POLİTİKA - 10 Mart 2022 Perşembe 11:45

Rusya-Ukrayna-Türkiye üçlü dışişleri bakanları toplantısı sona erdi

A
A
A
Rusya-Ukrayna-Türkiye üçlü dışişleri bakanları toplantısı sona erdi

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitri Kuleba'nın katılımıyla Antalya’da düzenlenen üçlü barış zirvesi sona erdi. Toplantı sonrasında Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitri Kuleba, ayrı ayrı salonlarda aynı anda kameraların karşısına geçti. İki bakanın basın açıklaması çok sayıda yerli ve yabancı basın mensubu tarafından takip edildi.

İki ülkenin bakanlarını  yüz yüze getiren toplantı 11.25'te başladı; yaklaşık 90 dakika sürdü. 

“24 saatlik ateşkes en önemli konu, ilerleme olmadı”

Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitri Kuleba, “Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na teşekkür ederim. Kolay olmadı. Bu temas savaştan sonra ilk temas oldu. Hem kolay hem de zor bir görüşme oldu. Lavrov geleneksel anlatılarını gerçekleştirdi. Ben elimden gelenin en iyisini yaptım. Diplomatik çözüm bulmaya çalıştım. İnsanı trajediyi sonlandırmak için en iyisini yaptım. Havadan bombalamalar gerçekleşiyor. Ben buraya insanı amaç ile geldim. Mariupol’dan gitmek isteyen siviller var. Korkudan ve mücadeleden kaçmak isteyen siviller var. Lavrov buna bir taahhüt vermedi. İlgili kişiler ile konuşacağını belirtti. Ateşkesi konuştuk. 24 saatlik ateşkes en önemli konu. Bir ilerleme olmadı. Bu konuda Rusya’da başka karar alıcılar olduğunu biliyoruz. Çabalarımız devam edecek. Çözüm arama gayretini sürdüreceğiz. Dışişleri bakanları barış ve güvenlik konusunu liderler ile konuşacaklar. Bu işbirliğinin sürecinin ve Ukrayna’daki savaşın bitmesine yönelik sürecin devamı için çalışmaya devam edeceğim. Rusya’nın işgal ettiği yerlerin özgürleşmesi için çalışmaya devam edeceğim” dedi.

“Ukrayna pes etmeyecek”

Görüşmenin 1.5 saat sürdüğünü belirten Kuleba, “Bakan Çavuşoğlu gerçekten iyi çabalar gösterdi. Ben buraya iki görev ile geldim. İlki insanı koridor oluşturmak. İkincisi ise en azından 24 saatlik ateş için anlaşmak için geldim. İnsanların sorunlarını çözmemiz lazım. Biz savaşı durduramıyoruz. Şu açıdan bize saldıran ülke ve devlet bunu istemiyorsa durduramayacağız. Ukrayna pes etmeyecek. Biz diplomasiye açığız. Biz çözümler arıyoruz. Biz cesur bir şekilde vatanımızı ve insanlarımızı koruyacağız. Umarım bu formatın devamı olur. Rusya tarafı görüşmeye hazır ise ben buna açığım. Bugün ihtiyacımız olan tek şet ciddi yapıcı bir görüşmedir. Biz barış için elimizden geleni yapacağız. İnsan hayatı bizim için en değerli şeyimiz” açıklamasına yer verdi.

Rusya-Ukrayna-Türkiye üçlü dışişleri bakanları toplantısı sona erdi

“Onun söylediklerini dinlemek kolay olmadı”

Toplantıda askeri bir destek konusunun ele alınmadığını belirten Kuleba, “Benim girişimim üzerine genellikle sahada insanı konular oldu. Sayın Lavrov da görüşlerini bildirdi. Onun söylediklerini dinlemek kolay olmadı. Ben çok kez insanı konuları hatırlattım. Rusya halihazırda bir ateşkes ilan edecek gibi görünmüyor. Ukrayna güçlü savaşmaya devam ediyor. İlk gelen Rus uçaklarının başarısız olmasını sağladık. Teslim olmayacağız” dedi.

