ASAYİŞ - 27 Ocak 2020 Pazartesi 13:26

Reina saldırganına 40 kez ağırlaştırılmış müebbet talebi

A
A
A
Reina saldırganına 40 kez ağırlaştırılmış müebbet talebi

Reina saldırısı davasında mütalaasını açıklayan savcılık, sanık Abdulkadir Masharipov'un, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme ve kasten öldürme suçlarından 40 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti.

Reina adlı gece kulübüne yılbaşı gecesi DEAŞ'lı Abdulkadir Masharipov tarafından düzenlenen saldırıda 39 kişinin hayatını kaybetmesi 79 kişinin ise yaralanmasına ilişkin 19’u tutuklu 60 sanıklı davada mütalaa açıklandı. İstanbul 27’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada aralarında saldırıyı gerçekleştiren tutuklu sanık Abdulkadir Masharipov’un da bulunduğu 15 tutuklu sanık ile 9 tutuksuz sanık ve tarafların avukatları hazır bulundu. Duruşmaya, eylemi planladığı iddia edilen ve dosyası celse arasında dava ile birleştirilmek üzere gönderilen İrfan Taşkan İnegöl Cezaevi’nden SEGBİS yoluyla bağlandı.

“Dosyada niye varım anlamakta zorlanıyorum”

Mahkeme heyeti başkanı, sanık İrfan Taşkan için birleştirme talebinde bulunulduğu belirterek, hakkında gizli tanık Geveze07’nin saldırganı yönlendiren kişi olduğuna ilişkin beyanın yer aldığı iddianamedeki suçlamaları sordu. Sanık Taşkın, “İddianamenin tek satırını bile kabul etmiyorum. Mersin Emniyeti’nin soruşturması kapsamında tutuklandım. Geveze07 isimli gizli tanığın beyanlarıyla dosya hazırlandı. Suriye’ye gittiğim iddia edilmiş. 2010-2015 yılları arasında cezaevindeydim. Suriye’ye gitmedim. İstanbul’da değil, Bursa’da ikamet ettim. İstanbul’u hiç bilmiyorum. Bu dosyada niye varım anlamakta zorlanıyorum. Rüya mı gerçek mi diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“Taksiye binen şahsı görsem tanırım”

Duruşmada daha sonra Reina saldırının olduğu gün sanık Masharipov’un taksisine bindiği öne sürülen taksi şoförü Serdar Sertaş tanık olarak dinlendi.

Mahkeme başkanının “Arkanda Reina saldırganı olan kimse var mı?” sorusunu cevaplayan taksi şoförü, “O gece taksiye binen şahıs salondaysa tanırım. Ortaköy’e yolcu götürmüştüm. Silah sesi duydum. Orası karıştı. Orada Portakal Yokuşu var, oradan trafiğe girmeden rahat bir şekilde gidebileceğimi düşünerek yokuşa döndüm. Direkt kapı açıldı. Bir kişi bindi. “Ne tarafa?” dedim. “Zeytinburnu’na” dedi. Üstünde kareli bir gömlek ile pantolon vardı. Saat 01.00-02.00 sıralarıydı. Yüzünde is vardı. “Abi çok soğuk üşümüyor musun?” diye sordum. “Bomba patladı” dedi. Arabayı sağa doğru çeker gibi oldum, “Sen Zeytinburnu’na git, sana çok para vereceğim” dedi. Sonra şüphelendim “Senin o kadar paran yoktur, in arabadan” dedim. Elini cebine attı. “Montum var, onun cebinde 500 milyon var ama oraya gitme sen beni Zeytinburnu’na götür, sana çok para vereceğim” dedi. Ben de “Senin paran yok, seni oraya götürmem, in arabadan” dedim. Ters ters baktı, indi arabadan. Türkçe konuşuyordu ama aksanı yabancı aksan gibiydi” diye belirtti.

“Türkçe bilmediğimi polisler de biliyor”

Mahkeme başkanı, tanığın beyanının ardından duruşma salonunda bulunan sanıkların tamamının ayağa kalkmasını isteyerek tanık Karataş’a sanıklar arasında taksiye binen kişinin olup olmadığını sordu. Tanık Sertaş, sanık Masharipov’un göstererek, “Ben şimdi buradadır diyemem ama en çok bu şahıs benziyor. Yüz yapısından benzettim. Kısa boylu olmasından benzettim. Arabama binen şahıs olduğunu tahmin ediyorum. Karanlıktı bir ara ışık yaktım” ifadelerini kullandı. Sanık Masharipov’un konuşmasına ilişkin ise sesinin de benzediğini belirtti. Tanık beyanına karşın konuşan sanık Masharipov, “ Ben taksiye binmedim. Olay tarihinde Beşiktaş’ta değildim. Türkçe bilmiyorum. Türkçe bilmediğimi polisler de iyi biliyor” ifadelerini kullandı.

Mütalaada 40 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis talebi

Tanık beyanlarının ardından duruşma savcısı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı.
Savcılık mütalaasında, saldırgan Abdulkadir Masharipov'un, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme ve kasten öldürme suçlarından 40 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti. Mütalaada, 79 kişinin yaralanmasına ilişkin Masharipov'un, “nitelikli şekilde kasten öldürmeye teşebbüs” ile “sayı ve nitelik bakımından vahim olan silah veya mermileri satın alınması taşınması bulundurulması” suçlarından ise bin 28 yıldan bin 583 yıla kadar hapsini talep etti.

Saldırganın eşlerine örgüt üyeliğinden hapis istemi

Saldırgan Masharipov'un eşleri Zarina Nurullayeva ve Tene Traore’nin örgüt üyeliğinden 15 yıla kadar hapsini isteyen savcılık, 2 numaralı sanığı İlyas Mamaşaripov’a un 632 yıla kadar hapsini istedi.

Dosyada yer alan 45 sanığın 18 yıla kadar hapsini isteyen savcılık 11 sanığın ise tüm suçlardan beraatini talep etti. Mütalaada bu celse dosyası birleştirilen İrfan Taşkan’ın ise dosyasının ayrılması talep edildi.

Mütalaanın açıklanmasının ardından söz alan sanık avukatları beyanda bulunmak üzere mahkemeden süre talep etti.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu bir sanığın cezaevinde kaldığı süreyi göz önüne alarak tahliyesine karar verdi. Sanık ve avukatlarına mütalaaya karşın savunmalarını hazırlaması için süre veren mahkeme heyeti duruşmayı 23 Mart’a erteledi.

Mehmet Yusuf Melikoğlu - İrem Demir
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”