MAGAZİN - 20 Aralık 2014 Cumartesi 18:08

Reyting canavarı bu dev platoda çekililiyor

A
A
A
Reyting canavarı bu dev platoda çekililiyor

TRT1 yayınlandığı gününden bu yana reytingleri alt üst eden Diriliş Ertuğrul dizisi, izleyenleri ekran başına kilitledi.

Riva’da 40 bin metrekarelik alanda kurulan platoda çekimler sürerken, başrol oyuncusu Engin Altan Düzyatan, projeyi çok beğendiğini söyledi.
TRT1’in Osmanlı Devleti’nin kuruluş aşamasını anlatan yeni dizisi Diriliş Ertuğrul, ekranlara hızlı giriş yaptı. Aksiyon ve savaş sahneleriyle sosyal medyada çok konuşulan dizi, yayınlandığı günden itibaren reytingleri alt üst etmeyi başardı. Başrollerini Engin Altan Düzyatan, Esra Bilgiç ve Kaan Taşaner’iv paylaştığı Diriliş Ertuğrul dizisi kısa sürede fenomen dizilerin arasında yerini almayı başardı.

“HER ŞEY ÖZENLE HAZIRLANDI”
Dizinin çekimleri, Riva’da 40 bin metrekarelik alanda kurulan platoda devam ediyor. Platoda otağ meydanı, talimhane, çeşitli boyutlarda dükkanlar, yer alırken dizi için oyuncular 3 ay at binme, kılıç kullanma ve ok atma dersleri aldı. Ertuğrul dizisi için yaklaşık bin adet kostüm ve binlerce savaş malzemesi ve aksesuar ise sıfırdan yapıldı. Kostümlerde ve börklerde kullanılan mücevherler takılar, sanatta kullanılan bakırlar, kılıçlar, kalkanlar ve tüm aksesuarlar Türkiye’nin her yerinden toplatıldı. Ahşap malzemeler ise tek tek elle yapıldı.

“BİR KAÇ YIL SÜRECEK BİR PROJE”
Engin Altan Düzyatan projeyi çok beğendiğini belirterek, “Burası çok büyük bir plato. Hiçbir masraftan kaçınılmadı şartlar dış mekan olduğu için bizi zorluyor. Yağmur, çamur ve Karadeniz kıyısı rüzgarları çok sert ama bunların dışında çok gerçekçi bir plato. Ertuğrul gazi karakteri çok önemli bir karakter. Çok zeki cesur ve gözü kara 2 bin-2bin 500 çadırlık bir obadan 5 bin 500 çadırlık bir obaya oradan bir imparatorluğa giden yolu işleyeceğiz burada. Bu tip tarihi projelerde oynamak keyif verici. Hoşuma giden bir proje, daha birkaç yıl sürecek bir proje” dedi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”