“Ukrayna halkının umudunu korumasını istiyoruz”

Saldırıların Ukrayna Rusya’nın taleplerini karşılayana kadar devam edeceğini tahmin ettiğini belirten Kuleba, “Bir de umudu öldürmek istiyorlar. Biz bunu istemiyoruz. Ukrayna halkının umudunu korumasını istiyoruz. Bu konulara yapıcı bir şekilde yaklaşmaya çalıştım. Yanlış yere dönen bir sivil hiç beklenmeden Rus askerleri tarafından öldürüldüğünü biliyoruz. Bu bir savaş suçudur. Umuyorum ki Sayın Lavrov bu konuyu Rus ordusundaki arkadaşları ile konuşacak. Sivillerin sorunlarına çözüm bulmak için yardımcı olacak. Öncelikle Mariupol’da insanı yardımın iletilmesi de çok önemlidir. Bence dışişleri bakanları güçlerini birleştirerek çözüm alabilirler. Toplantıda çok basit öneride bulundum. Hepimizin akıllı telefonları var. Ben şöyle dedim. Ben şu an kendi yetkililerimi arayabilirim. Size yüzde 100 garanti verebilirim. İnsanı koridorların amacına ulaşmasını için. Aynısını siz yapabilir misiniz dedim. Kendisi yanıt vermedi. Kendisi de sorumlu kişileri arayacaktır. Farklı farklı varsayımları ile geldik. Çözüm bulma amacı ile geldim. Kendisi dinlemek için gelmiş. Ben her türlü aramayı yapabilirim dedim. Benim önerim desteklenmedi” dedi.

“NOTO bu saldırıyı durdurmaya hazır değil”

Kuleba, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“NATO’ya tam üye olabilmek istiyoruz. Bunlar tek bir hamlede olabilecek şeyler değil. Geleceğe yönelik çalışmalar sürecek. NOTO bu saldırıyı durdurmaya hazır değil. Ukrayna’daki güvenlik durumu ve sonrasında NATO üye olduktan sonra bu durum nasıl olacak bunu sormak lazım. Şu an bir savaş var. Kendi güvenliğimizi temin etmemiz gerekiyor.”

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'un açıklamaları ise şöyle:

Toplantının Türk tarafının daveti üzerine yapıldığını belirten Lavrov, Ukrayna krizinin temelinde bulunan konuları her zaman ele almaya hazır olduklarını söyledi. Lavrov, “Çözüme hazırız, çözüm arayışında olmaya hazırız. Öncelikle bir şey demekte yarar var. Şu an Türkiye’de yaptığımız bu görüşmeler faydalı olmalı ama aynı zamanda Ukraynalı mevkidaşlarımız tarafından istismar edilmemelidir bu durum. Bizim aslında Beyaz Rusya topraklarında yürüttüğümüz görüşmelerimiz var. Ana görüşme platformu orası Beyaz Rusya ve Rusya Devlet Başkanları tarafından görevlendirdiği iki heyet bunlar orada görüşüyorlar. Ukrayna-Rusya arasındaki görüşmeleri yürütmeye devam edecekler. Türk dostlarımızın girişimleriyle bugün beşeri konuları görüştük detaylı bir şekilde. Askerlerimizin sivillerin hayatlarını kolaylaştırmak için neler yaptıklarını anlattık, bazıları esir düştü, bazıları gönüllüler, Ukrayna radikalleri tarafından canlı kalkan olarak kullanılıyor. Gerçekleri çok iyi biliyorsunuz. Savunma Bakanlığımız açıklamalar yapıyor kamuoyunu bilgilendiriyor” diye konuştu.

Rusya-Ukrayna-Türkiye üçlü dışişleri bakanları toplantısı sona erdi

"Koridorları açıyoruz"

Rus tarafının girişimlerinden bahseden Lavrov, “Her gün insanların tahliyesi için koridor açmaktayız, hala da bunu hayata geçirmeye devam ediyoruz. Sahada durumu denetleyen güçler güvenlikli tahliyeleri gerçekleştiriyor. Koridorlar onlar tarafından belirleniyor. Güvenli olan güzergahlardan geçiyorlar. Beyaz Rusya’da yaptığımız son görüşmede Rus tarafı gayet somut bir taslak iletti, Ukrayna tarafı bu taslağı aldı Kiev de üzerinde çalışıyor. Dedi ki çok kısa bir sürede cevap verecekler taslakla ilgili. Biz Beyaz Rusya Platformu’nda ciddi bir görüş alışverişinde bulunmak istiyoruz. Sadece kağıt belge değişiminde bulunmak değil, gerçekten somut kararlar almak isteriz Ukrayna krizinin her yönüyle çözümü için. Avrupa Birliği’nden güvenliğin sağlanması tüm ülkelerin çıkarlarını dikkate alarak sağlamak istiyoruz, bununla da ilgili birtakım teklifimiz var” dedi.

