KÜLTÜR SANAT - 22 Şubat 2011 Salı 13:58

Roller belirlendi

A
A
A
Roller belirlendi

'Gergedanlar Mevsimi' filminde oynayacak olan Türk oyuncuların rolleri belli oldu

İran sinemasının en önemli isimlerinden Behrouz Vossoughi’nin başrolünü oynayacağı, Monica Bellucci, Caner Cindoruk, Beren Saat, Belçim Bilgin gibi isimlerin rol alacağı 'Gergedanlar Mevsimi' filminin çekimleri Mart ayında başlıyor.

 

Vatan gazetesinin haberine göre, 'Sarhoş Atlar Zamanı' başta olmak üzere filmleriyle büyük ses getiren İran asıllı Kürt yönetmen Bahman Ghobadi’nin Türkiye’deki ilk filmi olan filminde rol alacak oyuncuların canlandıracağı karakterler de belli oldu.

 

5 Mart’ta İstanbul’a gelecek olan 20 Mart’ta çekimlerini tamamlayıp ülkesine dönecek olan Monica Bellucci, İranlı oyuncu Berhouz Vossoughi’nin eşini canlandıracak. 'Hanımın Çiftliği' dizisinin Kemal’i Caner Cindoruk da Vossoughi’nin gençliği rolünde kamera karşısına geçecek. İtalyan yıldız ile kamera önünde daha çok mesai harcayacak isim ise Beren Saat olacak. Saat, Bellucci’nin kızı rolünü üstlenecek. Belçim Bilgin de tıpkı gerçek hayatında olduğu gibi Beren Saat’in en yakın arkadaşı olarak kamera önündeki yerini alacak.

 

TUBA'NIN KADERİ BELLUCCI'YE BAĞLI


Filmde Tuba Büyüküstün’ün de yer alıp almayacağı henüz netlik kazanmadı. Büyüküstün’ün filmdeki kaderini Bellucci’nin belirleyeceği ortaya çıktı. Bellucci "Makyajla gençleşirim, gençliğimi kimse oynamasın" derse Büyüküstün’ün filmde rol almasına gerek olmayacak.

 

Cannes Film Festivali başta olmak üzere uluslararası birçok festivalde gösterilecek olan 'Gergedan Mevsimleri'yle ilgili olarak filmin Türkiye’deki yapımcısı Menderes Demir şunları söyledi:

 

"Bahman çok önemli bir yönetmen. Yaptığı filmlerle çok sayıda ödül aldı. Zaten gişe değil festival filmlerine imza atıyor. Bu yüzden de hem yabancı hem de Türk oyuncular teklifimizi seve seve kabul etti. Hatta Monica Bellucci de dahil olmak üzere maddi anlamda hiçbirinin bizden tek kuruş talebi olmadı."

