RAMAZAN - 09 Haziran 2016 Perşembe 12:57

Sahurda şekerli yiyeceklerden uzak durun

A
A
A
Sahurda şekerli yiyeceklerden uzak durun

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. M. Nafiz Karagözoğlu, özellikle sahurda şeker içeren yiyecek ve içeceklerden uzak durulmasını önerdi.

Şekerli yiyecek ve içeceklerin daha çabuk acıkmaya neden olduğunu anlatan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. M. Nafiz Karagözoğlu, “Günler geçiyor. Ramazan ayı gün be gün ilerliyor. Bu aralar her yerde "ne yemeli? nasıl yemeli? ne kadar yemeli?" ile ilgili oluk oluk bilgi akıyor. Peki neden? Bu tedbirler niye? Gün ışığı varken yemek yemeyince ne oluyor?! Kan şekeri düşüyor. Yani açlık hali. Yani kan şekeri düşmesi. Yani Hipoglisemi. O nedenle doğru gıdalar yemeli. İftar ve sahur vakitlerinde dikkat etmeli” dedi.

KAN ŞEKERİ NEDEN DÜŞER?
Damardan ya da parmak ucundan alınıp ölçülen kan şekeri düzeyinin 50 mg/dl veya altına düşmesine hipoglisemi yani düşük kan şekeri denildiğini belirten İç Hastalıkları Uzmanı Dr. M. Nafiz Karagözoğlu, “Yemekleri ve ara öğünleri düzensiz saatlerde yemek, uzun süre yemek yememek, öğünlerde gereksinimden az karbonhidrat almak, her zamankinden fazla egzersiz yapmak, alkol kullanmak, kadınlarda adet kanamasının başlaması, Soğuk/ılık ortamdan çok sıcak ortama geçmek, sindirim güçlüğü, mide boşalmasının gecikmesi, “Şeker Hastalığında” kullanılan ilaçların fazla miktarlarda ve düzensiz kullanılması, kan şekerlerinde kontrolsüz düşmelere neden olabilir” diye konuştu.

Açlığın belirtilerinin şiddetinin hafif, orta ve ağır olabileceğini kaydeden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. M. Nafiz Karagözoğlu, “Açlığın şiddetine göre şikâyet şiddetleri farklıdır: Hafif şiddette açlıkta; titreme, terleme, dudakta ve dilde karıncalanma, solukluk, çarpıntı, huzursuzluk olabilir.

Orta şiddetteki açlıkta; baş ağrısı, karın ağrısı, bulanık görme, uyuşukluk, konuşma zorluğu, çarpıntı, sinirlilik, solukluk, terleme olabilir.

Ağır şiddetteki açlıkta; bilinç kaybı, kasılmalar olabilir. Oruç tutma halimiz devam ederken hafif-orta düzey açlık belirtileri fark edilirse hemen tedbir almalı. Çalışıyorsak istirahat etmeli, sıcak bir ortamsa daha serin yerlere geçmeli, mümkünse uyumalıdır. Eğer orta şiddette açlık şikâyetleri ilerlerse ya da ileri açlık şikâyetleri söz konusu olursa tıbbi destek gerekebilir. Bu gibi durumlarda sebep ne olursa olsun orucu bozmalı ve gerekli tıbbi uygulamaları sağlamalıyız. Çoğu kez özellikle yaşlı hastalarımız bazen oruç bozma konusunda olumsuz tutum gösterebiliyorlar. Çoğu kez bunun nedeni “Bozulan oruç nasıl telafi edilir?” sorusu ile ilgili farklı bilgilerdir. Bu nedenle bu sorunun gerçek ve doğru cevaplarını bilmek hem bizim hem yakınlarımız için hayati önem taşıyor. Konu ile ilgili bilgileri din uzmanlarından almak doğru olacaktır” şeklinde konuştu.

AÇLIKTA RİSKLİ HASTALIKLAR?
Şeker hastalığı, hipertansiyon, kalp damar hastalıkları, mide barsak hastalıkları, müzmin bronşit hastalıkları, sık ilaç kullanımı gereken hastalıkların açlık haline tahammülün azaldığı hastalıklar olduğunu ifade eden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. M. Nafiz Karagözoğlu, geç acıkmanın sırlarını şöyle aktardı;
“Öncelikle mutlaka Sahur öğünü yapın. Mutlaka yeterince sıvı, özellikle su için. Kolay acıkmayacak uygulamalar yapın. Özellikle sahurda şeker içeren yiyecek ve içeceklerden uzak durun. Çünkü şekerli yiyecek ve içecekler daha çabuk acıkmaya neden olur. Zaten uzun sürecek bir gün daha zor geçebilir. Zorlayıcı, yorucu beden aktivitelerinden sakınmalıyız. Özellikle sıcak ortamlardan sakınmalıyız.