"Saldırmaya niyetimiz yok"

"Batı'dan Ukrayna ordusuna gelen silahlar için Ukrayna toprakları dışında bir müdahale düşünür müsünüz" şeklindeki soruya Lavrov, “Bu tarz hareketlerin Avrupa Birliği’nin batılı partnerlerimizin attığı adımların ne kadar tehlikeli olduğunu çok iyi anlıyor ve kavrıyoruz. Onlar ölümcül silahları Ukrayna’ya ihraç ediyorlar. Binlerce füze, binlerce silah, teröristler tarafından Rus uçaklarına karşı kullanılıyor. Daha sonra bunlar kimin eline geçecek bu soruyu AB’deki mevkidaşlarımıza hep soruyoruz. Onlar bize seneler boyu Ukrayna’dan, Rusya’ya karşı bir üst yaptılar. Şimdi de bize sıradaki adımlarınız ne olacak bu durumu nasıl çözebiliriz diye soruyorlar. Ama şimdi bu tehlikeli duruma gelmenin sebebi bizler değiliz. Genel anlamda sadece Rusya’ya karşı değil Avrupa göklerine de bir tehlike gelecek Ukrayna’dan başka ülkelere saldıracak mıyız. Ukrayna’ya saldırmadık, saldırmaya da niyetimiz yok kimseye" cevabını verdi.

"Rusya'nın güvenliğiyle ilgili tehdit oluştu"

"Polonya’da konuşlandırılacak patriotları doğrudan tehdit kabul edecek misiniz, askeri misilleme seçeneğiniz söz konusu mu" sorusuna Lavrov şu cevabı verdi:

"Rusya’nın güvenlik konusundaki hassasiyetlerini tehlike altına alan bir durum oluştu Ukrayna’da. Sınırlarımızın güvenliği tehdit ediliyordu. Devlet Başkanımız detaylı bir şekilde bunu defalarca açıkladı ama kimse dinlemedi. Donetsk, Luhansk bölgelerine azad ettiğimiz bölgelerden biz şunu anlıyoruz. Önümüzdeki aylarda Rusya’ya bir saldırı düzenliyorlardı. Amerika Savunma Bakanlığı kendi parasıyla biyolojik laboratuvarlar kurdu. Ukrayna topraklarını çeşitli patojen maddeler üzerine deney yapmak için adeta test yapmak için kullandıktan sonra biyolojik silah üretimini hedefliyordu burada. Onlar sözde Ukrayna’da AB ama tek ağızla ABD’nin öyle bir niyeti yok. Biyolojik silah falan geliştirmiyor dediler. Buna zaten şaşırmadık, açıklayacakları buydu. BM’de yok buna dair bir bilgimiz yok dediler. ABD’liler gizli olarak çevirdi bu işlerini. Başta eski Sovyetler Birliği’nde de aynı laboratuvarları kurdular. Rusya sınırları boyunca kuruldu. Fakat kimyasal silahların, biyolojik silahların yasaklanmasıyla ilgili uluslararası bir sözleşme var."

"Ukrayna'nın güvenliğini istiyoruz"

Ukrayna’nın silahlandırılmasını ve Ukrayna’da yeni Nazi hükümeti kurulmasını istemediklerini ifade eden Lavrov, Ukrayna’nın tarafsız bir ülke olmasını istediklerinin altını çizdi. Hem Avrupa ülkelerinin, hem Ukrayna’nın güvenliğini istediklerini de belirten Lavrov, “Ama Rusya’nın da güvenliğini istiyoruz” dedi.

