DÜNYA - 11 Mart 2018 Pazar 11:56

Sayıları 7’den 350’ye yükseltildi

A
A
A
Sayıları 7’den 350’ye yükseltildi

Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalar neticesinde 1966 yılında 7'ye düşen alageyik sayısı 2018 yılında 350'ye ulaştı. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, vatandaşlara uyarıda bulunarak, alageyikleri avlamanın cezasının 32 bin lira olduğunu açıkladı.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü tarafından sürdürülen alageyik (dama dama) için koruma ve yetiştirme çalışmalarıyla 1966 yılında sayıları 7’ye kadar düşen alageyiklerin sayısı 350’ye ulaştı.

Türkiye’ye özgü ve son yıllarda nesli tükenme tehlikesi altında bulunan alageyiklerin tabii yaşama ortamları olan Antalya Düzlerçamı bölgesinde 1966 yılında yapılan sayımlarda yalnızca 7 adet bireyin yaşadığı tespit edilmişti. Bu durum üzerine nesli tükenme tehlikesi altındaki bu endemik türün, neslinin devam ettirilmesi ve sayısının arttırılması maksadı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı çalışma başlattı. 1970 yılında 25 hektarlık alanda Düzlerçamı Alageyik Yetiştirme Merkezini kuran Bakanlık, böylece yetiştirme faaliyetlerine başlamış oldu. 

Toplam 7 adet alageyikle başlanan yetiştirme çalışmaları 2003 yılına kadar devam etti. Merkezde alageyiklerin sayısının artması ve yetiştirme merkezindeki besin bitkilerinin azalması ile birlikte stres, kolay hastalanma ve üreme kabiliyetlerinde gerilemeler üzerine Düzlerçamı-Eşenadası bölgesinde yeni bir bölgede yetiştirme çalışmalarına devam edildi. 66 alageyiğin gönderildiği toplam 521 hektarlık daha geniş, besin bitkileri açısından çok daha zengin bu alanda bugün itibarıyla 110 adet alageyik bulunuyor. 

Nesli tehlike altındaki türlerimizden biri olan alageyiğin ülkemizde sadece Antalya sınırları dahilinde tek bir popülasyon olarak bulunması ve bu durumun türün devamı açısından tehlike oluşturması sebebiyle, uygun yeni yaşam alanlarının belirlenerek bu alanlara yetiştirilen alageyiklerin bırakılması için ODTÜ ile bir protokol imzalandı. Bu protokol çerçevesinde ilk yerleştirme ve izleme çalışması ise Aydın Dilek Yarımadası’nda Nisan 2011 başlatıldı. 

Bu proje ile Dilek Yarımadası Milli Parkı’na 21, Muğla Köyceğiz Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’na 14 olmak üzere Düzlerçamı bölgesi dışına 35 alageyik nakli yapıldı. Bu nakiller sayesinde ise alageyiğin ülkemizdeki yaşam alanı sayısı 3’e çıkarıldı.

''Ülkemizdeki tabii alageyik sayısının yaklaşık 300-350 arasında olduğunu öngörüyoruz'' 

Bu endemik türün yok olmaması ve sayısının artması için bakanlık olarak her türlü tedbiri aldıklarını vurgulayan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, ''Neslin devamı ve gelecek nesillere aktarılması için Düzlerçamı-Eşenadası Yetiştirme Merkezimizde yetiştirdiğimiz alageyikleri yaşamlarını sürdürebilecekleri başka alanlara bırakıyoruz. Ocak 2018 itibarı ile bu istasyonumuzda 110 adet alageyik bulunuyor. Ayrıca bu merkez dışında ve bıraktığımız diğer alanlarda yaklaşık 150-200 adet daha alageyiğin olduğu tahmin ediyoruz. Dolayısıyla ülkemizdeki tabii alageyik sayısının yaklaşık 300-350 arasında olduğunu öngörüyoruz'' şeklinde konuştu.

''Antalya’nın da alageyik ile özdeşleşmesi lazım'' 

Yetiştirme merkezinde alageyiklerin üremesi için gerekli her tedbiri aldıklarını belirten Eroğlu, ''Merkezde alageyiklerin sevdiği ağaç ve bitki türlerinin dikimi başta olmak üzere, gözlem kuleleri ve güvenlik tedbirlerine kadar her şey düşünüldü'' diye konuştu. 

