EKONOMİ - 30 Mart 2023 Perşembe 10:10

‘Scooter’ ile dünyaya açıldı

A
A
A
‘Scooter’ ile dünyaya açıldı

Kurduğu ‘Scootable’ adlı girişimle elektrikli scooter ve bisikletlerin çalışmasını sağlayan yazılımsal altyapıyı üreten İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) öğrencisi Emrecan Durmaz, Avrupa Birliğinin (AB) en büyük şirketlerinden biri olan EIT Urban Mobility’den yatırım aldı.

İzmir’de yaşayan 29 yaşındaki Emrecan Durmaz, İEÜ Sürdürülebilir Enerji Yüksek Lisans Programı’na 2022 yılında başladı. Lisans eğitimini ise İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Bilgisayar Mühendisliği Bölümünde tamamlayan Durmaz, son dönemde kullanım sıklığı giderek artan elektrikli scooter ve bisikletlerin yazılımsal altyapısını hazırlamak üzerine yoğunlaştı. Temellerini İzmir’de attığı Scootable’ı kısa sürede büyüme yoluna sokan Durmaz, Türkiye’nin yanı sıra İsviçre’deki 2 firma ile de çalışmaya başladı. Mikromobilite alanındaki başarılarıyla dikkat çeken Durmaz, AB’nin en büyük şirketlerinden biri olan EIT Urban Mobility’den yatırım almaya hak kazanan sayılı şirketler arasına girmeyi başardı. Yeşil Mutabakat çerçevesinde, karbon ayak izini düşürmek hedefiyle yapılan çalışmalarda kendilerine yenilik katacak şirketleri seçen EIT, Avrupa’daki çok sayıda firma arasında yaptığı inceleme neticesinde Scootable'a ortak olmayı kararlaştırdı. EIT gibi çok büyük bir teknoloji şirketiyle partner olmanın gururunu yaşadıklarını söyleyen Durmaz, “Yüzde 2’lik hisseyle ortağımız oldular. Elbette oran değil, çalışmalarımızı takip ederek bizi yatırım yapmaya değer görmeleri önemli. Yurt dışındaki ağımızı genişleterek ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek istiyoruz” diye konuştu.

Avrupa’da kullanım daha yaygın

Kısa sürede zoru başararak kalıcı bir ilerleme sağladıklarını, yaptıkları çalışmaların Avrupa’da da değer gördüğünü bilmenin kendilerine mutluluk verdiğini ifade eden Durmaz, “Son dönemde elektrikli scooter ve bisikletleri sokaklarda çok fazla görmeye başladık. Çeşitli mobil uygulamalar üzerinden de bunları kolaylıkla temin edebiliyoruz. Bu araçları üretirken ya da şirketler için bir sistem oluştururken, yapılması gereken yazılımsal altyapılar mevcut. İşte şirket olarak biz de tam anlamında bunu gerçekleştiriyoruz. Avrupa’da elektrikli scooter ve bisikletlerin kullanım oranı, ülkemize göre çok daha fazla. Yeşil Mutabakat çerçevesinde karbon ayak izinin azaltılması da temel önceliklerden biri olduğu için Avrupa genelinde bu tarz scooter ve bisikletlerin kullanımı teşvik ediliyor. EIT Urban Mobility, çevreci ve sürdürülebilir teknolojiler üretme noktasında kendilerini geliştirecek şirketlere yatırım yapıyor. Bu konuda çok sayıda şirketi değerlendirerek hassas bir inceleme gerçekleştiriyor. EIT’ten yatırım almak herkesin beklentisi. Bu fırsatı yakaladığımız için çok mutluyuz” dedi.