Rusya-Ukrayna-Türkiye üçlü dışişleri bakanları toplantısı sona erdi

"Putin hiçbir temastan kaçmaz"

Rusya Devlet Başkanı Putin ile Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski’nin görüşmesine dair soruya Lavrov, “Başkan Putin reddetmiyor, Zelenski ile buluşabilir. Ama bu olmadan önce belirli hazırlıkların yapılması şart. Putin hiçbir temastan kaçmıyor. Sadece bu temasların laf olsun diye gerçekleşmesini istemiyoruz. Kuleba ile bugün görüştük. Önerilerimiz Ukrayna tarafına ulaştı, spesifik yanıt vermeye söz verdiler. Bundan bir katma değer, faydalı netice çıkacaksa tamam bir görüşme yaparız. Fakat Ukrayna’daki darbeden sonra daha çok görüşme için görüşme, imitasyon görüşmeler, kameralara, televizyona çıkmak için görüşme yapıyorlar. Paris’te bütün kararlar alınan Kiev tarafından uygulanmadı. Bir problemin özünde, çözümü için illaki görüşmek gerekmiyor. Alınan kararlar var, yasal çerçeve var. Elbette Zelenski ile görüşecekler Sayın Devlet Başkanımız ama bunun hazırlıklarının yapılması gerekiyor” cevabını verdi.

"Batılı iş ortaklarına ihtiyacımız olmayacak"

"Krizi öyle bir çözeceğiz ki bir daha batılı iş ortaklarına ihtiyacımız olmayacak" diyen Lavrov, "Siyasi saldırganlığın bir parçası haline geldiler. Böyle bir duruma bir daha düşmemek için her şeyi yapacağız. Doğal gaz ve petrol konusunda burada bu mesele Batı meslektaşlarımızın vicdanına bırakılması gereken bir mesele. Biz bunları hiçbir zaman silah olarak kullanmadık. Petrol ve doğal gaz alımını durdururlarsa biz kimseyi zorlamayacağız almaları için. Biz her zaman pazarı açık tutacağız" diye konuştu.

"Kaygılanıyoruz"

Nükleer konusuna da değinen Lavrov, "Nükleer savaşın çıkabileceğini düşünmüyorum. Nükleer konu olayların bağlamında son yıllarda olaylar daha gerginleşti. Nükleer konuyu bu tartışmaların içine batılı temsilciler dahil etti. Biden da kendisine soru sorulduğunda 'Yaptırımların alternatifi var mı' denildiğinde, 'Alternatif sadece üçüncü dünya savaşı' dedi. Biz kaygılanıyoruz. Aynı konuları dönüp dolaşıp duruyorlar" açıklamasını yaptı.

"Bu savaşı bitirmek istiyoruz"

Lavrov, mutabakat sağlanmış konular üzerinde ilerlenmesinin önemli olduğunu belirterek, her türlü fomatta görüşebileceklerini ancak bunun sadece görüşme olması için yapılmaması gerektiğini kaydetti.

"Bu savaşı bitirmek istiyoruz"

Doğumhane saldırısıyla ilgili açıklama yapan Lavrov, "Burada bizim cevabımızı duymak istemiyorsunuz anladığım kadarıyla. Burada çocuk hastanesi ile ilgili ilk sorunuzsa bu o zaman hiç dinlemiyorsunuz cevaplarımı demek. Tüm basın bunu manşetlerine taşıdı. 7 Mart'ta açıklama yaptık, BM Güvenlik Konseyi'nde yaptığımız açıklamada uzun süredir orada anne ve çocuk olmadığını, radikal unsurların oraya yerleştirdiğini, orayı askeri üsse çevirdiklerini söyledik. Buraya kendi teçhizatlarını yerleştirdiler. Tekliflerimiz ta 15 Aralık'a kadar gidiyor. O zaman 'Bir güvenlik sistemi kuralım' demiştik. 'Kimse başka bir ülkenin güvenliğini riske atarak kendi güvenliğini sağlama alamaz' dedik. 'Hiçbir örgüt böyle bir hakka sahip değil Avrupa'da' dedik. 'Kimse kimseyi domine edemez NATO'nun şu anda yaptığı gibi' dedik. Bunlar cevapta kalmasaydı da uygulansaydı memnun olurduk.

Bunun yerine Stoltenberg'ten, Borrel'den bir mektup geldi, 'Müzakerelere hazırız' dendi ama bu taahhütler bireysel ülkeler tarafından imzalanmıştı. Batılı temsilcileriniz bunu yaptı işte, diplomasiden anlayışları bu. Diplomasi ile her şeyi çözmek istiyoruz ama Ukrayna'nın askeri varlıktan, Nazizimden arındırılması gerektiğini söyledik. Rusya Federasyonu'na yönelik açık bir tehdit var. Bu çok açık bir şekilde ortaya çıktı. Bu yüzden düzgün insanlarla dürüstçe irtibat halinde olsaydık o zaman her şey çözülmüş olurdu. Burada bir ortak göremiyoruz ki dürüstçe bizimle masaya otursun. Biz bu savaşı hiç istemedik, bu savaşı bitirmek istiyoruz" dedi.

