GÜNDEM - 26 Nisan 2020 Pazar 04:51

Rastgele virüs testi

A
A
A
Rastgele virüs testi

Türkiye'de kaç kişinin koronavirüse yakalandığına dair fotoğrafın ortaya çıkarılması için rastgele test çalışması başlatıldı. Sonuçlar normalleşme adımlarına yol gösterecek.

Türkiye’deki koronavirüs vakalarının düşmeye başlaması ile birlikte, normalleşme adımlarının yol haritasını çıkaracak bir uygulamaya da start verildi. Bu kapsamda, toplumdaki bağışıklık oranının belirlenmesi için TÜİK’in örneklem sistemine göre rastgele virüs testi yapılmaya başlandı.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye için bir bağışıklık haritası hazırlanacağını açıklamıştı. Bu uygulamanın detayları ortaya çıkmaya başladı. Edinilen bilgilere göre, normalleşme adımlarına yol gösterecek olan, Türkiye’de kaç kişinin koronavirüse yakalandığına dair fotoğrafın ortaya çıkarılması için, rastgele test çalışması başlatıldı. Sağlık Bakanlığı’nın talebi ile bu konuda TÜİK devreye girdi. Test için hangi hanelere gidileceğini TÜİK örneklemlerine göre belirleniyor. Test yapılan illerde tespit edilen nüfus oranına göre belli sayıda hane belirlenerek, bu hanelerde yaşayanlara korona virüs testi yapılıyor.

İLK UYGULAMA ANTALYA’DA
Türkiye’deki virüs yoğunluğunun yüzde olarak dağılımının ölçülmesi amacıyla başlatılan çalışma için bazı illerde kamuda çalışan diş hekimleri de görevlendirildi. Çıkan sonuçların toplumun geneline yönelik istatistiksel dağılımı hesaplanacak, bu yolla Türkiye’de kaç kişinin virüse yakalandığını veya henüz hiç virüs bulaşmamış olanların sayısına yönelik bir tahmin ortaya çıkacak. Haziran ayı başında kademeli olarak turizm sezonunun başlatılmasının planlanması sebebiyle, bu konudaki ilk uygulamanın Antalya’da yapıldığı ifade edildi. Diğer bazı büyükşehirlerde yapılan rastgele testlerin önümüzdeki süreçte tüm Türkiye’de yaygınlaştırılacağı belirtildi.

RİSK PLANLAMASI YAPILACAK
Virüsle ilgili rastgele testlerden elde edilecek sonuçlar, bayram sonrası gündeme gelecek normalleşme adımlarının belirlenmesine de etkili olacak. İl pandemi kurulları bu verilerden yola çıkarak, illerdeki virüs yükünün boyutuna bakacak, yayılma ihtimalini hesaplayacak ve hangi şehirde hangi yasakların kaldırılacağına karar verecek. Bu verilerden yola çıkılarak, risk planlaması yapılacak ve virüs yükü düşük olan illerde bazı yasaklar esnetilecek.

ANTİKOR TESTİ GELİYOR
Bu arada Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulunda gündeme gelen bağışıklık ölçümü konusunda, daha iyi sonuçlar veren antikor testlerinin Türkiye’ye getirilmesi için Çin ile temasa geçildi. Bu testlerin dünyada kısıtlı sayıda üretilmesi sebebiyle az sayıda getirilecek antikor testlerinin elzem durumlarda kullanılacağı belirtildi.
Pozitif vakaların temaslarının belirlenmesi amacıyla başlatılan filyasyon taramalarının sayısının da 400 bine yaklaştığı belirtildi. Türkiye’de salgının yayılmasının önüne geçilmesinde büyük rol oynayan filyasyon uygulamasında Türkiye genelinde 5 binden fazla sağlık görevlisi çalışıyor.