Alageyiklerin Antalya’nın sembol hayvanı olduğunu söyleyen Eroğlu “Avustralya nasıl kanguru ile özdeşleşmiş ve insanlar sadece kanguru görmek için bile oraya gidiyor ise Antalya’nın da alageyik ile özdeşleşmesi lazım. Antalya yaz turizmi bakımından önemli bir merkez ve insanlar burada alageyikleri görebilir. Bu turizme de büyük katkı verir'' açıklamasını yaptı. 

Alageyikleri avlamak ve zarar vermenin tamamen yasak olduğunu dile getiren Eroğlu, ''Bu türümüz sürekli takip ediliyor ve vatandaşlarımız alageyiklere karşı duyarlı olsun. Bu hayvanı avlayanlara tazminat olarak 32 bin lira ceza uyguluyoruz. Ayrıca idari cezalarımız da var'' ifadelerini kullandı.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Akademisyenler ve öğrenciler birlikte İsrail’i protesto etti Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nde (SBTÜ) öğrenci ve akademisyenler İsrail’in Filistin’e uyguladığı zulüm protesto edildi. Akademisyen ve öğrencilerin katıldığı protestoda Filistin’e destek mesajları verildi. Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (SBTÜ), Filistin’de uygulanan katliamı protesto etti. Üniversitenin akademik, idari ve öğrenci kadroları, kampüs içerisinde toplanarak ellerindeki Filistin ve Türk bayrakları ile destek mesajı gönderdi. Kalabalık, ellerindeki dövizlerle sloganlar atarak İsrail’i lanetledi. Burada basın açıklaması yapan Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tolga Karaköy, “Yüzyıllardır Müslümanların en değerli kutsal mabetlerine ev sahipliği yapan Filistin topraklarını uluslararası hukuka aykırı bir şekilde işgal eden ve 1948 yılından bu yana Filistin halkına karşı sistematik olarak soykırım uygulayan İsrail’in zulmü, insanlık tarihinde bir utan olarak kalacak yeni bir evreye ulaşmış bulunmaktadır. Filistin’de aylardır İsrail ordusunun masum insanları adeta yok etmeye yönelik vahşeti devam etmektedir. İsrail’in 75 yıldır Filistin halkına uyguladığı soykırım, etnik temizlik ve yok etme siyasetinin ulaştığı bu nokta, insanlık vicdanının kabul edemeyeceği bir düzeye ulaşmıştır. Tüm dünyanın gözü önünde Gazze’de yaşayan 2.3 milyon Filistinli açlığa, susuzluğa ve kısacası ölüme mahkûm edilmektedir” dedi. “İsrail’in insanlık dışı saldırılarını şiddetle kınıyoruz” Uluslararası toplumuz bu vahşete dur demesi gerektiğini hatırlatan Prof. Dr. Karaköy, “Tüm insanlığı İsrail devletinin uyguladığı bu vahşete karşı daha duyarlı olmaya davet ediyoruz. Bölgede barışın olmazsa olmaz şartı İsrail’in işgal ettiği bütün Filistin topraklarından çekilmesi, başkenti Kudüs olan bağımsız ve güvenliği uluslararası sistem tarafından garanti edilmiş Filistin devletinin tanınmasıdır. Filistin’de yaşanan zulme karşı artan tepkiler ise ABD ve Avrupa’daki üniversiteleri etkisi altına almıştır. Üniversite öğrencileri yapılan zulümleri barışçıl bir yöntemle protesto etmekte ve dünya çapında seslerini duyurmaktadır. Eylemler ile çığlıklarını duyurmaya çalışan öğrenciler gözaltına alınmakta, üniversiteler protestoları durdurmak için uzaktan eğitime geçmektedir. Üniversite öğrencilerinin gösterdiği barışçıl tepkiye karşı gösterilen orantısız tepkiyi temel insan hakları ve akademik özgürlüğe vurulmuş bir darbe olarak kabul ediyor, derin bir üzüntü duyuyor şiddetle kınıyoruz. Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Öğrenci Toplulukları olarak, İsrail’in insanlık dışı saldırılarını şiddetle kınıyor, şiddetinin artırarak devam eden bu zulmü lanetlediğimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz” ifadelerine yer verdi.