İsa Akar - Ahmet Serdar Eser
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Aliağa, ihracatta Türkiye’nin ikinci büyük gümrüğü oldu İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Aliağa Şube Başkanı Adem Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarına uğrak yapan gemi sayısının 5 bin 701 olduğunu, geçen yıla göre yüzde 2,40 artış yaşandığını belirterek, Aliağa’nın Kocaeli’nin ardından Türkiye genelinde ikinci sıradaki yerini koruduğunu ifade etti. İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Aliağa Şubesi, 2025 yılının değerlendirildiği ve gelecek döneme ilişkin hedeflerin ele alındığı yılın son meclis toplantısını gerçekleştirdi. Aralık ayı meclis toplantısında oda faaliyetleri, Aliağa limanlarına ilişkin istatistikler ve bölgenin ekonomik performansı değerlendirildi. Toplantıda konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek, 2025 yılı Ocak–Kasım dönemine ilişkin değerlendirmesinde Aliağa limanlarının Türkiye deniz ticaretindeki stratejik ve istikrarlı konumunu sürdürdüğünü belirtti. Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarına uğrak yapan gemi sayısının 5 bin 701 olduğunu, geçen yıla göre yüzde 2,40 artış yaşandığını ve Aliağa’nın Kocaeli’nin ardından Türkiye genelinde ikinci sıradaki yerini koruduğunu ifade etti. Ege Bölgesi gemi trafiğine de değinen Şimşek, aynı dönemde İzmir Limanı’na bin 221, Dikili Limanı’na ise 295 geminin uğrak yaptığını, Dikili Limanı’nda yüzde 68 artış yaşanırken İzmir Limanı’nda yüzde 13,58 oranında düşüş gerçekleştiğini kaydetti. Aliağa elleçlemede liderliğini sürdürüyor Yük elleçleme verilerine ilişkin bilgi veren Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarında 80 milyon 573 bin 424 ton net yük elleçlendiğini, geçen yılın aynı döneminde bu rakamın 77 milyon 992 bin 685 ton olduğunu ve yüzde 3,31’lik artışla net ton bazında liderliğin korunduğunu söyledi. Son 20 yılda Aliağa limanlarında net ton elleçleme miktarının yaklaşık üç kat artarak 2024 yılında 85,5 milyon tona ulaştığını belirten Şimşek, pandemi sonrası dönemde ise yaklaşık yüzde 30’luk büyüme yaşandığını ifade etti. Aynı dönemde 32 milyon 938 bin 440 ton yükleme gerçekleştirildiğini aktaran Şimşek, bu alanda yüzde 4,45’lik artışla Aliağa’nın lider konumda bulunduğunu dile getirdi. Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında 47 milyon 634 bin 984 ton boşaltma yapıldığını, bunun geçen yıla göre yüzde 2,53 artış anlamına geldiğini ve Aliağa’nın Türkiye genelinde en çok boşaltma elleçlemesi yapan ikinci liman konumunda olduğunu söyledi. Konteyner verilerine de değinen Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarında 1 milyon 577 bin 208 TEU konteyner elleçlendiğini, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19,43’lük azalış yaşanmasına rağmen Aliağa’nın Türkiye genelinde 5’inci sıradaki yerini koruduğunu belirtti. Toplam groston bazında ise 106 milyon 234 bin 292 ton elleçleme yapıldığını ve Aliağa’nın bu alanda Kocaeli’nin ardından ikinci sırada bulunduğunu ifade etti. "Gümrük verileri Aliağa’nın stratejik gücünü ortaya koyuyor" Gümrüklere göre ihracat rakamlarını da değerlendiren Şimşek, Aliağa Gümrük Müdürlüğü’nün Türkiye genelinde ihracat hacmi bakımından ikinci en büyük gümrük noktası olma konumunu sürdürdüğünü belirtti. Aliağa’nın 2020 yılında 12,6 milyar dolar olan ihracat hacminin, 2025 yıl sonu tahminiyle 22 milyar dolar seviyesine çıkarılmasının hedeflendiğini ifade eden Şimşek, bu artışın beş yılda yaklaşık yüzde 74’lük bir büyümeye karşılık geldiğini söyledi. 