadece su içerek oruç tutmak sakıncalıdır.Bu durumda yorgunluk ve dikkatte azalma olur. Mutlaka sahura kalkılmalıdır,sahura kalkılmadan oruç tutulursa aç kalma süresi artacağından metabolik hız düşer , halsizlik ve baş ağrısı görülür.

Şeker hastaları için oruç tutmak son derece sakıncalı olabilir. Şeker hastaları azar azar ve sık sık yeme şekline dayanan bir beslenme rejimi uygularlar. Ramazanda ise uzun süre aç kaldıklarından şeker düşmesi sonucu hayati tehlikeler söz konusu olabilir. Vücudunda insülin yetersizliği ve şeker kullanımında dengesizlik olduğu için iftardan sonra hiperglisemi koması (Kan şekerinin yükselmesi) olabilir, felç veya ölüme neden olabilir. Hamileler, emzikliler, 9 yaşın altındaki çocuklar, seyahatte olanlar ve yaşlılar, kronik rahatsızlığı olanlar, ağır enfeksiyon geçirenler oruç tutmaları sağlık açısından risklidir”diye konuştu.

KADİR YEŞİL-UŞAK

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Bölge turizminin kalkınması için seyahat acenteleri ve rehberler buluştu TURSAB Mezopotamya Bölge Temsil Kurulu tarafından Diyarbakır’a tur düzenleyen seyahat acenteleri ile kentte bulunan turizm rehberleri Diyarbakır Vilayetler Evinde toplantı gerçekleştirdi. Diyarbakır’ın daha iyi ve daha doğru tanıtılması için düzenlenen toplantıya Diyarbakır Vali Yardımcısı İlyas Öztürk, Sur Kaymakamı Hasan Akbulut, TURSAB Mezopotamya Bölge Temsil Kurulu Başkanı Serdar Baturay, İl Kültür ve Turizm Müdürü İrfan Tekin, tur operatörleri ve tur rehberleri katıldı. Toplantıda konuşan Diyarbakır Vali Yardımcısı İlyas Öztürk, ’’Bölgenin daha iyi tanıtılması ve bölge turizminin artması için doğru tanıtılmasına özen göstermemiz gerekiyor. Bu konuda hep birlikte daha iyi ne yapabiliriz sizlerin de düşüncelerini alarak birlikte hareket edeceğiz" dedi. Mezopotamya Bölge Temsil Kurulu Başkanı Serdar Baturay ise ’’Ülkemizin her mevsimi, her yemeği, her hikayesi ve her bölgesiyle dünyanın az sayıdaki çok yönlü turizm ülkelerinden biri olduğunu belirterek," Son yıllarda birçok ülke gibi Türkiye de dijital kampanyalarla, sosyal medya ünlüleriyle tanıtımlar yürütülüyor. Elbette bu araçlar faydalı. Ancak bir ülkeyi bir bölgeyi tanıtmak, bir akşam yemeği görüntüsüyle sınırlı olamaz. İnanç turizminden, gastronomi ye, Kültürel rotalardan, eko-turizme birçok boyutta farklı hedef kitlelere seslenebilecek zenginliğe sahibiz. Bu çeşitlilik yalnızca sosyal medya paylaşımlarıyla değil, hikayelerle, yerel deneyimlerle, bütünsel anlatılarla tanıtılmalı. Çünkü tanıtım bir vizyon işidir, ancak uygulama sahadadır. Stratejik merkez ile yerel uygulayıcılar aynı dili konuşmadıkça, etkili sonuç alınmaz. Bizler bu nedenle bir aradayız ve kentimiz için bölgemiz için nasıl hareket edeceğimizi neler yapabileceğimizi tartışacağız. Bu konuda bizlere destek veren Diyarbakır Valiliğimize, Kaymakamlıklarımıza Belediyelerimize ve Sivil Toplum Örgütlerimize teşekkür ediyorum’’ dedi. Yapılan konuşmaların ardından seyahat acenteleri ve rehberler bölge turizminin gelişimi için düşüncelerini ve karşılaştıkları sorunlar hakkında fikir alışverişinde bulundu.