GÜNDEM - 30 Temmuz 2015 Perşembe 15:54

Şehit Binbaşı, eşine kendini siper etti

A
A
A
Şehit Binbaşı, eşine kendini siper etti

PKK'lı teröristler tarafından otomobilinde uğradığı silahlı saldırıda şehit düşen Malazgirt İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Arslan Kulaksız'ın aynı saldırıda kolundan yaralanan çocukluk aşkı eşine kendisini siper ettiği ortaya çıktı.

Saldırı anını İHA muhabirine anlatan Şehit Binbaşı Kulaksız’ın eşi Sibel Kulaksız, “Sağ tarafımızdan bildiğim kadarıyla 8 tane kurşun yağdırmışlar. İkisi yiğidime, biri bana. Ama biri daha gelecekti, yiğidim göğsünü bana siper etti, beni korudu. Şehit mertebesine ulaşırken bir de eşini korudu. Yavrularını öksüz bırakmamak için beni yaşattı” dedi.

“BANA SİPER OLDU”
Şehit Binbaşı Kulaksız’ın defnedildiği Amasya’nın Merzifon ilçesine bağlı Ortaova köyünde taziyeleri kabul eden eşi Sibel Kulaksız, “Bize pusu yaptılar. Eşime başka türlü zaten gücü yetmezdi onların. Aslandı, yiğitti, adı gibiydi. Korktular. Bize ateş ettiler. Eşim sağ omzunda beni korudu. Bana siper oldu. Beni kurtardı. Göğsünü siper etti ben ölmeyim diye. Kaç defa şehit oldu. Hem kalbinden vurdular. Sonra bana bir şey olmasın diye sağına attı kendini. Yiğidimi vurdular. Adı gibi aslandı. Başka türlü onu tuzağa düşüremedikten sonra vuramazlardı. Korktular yiğidimden” diye konuştu.

“TAYİN İSTEMEDİ”
Tayin istemeyip bir yıl daha Malazgirt’te kalmak isteyen eşinin son günlerde yaşanan olaylar üzerine saldırı ihtimaline karşın bütün personelini uyardığını anlatan 2 çocuk annesi Sibel Kulaksız, “Bütün personelini uyarmış. ‘Dikkatli olun, dışarı çıkmayın’ diye. Kendisi babayiğitti. Kıyafetleriyle birlikte ikimiz gittik. Beni orucumu açmak için bölüğe götürüyordu. Orucumu açacaktım. Orada eşimi vurdular. Pusuya düşürdüler. Başka yapamazlardı zaten” şeklinde konuştu.

“EŞİMDEN KORKTULAR”
Eşinin şehit düşmesinin ardından Türk Silahlı Kuvvetleri’nin düzenlediği operasyonlara adının verilmesini gururla öğrenen Sibel Kulaksız, “Operasyon düzenlediler. Adına da ‘Arslan Binbaşı Operasyonu’ verdiler. 200 kişiyi öldürmüşler. Daha da ölecek. Bunu bilseydi daha önce şehit olurdu o. Daha önce şehit olurdu. Onlardan korktular hep. Eşimden korktular” ifadelerini kullandı.

“DİMDİK AYAKTAYIZ”
Teyze çocuğu olduğu eşiyle severek evlendiklerini, 15 yaşındaki kızı İrem’in hemşire olmasını istediğini ve cenaze törenine binlerce kişinin katıldığını anımsatıp bölücülere mesaj gönderen şehit eşi Kulaksız, “Arslan gibi binlerce, 100 binlerce, milyonlarca insan gelecek. Hepimiz ayaktayız. Dimdik. O bizim öyle dimdik durmamızı isterdi. Gururla ve biz öyle duruyoruz. Bizi yıkmadılar, yıkamazlar” ifadelerini kullandı.
Şehit Binbaşı’nın İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Elektronik Haberleşme Mühendisliği öğrenimi gören 22 yaşındaki oğlu Dursun Burak da şöyle konuştu: “Babam benim İstanbul Teknik Üniversitesi’nde okumamı çok istiyordu. Orada okumaya devam edeceğim. Şu anda hazırlık sınıfını yeni geçtik, 1. sınıfa başlayacağım. Sınavı geçtiğimi de 3 gün önce öğrenmişti. Çok istiyordu sınavı geçmemi. Birkaç defa girdim sınava. Onu öğrendi. Çok memnun oldu, mutlu oldu. Güzel bir şekilde okuyup, bitirmemi isterdi babam ve ben yapacağım inşallah.”
 

