SAĞLIK - 28 Nisan 2017 Cuma 14:16

“Sağlık çalışanları,16 kat daha fazla şiddet riski altında”

A
A
A
“Sağlık çalışanları,16 kat daha fazla şiddet riski altında”

Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Doktoru Özgür Türk: “Sağlık alanında çalışanlar diğer alanlarda çalışanlardan 16 kat daha fazla şiddet riski altında” dedi.

28 Nisan Sağlıkçıya Şiddete Hayır Günü” dolayısıyla Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Doktoru Özgür Türk,bir açıklamada bulundu. Açıklamasına 2012 yılında Türkiye’de bir hasta yakını tarafından kalbinden bıçaklanarak öldürülen Dr. Ersin Arslan’ın hikayesi ile başlayan Türk, giderek günlük yaşamın bir parçası haline gelen şiddetin, özellikle hekim ve sağlık çalışanlarına yönelik olarak artış göstermekte olduğunu ifade etti. Sağlık çalışanlarının iş yeri şiddetinin en büyük hedefi ve kurbanı olduğunu belirten Türk, yapılan son çalışmalarda sağlık alanında çalışanların diğer alanlarda çalışanlardan 16 kat daha fazla şiddet riski altında olduğunun saptandığını söyledi.

Dr. Ersin Arslan’ın acı hikayesi

2012 yılında Türkiye’de bir hasta yakını tarafından kalbinden bıçaklanarak öldürülen Dr. Ersin Arslan’ın hikayesini anlatan Türk ,"Marangozun oğluydu. 6 kardeşin en kıymetlisiydi, kolay değildi. O kadar imkansızlığın içinde okuyup doktor olmak. Uzmanlık da yapmış göğüs cerrahı olmuştu. Asistanken çok sevdiği Sibel’le evlenmiş, çocuğunun güzel kokusunu hayal edip gün sayıyordu. 80 yaşında bir hasta getirdiler, akciğer kanseriydi. Başarılı bir ameliyatla tümörü çıkardı Dr. Ersin Arslan ve sağlıcakla taburcu etti hastasını yüzlerce kez içinde hissettiği başarı ve huzur duygusuyla. Evinde uygun bakımı yapılamayan hastası 10 gün sonra durumu ağırlaşmış olarak yine getirildi ona. Çok çabaladı ama kurtaramadı. Ve o hastanın torunu Ersin’i hastanedeki odasında bıçaklayarak öldürdü. Dedesinin emekli maaşı ölüm nedeniyle kesilmiş ve alamamıştı. Bunun sorumlusu doktordu onun için. Hamile eşi tabutuna sarılıp ağlarken ülkedeki bütün doktorlar da onunla birlikte ağladı Dr. Ersin Arslan’ın cenazesinde. Devlet ‘cehaletten ’ dedi. Cehalet yüzünden 30 yaşında yitip gitti marangozun doktor oğlu” ifadelerini kullandı.