Hakkari Yüksekova polisinin sanal dolandırıcılığa karşı uyarıları devam ediyor Hakkari’nin Yüksekova İlçe Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polislik Büro Amirliği ekipleri, sanal dolandırıcılık konusunda vatandaşları bilgilendirmeye devam ediyor. Son dönemlerde sık sık sosyal medya platformları üzerinde yapılan dolandırıcılık nedeniyle Yüksekova İlçe Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polislik Büro Amirliği ekipleri harekete geçti. Cengiz Topel ve İpekyolu caddeleri üzerinde kurdukları stantta bilgilendirme ve ardında iş yerlerini, sokakları ve parkları gezerek yaşanan dolandırıcılığa karşı vatandaşları uyaran polis ekipleri, broşür dağıtıp konu hakkında bilgi vermeye devam ediyor. Konuyla ilgili Yüksekova Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamada, bilişim teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte internet dolandırıcılığı gibi yeni bir suç kavramının ortaya çıktığı belirtilerek, “Dolandırıcı şahıslar Facebook, Instagram, X gibi sosyal medyada açtıkları sahte hesaplar ile kendisini savcı, asker, polis olarak tanıtıp gönderdikleri IBAN ya da link adreslerine para yollamanızı isteyerek dolandırmaktadır. Sizleri telefon ile arayarak kendileri polis, asker veya savcı olarak tanıtıp, ‘adınız ya da banka hesabınız çeşitli örgütlere karıştı’ diyerek sizden para, altın isteyen şahıslara inanmayın. İnternet dolandırıcılığı genellikle Instagram, X, Facebook, Twitch gibi sosyal medyalar üzerinden olduğu gibi bazı alışveriş siteleri üzerinden sahte hesaplar açılarak internet sitelerinde olmayan araç ve eşyaya dair sahte ilanlar verilerek dolandırmaya çalışmaktadırlar. Piyasa fiyatının çok çok altında bir fiyatla satışa sunulan özellikle akıllı telefon ve bazı elektronik eşyalarla ile ilgili bu reklamlar tamamen dolandırıcılık amacıyla yapılan reklamlardır. Bu tip sitelerden alışveriş yapmayın. Alacağınız ürünün piyasa değeriyle karşılaştırmasını yapın. Mağdur olduğunuz böylesi bir durum karşısında derhal şikâyet için en yakın emniyet birimine ya da cumhuriyet başsavcılığına müracaat ederek suç duyurusunda bulunalım" denildi.
Kocaeli 7 yıllık sır cinayet çözüldü: 27 yaşındaki kadının aile meclisinde infaz kararı çıkmış Kocaeli’de 2017 yılından beri haber alınamayan evli ve 4 çocuk annesi 27 yaşındaki Güneş Yıldıztan’ın cinayete kurban gittiği ortaya çıktı. Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin teknik ve fiziki takibinin ardından cinayet aydınlatılırken, kadının aile meclisinde alınan infaz kararının ardından kocası, kocasının kardeşleri ve amca oğulları tarafından ormanlık alana götürülerek öldürüldüğü belirlendi. Edinilen bilgiye göre, 2017 yılında meydana gelen olayda evli ve 4 çocuk annesi Güneş Yıldıztan (27) sevgilisi M.A. ile yaşadığı evden kaçtı. Bir süre sonra M.A. ile Güneş Yıldıztan Darıca Polis Merkezi’ne başvurdu. Güneş Yıldıztan, verdiği ifadede kocası Nihat Yıldıztan’ın kendisini dövdüğünü belirterek şikayetçi oldu. Polis merkezindeki işlemlerinin ardından Güneş Yıldıztan, kadın sığınma evine yerleştirildi. Güneş Yıldıztan bir süre kaldığı sığınma evinden kendi isteğiyle ayrıldı. Yaklaşık 5 gün boyunca çeşitli yerlerde konaklayan Güneş Yıldıztan akabinde sırra kadem bastı. Kocaeli Emniyeti cinayeti aydınlattı Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, Güneş