GÜNDEM - 16 Nisan 2018 Pazartesi 15:39

‘Referandumdan Bir Yıl Sonra Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ paneli düzenlendi

A
A
A
‘Referandumdan Bir Yıl Sonra Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ paneli düzenlendi

Marmara Üniversitesi tarafından düzenlenen ‘Referandumdan Bir Yıl Sonra Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ başlıklı panel Başbakan Binali Yıldırım’ın katılımıyla gerçekleştirildi.

Marmara Üniversitesi tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa Komisyonu’nun katkılarıyla organize edilen ‘Referandumdan Bir Yıl Sonra Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ başlıklı panel Başbakan Binali Yıldırım’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Marmara Üniversitesi Sultanahmet Rektörlük Binası’nda düzenlenen panele Başbakan Binali Yıldırım’ın yanı sıra Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Emin Arat, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Avukat Özlem Zengin, Ak Parti MKYK Üyesi ve İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Burhan Kuzu, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ile geniş bir davetli topluluğu katıldı. 

“Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi tamamlandığında, yalnızca Türkiye’de değil, uluslararası ölçekte model bir yükseköğretim merkezi haline gelecektir” 

Panelin açılış konuşmasını gerçekleştiren Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Emin Arat, yükseköğretime verilen desteklerden bahsetti. Prof. Dr. Arat, kurmakta oldukları Recep Tayyip Erdoğan Külliyesine değinerek, “Ulaşım, haberleşme ve denizcilik alanında sağlanan atılımları burada anlatmak bir yana, özetlemek bile kolay değildir. Ülkemiz sağlık, kültür, turizm, spor, millî savunma, gıda, tarım, hayvancılık, çevre ve enerji başta olmak üzere birçok alanda sayısız projeyi hayata geçirmiş, uluslararası düzeyde atılımlar gerçekleştirmiştir. Şüphesiz bu dönemde en başarılı olunan hususlardan biri de yükseköğretim sisteminin yeniden yapılandırılmasına yönelik çalışmalar olmuştur. Bir yandan üniversite sayısı, kontenjanlar, yurt dışına gönderilen öğrenci sayısı ve üniversite öğrencilerine verilen burslar ve krediler artırılırken, diğer yandan da öğrenci harçları kaldırılmış, öğretim elemanlarının ücretlerinde önemli iyileşmeler sağlanmıştır. Araştırma üniversiteleri ve ihtisas üniversiteleri gibi projeler hayata geçirilerek üniversitelerimizin bilimsel niteliklerinin artırılmasına ve sektörle bütünleşmelerine önemli katkılar sağlanmıştır. Ancak, yükseköğretim alanında gerçekleştirilen en önemli atılımlardan biri de hiç şüphesiz üniversitelerimizin modern külliyelere kavuşmasıdır. Cumhurbaşkanımızın destekleriyle kurmakta olduğumuz Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi, Marmara Üniversitesinin ulusal ve uluslararası platformlarda saygın bir yükseköğretim kurumu olma vasfını pekiştirerek devam ettirecektir. Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi tamamlandığında, yalnızca Türkiye’de değil, uluslararası ölçekte model bir yükseköğretim merkezi haline gelecektir. Üniversitemize vermiş oldukları büyük destek dolayısıyla başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere, Başbakanımıza ve Hükümetimize müteşekkir olduğumuzu bilhassa belirtmek isterim” diye konuştu.

Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Emin Arat, son dört yılda gerçekleştirdikleri yatırımlarından söz etti. Rektör Arat, gerçekleştirmeyi planladıkları projelerden bahsederek, şu ifadeleri kullandı:
“Marmara Üniversitesi olarak son dört yıl içinde yaklaşık 220 milyon Türk Lirası yatırım gerçekleştirerek bir yandan üniversitemizin ihtiyaçlarını karşılarken, diğer yandan da ekonominin canlılığına nisbi olarak katkı sağladık. Hükümetimizin desteği ile gerçekleştirdiğimiz yatırımlarla Tıp, Diş Hekimliği, Sağlık Bilimleri, İlahiyat, İşletme ve Atatürk Eğitim fakültelerinin binalarını tamamlayarak hizmete aldık. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu binasının yanı sıra Merkezî Kütüphanemizi tamamen yenileyerek Türkiye’nin üçüncü nesil ilk kütüphanesi olarak hizmete açtık. Sadece Anadolu yakasının değil, belki de İstanbul’un en fonksiyonel kongre merkezlerinden birine 2018 yılı içinde Göztepe Külliyesinde başlayacağız. Yine bu sene 528 yataklı yeni hastanemizi hizmete açacağız. Recep Tayyip Erdoğan Külliyesinde Mühendislik ve Teknoloji fakültelerinin binalarının inşaatına başlayacağız. Ayrıca, Kredi ve Yurtlar Kurumu ile işbirliği halinde 8 bin kişilik öğrenci yurtlarının temelini yine Recep Tayyip Erdoğan Külliyemizde atacağız. 2019 yılında ise Eczacılık, Hukuk ve İletişim fakülteleri ile Marmara Kongre Merkezinin yapımını tamamlayarak hizmete alacağız. Geleceğin Marmarasını inşa etme sürecinde en büyük desteğimiz başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere hükümetimizden aldığımız güçlü destek ve halkımızın bize duyduğu güvendir.”

“Türkiye yeni sürece girmiş ve kendisine yeni bir siyasî model seçmiştir” 

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin halkın beklentilerine uygun bir hükümet modeli olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Mehmet Emin Arat, Türkiye’nin yeni bir sürece girdiğini söyleyerek, “Türkiye’nin Marmara Üniversitesi, ülkemizin içine girmiş olduğu gelişim ve dönüşüm sürecini en güçlü şekilde yaşayan akademik kurumlardan biridir. Bilgiyi yalnızca derleyen ve tasnif eden, ondan yeni bilgiler üreten, teori ile uygulamayı birleştiren ve insanlığın yararına sunarak hayatın her alana değer katan bir üniversite olmanın sorumluluğuyla hareket etmekteyiz. Bu bilinçle gerçekleştirdiğimiz bugünkü panel, milletimizin on yıllar boyunca içine girdiği siyasî, ekonomik ve toplumsal istikrar arayışının bir sonucu olan Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin konuşulacağı önemli bir platformdur. Cumhuriyetimiz kurulalı henüz 95 yıl olmasına rağmen, ülkemizde 65 farklı hükümet görev almıştır. Diğer bir ifade ile Türkiye’de her 18 ayda bir hükümet yıkılmış ve yerine yenisi kurulmaya çalışılmıştır. Bu süreçte ülkemiz sayısız siyasî ve ekonomik kriz yaşamış, toplumsal çalkantılar geçirmiş, anarşi ve terör batağına sürüklenmiştir. Bu sorunları bir daha yaşamama umuduyla geliştirilen Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, Türkiye’nin köklü tarihî geçmişi, yönetim gelenekleri ve halkımızın beklentilerine uygun bir hükümet modelidir. Türkiye yeni sürece girmiş ve kendisine yeni bir siyasî model seçmiştir. Bugün burada çok değerli konuklarımız bu yeni modeli daha yakından tanımamız için yıllara yayılan bilgi ve tecrübelerini bizlerle paylaşacaklardır” şeklinde konuştu.  

