SPOR - 17 Aralık 2021 Cuma 15:16

Rezan Epözdemir: 'Gerekli tepkinin verilememesi en önemli istifa gerekçelerimden biri'

A
A
A
Rezan Epözdemir: 'Gerekli tepkinin verilememesi en önemli istifa gerekçelerimden biri'

Galatasaray’a karşı yapılan sistematik haksızlıklar karşısında gerekli tepkinin verilememesi, hak ve menfaatlerin yeterince savunulamamasının Sportif A.Ş'deki görevlerinden istifa etmesinin en önemli gerekçelerinden olduğunu söyleyen Rezan Epözdemir, Galatasaray Spor Kulübü derneği yönetim kurulundaki görevlerinden de genel kurul iradesine saygısızlık olmasın diye istifa etmediğini belirtti.

Galatasaray Sportif A.Ş’deki görevinden istifa eden Rezan Epözdemir, İstanbul’da bir otelde düzenlediği basın toplantısıyla açıklamalarda bulundu. Görev sırasında yaptığı çalışmalar hakkında bilgi vererek konuşmasına başlayan Epzödemir, "Galatasaray’ın maruz kaldığı sistematik ve kategorik haksızlıklar karşısında zaman zaman yalnız kalsam da, dilim döndüğünce Galatasaray’ın hak ve menfaatlerini, Galatasaray kültür ve erdemine yakışır şekilde savunmaya çalıştım. Galatasaray’da iki tane temel tüzel kişilik var. Galatasaray Sportif A.Ş yüzde 40’ı halka açık anonim şirket. Yüzde 60’ının sahibi dernek.

Futbol şubesinin bağlı bulunduğu, bütün futbol operasyonlarının yapıldığı ve futbola ilişkin kararların alındığı yer. Ben de burada başkan vekilliği ve yönetim kurulu üyeliği ifa ediyorum. Sportif A.Ş. ile ilgili konuşacağım. Geldiğimiz noktada büyük bir onur ve şerefle ifa ettiğim Galatasaray Sportif A.Ş. Başkan Vekilliği ve yönetim kurulu üyeliğimden bugün itibariyle notere yolladım ve bu görevlerimden istifa ettim. Gerekçeleri var. Galatasaray’ın zarar görmemesi için kısa ve yüzeysel değerlendirmede bulunacağım" diye konuştu.

Rezan Epözdemir: 'Gerekli tepkinin verilememesi en önemli istifa gerekçelerimden biri'

"Gerekli tepkinin verilememesi en önemli istifa gerekçelerimden biri"

Futbol takımının maruz kaldığı haksızlıklara değinen Rezan Epözdemir, "Futbol takımımızın maruz kaldığı ve hemen hemen her müsabakada artarak devam eden hakem hatalarından bahsetmek istiyorum. Bana göre Galatasaray’a karşı yapılan sistematik haksızlıklar karşısında gerekli tepkinin verilememesi, hak ve menfaatlerin bana göre yeterince savunulamaması en önemli istifa gerekçelerimden birisi bu. Ben görevimi vicdanen yaptığımı düşünüyorum. Başkanımızla 3 aydır her maçtan sonra sessiz kalınmaması, bir irade ortaya konulmaması, Galatasaray’ın hak ve menfaatlerinin savunulmasına dair çabamı, düşüncelerimi ve önerilerimi paylaştım.

Görüş ve önerilerimi sundum. Bir duruş sergilenmesi gerektiğini, Galatasaray’a karşı yapılan sistematik ve kategorik haksızlıklara karşı bir duruş sergilenmediğine dair algı uyandığını ve bizlere zarar verebileceğini, bu konuda hassasiyet gösterilmesi gerektiğini söyledim. Başkan her seferinde dinledi. Hemfikir olmadığımızı söyledi. Son kararı başkan verir. Ben bunu içeride 3 ay boyunca her seferinde söyledim. Geldiğimiz noktada bu görüş, düşünce ve kaygılarımı iletmeme rağmen başkan demokratik bir bilinçle dinledi ve kabul görmediğini gördüm, hissettim. Bu haklı galibiyet meselesi ve sonrası yalnızlaştırılma sürecim, o da beni üzdü. Orada çıkışım kişisel bir şeydi. Bu süreçte yalnızlaştırıldığımı gördüm, hissettim ve o beni üzdü. O zaman başkana istifamı verdim. Başkanımız uygun görmedi. Galatasaray’a hizmet etmemi söyledi" şeklinde konuştu.