MURAT ÇELİK A.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Fidan: “Türkiye olarak Güney Afrika’nın İsrail’e karşı UAD’da açtığı davaya müdahil olmaya karar verdik” Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Bugün yaptığımız değerlendirmelerin neticesini Cumhurbaşkanımıza arz ettik ve alınan siyasi karar gereği buradan ilk kez duyurmak istiyorum, Türkiye olarak Güney Afrika’nın İsrail’e karşı UAD’da açtığı davaya müdahil olmaya karar verdik. Bu adımlar UAD önündeki sürecin doğru yönde ilerlemesini temenni ediyoruz” dedi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Endonezya Dışişleri Bakanı Retno Marsudi ile Dışişleri Bakanlığı’nda görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin ardından ikili düzenlenen toplantıda gündeme ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Görüşmede Türkiye Endonezya Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyinin ilk toplantısının hazırlıklarını ele aldıklarını aktaran Baka Fidan, “Bu mekanizma Cumhurbaşkanımızın 2022 tarihinde Bali’yi ziyaretleri sırasında tesis edilmişti. Bu çerçevede ikili ilişkilerimizin tüm taraflarını görüşme şansımız oldu. Endonezya’nın seçilmiş Cumhurbaşkanı Prabowo’nun ülkemizi ziyareti dahil önümüzdeki dönemde üst düzey ziyaretlerin devamı hususunda da mutabık kaldık. Görüşmelerimizde ekonomik ve ticari ilişkilerimizi yenilenebilir enerji ve helal gıda dahil çeşitli alanlarda geliştirme hususunda mutabık kaldık. Ticaret hacmimizin liderlerimiz tarafından belirlenen 10 milyar dolar hedefine ulaşması için atabileceğimiz adımları istişare ettik” ifadelerini kullandı. Kapsamlı Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Anlaşmasının müzakerelerinin devam ettiğini belirten Bakan Fidan, Endonezya’nın yeni başkenti Nusantara’nın inşa sürecinde Türk müteahhitlik firmalarında rol almasını istediklerini kaydetti. “Savunma ve dışişleri bakanlarının yer alacağı ‘2+2’ formatında bir mekanizma kurulması konusunda mutabık kaldık” Türkiye ve Endonezya arasında savunma sanayi işbirliğinin artarak devam etmesini ve firmaların Endonezya ordusunun modernizasyonunda daha fazla rol almasını arzu ettiğini dile getiren Bakan Fidan, “Terörle mücadele dahil önümüzdeki dönemde imzalanabilecek belgeleri gözden geçirdik. FETÖ başta olmak üzere terör örgütleriyle mücadele konusunda çalışmaya devam edeceğiz. Ayrıca bugün ilişkilerimizin daha da derinleşmesini sağlayacak önemli bir karar daha aldık. İki ülke arasında savunma bakanlarıyla dışişleri bakanlarının yer alacağı ‘2+2’ formatında bir mekanizma kurulması konusunda mutabık kaldık” dedi. “Bazı Avrupa ülkelerinin Filistin’i tanımaya yakın olduklarını söylemeleri de ayrıca umut vericiydi” Endonezyalı mevkidaşı ile görüşmesinde Filistin’deki gelişmelerin yer aldığını aktaran Bakan Fidan, Endonezya’nın Filistin konusundaki tutum ve hassasiyetin ortak olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı: “Endonezya’nın da yer aldığı İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği Temas Grubu olarak Gazze’ye yönelik saldırılara ilişkin uluslararası farkındalığı artırmak için önemli çalışmalarda beraber görev aldık. Biliyorsunuz Gazze Temas Grubu Toplantısına katılmak üzere Riyad’daydım. Burada öncelikle Temas Grubu olarak kendi aramızda bilahare batılı ülkelerin de temsilcilerinin katılımıyla toplantılar yaptık. Filistin Devleti’nin tanınması ve iki devletli çözüme odaklanan mesajlarımızı bir kez daha kuvvetle vurguladık. Bazı batılı ülkelerin artık iki devletli çözümün bir şart olduğunu kabul ettiklerini, İsrail kadar Filistin de güvenliğinin sağlanmasının eşit derecede önem taşıdığını teslim ettiklerini görmekten memnuniyet duyduk. Tüm çabalarımızla artık dünyanın en azından söylem bazında da olsa aynı noktaya geldiğini görmekteyiz. Bazı Avrupa ülkelerinin Filistin’i tanımaya yakın olduklarını söylemeleri de ayrıca