Türkiye Gazetesi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Başkan Albayrak: "EBB kendi uhdesinde olan tarife belirleme yetkisini dahi alt belediyelere devrederek sorumluluktan kaçmaktadır" AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak AK Parti Daraltılmış İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, "Eskişehir Büyükşehir Belediyesi kendi uhdesinde olan tarife belirleme yetkisini dahi alt belediyelere devrederek sorumluluktan kaçmaktadır" dedi. AK Parti il binasında ’yerel yönetimler’ gündemli toplantı düzenlendi. AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak, toplantı sonrasında CHP’den istifa edip AK Parti’ye geçen Odunpazarı Belediye Meclisi Üyesi Berke Akyel’e rozetini taktı. Ayrıca Gürhan Albayrak, toplantıda gerçekleştirdiği konuşmada, kentte son günlerde yaşanan su kesintilerine de değindi. "EBB kendi uhdesinde olan tarife belirleme yetkisini dahi alt belediyelere devrederek sorumluluktan kaçmaktadır" Başkan Albayrak, AK Parti Daraltılmış İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, güneme dair açıklamalarda bulundu. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin (EBB) çalışmalarını eleştiren Başkan Albayrak, "AK Parti belediyeciliği; reklam değil hakikat, makam değil insan belediyeciliğidir. Bizim anlayışımızda israfı önlemek ve şeffaflık temel esastır. Ancak, bugün Eskişehir’de hem yönetim zafiyeti hem de vatandaşa yüklenen haksız maliyetlerle karşı karşıyayız. Bakınız, Evsel Katı Atık Bedelleri konusunda tam bir karmaşa ve sorumluluktan kaçma hali yaşanıyor. Kanun açık: Katı atık bertaraf tesislerini kurmak ve bu sistemi bir bütün olarak yönetmek Büyükşehir Belediyesi’nin görevidir. Ancak, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi kendi uhdesinde olan tarife belirleme yetkisini dahi alt belediyelere devrederek sorumluluktan kaçmaktadır. Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyelerinden gelen; personel, araç ve şişirilmiş giderlerle dolu raporları meclisten aynen geçirerek vatandaşımıza yüksek faturalar çıkarılmasına göz yummuşlardır. Buradan soruyorum, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, katı atık tesisinden 2023 ve 2024 yıllarında elde ettiği toplam 110 bin MW’ın üzerindeki elektrik gelirini neden maliyetlerden mahsup etmiyor. Kayıt dışı işletmelerin maliyetini, neden esnafımızın ve vatandaşımızın omuzlarına yüklüyorsunuz. Belediyecilik, vatandaşı ’gelir kapısı’ olarak görmek değil, tam aksine vatandaşın derdine derman olmaktır. Bizler AK kadrolar olarak, bu bedellerin gerçekçi maliyetlerle minimuma indirilmesini hemşehrilerimizin adına özellikle istiyoruz. Buradan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni yetkisini kullanmaya davet ediyoruz. Geçtiğimiz gün, Tepebaşı ilçemizde yaşanan su krizi, mevcut altyapının ve bu köhne yönetim anlayışının iflas ettiğinin resmidir. Eskişehir artık, CHP’li ’eski’ zihniyetten kurtulmayı, modern ve çözüm odaklı bir vizyonla yönetilmeyi hak ediyor. Halkımızı mağdur eden her krizin, her haksız bedelin hesabını sormak bizim boynumuzun borcudur. Peki, ESKİ’de yaşanan bu krizler neden bitmiyor. Çünkü Eskişehir’in altyapısı, hâlâ rahmetli Selami Vardar döneminden kalma, miadını çoktan doldurmuş borularla ve yarım asırlık yorgun sistemlerle can çekişiyor. Şehrin altyapısı çürürken üstüne makyaj yapıp ’çağdaş kent’ masalları anlatanlar, bugün acı gerçekle yüzleşiyor. 19 Aralık’tan beri Eskişehirli vatandaşlarımızı bir damla suya muhtaç eden bu liyakatsizlik, sadece bir arıza değil, bir yönetim iflasıdır. ESKİ Genel Müdürü su hesabı yapıp, belediye meclisinde üstten bakan bir tavırla konuşacağına işini yap. 2025 yılında Eskişehir’in yarısı, sizin iş bilmezliğinizden dolayı saatlerce susuz bırakılarak mağdur edilmiştir. Yapay zeka çağında şu konuştuklarımız akıl alır gibi değil. Artık bu şehir S.O.S veriyor. Bugün sözde planlı bir tamiri bile günlerce onaramayan, halkına bir damla suyu veremeyen bu zihniyetle; Allah korusun yarın bir deprem yaşasak halimiz nice olur" dedi.