Rıfat Fırat

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’dan yeni turist rekoru Turizmin başkenti Antalya, turizmde yeni bir rekora imza attı. Geçtiğimiz yıl, yılın ilk çeyreğinde 1 milyon 686 bin 284 kişiyi ağırlayan Antalya’yı, 2024 yılının ilk çeyreğinde yüzde 14,10 artışla 2 milyon 66 bin 962 yabancı ziyaret etti. En çok ziyaretçi gönderen ülkeler sıralamasında Almanya birinci sırada yer aldı. Yılın ilk dört ayında yüzde 14,10 artış yakalayan Akdeniz’in en önemli turizm merkezlerinden Antalya, 2 milyon 66 bin 962 yabancı ziyaretçi ağırladı. Bu sayı, Antalya turizminde tüm zamanların en iyi başlangıcı olarak tarihe geçti. Tüm zamanların en yüksek Nisan ayı verisi Nisan ayında Antalya’yı ziyaret eden turist sayısı, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 4,86 artışla 1 milyon 61 bin 26 olarak kaydedildi. Bu, tüm zamanların en yüksek Nisan ayı verisi oldu. 259 bin 717 ziyaretçi sayısıyla Almanya, Nisan ayında birinci sırada yer alırken onu 194 bin 949 turistle Rusya ve 141 bin 497 ziyaretçiyle İngiltere takip etti. İlk dört ayda en çok turist Almanya’dan Yılın ilk dört ayında Antalya’ya en çok ziyaretçi gönderen ülkeler sıralamasında 539 bin 663 ziyaretçi ile Almanya birinci oldu. Rusya Federasyonu’nun 366 bin 783 ziyaretçiyle ikinci olduğu sıralamada, İngiltere de 266 bin 120 ziyaretçi ile üçüncü sırada yer aldı. Fransız ziyaretçi sayısı yüzde 52 arttı Polonya, Hollanda, İran, Belçika, Ukrayna, Fransa ve Litvanya, İngiltere’nin ardından sırasıyla Antalya’ya en çok ziyaretçi gönderen ülkeler oldu. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre ana pazar ülkelerden gelen turist sayısında, Almanya’nın yüzde 21, İngiltere’nin yüzde 32, Polonya’nın yüzde 30, İran’ın yüzde 52, Belçika’nın yüzde 42, Ukrayna’nın yüzde 51 ve Fransa’nın yüzde 52 oranlarında artış kaydetmesi dikkat çekti.
İzmir Sanayi atıkları sanat eserine dönüştü TAİDER Aile İşletmeleri Derneği ve Yaşar Üniversitesi sürdürülebilirliğin önemini vurgulamak ve toplumu bu konuda bilinçlendirmek amacıyla özgün bir sergiye ev sahipliği yaptı. “Sanayiden Sanata" adını taşıyan sergi, sanayi atıklarının dönüştürülmesiyle ortaya çıkan eserlerde sürdürülebilirliğin önemini gözler önüne serdi. TAİDER Aile İşletmeleri Derneği ve Yaşar Üniversitesi gerçekleştirdiği iş birliği ile sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığı artırmak amacıyla özgün bir adım attı ve "Sanayiden Sanata" adını verdiği bir sergi düzenledi. Sergi, Yaşar Üniversitesi’nde öğrenim gören 15 endüstriyel tasarım bölümü öğrencisinin katkı sağladığı bir proje olarak hayata geçti. Ahşap, çelik, alüminyum, kumaş, deri, kemik, plastik, kağıt, mermer ve beton gibi 10 farklı sanayi üretim atığı malzemesi, öğrencilerin sanat vizyonuyla buluşarak estetik açıdan çekici, işlevsel ve özgün eserlere dönüştü. Selçuk Yaşar Kampüsü’nde gerçekleştirilen sergide, sürdürülebilirliğin hem ekonomik hem çevresel hem de toplumsal boyutlarını kapsayan birbirinden anlamlı yaklaşımlar ele alındı. Sanayicilerin atıklarını dönüştürerek diğer üreticilere hammadde sağlayabilecekleri döngüsel bir yaklaşımı benimseyen ekonomik sürdürülebilirlik kavramında, atıkların dönüşümü ve geri kazanımıyla kaynakların verimli kullanılmasının önemi vurgulandı. “Atıklardan sanat ürettik” Sergi açılışında konuşan Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, “Sektörden 15 temsilciyle beraber bu işi yaptık. Atıkları aldık, öğrencilerimizle sanat ürettik. Beraber çok keyifli bir iş çıkardık. Bu eserlerin bir tanesi dışında hepsini üniversitemizde ürettik. Öncelikle sektöre malzeme ve imkan sağladıkları için teşekkür ediyorum. TAİDER temsilci ve üyelerine, üniversitemizin akademisyenlerine teşekkür ediyorum. Öğrencilerimizin de eline emeğine sağlık” diye