Yıldıztan’ın 7 yıldır hiçbir yaşam belirtisi göstermemesi üzerine konuya ilişkin inceleme başlattı, 50’nin üzerinde kişinin ifadesine başvuruldu, adım adım iz sürüldü. Yaklaşık 4 aylık teknik ve fiziki tabinin ardından Güneş Yıldıztan’ın cinayete kurban gittiği belirledi. Harekete geçen ekipler Kocaeli merkezli İstanbul ve Van’daki eş zamanlı operasyonlarda 26 kişiyi gözaltına alındı. Nihat Y., S.Y, M.Y, B.Y, F.Y, O.Y., A.Y, S.Y, Z.Y, B.Y, M.Y, ve M.Y. emniyetteki işlemlerinin ardından cinayet, cinayeti azmettirme ve cinayete iştirak suçlarıyla Körfez Adliyesine sevk edildi. Ormanlık alanda öldürmüşler Öte yandan, Güneş Yıldıztan’ın sığınma evinden çıktığı süreçte kocasının yakınları ve aile fertleri tarafından yakalanarak Körfez ilçesi İlimtepe bölgesine götürüldüğü öğrenildi. Yıldıztan’ın Kocası, kocasının kardeşleri ve amca oğulları tarafından ormanlık alanda öldürüldüğü tespit edildi. Yıldıztan’ın kardeşlerinin aile meclisinde alınan infaz kararına karşı çıktığı bildirilirken, 7 yıllık süreçte kimsenin ’kayıp müracaatı’ yapmadığı aktarıldı. Yıldıztan’ın cesedine ise ulaşılamadı.
Düzce Başkan Özlü Düzce’yi anlattı Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurulu Başkanı Şükrü Karatepe ve üyelerini Düzce’de ağırladı. Özlü, konuklarına hem Düzce hem de yerel yönetim konularında genel bir sunum yaptı daha sonra Konuralp Antik Kenti ile Akçakoca’da inceleme gezisi gerçekleştirdi. Başkan Faruk Özlü, ikinci 5 yıllık döneme hızlı bir başlangıç yaptı. Düzce’de belediye hizmetlerinde sürekli olarak kalite ve verimliliği artırmak üzere çeşitli projeleri vakit kaybetmeden başlatan Özlü, Ankara’dan destek almayı da ihmal etmiyor. Hafta başında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Atay ile yaptığı görüşme sonrasında Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurulu Başkanı Şükrü Karatepe ve üyelerini davet eden Başkan Özlü, heyeti Düzce’de ağırladı. Belediyelerin sorumluluk alanları, hizmet içeriği ve kaynakları konularının düzenlendiği yasaların güncellenmesi hususunda gerekçeleri ile bilgiler paylaşan Başkan Özlü, Düzce örneği üzerinden önemli konulardan bahsederek çalışma yapılabileceğini ifade etti. Konuralp antik kenti gezdiler Daha sonra konukları ile birlikte Konuralp Antik Kenti kazı alanını ziyaret eden Başkan Faruk Özlü, burada Konuralp Müze Müdürü’nün de aktardığı bilgiler eşliğinde kurul üyelerine 4 yıllık kazı çalışmalarını aktardı. Düzce Belediyesi’nin personel ve lojistik desteği sayesinde gerekli izinlerin alınarak kesintisiz kazı yapıldığını belirttiği alanda 4 önemli tarihi eserin gün yüzüne kavuşturulduğunu belirtti. Ziyaretler son olarak Akçakoca’da yeni hizmete açılan Düzce Belediyesi iştirak şirketi Beltur işletmesi olan Akçakoca Bey Konakları’nda devam etti. Düzce’nin turizm konusunda çok zengin olduğunu belirten Başkan Özlü; “30 Milyon kadar bir nüfusa hitap ediyoruz. Dinlenmenin, kendini yenilemenin en güzel noktası neresi derseniz, şüphesiz Düzce’dir. Sizleri burada daha sık ağırlamak isteriz. Bugüne kadar yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı sizlerle paylaşmaktan memnuniyet duydum. İlginiz ve ziyaretiniz için teşekkür ediyorum” dedi. Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Karatepe ve üyeler, Düzce’de ziyaret ettikleri noktalar ve öğrendikleri bilgiler için teşekkür ederken hayranlıklarını dile getirmeyi de ihmal etmedi.