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Beslenme ve Diyet Uzmanı Hande Soydemir: “Akdeniz diyeti kronik hastalık riskini azaltıyor” Sebze, meyve, tahıl ve zeytinyağını merkeze koyan Akdeniz diyetinin çevre için de sürdürülebilir bir diyet olduğuna dikkat çeken Beslenme ve Diyet Uzmanı Hande Soydemir, “Akdeniz diyeti kalp damar hastalıkları, tip 2 diyabet, kanser, obezite, romatoid artrit gibi kronik hastalık risklerini azaltıyor ve yaşam süresini uzatan bir etki oluşturuyor” dedi. Günümüzde beslenme alışkanlıklarının sadece bireylerin sağlığını değil, aynı zamanda dünyanın ve gelecek nesillerin sağlığını da etkilediğini belirten Acıbadem Eskişehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hande Soydemir, sürdürülebilir bir diyetin, hem bireysel sağlı iyileştirmeyi hem de insanların çevresel etkisini azaltarak dünyayı korumayı amaçlayan bir yaklaşım olduğunu söyledi. Bu yaklaşımın dengeli ve çeşitli bir beslenme biçimiyle birlikte yiyeceklerin kaynaklarını, üretim süreçlerini ve tüketim alışkanlıklarını dikkate aldığını vurgulayan Diyetisyen Soydemir, sürdürülebilir diyetlerin Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından ekonomik olarak erişilebilir, kültürel açıdan kabul edilebilir, beslenme rehberlerine uygun ve çevresel etkisi düşük olan diyetler olarak tanımlandığını belirtti. “Haftada en az 2 kez balık tüketilmeli” Geleneksel Akdeniz diyetinin, yerel gıda üretimi, biyolojik çeşitlilik, kültür ve sürdürülebilirlik ile güçlü bir şekilde birbirine bağlı olduğuna değinen Soydemir, Akdeniz diyet modelinin, yüksek oranda bitkisel kaynaklı besinlerden oluşması nedeniyle düşük ekolojik, karbon ve su ayak izine sahip olduğunu ifade etti. Akdeniz diyetinin çevreye olan olumlu etkisini arttırmak için, hayvansal kaynaklı besinler, bitkisel kaynaklı besinlere kıyasla daha kısıtlı tüketilmesi gerektiğini dile getiren Hande Soydemir, “İşlenmiş etler, şeker, tatlılar, hamur işleri tüketilmemeli veya çok az sıklıkta tüketilmelidir. Yerel, mevsimlik, taze ve az işlenmiş besinler tercih edilmeli, ana öğünler için ise üç önemli besin grubu yani sebze, meyve ve tahıllar mutlaka yer almalıdır. Yemeklerde zeytinyağı tercih edilmeli, meyve ve sebze tüketiminde çeşitlilik sağlanmalıdır. Akdeniz diyetinde haftada en az 2kere olmak üzere balık tüketimi yer almalıdır. Fakat balığın ne yediği veya hangi ortamda nasıl beslendiği önemli bir etkendir. Yakalanan ve yetiştirilen balıkların çevresel etkinliğinde önemli farklılıklar olabileceği için balıklar bilinçli tüketilmelidir” diye konuştu. “Kanser ve diyabet riskini azaltıyor” Diyetisyen Hande Soydemir, Akdeniz diyetinin sebze ve meyvelerden, tam tahıl tanelerinden, zeytinyağı ve balık açısından zengin bir beslenme modeli olduğunun altını çizerek C ve E vitamini, beta karoten gibi antioksidan vitaminlerden ve antioksidan etkinlik gösteren polifenolik bileşiklerden, posadan ve tekli doymamış yağ asitlerinden zengin olduğunu anlattı. Bu özellikleriyle Akdeniz diyetinin örnek bir sürdürülebilir beslenme modeli olmasının yanı sıra kalp damar hastalıkları, tip 2 diyabet, kanser, obezite, romatoid artrit gibi diyetle ilişkili kronik hastalık riskini azaltıcı ve yaşam süresini uzatıcı potansiyel bir etkiye sahip olduğunu da sözlerine ekleyen Diyetisyen Soydemir, sürdürülebilir ve sağlıklı Akdeniz diyetinin, bir diyetin ötesinde kişisel sağlığı iyileştirirken dünyanın sağlığını da koruduğuna dikkat çekti.
Artvin Artvin’de gelin ve damat düğünlerine dolmuşla gitti Artvin’de dünya evine giren gelin ve damat dolmuş kullanarak düğün salonuna gitti. Artvinli Tolgahan Aydemir ile Adana’dan gelin gelen Şifa Kabayel, düğünleri için gelin arabası yerine, toplu taşıma kullanımına dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla kuaförden düğün salonuna kadar dolmuş kullandı. Aydemir ve Kabayel çifti hazırlıklarını tamamladıktan sonra Şehit Dursun Acar Caddesi’nde dolmuş durağına giderek ‘Çarşı–Köprü’ güzergahındaki dolmuşa bindi. Dolmuş şoförü ve yolcular gelin ve damadı görünce şaşkınlıklarını gizleyemezken, güzergah boyunca dolmuşa binen vatandaşlar gelin ve damatla bol bol fotoğraf çektirerek anın tadını çıkardı. Tolgahan Aydemir, nikah töreni öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, farklılık olması açısından ve toplu taşıma kullanımına dikkati çekmek için bu özel günlerinde anı olsun diye dolmuşa bindiklerini söyledi. Artvin’de bir düğün salonu işletmecisi olduğunu ifade eden Aydemir, evlilik konusunda çekinceleri olduğunu belirterek "Şifa’yı görünce evlenmeye karar verdim. Düğünümde farklı bir şey olmasını istedim. Herkes düğün aracı olarak tır yaptı, otobüs yaptı, at arabası yaptı, limuzin yaptı ama hiç kimse dolmuşu yapmamıştı. Dolmuşçuların da nasıl tepki vereceğini bilmiyordum. İlk olsun istedim. Bizi gören insanlar çok şaşırdı. Dolmuşu durdurmak için el kaldırdım, dolmuşçu ondan yol istediğimi zannetti. ’Yok abi, biz dolmuşa bineceğiz’ deyince şaşırdı. Dolmuşa binerken izin isteyenler oldu. ’Dolmuş kiralık mı’ diye soranlar oldu" dedi. Şifa Kabayel de düğününde böyle bir şey hayal etmediğini ifade ederek, "Eşimin fikrine sıcak bakmadım. Değişik tepkiler alabileceğimizi düşünüyordum ama çok güzel tepkiler aldık. Çok mutlu olduk. Çocuklarımıza anlatacağımız güzel bir anı yaşadık" diye konuştu.