konuştu. “Sürdürülebilirliğin her alanında etkin olmayı amaçladık” Sergi ile ilgili görüşlerini paylaşan TAİDER Yönetim Kurulu Başkanı Fatma Olten “Üretici firmalarının üretim atıklarını dönüştürmesi sadece çevresel etkileri azaltmakla kalmıyor aynı zamanda kaynakların verimli kullanılmasını sağlayarak ekonomik ve toplumsal açıdan da avantaj sağlıyor. Bizler, Yaşar Üniversitesi öğrencileri ile bu projeyi gerçekleştirirken sürdürülebilirliğin her alanında etkin olmayı hedefledik. Ayrıca genç yeteneklere fırsatlar sunmanın yanı sıra, onların sürdürülebilirlik alanında bilgi ve deneyim kazanmalarına imkan tanıyarak geleceğin yenilikçileri olarak yetişmelerine katkı sağlamayı amaçladık” dedi. “Ortaya çıkan eserler alternatif çözümlere neden oldu” Sanayiden Sanata sergisinin sürdürülebilirlik üzerindeki önemine değinen TAİDER Kültür ve Sanat Komitesi Eş Başkanı Emre Bekişoğlu “Sürdürülebilirlik kavramının giderek önem kazandığı günümüz dünyasında, geleceğimize yön veren duyarlı genç yeteneklerle bu şekilde anlamlı bir projede yer almaktan dolayı oldukça mutluluk duyuyoruz. TAİDER olarak Yaşar Üniversitesi ile gerçekleştirdiğimiz bu sergide; üretim süreçlerinde kullanılan kaynakların etkin bir şekilde yönetilmesi, atıkların azaltılması ve geri dönüşüm gibi sürdürülebilir uygulamaları etkin bir şekilde vurgulamayı amaçladık. Ortaya çıkan sanat eserleri de insanların çevresel sorunlara duyarlılığını artırırken, alternatif çözümlerin üretilmesine de yardımcı oldu” dedi.
İstanbul Esenyurt’ta okulda başlayan tartışma sonrası bir çocuk bayılana kadar darp edildi Esenyurt’ta okulda bir grup öğrenci ile tartışan çocuk, ertesi gün sokak ortasında tekme tokat darp edildi. Çocuğun kolu kırılırken, yaşanan darp anı güvenlik kamerasına anbean yansıdı. Olay, dün öğle saatlerinde Esenyurt Sultaniye Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, önceki gün okuduğu okuldaki gençler ile öğrenci Hasan Karasati arasında bilinmeyen nedenle tartışma çıktı. Tartışmanın ertesi gününde bu kez yaklaşık 7 çocuk, Hasan’ın yaşadığı mahalleye geldi. Taraflar arasında tartışma sürerken çocuklar, Hasan’ı sokak ortasında darp etti. Kalabalık tarafında yumruk ve tekme atılan çocuk bir süre sonra yerde yatmaya başladı. Olayı gören sokak sakinleri duruma müdahale ederken Hasan’ı babası Adem Karasati, oğlunu hastaneye götürdü. Olay sonrası çocuğun kolunun kırıldığı ve alçıya alınmasının ardından taburcu edildiği öğrenildi. Baba Adem Karasati, konu ile ilgili karşı tarafların ailelerinden davacı olmayacağını söyledi. Yaşanan darp anı ise sokaktaki güvenlik kamerasıyla saniye saniye görüntülendi. “Karşı taraftan davacı değilim. Başka ailelere de herkes kendi çocuğuna sahip çıksın diyorum” Hasan’ın babası Adem Karasati, yaşanan olayla ilgili konuşarak “ Öğle saatlerinde 6-7 çocuk tarafından benim çocuğum darp ediliyor. Çocuğumu ben alıp hastaneye götürdüm. Kolu kırık. Ancak ben karşı taraflardan davacı olmadım ve olmuyorum çünkü onlar çocuk. Kavga sebebini bilmiyorum ama ufak bir şeydir. Karşı taraf ne düşünüyor bilmiyorum ve karşı tarafı da tanımıyorum. Tabi ki 6-7 çocuk tek bir ailenin çocuğu değil. Karşı taraftakilere tavsiyem herkes kendi çocuklarına sahip çıksın. Kimsenin çocuğu kötü yollara gitmesin ve çeteleşmesin. Bugün bu ufak çocuklar çeteleşirse yarın öbür gün, komşuya, mahalleye kim, ne zarar verecek kimse bilmez. ‘Ağaç yaşken o ağacı düzeltelim’ derler. Bu çocuklar küçükken onları düzeltelim. Ailelerle konuştuk. Çocuklardan biri de özür diledi. Ben de ‘Bir kez olmuş ama bir daha olmasın’ Bugün ben böyle düşünüyorum ama başkası böyle düşünmez. Çocuğumun durumu gayet iyi. Sadece kolu kırık olduğu için alçıya alındı. Karşı taraftan davacı değilim. Başka ailelere de herkes kendi çocuğuna sahip çıksın diyorum” dedi.