Rezan Epözdemir: 'Gerekli tepkinin verilememesi en önemli istifa gerekçelerimden biri'

"Erol Bilecek 5 defa aradı"

Fenerbahçe ile oynanan kadın futbol maçında yaşanan olaylarla ilgili olarak ise Epözdemir, "Kadına şiddet ile ilgili bir müsabaka yaptık. Sosyal sorumluk projesiydi. Erol Bilecik’in maçtan hemen sonra bu amaca gölge düşürecek şekilde bana göre yakışıksız ve kabul edilemeyecek açıklamaları var. Orada kadına şiddete sosyal sorumluk projesi yapıyoruz. Bu açıklamaya karşı kurumsal ve bireysel cevap verilmesi gerekir diye düşünüyorum. Bu konudaki hassasiyetimi de başkanımıza söyledim. Fakat bu konuda da hassasiyetlerimiz gözetilmedi. Erol Bilecek maçtan sonra 5 defa aradı. Görüşmek istediğini söyledi. Cevap yazdım. Bunun yakışıksız olduğunu, kabul edilemez olduğunu ve ayıp bir mesaj olduğunu, Galatasaray’dan kamuoyu nezdinde özür dilememesi halinde bir daha beni aramamasını söyledim. Yazılı mesajım duruyor. Bireysel olarak bu tepkiyi verdim. Bir mesaj yayımlamış ve özür ifadesi göremedim.

Erol Bilecik’e yakışan hatasının farkına varıp, düzeltmesi gerek. Galatasaray ile Fenerbahçe Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütleri. Bir araya geldiğinde Türk futbolunun temel sorunlarını çözebilir. Kulüpler arasında azami düzeyde nezaket olmalıdır. Çünkü bunun sokağa yansıması ağır ve travmatik olabilir. Galatasaray ile Fenerbahçe dost olamaz. Bu hayatın olağan akışına aykırı. Bu projelerin de yanlış olduğunu düşünüyorum. Bunu da söyledim" açıklamasında bulundu.

Anlattığı konularla ilgili Başkan Burak Elmas ve futbol şubesine ilişkin olarak derin fikir ayrılıkları oluştuğunu söyleyen Rezan Epzödemir, "Galatasaray Sportif A.Ş. başkan vekilliğinden ve yönetim kurulu üyeliğinden bu sebepler itibariyle istifa ettim" dedi.

Rezan Epözdemir: 'Gerekli tepkinin verilememesi en önemli istifa gerekçelerimden biri'

"Galatasaray Spor Kulübü Derneği yönetim kurulundaki hiçbir görevimden istifa etmiyorum"

Galatasaray Spor Kulübü Derneği'ndeki başkan yardımcısı ve yönetim kurulu üyeliğinin devam ettiğini aktaran Epzödemir, "Buradaki görevlerimden de istifa etme niyetim vardı. Başkan ile paylaştım. Son 3 gündür 3 eski başkanımız aradı, güzel şeyler söyledi. Eski yöneticilerimiz aradı. Galatasaray Genel Kurulu iradesiyle seçildik. 1541 oyla seçildik. Bütün bu konuşmalardan sonra şunu söylediler; ‘Galatasaray’ın sizin mücadelenize ihtiyacı var’ dediler. Galatasaray’ın devam eden 1216 davası var. Ada davası var. Çok önemli. Devam eden devasal hukuki sorunları var. Yarım bırakılması gündemde olan projeler var. Başkan benimle ilgili güzel bir açıklama yapmış.

Galatasaray genel kurul iradesine saygısızlık yapmamak ve Galatasaray’ın geleceği için, hak ve menfaatleri için bir duruş ortaya koymak, orada dilim döndüğünce temsil etmek, Galatasaray’ın değerlerine uygun davranmak ve içeride tarihe not düşmek adına karar alma mekanizmasına yardımcı olmak istiyorum. Genel kurul iradesine saygısızlık olmasın diye Galatasaray Spor Kulübü Derneği'ne ilişkin görevlerimden istifa etmiyorum. Dün başkan ile 1 saatlik bir görüşme yaptık. Akşam görüşecektik.

