MAGAZİN - 13 Eylül 2017 Çarşamba 15:34

Sagopa Kajmer: 'Sezen Aksu ve Ajda Pekkan ile düet yapmak isterim'

A
A
A
Sagopa Kajmer: 'Sezen Aksu ve Ajda Pekkan ile düet yapmak isterim'

Ünlü Rap sanatçısı Sagopa Kajmer, katıldığı Adem Metan'ın radyo programında Sezen Aksu ve Ajda Pekkan ile düet yapmak istediğini belirtti.

Radyo Viva’nın ünlü programcısı Adem Metan, Rap müziğinin sevilen ismi Sagopa Kajmer’i ağırladı. Kajmer, sorulara açık yüreklilikle cevap verirken Sezen Aksu ve Ajda Pekkan ile düet yapmak istediğini dile getirdi.
“Sezen Aksu ve Ajda ekkan ile düet yapmak isterim”

Kajmer, Metan’ın, ‘Sezen Aksu veya Ajda Pekkan ile düet yapmak ister misiniz?’ diye sorması üzerine iki ünlü sanatçıya övgü yağdırdı. Kajmer: “İkisi de yaşayan efsanedir. Reddedilmez. Ancak, benim tarzıma uyulması gerekiyor. Dijital altyapı gerekiyor” dedi. Çocukluğunda İbrahim Tatlıses’i dinlediğini de anlatan Kajmer, duygularını şöyle dile getirdi: “Müzik setim 20 yaşında oldu. İbrahim Tatlıses’i çok seviyorum. Çok dinledim. Yallah Şoför, Mavi Mavi albümünü çok seviyorum. Leylim Ley’i onun gibi kimse yorumlayamadı” Kajmer, konserine gittiği iki ünlü ismin ise Tarkan ve Rafet El Roman olduğunu belirtti. Siyaset ve politikadan nefret ettiğini de belirten Kajmer, her zaman müzik ile ilgilendiğini söyledi.

“Cem Yılmaz Türkiye’nin en iyi komedyenidir”

Komedyen Cem Yılmaz’ın isteği üzerine GORA filmine müzik yaptığını da belirten Kajmer, aralarında paranın konuşulmadığını belirtti. En çok Cem Yılmaz’a güldüğünü de belirten Kajmer, “Eski komedyenleri de sayıyorum. Cem Yılmaz komedyen tarihinin birinci sırasına oturan tek isimdir. Kimse inkar etmemelidir” dedi.

“Hiç davet edilmedim”

Sagopa Kajmer, resepsiyondan hiç davet almadığını dile getirerek “Bizi nedense görmezden geliyorlar hiç resepsiyondan davet almadım neden davet edilmiyorum diye de sorgulamadım demek ki bizi beğenmiyorlar. Baktığımda ise hep aynı isimler aynı karedeler. 2004 sonrası bu ülkede bir çok olumlu şey görüyorum ülkemiz adına güzel şeyler oluyor bunları takip etmek güzel” ifadelerini kullandı.

“Eski albümlerimi dinlemem”

Kendisiyle ilgili ilginç bilgiler veren Kajmer, eski albümlerini dinlemediğini itiraf etti. Çok şarkı bestelediğini hatırlatan Kajmer, son albümü Ahmak Islatan’ı bile eskittiğini belirterek, yeni projeleri olduğunu anlattı. 300’ü aşkın şarkı yaptığını da kaydeden Kajmer, ancak konserlerde hatırlamak için eski şarkılarını dinlediğini belirtti. Kajmer, “Bilgisayar gibi. Eskilerini silip yenilerini eklemem gerekiyor” diye konuştu.

”Parçamda hata var ancak kimse bilmiyor”

Bir itirafta daha bulunan Kajmer, eserlerinin üzerinde fazla düşünmediğini söyledi. Kajmer, sözleri yazdıktan sonra kayda girdiğini ve hata olsa bile bir daha değiştirmediğini anlattı. Kajmer, “366. Gün” adlı şarkımda bir hata var. Ancak bunu yalnızca ben biliyorum” dedi. Yeteneklerin uygun olan yerlerde paylaşmak istediğini de vurgulayan Kajmer, istenirse DJ’lik de yapabileceğini söyledi.

“15 Temmuz üzücü ve yıpratıcı”

Kajmer, bir soru üzerine de 15 Temmuz darbe girişiminin üzücü ve yıpratıcı olduğunu söyledi. Saygı duymadığı bir çok insan olduğunu da kaydeden Kajmer, bunun kendi özelliği olduğunu söyledi. Kajmer, şöyle konuştu:

“Ben hayatımda annem ve babam dahil kimseyi takmam. Hiç bir şeyi beğenmiyorum. Kendimi bile beğenmiyorum”. Samsun’da yaşadığı yıllarda et yemediğini de aktaran Kajmer, İstanbul’a geldiğinde bu alışkanlığını değiştirdiğini belirtti. Metan’ı da başarısından dolayı tebrik eden Kajmer, ayrıca şu sözleri sarfetti: “Önceden seninle ilgili bilgi sahibi oldum. Sen iyi insansın. Ancak DJ’ler fırlamadır. Beni sıkıştıracak adam yok. Sen o tip adam değilsin”.