Birçok avantaj sağlayacak

Durmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Artık şirketimizin yüzde 2’lik hissesi EIT’ye ait. Maddi konularda çok hassas oldukları için maddi verileri paylaşamıyorum. Ancak EIT ile ortak olmanın maddi destekten çok daha fazla avantajları var. Böyle bir ortaklık sağlamak büyük prestij. Aynı zamanda sizin çalışmalarınızın ne kadar doğru ve gerçekçi olduğunun da bir göstergesi. Artık EIT tarafından düzenlenen tüm eğitimlere de katılabileceğiz. İş çevresi, yani network oluşturmak anlamında da EIT’nin bize büyük destekleri olacak. Bu sayede dünyaca ünlü yeni markalarla tanışarak onlara çalışmalarımızı anlatabileceğiz. Hedefimiz yurt dışı pazarımızı genişletmek, bu sayede ülkemizi de layıkıyla temsil etmek. EIT, kendilerine başvuran şirketlerden sadece yüzde 3’üne yatırım desteği veriyor. Biz, birçok ülkeden çok sayıda değerli şirket arasında yüzde 3’lük dilime girmiş olduk.”

Sürdürülebilirlik vurgusu

Küçük yaşlardan beri teknolojiye ilgi duyduğunu ve meslek seçimine de bunu yansıttığını söyleyen Durmaz, “Sevdiğim, çalışmaktan keyif aldığım bir alanda ilerliyorum. Eğer sevdiğiniz işi yapıyorsanız, başarılı olmanız daha kolay. Bilgisayar mühendisliği alanında eğitim alırken zaten aklımda mikromobilite kısmına yoğunlaşmak vardı. Ancak bunu yaparken sürdürülebilirlik konusunda nitelikli bir eğitimden geçmek istiyordum. Çünkü mikromobilite ve elektrikli scooter ya da bisiklet demek, aynı zamanda sürdürülebilirlik demek. İzmir Ekonomi Üniversitesi Sürdürülebilir Enerji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Efe Biresselioğlu, bu alanda birçok çalışması, uluslararası yayını olan bir isimdi. Bu noktada İzmir Ekonomi Üniversitesini tercih etmekte hiç tereddüt duymadım. Bana çok destekleri oldu. İyi ki burayı tercih etmişim. Mikromobilite alanında daha da gelişerek yolumuza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Tenis tarihinde ilk kez Quad Milli Takımı Dünya finallerinde Antalya Megasaray Tenis Akademi’de gerçekleşen 21 ülkeden toplamda 44 takımın katıldığı BNP Paribas Tekerlekli Sandalye Dünya Takımlar Şampiyonası’na wild card ile katılan Quad Milli Takımı Brezilya’yı 2-1 mağlup ederek adını tarihte ilk kez finale yazdırdı. Kaptanlığını Sinem Oğuz’un yaptığı Uğur Altınel, Ahmet Kaplan, Ali Ataman ve Fatih Karataş’tan oluşan Quad Milli Takımı Şampiyona boyunca Amerika’yı 2-1, Avustralya’yı 2-1 ve Büyük Britanya’yı 2-1 yenerek grubunu lider olarak tamamladı. Grubundan lider bitirip diğer grubun ikincisi Brezilya ile yarı final mücadelesine çıkan milliler ilk maçında Uğur Altınel sahne aldı. Uğur’un dünya 13 numarası Leandro Pena’ya 6-1, 6-3 mağlup olmasıyla Türkiye 1-0 geriye düştü. İkinci maçta dünya 11 numarası milli sporcu Ahmet Kaplan, Ymanitu Silva’yı 6-4, 6-0 yenerek seride durumu 1-1’e getirdi. Serinin kazananını belirleyecek çiftler maçında Ali Ataman/Ahmet Kaplan ikilisi Leandro Pena/ Ymanitu Silva çiftini 7-6, 6-0 mağlup ederek Türkiye’yi 2-1 Brezilya karşısında öne geçirdi ve final biteni cebine koydu. Milliler dünya şampiyonluğu için yarın 11.00’de başlayacak karşılaşmalarda Şili ile karşılaşacak. "Şampiyonluk için korta çıkıyoruz" Milli takımın final başarısını değerlendiren Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Cengiz Durmuş, “Çocuklarımızın korttaki mücadelesi heyecanımızı gittikçe artırıyor. İlkleri yaşamaya alışmış bir