Başkanımıza buraya gelmeden önce telefonla bildirdim. Katkı sunmaya ve destek olmaya devam edeceğim. Galatasaray Spor Kulübü Derneği yönetim kurulundaki hiçbir görevimden istifa etmiyorum. Sportif A.Ş’deki görevimden istifa ettim" diyerek sözlerini tamamladı.

Oğuzhan Ort - Ozan Buğra Koşar - Mehmet Şirin Topaloğlu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Trump’ın Venezuela hamlesi küresel ticareti geriyor Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Donald Trump yönetiminin Venezuela’ya uyguladığı baskılar, Karayip Havzası’nda tansiyonu yükseltirken, Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nden Doç. Dr. Berat Akıncı, yaşananların bölgesel bir gerginliği küresel krize dönüştürebileceğini belirterek, ülkelerin güvenlik ve ticaret planlarını yeniden gözden geçirmek zorunda kalacağını söyledi. Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Trump yönetimi Aralık 2025’te Venezuela’nın petrol ticaretine karşı baskıyı sertleştirerek, yaptırımlı petrol tankerlerinin Venezuela’ya giriş-çıkışına ‘tam ve eksiksiz abluka’ emri verdiğini açıkladı. Bu kapsamda ABD’nin, Venezuela açıklarında uluslararası sularda bir tankeri durdurup denetlediği ve bunun "gölge filo" üzerinden yaptırımları delmeye karşı bir hamle olduğu aktarıldı; Venezuela ise adımı "uluslararası korsanlık" diye niteledi. Bölgede ABD’nin sadece Venezuela değil Karayip Havzası’ndaki birçok ülkede de yaptırımları arttırıyor. Ayrıca Trump, Venezuela petrolü ithal eden ülkelere yüzde 25’e kadar ek tarife uygulanabilmesini öngören kararnameyi de devreye alarak üçüncü ülkeler üzerinden ticareti caydırmayı amaçladı. Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Berat Akıncı, konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı muhabirine açıklamalarda bulundu. "Bölgesel kriz, küresel krize dönüşüyor" Doç. Dr. Akıncı, ABD Başkanı Donald Trump’ın Birleşmiş Milletler’e üye olan bir ülkeye dahi tehditler savurduğunu belirterek, "Trump’ın Amerikan dış politikasında Venezuela ile yaşadığı gerginlik, bölgesel gerginlik ortamından çıkarak küresel bir boyut kazandı. Artık Amerika’nın dış politikası, Trump’ın baş aktör olarak bu dış politikayı güç ekseninde değerlendirmesi ve Amerika’nın hegemonik gücünü diğer ülkelere baskılamasıyla bölgesel bir krizi küresel bir krize dönüştürme evresindeyiz" dedi. "Ülkeler ticaret ve güvenlik planlarını yeniden gözden geçiriyor" Trump’ın son dönemde içerik ve kullanılan ifadeler açısından bağımsız, Birleşmiş Milletler üyesi bir ülkeye müdahale niteliği taşıyan bir yaklaşım sergilediğini anlatan Akıncı, "Küresel olarak düşünüldüğünde ülkelerin kendi güvenlik ve kendi ticaret altyapılarını, ikili ticaret ilişkilerini yeniden baştan dikkate alacağı konuma eviriliyoruz. Bütün ülkeler artık Amerika Birleşik Devletleri’nin istemediği, onların kendi çıkarlarına uygun olmayan durumda biz ikili ticaret ilişkilerimizi nasıl dengeye oturacağız. Bu şu an ciddi anlamda belirsizlik oluşturuyor" ifadelerini kullandı. "Venezuela’nın rezervi büyük, payı sınırlı" Venezuela’nın küresel ölçekte en büyük petrol rezervlerine sahip ülkeler arasında yer aldığını, ancak istikrarsızlık nedeniyle pazardan sınırlı pay aldığını söyleyen Akıncı, "Her ne kadar Venezuela, küresel anlamda petrol ihracatçısı olmasa da aslında en büyük rezervlere sahip. Ancak bölgenin istikrarsızlaştırılması sonucu Venezuela minimize bir pay alıyor" diye konuştu. "Ticaret anlayışı ‘haydut devlet’ çizgisine evriliyor" Trump’ın "kural tanımayan ve belirsiz" dış politika anlayışının hem bölgesel hem de küresel ticareti