“Annem ‘Tarkan gibi müzik yap’ dedi”

İlk başlarda annesinin kendisini eleştirdiğini ve müziğini beğenmediğini de itiraf eden Kajmer, “Bana ‘Tarkan gibi müzik yap, bu ne?’ dedi. Hayranlarımın sayısı artında ve evimize gidenler olunca ciddiyetimin farkına vardılar. Ona bir iki parçamı dinlettim. Babam da ilk başta umursamadı. Ancak sözlerimi şimdi defterine not ederek irdeliyormuş” şeklinde konuştu. Kajmer ayrıca Ahmet Kaya’nın müzik anlayışı ile şarkı sözlerinin kendi eserlerine benzediğini de kaydetti.

“Beni dolandırmak istediler”

Bugünkü şöhrete çok zor şartlarda ulaştığını da anlatan Kajmer, bazı yapımcıların kendisini ‘Bin dolar ver albüm yapayım’, diye dolandırmak istediklerini de anlattı. Zor dönemlerden geçtiğini de belirten Kajmer, “Çok aşağılandık. Şimdi albüm çıkıyor. Ancak önceden rapçi yoktu. Böyle bir stil yoktu. Büyük zorluklar çektik. Hala kendimizi kanıtlamış değiliz. Hala beni Rap müziği tanımayan var” diyerek serzenişte bulundu. Bu yıl turne yapmadığını da anlatan Kajmer, tadını kaçırdıkları belirtti.

“Hiç karşılaşmadığımız suçlarla karşılaşıyoruz”

Türkiye’nin her geçen gün nüfusunun arttığını da belirten Kajmer, pedofil gibi birçok iğrenç suçla karşılaşıldığını anlattı. Artık kötü şeylerin gözün içine girdiğini de belirterek, “Bazı şeyler tozpembe olabilir. Restorasyon var. Yeni binalar yapılıyor. Metrolar yapılıyor. Ancak ayrı problemler de var” diye konuştu. 30 Ağustos Resepsiyonu’na davet edilmemesi ile ilgili soru üzerine de yorum yapan Kajmer, “Büyüklerimize saygı duyarım.Ancak davet edilirsem daha çok saygı duyarım. Benim de bir kitlem var. Beni davet etseler giderdim. Ancak, beni umursamadıklarını düşünüyorum” şeklinde konuştu. KF!’in, “Kaf Dağı ve Kefen” anlamında kullandığını da belirten Kajmer, ancak artık kullanmadığını söyledi. Kajmer, kendisini geliştirdiğini ve artık sadece Sago’da karar kıldığını belirtti.

Başkalarının kendi adına kullandığı sosyal medya hesabından da yakınan Kajmer, twitter ve instragram hesabı olduğunu belirtti. Sahte hesapların 200 bine ulaştığını da belirten Kajmer, ancak kendi hesabını ‘sahte’ diye düşünüp kabul etmekte zorlandıklarını anlattı.

“En iyi kadın rapçi eşim en iyi erkek rapçi ise benim”

