SAĞLIK - 04 Aralık 2014 Perşembe 13:28

Saç ektirmeyi mi düşünüyorsunuz?

A
A
A
Saç ektirmeyi mi düşünüyorsunuz?

Günümüzde saç dökülmesi artık eskisi kadar korkulacak bir dert olmaktan çıktığını söyleyen Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op.Dr.İlhan Serdaroğlu, “Yalnız saç ekimindeki kriterlere mutlaka dikkat edilmesi gerekiyor” dedi.

Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op.Dr.İlhan Serdaroğlu, saç ektirme kararının hayal kırıklığına dönüşmemesi için dikkat edilmesi gereken noktalar konusunda uyardı. Op.Dr.İlhan Serdaroğlu, “Türkiye, her ne kadar saç ekimi yaptırmak açısından bir cennet tabir edilse de bu bazen, yetersiz ve tecrübesiz bir ekiple sizin için bir cehenneme dönebilir” dedi.

Op.Dr.İlhan Serdaroğlu, saç ekiminde dikkat edilmesi gereken önemli noktaları şöyle sıraladı:

Kan ve sağlık testleri yaptırarak genetik saç dökülmenizin nedenini bulamazsınız; ancak demir, çinko eksikliği, hormonal dengesizlikler gibi saç kaybı nedenlerini ortaya koyabilirsiniz. Saç dökülmelerinin birçok nedeni vardır ve doğru nedeni bulmak, uygun terapi yöntemini seçmenize yardımcı olacaktır. Altta yatan sebep genetik dökülmeyse bunu tecrübeli bir saç ekim doktoru anlayabilir ve sizi ekime yönlendirebilir.

SAÇ EKİMİ OPERASYONUNA GERÇEKTEN UYGUN MUSUNUZ?

Saç ekimi öncesinde saç ekimi yapan cerrah tarafından muayene edilerek ve tıbbi hastalıklarınızı da doktorunuzla paylaşarak operasyonun sağlığınız açısından uygun olup olmadığını öğrenin. Her saç kaybı vakasında, saç ekimi yapılmalıdır diye bir kayıt yoktur. Erken dökülmelerin medikal tedaviyle önüne geçilebilir.

En fazla kaç greft (bir greft 1,2,3 ya da 4 saç kökü ihtiva eder) ektirme şansınız olduğunu bir uzman yardımıyla belirleyin.

Her insanın verici (donor) bölge denilen (saçın ense ve kulak üstü kısmında bulunan bölge) alanda kaç tane saç kökü var ya da operasyon sırasında kaç bin greft çıkarılabileceğini belirlemek önemli. Bu bölgeden cerrahların yaklaşık 3000-4000 greft arası alma şansı vardır. Dolayısıyla eğer saçlarım dökülürse ileride istediğim kadar seans yaptırabilirim düşüncesi yanlıştır. Ayrıca çoğu hastanın saç ekiminden sonra da mevcut olan kendi saçlarının dökülme olasılığı söz konusudur. Eğer ekilecek greft sayısı ve ekilecek alan konusunda yanlış kararlar verilirse, hasta hayal kırıklığına uğrayabilir.

MEVCUT VE EKİLEN SAÇLARINIZDAKİ “ŞOK KAYIP” RİSKİNİ SORUN

Saç ekimi operasyon sonucunda, deride yaşanan travmadan dolayı meydana gelebilecek kayıplar, ekilen saçlarda ilk zamanlarda görülebileceği gibi başarısız saç ekimleri sonrasında mevcut olan saçlarda da görülebilir. Genellikle erken yapılan saç ekimlerinde ya da hatalı yapılan ekimler sonrasında saç foliküllerine zarar verilebilir ve kişinin kendi saçları kayba uğrayabilir. Bunların tümünü önlemek için çok tecrübeli bir cerrahla ve ekiple çalışmak son derece önemlidir.

KANAMA RİSKİNİ ARTIRABİLECEK İLAÇLARDAN UZAK DURUN

Kanı sulandırıcı olabilen, aspirin ihtiva eden ilaçlar, ginko biloba, ginseng, sarımsak hapları, E vitamini gibi bazı ilaçların operasyon öncesi kesilmesi gerekir. Doktorunuzla konuşarak bu ilaçlar konusunda bilgi alınılmalıdır.