2024 verilerine göre Aliağa limanlarında 34,2 milyon ton ihracat ve 51,2 milyon ton ithalat gerçekleştirildiğini aktaran Şimşek, bu tablonun Aliağa’nın ham maddeyi işleyerek katma değerli ürüne dönüştüren güçlü ve entegre bir endüstriyel yapıya sahip olduğunu gösterdiğini ifade etti. Şimşek, Aliağa’nın Türkiye’nin toplam ihracatında yüzde 8 bandında istikrarlı bir paya sahip olduğunu belirterek, 2025 yıl sonu itibarıyla Aliağa’nın yaklaşık 22 milyar dolarlık ihracatla Türkiye ihracatının yüzde 8,2’sini karşılamasının beklendiğini ifade etti. Aynı dönemde Aliağa’nın ithalattaki payının ise yüzde 3,8 seviyesinde olacağının öngörüldüğünü belirten Şimşek, bu verilerin Aliağa’nın ithal ettiğinden daha fazlasını ihraç eden, dış ticaret fazlası veren ve Türkiye ekonomisine pozitif katkı sağlayan net bir ihracat merkezi olduğunu ortaya koyduğunu kaydetti. Meclis Başkanı İsmail Önal başkanlığında düzenlenen toplantıya; İMEAK DTO Aliağa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek, Aliağa Bölge Liman Başkanı Günhur Şanlı, Aliağa Deniz Liman Şube Müdürü Kadir Sonocak, İMEAK Deniz Ticaret Odası Eğitim Komisyonu Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Görgün, Genel Sekreter Yardımcısı Alper Keçeli, Meclis Üyeleri Burak Atasoy ,Teoman Mustafa Akyol ile Eğitim Müdürü Bahadır Küçük, Şimşekler Gemi Söküm Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı ve İMEAK Deniz Ticaret Odası Merkez Meclis Üyesi Orbay Şimşek ile şube meclis üyeleri katıldı.
Sinop Mardin’in geleneksel tatları Sinop’ta tanıtıldı Güneydoğu Anadolu’nun köklü mutfak kültürü, Karadeniz’de lezzet dolu bir etkinlikle tanıtıldı. Sinop Üniversitesi Turizm Fakültesi ile Sinop ve Sinoplular Gastronomi Derneği iş birliğinde düzenlenen uygulamalı workshopta, Mardin’e özgü geleneksel tatlar Sinoplu öğrenciler ve akademisyenlerle buluşturuldu. Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğrencileri, alanında deneyimli şeflerin rehberliğinde Mardin mutfağının simge yemeklerinden lebeniye çorbası, etli bulgur pilavı ve zerde tatlısını uygulamalı olarak hazırladı. Etkinlik boyunca öğrenciler hem yöresel mutfak kültürü hakkında bilgi edindi hem de geleneksel pişirme tekniklerini birebir deneyimleme imkânı buldu. Yaklaşık bin kişilik hazırlanan Mardin yöresel yemekleri, Öğrenci Yaşam Merkezi’nde üniversite personeli ve öğrencilere ikram edildi. Yoğun ilgi gören programa Sinop Belediye Başkanı Metin Gürbüz, Sinop Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Sabri Bilgin ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Rıza Bayrak da katıldı. Etkinlikte yapılan değerlendirmelerde, bu tür uygulamalı çalışmaların öğrencilerin mesleki yeterliliklerini artırdığına dikkat çekilerek, Türkiye’nin farklı yörelerine ait gastronomi mirasının yaşatılması ve tanıtılması açısından önemli katkılar sunduğu vurgulandı. Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hasibe Yazıt’ın koordinasyonunda gerçekleştirilen etkinliğe, Sinop ve Sinoplular Gastronomi Derneği Başkanı Muzaffer Elik, Sinop Şube Başkanı Handan Yılmazer Turan, Dernek Genel Sekreteri Yüksel Kalyoncu ile Deniz Ürünleri İşletmecisi Deniz Akpınar da katıldı.