Artık mütevazi davranmak istemediğini de belirten Kajmer,Türkiye’de en iyi kadın rapçinin eşi Esen Özyavuz (Kolera), en iyi erkek rapçinin ise kendisi olduğunu savundu. Türkçe rapçilerin çok fazla küfür kullandığını ve birbirlerinin benzeri olduğunu da vurgulayan Kajmer, “Şarkılarında bana çok küfür sallıyorlar. Onları dinlemiyordum ancak artık hiç dinlemiyorum. Bir tek Kolera’yı dinliyorum. ” dedi. Çok iyi aşçı olduğunu da anlatan Kajmer, her yemeği yapabildiğini anlattı. Kajmer, ayrıca kuru fasulye ve pilavı çok sevdiğini belirtti.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Mıhlama için izdiham: Süleymanpaşa’da 1 tonluk lezzet seli Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde düzenlenen 2. Hamsi ve Mıhlama Festivali’nin ilk gününde yaklaşık 1 ton mıhlama kısa sürede tükenirken, etkinlik alanında zaman zaman izdiham yaşandı. Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde Karadenizliler Derneği tarafından organize edilen 2. Hamsi ve Mıhlama Festivali, ilk gününden yoğun ilgi gördü. Festival kapsamında vatandaşlara yaklaşık 1 ton mıhlama ikram edilirken, lezzetten tatmak isteyenler erken saatlerden itibaren etkinlik alanına akın etti. Kazanlarda hazırlanan mıhlama karıştırılırken ortaya çıkan görüntüler adeta görsel şölene dönüştü. Mıhlama dağıtımı öncesinde oluşan uzun kuyruklar dikkat çekerken, dağıtımın başlamasıyla birlikte kalabalık zaman zaman kontrolden çıktı, yoğunluk üst seviyeye ulaştı. Oluşan kalabalık nedeniyle festival yetkilileri, hazırlanan mıhlamanın yetip yetmeyeceği konusunda endişe yaşadı. İzdiham havadan görüntülendi Mıhlama için oluşan metrelerce kuyruk ve kalabalık, dron ile görüntülendi. Havadan çekilen görüntülerde, etkinlik alanındaki yoğunluk net şekilde gözler önüne serildi. Festivalin ilk günü, yoğun katılım ve renkli görüntülerle hafızalara kazındı. "6 bin kişiye mıhlama dağıtacağız" Tekirdağ Karadeniz İlleri Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Muharrem Akyüz, "Hamsi ve Mıhlama festivalimizin bugün ikinci günündeyiz. Arkamda görüyorsunuz izdiham oluştu. Bu daha ikinci gün mıhlama dağıtımı. Sağ olsun Süleymanpaşalılar bizlere tevazu gösteriyorlar. Bizi çok memnun ettiler ve çok kalabalık oldu. Mıhlama yetecek mi yetmeyecek mi bunun endişesi içerisindeyiz. Katılan herkese çok teşekkür ediyorum. 6 bin kişilik mıhlama hazırladık, 6 bin kişiye ücretsiz mıhlama dağıtacağız. Yarın da 10 bin kişiye ücretsiz hamsi dağıtacağız" dedi.
Ankara Yoğurt, ayran, turşu gibi ürünler 2026’da gıda trendleri arasında Türk mutfak kültüründe önemli bir yere sahip olan yoğurt, ayran ve turşu gibi ürünlerin tüketim trendinin arttığını belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Sena Nur Doğan, "İnsanlar bu gıdaları artık yalnızca sindirim için değil, bağışıklık, ruh hali ve enerji üzerindeki etkileri nedeniyle tercih ediyor; böylece kültürel tarifler modern dokunuşlarla yeniden popülerleşiyor" dedi. Bireylerin artık yalnızca beslenmeye değil sağlıklarını korumaya, yaşam kalitesini artırmaya, zihinsel ve bedensel dengeyi sağlamaya ve çevre bilinciyle hareket etmeye odaklandığını vurgulayan Medicana International Ankara Hastanesi Feel Well Beslenme ve Yaşam Tasarımı bölümü Diyetisyen Sena Nur Doğan, 2026 yılına nostaljik tatlar ve geleneksel pişirme tekniklerinin damga vuracağını söyledi. Proteinin beslenmenin merkezindeki yerini daha da sağlamlaştıracağına belirten Diyetisyen Sena Nur Doğan şu bilgileri paylaştı: "Bu yılın en güçlü sağlık temalarından biri bağırsak sağlığı. Mikrobiyom dostu ürünler, prebiyotik lifler, fermente gıdalar ve doğal probiyotik içeren seçenekler giderek daha fazla tercih ediliyor. Yoğurt, ayran, turşu gibi kültürümüzde var olan gıdalar modern beslenme trendlerinin yıldızı haline geliyor. 2026’da sağlıklı beslenme ‘yasaklar’ üzerinden ilerleyen katı bir sistem olmaktan çıkıyor. Yerini; tat duyusunu tatmin eden, dokularla oynayan, nostaljik lezzetleri modern yorumlarla yeniden sunan bir beslenme kültürü alıyor. Fermente gıdalar, bakliyatlar, ev yapımı soslar, eski pişirme teknikleri ve yerel malzemelerle hazırlanan yemekler güçlü bir geri dönüş yapıyor." Sığır yağı talebi artıyor Sığır yağının raflarda daha sık görüleceğini aktaran Diyetisyen Sena Nur Doğan, "Bir zamanlar geleneksel yemek pişirmenin temel unsurlarından biri olarak yüksek dumanlanma noktası ve zengin aromasıyla değer verilen sığır yağı, alternatif yağ arayışındaki tüketiciler tarafından yeniden keşfediliyor. Ancak sığır yağı doymuş bir yağdır. Yüksek doymuş yağ alımı, kalp ve damar hastalıkları riskiyle ilişkilidir; bu nedenle az miktarda tüketilmesi en sağlıklısıdır" ifadelerini kullandı. Proteinli içecekler daha da popülerleşiyor İçeceklerin artık yalnızca bir tamamlayıcı değil, başlı başına fonksiyonel bir ürün haline geldiğini ifade eden Diyetisyen Sena Nur Doğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Elektrolit destekli sular, proteinli içecekler, prebiyotik içeren soğuk çaylar, mantar özleri ve zihinsel dengeyi hedefleyen bitkisel karışımlar her zamankinden daha popüler. Tüketici, içtiği her ürünün kendisine ne sağladığını bilmek istiyor. Bu durum, üreticileri daha sade içeriklere, daha net amaçlara ve daha şeffaf etiketlere yönlendiriyor. Günümüz gıda trendleri, sağlıklı beslenmenin yalnızca makro ve mikro besin dengesiyle sınırlı olmadığını; keyif, sürdürülebilirlik, duygusal iyilik hali, kültürel bağlar ve pratik yaşamla uyumlu bir bütünlük sunması gerektiğini gösteriyor. 2026; bedeni besleyen, zihni destekleyen ve gezegene saygı duyan daha bütüncül bir beslenme yılı olacak."