federasyon olarak teniste dünyanın iyi takımları arasına girdiğimizi, bir tenis ülkesi olduğumuzu hep söylüyorduk. Bugün çocuklarımız dünya kupasında dünyanın en iyilerini yenerek finale geldi. Şampiyonluk için korta çıkıyoruz. Çocuklarımız yürekleriyle milli formayı canı gönülden taşımayı ve kortlarda mücadele vermeyi başardılar” dedi. Bu tür organizasyonlara ev sahipliği yapmanın oluşturduğu etkiye dikkat çeken Durmuş, “Çocuklarımız bu turnuvada wild cardla yani puanı yetersiz olduğu halde turnuva ülkesinde olduğu için özel davetle oynayabilme fırsatı buldu. Çocuklarımız dünyanın en iyilerini yenerek namağlup olarak finale geldi. Bu bizim ülkemizde tenise verilen değerin, ilginin arttığının ve hatta çığ gibi büyüdüğünün bir göstergesi” diye konuştu. "İnanılmaz bir duyguydu" Karşılaşmaları değerlendiren milli sporcu Ahmet Kaplan ise, “İnanılmaz bir duyguydu. Teklerde durum 1-1’di karar double’ını oynuyorduk çiftler maçında. Elimizden gelen her şeyi yaptık. İnanılmaz bir savaş vardı. Her şeyimizi verdik. Çok mutluyuz, evimizdeyiz. Yarın final maçımız var kupayı alacağız” dedi. Milli sporcu Ali Ataman ise final karşılaşmasına hazır olduklarını ifade ederek şöyle konuştu: “Şili favori takımdı. Ama bu dakikadan sonra bizim için fark etmez. Herkesi yenecek güçteyiz. Yarın çok büyük bir başarıyla bu işi sonlandıracağız.”
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Öğretmenlerimizi olumsuzluktan korumak ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Evlatlarımıza kattıkları bilgi ve değerler bütünüyle ülkemizin kalkınma mücadelesinde hayati önemde olan öğretmenlerimizi her türlü olumsuzluktan korumak, onlara mesleklerini icra edecekleri rahat ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye’nin kalkınma mücadelesinde hayati önem taşıyan öğretmenleri her türlü olumsuzluktan korumak ve onlara güvenli bir çalışma ortamı sağlamak gerekliliğine vurgu yaparak, "Evlatlarımıza kattıkları bilgi ve değerler bütünüyle ülkemizin kalkınma mücadelesinde hayati önemde olan öğretmenlerimizi her türlü olumsuzluktan korumak, onlara mesleklerini icra edecekleri rahat ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir. Ulvi bir mesleği icra eden, yetiştirdikleri nesillerle geleceğimizi inşa ve ihya eden öğretmenlerimiz başımızın tacıdır. Bu anlayışa kararlılıkla sahip çıkan bir hükümet olarak öğretmenlerimize ve diğer eğitim çalışanlarımıza yönelik şiddete ilişkin kapsamlı bir düzenlemeyi süratle hayata geçireceğiz. Kanun teklifi olarak Gazi Meclisimize sunacağımız düzenlemeyle, öğretmenlerimize yönelik fiillerde ceza kanunlarında öngörülen cezalar yarı oranında artırılacak. Bu fiilleri işleyenlerin cezasının ertelenmesi engellenecek. Bu fiiller tutuklama sebebi sayılarak tutuksuz yargılamanın önüne geçilecek. Özel kurumlarda çalışan öğretmenlerimiz ve diğer eğitim çalışanlarımız da görevleri sebebiyle kendilerine yönelik işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılacak. Öğretmenlerimiz müsterih olsun. Böylesine önemli bir mesleği ülkemizin her bölgesinde fedakarca yürüten öğretmenlerimize karşı şiddet olaylarına asla sessiz kalmadık, kalmayacağız. Bu vesileyle, İstanbul’da canice yapılan bir saldırı sonucu hayatını kaybeden İbrahim Oktugan öğretmenimize Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine, öğrencilerine ve tüm eğitim camiamıza başsağlığı diliyorum" ifadelerini kullandı.