sorgulattığını kaydeden Doç. Dr. Berat Akıncı, "Uluslararası ticaret hukukunu ve ulus devletlerinin bağımsız ticaret yapabilme özgürlüğünü de sınırlayan bir hale dönüştü. Burada özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nin ticaret anlayışını ‘haydut devlet’ üzerine kurduğu bir noktaya eviriliyoruz. Bu aslında Birleşmiş Milletlere üye bütün ulus devletlerinin sorunu haline geliyor. Şu anda Latin Amerika’da, Karayip Denizi’nde veya bize uzak gibi gözüken bölgesel krizler, bir bakışa uluslararası ticaret hükümlerini yeniden dizayn eden bir noktaya evriliyor" dedi. "Kısa vadede petrol fiyatlarında sert etki yok" Bölgeye yönelik yaptırımların şimdiye kadar petrol fiyatlarında ciddi bir sıçrama üretmediğine işaret eden Akıncı, "Bu bölgeye yönelik yapılan yaptırımların çok etkisini görmedik. Petrol fiyatlarının çok artmadığını görüyoruz. OPEC üyelerinin bu tür şoklara karşı üretimi arttırma kapasitesi var. Venezuela’nın rezervi çok ama bunları işleyip satma noktasında küresel pazardan çok pay alamıyor. Özellikle petrol rezervlerinin talebi karşılamasından dolayı şu anda bölgede oluşan savaş tehdidi fiyatları etkilemiyor. Kısa vadede böyle ama orta ve uzun vadede OPEC üyeleri petrol rezervlerini arttırma kapasitesine sahip. Tedbir alacaklardır" şeklinde konuştu. "Küresel sistem belirsizlik dönemine giriyor" Uluslararası ortamda ülkelerin ardı ardına yaşanan krizlerden yorulduğunu vurgulayan Doç. Dr. Akıncı, daha sonra şunları söyledi: "Orta Doğu’daki gelişmeler, Ukrayna-Rusya savaşı ve son yaşanan bu olaylar ulus devletlerinin istemediği durumlar. Ticaretin önündeki engellerin kaldırılması konuşulması lazımken küresel sistemin oyuncusu olan Amerika Birleşik Devletleri’nin ulus devletlerinin serbestçe yapabileceği ticareti de kendi çıkarları doğrultusunda evrimleştirilebildiği ve küresel ticaret anlamında bir belirsizlik dönemine ilerliyoruz."
Ankara 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçısı yakalandı, 112’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 14 ilde son 2 haftada jandarma tarafından göçmen kaçakçılığına yönelik düzenlenen operasyonlar ile 156 şüpheli göçmen kaçakçısının yakalandığını ve 112’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Jandarma Genel Komutanlığı Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti ile Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Edirne, Muğla, Aydın, Balıkesir, İzmir, Çanakkale, Tekirdağ, Antalya, Mersin, Van, Şanlıurfa, Erzurum, Hatay ve Gaziantep olmak üzere 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlar düzenlendi. Son 2 haftada Jandarma İnsansız Hava Araçları (JİHA) ile havadan, İl Jandarma Komutanlıklarınca karadan yapılan çalışmalar sonucu düzenlenen operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçılığı organizatörü yakalandı. Şüphelilerden 112’si tutuklanırken 44’ü hakkında ise adli kontrol hükümleri uygulandı. Ayrıca yapılan operasyonlar sonucu 120 adet araç ile 13 adet bot ele geçirildi. Bakan Yerlikaya yaptığı paylaşımda göç yönetimine dikkati çekerek, "Göç yönetiminin güvenlik boyutunu; insan ticareti, düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığı ile mücadele alanlarında hukuk devleti ilkeleri ve insan haklarına riayet temelinde yürütülen etkin çalışmalar oluşturmaktadır. Bu kapsamda sınır güvenliği, üstün teknolojilerden ve gelişmiş izleme-denetim sistemlerinden yararlanılarak güçlendirilmekte; yasa dışı göç yollarını teşvik eden ve organize eden yapılara karşı hem sahada hem de hukuki zeminde güçlü ve caydırıcı mekanizmalar işletilmektedir" ifadelerine yer verdi.