TOK TUTACAK GIDALAR
Sahurda tüketilen barbunya, nohut, kuru fasulye, mercimek, fındık, elma, portakal (çoğu meyve ve sebze), kepekli (siyah) ekmek, daha uzun süre tok kalmanıza yardımcı olur.
Hangi gıdalar çabuk acıkmaya neden olabilir? Ya da başka bir deyişle Sahur öğününde nelerden sakınmalıyız?

Patates, beyaz ekmek, beyaz pirinç, beyaz şeker, işlenmiş meyve suları, muz(olgun), karpuz, krakerler, mısır cipsi, mısır gevreği. Bu nedenle bu gıdalardan sakınmak yararlı olabilir.” 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun’un su ürünleri potansiyeli yeni OSB ile zirveye çıkacak Samsun’un su ürünleri sektöründeki potansiyeli Yakakent Su Ürünleri İşleme İhtisas OSB ile zirveye taşınacak. Samsun Valiliği, Yakakent’te kurulacak olan Samsun Yakakent Su Ürünleri İşleme İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (OSB) ve ilçenin su ürünleri potansiyeline ilişkin kapsamlı bir açıklama yaptı. Karadeniz’in incisi Samsun’un su ürünleri sektöründeki gücünün bu yatırımla birlikte zirveye taşınacağı vurgulanan açıklamada, "Su ürünlerinde yenilikçi üretimin artırılmasına, verimliliğin yükseltilmesine ve dış pazarlara erişimin güçlendirilmesine katkı sağlayacak olan Yakakent Su Ürünleri İşleme İhtisas OSB, 17,5 hektarlık alanda kurulmuştur. OSB sınırları içerisinde yer alan Asmapınar Mahallesi tapusuna kayıtlı taşınmazların bir kısmını oluşturan 85 bin 733 metrekarelik alanın kamulaştırılması için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü tarafından ‘Kamu Yararı Kararı’ alınmıştır. Kamulaştırma işlemleri Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülmekte olup çalışmalar devam etmektedir. OSB’nin imar planı yapım süreci de sürmektedir" denildi. Su ürünleri potansiyeli yükseliyor Açıklamada, Yakakent’in her geçen yıl büyüyen su ürünleri potansiyeline dikkat çekilerek, "Yakakent Balıkçı Barınağı’nda 12 metrenin üzerinde 40 adet (5 gırgır, 35 trol ve orta su trolü), 12 metrenin altında 32 adet olmak üzere toplam 72 ruhsatlı balıkçı gemisi bulunmaktadır. Su ürünleri yetiştiriciliği yapan ve aynı barınağı kullanan 12 firmaya ait 54 gemi bulunmaktadır; hasat döneminde sayı 60’a yükselmektedir. Barınak, bölgede yetiştiricilik yapan 12 tesis ile Sinop/Gerze’den 7 firmanın gemilerine lojistik destek vermektedir. Yakakent Balıkçı Barınağı amatör balıkçılık açısından da cazibe noktası olup tekne sayısı 40 civarında, av sezonunda 60-80’e çıkmaktadır. Avcılık ve yetiştiriciliğin yoğun olduğu 1 Eylül – 15 Nisan döneminde günlük 200 gemi, tüm lojistik ihtiyaçlarını barınaktan karşılamaktadır. İlçede hâlihazırda 12 adet su ürünleri yetiştiricilik tesisi bulunmakta olup yıllık üretim kapasitesi 23 bin tondur. Sinop bölgesinden nakledilen 3 yeni tesisle birlikte kapasiteye 9 bin ton/yıl eklenmiştir. 2024 yılı yetiştiricilik miktarı; 7 bin 350 ton alabalık ve Türk Somonu bin 770 ton levrek yetiştirilmiştir. 2025 yılında bu rakamların artırılması öngörülmektedir. 2024 yılı avcılık miktarı ise hamsi ve çaça başta olmak üzere çeşitli türlerle birlikte 17 bin ton olarak gerçekleşmiştir. Yakakent ilçemizde 2 adet özel sektöre ait balık unu ve yağı fabrikası bulunmaktadır. Bu tesislerde üretilen ürünlerin büyük bir kısmı yurt dışına ihraç edilmektedir. Bir kısmı ise bölgedeki balık yetiştiriciliği yapan tesislerin yem hammaddesini karşılamaktadır. Bu tesisler ilçede istihdama ve ekonomiye önemli katkılar sunmaktadır" ifadeleri kullanıldı.