Muğla Muğla’da hokey sınırları aşıyor Muğla’nın hokey kulüpleri ile Gürcistan Hokey Federasyonu arasında imzalanan tarihi protokol sayesinde, iki ülke arasında sporcu transferi ve ortak gelişim kamplarının yolu açıldı. Muğla, hokey sporunda uluslararası bir başarıya daha imza atarak spor diplomasisinde çıtayı yükseltti. Gürcistan’da düzenlenen Uluslararası Tiflis Kupası sırasında gerçekleşen görüşmeler neticesinde, Muğla’daki hokey kulüpleri ile Gürcistan Hokey Federasyonu arasında kapsamlı bir iş birliği protokolü imzalandı. Muğla Hokey İl Temsilcisi Serkan Şen, Tiflis’te Gürcistan Hokey Federasyonu Başkanı Avtandil Tevdoradze ve Genel Sekreter Toko Tevdoradze ile bir araya gelerek anlaşmanın detaylarını karara bağladı. Protokol; Muğla’yı temsil eden Ege Yıldızları, Köyceğiz Göl, Bodrum Gündoğan, MY Bozüyük, Muğla Hokey Kulübü ve Yatağan Muğla Olimpik Spor Kulüpleri adına imzalandı. İmzalanan protokol sonrası açıklamalarda bulunan Muğla Hokey İl Temsilcisi Serkan Şen, Muğla’nın hokeydeki potansiyeline vurgu yaparak şunları söyledi: "Muğla ilimizin hokeydeki potansiyeli çok fazla. Daha önce İran ve Tayland ile hayata geçirdiğimiz başarılı iş birliklerine bir yenisini daha ekleyerek bu kez Gürcistan ile el sıkıştık. Bu iş birliği, ilerleyen aşamalarda her iki ülkenin kulüplerinin ve sporcularının performansını ciddi anlamda artıracaktır. Muğla hokeyini dünya standartlarına taşımaya kararlıyız" ifadelerini kullandı.
Eskişehir ESOGÜ‘de anlamlı sergi Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi geliri Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Servisinde tedavi gören çocuklara harcanacak olan ve 2 gün sürecek El İşi ve El Sanatları Sergisi’nin açılışı yapıldı. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi geliri kanserli çocukların ihtiyaçlarında kullanılmak üzere Çocuk Hematoloji ve Onkolojisi Bilim Dalı’nın El İşi ve El Sanatları Sergisi’nin açılışı yapıldı. Açılışa Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Haluk Hüseyin Gürsoy, Başhekim yardımcısı Prof. Dr. Pınar Yıldız , Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Hematolojisi-Onkolojisi Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Canan Özdemir, Hastane Yönetimi ve bölüm çalışanları ile hasta yakınları hastane öğretmenleri katıldı. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi öğrencileri, doktorlar, sağlık çalışanları ve gönüllü vatandaşların ürün verdiği sergi 24 ve 25 Aralık tarihlerinde sürecek. "Gerçekten çok büyük bir dayanışma sergiledi" Sergi ile ilgili Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Hematolojisi-Onkolojisi Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Canan Özdemir, "Biz hastanede bir el sanatları atölyesi kurduk ve bu el sanatları atölyesinde ben de dahil olmak üzere tüm çalışan arkadaşlarım, hemşirelerimize, öğretmenlerimiz el emeğiyle ürünler ortaya çıkardık. Tabii bunun yanında annelerimizin de çok fazla desteği oldu. Dışarıdan destek olan başka insanlar da oldu. Profesyonel destek aldık bu amaçla. Hepimizin el emeğiyle ortaya çıkardığımız eserler bunlar. Bu yeni yıl sergisinin amacı şu; Yeni yılı umutla beklediğimiz bu günlerde umudu ve dayanışmayı çoğaltmak için bu sergiyi düzenledik. Tabii ki kanserli çocuklar yararına etkinlik bu. Gelirleri oraya gidecek. Hatta bir çocuğumuza bilgisayar sözü vermiştik. Bilgisayarı olmayan bir çocuğumuza. Sergiden elde ettiğimiz gelirle çocuğumuzun ihtiyacını karşılayacağız. Tabii burada gördüğünüz her eser her bir çocuğa umut ve ailelerine destek olmak onların yalnız olmadığını hissettirmek için hazırladık bu sergiyi. Ben çok mutluyum, gururluyum. Gerçekten çok büyük bir dayanışma sergiledi. Herkes bu serginin oluşumunda pay sahibi. İnşallah güzel de satışlar yaparız ve çocuklarımıza bir nebze olsun katkımız olur" dedi.