Sağlık kurumlarında şiddet riskini arttıran faktörler

Şiddet, giderek günlük yaşamımızın bir parçası haline geldiğine değinen Türk, sözlerine söyle devam etti: ” Hekime ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddet son yıllarda artış göstermekte ve şiddet her sektör için önemli bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Sağlık çalışanları, iş yeri şiddetinin en büyük hedefi ve kurbanıdır. Son çalışmalarda sağlık alanında çalışanların diğer alanlarda çalışanlardan 16 kat daha fazla şiddet riski altında olduğu saptanmıştır. Şiddetin karışık bir davranış biçimi olduğunu belirten üç ana teori ileri sürülmüştür. Bunlar biyolojik, soysal öğrenme ve zedelenme-saldırganlık teorileridir. Bunlardan sosyal öğrenme teorisine göre şiddet; diğer sosyal davranışlar gibi öğrenilen bir davranıştır. Zedelenme-saldırganlık teorisine göre şiddet; önemli beklentilerin yerine gelmemesi sonucu oluşan bir zedelenmeye yanıttır. Bu teoriler hastanelerde yaşanan şiddet olaylarını çoğunlukla açıklamaktadır. Sağlık kurumlarında şiddet riskini arttıran değişik faktörler bulunmaktadır. Bunlar, 24 saat kesintisiz hizmet verilmesi, stresli aile üyelerinin varlığı, hastaların uzun süre beklemesi ve bakım hizmetlerinden yeterince yararlanamaması gibi durumlardır. Ayrıca işlerin yoğun fakat personel sayısının az olması, aşırı kalabalık ortamda çalışma, tek başına çalışma, şiddetle baş etme konusunda çalışanın eğitim yetersizliği, yeterli sayıda güvenlik elemanının olmaması, şiddete karşı yasalarda sınırlamanın olmaması şiddet riskini arttıran faktörler arasında sayılabilir. Diğer bir faktör de sağlık sistemi içinde hastaların adeta müşteri, tüketici gibi değerlendirilmesi ve bu anlayışla sağlık çalışanları ile hastaların karşı karşıya getirilmesidir. Dünya Sağlık örgütü (WHO), Uluslararası çalışma örgütü (ILO) ve Uluslararası Hemşireler Birliği (ICN)’nin 2002 yılı “sağlık sektöründe iş yeri şiddeti” başlıklı ortak raporunda sağlık çalışanlarının yarısından fazlasının mesleklerini uyguladıkları süre içinde şiddete maruz kaldıkları bildirilmektedir. Meslek gruplarına göre incelendiğinde hemşirelerin daha sık şiddete uğradığı, ikinci sıklıkta ise pratisyen hekimlerin daha sonra da uzman hekimlerin ve diğer personelin olduğu gösterilmiştir. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet davranışının yasalarla sınırlandırılmamış olması, sağlık bakım sistemi ve kullanılan teknolojinin toplumun beklentilerini karşılayamaması, şiddet olaylarını önlenme ve yönetme konusunda sağlık politikaların yetersiz olması da sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti artıran önemli etkenler arasındadır. Ayrıca uzun süreli yoksulluk, sosyal dışlanma yaşayan şiddet alt kültürüne sahip kişilerin, madde bağımlısı ve ruh sağlığı bozuk olanların, kendilerine ve başkalarına zarar veren, sorun çözmede şiddet kullanmayı tercih edenlerin de sağlık çalışanlarına yönelik şiddet uygulama riskinin daha fazla olduğu belirtilmektedir.”