DOĞRU CERRAHI, DOKTORU VE HASTANEYİ BULUN

Saç ekimi, “saç ekim uzman”ları tarafından yapılamaz. Çünkü “saç ekim uzmanlığı” diye bir uzmanlık dalı yoktur. Saç ekiminde yardımcı personelin tecrübelendikten sonra kendisini bu şekilde sıfatlandırması gerçeği yansıtmaz. Saç ekimi, hemşireler ve diğer sağlık personeli tarafından hiçbir cerrah ya da doktor kontrolü olmaksızın yapılabilecek basit bir işlem değil, hayatınız boyu sizi etkileyecek bir operasyondur. Web sitelerinde doktor adı bulunmayan, bir hastane bünyesinde bir araya gelerek saç ekimi yapmaya çalışan tecrübesiz kişilerden uzak durun. Saç ekimi alanında Türkiye’nin önemli ülkelerden biri haline gelmesi, bu alana yönelen faaliyet ve kurumların sayısının da artmasına neden olmuştur. Seçtiğiniz cerrah ve kurumların yeterliği hakkında emin olun.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Palandöken: “Adil rekabet ortamı oluşmadan fiyatlar düşmez” Piyasada adil rekabet ortamı oluşmadığı sürece fiyatların düşmesinin mümkün olmadığını söyleyen TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Enflasyonu düşürmeyle ilgili hedeflenen gelişmelerin sağlanabilmesi için önemli olan kuralların belirlenmesi ve yol haritasının çıkarılmasıdır. Esnaf ve sanatkârın rekabet edebilmesi için şartların oluşmasının sağlanması lazım. Gelişmiş ülkelerde bu mesele halledilebiliyor ancak burada zincirler, hiper marketler, gross marketler derken piyasadaki denge bozuluyor” dedi. “Herkes kendi işini yaparsa memleket rahatlayacak” Herkes kendi işini yaparsa memleketin rahatlayacağını ifade eden Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Esnaf sanatkârın mahallesinde, sokağında caddesinde rekabet edebileceği ortamlar hazırlanmalı. Benim sermayem var istediğim işi yaparım ama karşılığında da kimsenin mani olmayacağı bir alan açarım mantığı yanlış. Örneğin kışın lastik satacaksınız, ilkbaharda boya malzemesi, hırdavat satacaksınız, işiniz olmayan her meslekteki ürünü siz satmaya gayret edeceksiniz. Dünyada böyle bir sistem yok. Dolayısıyla bütün piyasa hâkimiyetini ele aldıklarında esnaf ve sanatkar gibi babasının işini yapan, aynı meslekten gelen insan kalmıyor. Fırını ben yapacağım, ekmeği ben satacağım, balığı, eti, tavuğu ben satacağım diyorlar. Halbuki bunların hepsinin bir arada satılması doğru değil. Kuralı olan şeyler. Ama ben her şeyi satarım çamaşır, terlik, cam suyu, otomobil zinciri, kırtasiye ürünleri, deniz yatağı vs. derken çok sayıda sektör bitiyor. Piyasada fiyatların geri çekilebilmesi için hükumetin almış olduğu tedbirlerin desteklenmesi lazım” diye konuştu. “Özel markalı ürünler diğer büyük markaları da yok ediyor” Büyük marketlerin sattığı özel markalı ürünlerin 50-60 yılda markalaşan firmaları da yok ettiğine değinen Palandöken, “Aynı marka deyip bir harfini veya üç harfini değiştirerek satılan, kendi dükkânınızın amblemini koymak suretiyle kendi ürünlerinizi pazara getirmek 50-60 yılda markalaşan firmaların da yok olmasına neden oluyor. Bu konunun halledilmesi ve bir an evvel diğer ülkelerde nasıl oluyor, nerelere açılıyor, hangi şartlarda açılıyor, rekabet şartları oluşuyor mu, otoparkları var mı bunların bulundukları alanlardaki esnafın çalışma hayatını etkiliyor mu diye sorulması lazım. Birçok semtte görüyorsunuz bir tane limon almak isteseniz bir file almanız gerekiyor. Hem israfa neden oluyor hem fiyat istikrarsızlığına hem de o işi yapan insan kalmıyor. Bunların hepsinin birden satılan bir alan şekline getirdiklerinde haksız rekabet oluştuğu için iş yerlerini kapatmak zorunda kalan onlarca, yüzlerce esnaf iş kolu değiştiriyor” şeklinde konuştu. “Eskisi gibi 50 yıllık işletmeler kalmadı” Mahalle esnafının neredeyse 2-3 yılda bir el değiştirdiğini söyleyen Palandöken, “Eskisi gibi 50, 60, 80 yıllık iş yerleri dikkat ederseniz kalmadı. En fazla esnafın dayanabileceği ölçekte çevrenize bir bakın kasabınız, manavınız, konfeksiyoncunuz, ayakkabı tamirciniz 2-3 yıl içerisinde mutlaka el değiştiriyor. Öte yandan böyle bir haksız rekabetin karşısında fiyatları düşürmek mümkün değil. Bir kuralın koyulması lazım. Açma kapama saatleri, otoparkların oluşmasının sağlanması ve o şartların temin edilmesi yoksa ben yaptım mantığıyla enflasyonun düşmesi mümkün değil. Adil rekabet ortamı, kaliteyle ve o semti tanıyan, alışveriş yaptığınızda sizin ağzınızın tadını bildiği, kendi yemediğini yedirmeyen esnafla ancak mümkün olur” ifadelerini kullandı.