Sağlık çalışanlarına uygulanan şiddette medyanın etkisi

Sağlık çalışanlarına uygulanan şiddetin nedenleri arasında medyanın etkisi de çok büyükt olduğunu söylen Türk ,” Şiddetin sonuçlarının (kurbanların yaşadıkları acılar, kurbanların ve suç işleyenlerin ailelerinin çektikleri, vb.) ihmâl edilmesi veya bu sonuçların makul olmayan biçimde ele alınması, yıkıcı son nedeniyle izleyiciler şiddete karşı duyarsızlaşmakta, saldırganlarla ve saldırganların sorunlar karşısındaki çözümleriyle özdeşleşmektedir. Böylece şiddet içerikli davranışlar ve tutumlar çözüm olarak kullanılmaktadır. Bu duruma benzer bir şekilde medyada sağlık çalışanlarıyla ilgili olumsuz haberlerin ve sonrasında yaşanılan olumsuz davranışların sıklıkla gündeme getirilmesinin, sağlık çalışanlarına şiddet uygulanması sonrasında şiddet uygulayanların cezalandırılmamasının veya sonuçlarının gündeme getirilmemesinin de şiddet davranışını meşrulaştırdığı ve izleyicilerin sağlık çalışanlarına karşı daha kolay bir şekilde şiddet uyguladıklarını düşündürmektedir.
Amacı insanlara yardım etmek olan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının güvenli koşullarda çalışmaları en doğal haklarıdır. Güvenli koşulların sağlanmasında çalışanların eğitimi, mevzuatların düzenlenmesi, yöneticilerin üzerine düşen görevleri layıkıyla yapması gibi çok yönlü konular olmakla birlikte yasal düzenlemelerin de gerekli olduğu açıktır. Adalet ve hukuka inancın ve güvenin olmadığı yerde şiddet başlar. Toplumun adalete olan inancını artırmak, şiddet davranışının önlenmesi konusunda eğitimini sağlamak, sağlık sistemindeki eksiklikleri gidermek ve sağlık merkezlerinde verilen hizmetleri uygun hale getirmek şiddeti önlemede etkili olacaktır” şeklinde konuştu.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Isparta Başkan Başdeğirmen: "Verdiğimiz bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz" Isparta Çünür Mahallesi’nde dün hizmete giren yeni otogar için açılış töreni düzenlendi. Açılış töreninde konuşan Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, “Verdiğimiz bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Eski otogarın bulunduğu alana da yeraltı otopark, üzeri meydan ve kütüphane yapıyoruz” dedi. Isparta Bahçelievler Mahallesi’ndeki Isparta Şehirlerarası Otogarı’ndan dün son sefer yapıldı. Çünür Mahallesi’ndeki yeni otogar da dün hizmete açıldı ve ilk otobüs seferleri gerçekleştirildi. İlk seferlerin gerçekleştiği yeni otogarın bugün de resmi açılış töreni yapıldı. Mehteran gösterisi ile başlayan törene Vali Aydın Baruş, AK Parti Isparta Milletvekili Mehmet Uğur Gökgöz, Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen ve eşi Şadiye Başdeğirmen, AK Parti İl Başkanı Furkan Cem Er, MHP İl Başkanı Önder Topçu, İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Ali Ertuğrul, ITSO Başkanı Metin Çelik, Ticaret Borsası Başkanı Hüdai Şahin, ilçe ve belde belediye başkanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, esnaf ve vatandaşlar katıldı. Verdikleri bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirten Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, eski otogarın şehrin ortasında kaldığını ifade etti. Hiçbir yatırımın yarım kalmayacağı yönünde verdikleri söz olduğunu ve bugün de yeni otogarın faaliyete sunulduğunu aktaran Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, “Yarım kalan yatırımları tamamlayarak buraya kadar geldik ve yeni otogarı açmaktan son derece memnun olduk. Mevcut eski otogarımız şehrin içinde kaldı, trafikte zorlanılıyordu. Öncelikle yeni otogar alanımızı faaliyete geçirdik, buranın faaliyete geçirilmesine katkı sunan belediye meclisi üyelerime, personelime emek veren herkese teşekkür ediyorum” görüşlerinde bulundu. Yeni otogarın hazırlanmadan önce hem otobüs işletmecileriyle hem de esnafla bir araya geldiklerini ve projenin kendilerinin istedikleri şekilde değiştirilerek hayata geçirildiğinden bahseden Başkan Başdeğirmen, “Esnafımızın istediği şekilde burayı düzenledik. Sonucunda da esnafımız memnun oldu. Herkes çok mutlu. Yaptığımız işin kabul görmesi çok önemli” dedi. “Eski otogar alanında 86 bin metrekarelik meydan düzenlemesi ve yaşam merkezi yapacağız” Boşaltılan otogarın yeriyle ilgili de hayata geçirecekleri projeye ilişkin bilgiler veren Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, boşalan otogar alanının bulunduğu bölgede yeraltı 3 katlı otopark ve üzerinde de 2 bin öğrencinin ders çalışabileceği bir kütüphane ile etkileşim merkezi yapılacağını açıkladı. Başdeğirmen, “Böcüzade Parkı ile birleştirerek toplam 86 bin metrekarelik alanda meydan düzenlemesi ve yaşam merkezi yapacağız. Vatandaşımızın rahat nefes alabileceği meydanlar oluşturmaya çalışıyoruz. Bu dönemimizde Isparta’da 3-4 tane büyük meydan oluşacaktır. Otogar alanımızdaki otopark kısmı 30 bin metrekare, bu alanda da her türlü etkinliği yapma imkânımız olacaktır. Isparta’mıza hayırlı ve uğurlu olsun” şeklinde konuştu. Açılış töreninde konuşan Isparta Valisi Aydın Baruş, ise yeni yapılan otogarla Isparta hem misafirlerini güzel bir şekilde ağırlayacak hem de vatandaşlarına yaşam merkezi sunmanın gururunu yaşayacak dedi. Vali Baruş, “Isparta her yıl dışarıdan misafir ağırlayan bir il. Modern bir otogara çok ihtiyacımız vardı. Şehir içinde kalmış otogar bu ihtiyaca cevap veremez hale gelmişti, oradaki esnafımız da bu durumdan muzdaripti. Yeni yapılan yatırımla Isparta hem misafirlerini güzel bir şekilde ağırlayacak hem de vatandaşlarına bir yaşam merkezi sunmanın gururunu yaşayacak. Bir otogarı, bir sanayi sitesini şehir dışına taşımak çok önemli problemler doğurur. Önemli olan bu problemi hemşehrisiyle vatandaşıyla birlikte anlaşarak uzlaşarak aşmak. İşte belediye başkanımız bunu başarmış. Bu nedenle belediye başkanımızı tebrik ediyoruz. Esnafımızı mağdur etmeden vatandaşlarımıza olumsuzluğa neden olmadan bu problemi çözmüşler. Eski otogarın bulunduğu alanın hem otopark hem kütüphane hem de bir meydan olarak kullanılacak olması Isparta için çok güzel bir tasarım. Bu tesiste esnafımıza bol kazançlar diliyorum, hayırlı olsun” dedi. Konuşmaların ardından dua edildi, yeni otogarın açılış kurdelesi kesildi. Yapılan açılış töreninin ardından protokol üyeleri yazıhane ve işletmeleri ziyaret ederek, yeni otogarın hayırlı olması temennisinde bulundular.