umut vericiydi.” “Zaman, bu söylem birliğinin uygulamaya geçme zamanıdır” Filistin’i 136 ülkenin tanıdığını hatırlatan Bakan Fidan, ağırlıklı olarak Avrupa ülkeleri ve ABD’nin tanımaması nedeniyle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Filistin’in statüsünün tescil edilmediğini aktararak, “Şu anda geldiğimiz aşamada bu yaygın tanımanın daha büyük uluslararası meşruiyete dönüşmesi, başta ABD olmak üzere Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne daha büyük bir baskı uygulanması. Bu noktada sistemli ve yoğun çalışmalarımızı dostlarımızla beraber devam ediyoruz. Uluslararası kamuoyunun bu tepkisine karşı İsrail büyük bir pervasızlık ve cüretle Filistinli sivillere karşı işlediği suçları sürdürmektedir. Artık zaman, bu söylem birliğinin uygulamaya geçme zamanıdır. Bu insanlık dışı durma hep beraber uluslararası toplum olarak sistemli bir şekilde aktif bir şekilde ‘dur’ dememiz gerekiyor. 21. Yüzyılda Gazze’de açlıktan ölümler yaşanırken, İsrail ordusunun çekildiği yerlerde toplu mezarlar ortaya çıkarken, kadın, çocuk, hasta, yaşlı demeden siviller hedef alınırken, uluslararası toplum daha neyi beklemekte? Artık zorlayıcı tedbirlerin gündeme gelmesi gerektiği ortadadır. İsrail’in Filistin halkını boyunduruk altına alma ve topraklarından sürme çabasını, ne Filistinliler ne Türkiye ne de adalet ve hukuk arayışında olan diğer ülkeler ne de uluslararası toplum vicdanı kabul etmeyecektir. Bir tercih ile karşı karşıyayız. Ya hukuktan ve insanlıktan yana olacağız ya da zulmün yol açtığı sorunların bedelini hep birlikte ödeyeceğiz. Bu hususu özellikle İsrail’in suçlarına kefil olan ancak tüm uluslararası sistemi ve güvenliği tehlikeye atan ülkelere ikaz olarak bir kez daha vurgulamak istiyorum. Krizin başından beri Gazze’de yaşanan bu insanlık trajedisinin dünyanın dört bir yanında toplumsal olayları tetikleyebileceğinin önceden söyledik. Bugün görüyorsunuz, İsrail’e şartsız destek olan ülkelerde halk sokaklara dökülmüş durumda. Daha da vahim bir noktaya gelmemek için bu ülkelerin bir an evvel uyanması gerekiyor. Gazze de akan kan, yalnızca Filistinlilerin kanı değil, Gazze’de insanlık bir sınav vermektedir” diye konuştu. “Güney Afrika’nın İsrail’e karşı UAD’da açtığı davaya müdahil olmaya karar verdik” İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği suçlara yönelik Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD) yaptığı başvuruyu ilk günden itibaren iki yönlü şekilde değerlendirdiklerini belirten Bakan Fidan, şöyle devam etti: “Riyad’da yaptığım gibi özellikle İslam İşbirliği Teşkilatı, Arap Birliği Ülkeleri başta olmak üzere Filistin’i devlet olarak tanıyan diğer ülkelerle yaptığımız görüşmelerde de şunu gördük, bazı ülkelerde bu konuda tavır almaya hazır hale gelmiş durumdalar. Şu ana kadar biliyorsunuz sadece iki ülke, Nikaragua ve Kolombiya bu konuda somut bir tutum aldı, başvuruda bulundu. Biz de bugün yaptığımız değerlendirmelerin neticesini Cumhurbaşkanımıza arz ettik ve alınan siyasi karar gereği buradan ilk kez duyurmak istiyorum, Türkiye olarak Güney Afrika’nın İsrail’e karşı UAD’da açtığı davaya müdahil olmaya karar verdik. Bu adımlar UAD önündeki sürecin doğru yönde ilerlemesini temenni ediyoruz. Başvurumuza yönelik çalışmalarımız çok uzun süredir devam etmekteydi. Biz bundan sonra bu siyasi karar Cumhurbaşkanımız tarafından alındıktan sonra ve şu anda bütün dünyaya duyurulduktan sonra hukuki çalışmalarımızı tamamlayacağız. Bu esnada bütün aha sonra müttefik ülkelerle bu konuda daha fazla ne yapılabilir, hangi ülkeler başvuruda bulunabilir onun çalışması içerisinde olmaya devam edeceğiz. Çalışmamızın hukuki metni tamamlandığı zaman da alınmış olan bu siyasi kararı fiiliyata geçirmek için resmi müracaatımızı UAD’a yapacağız. Türkiye olarak her her durumda Filistin halkın yanında olmaya devam edeceğiz.” Endonezyalı mevkidaşı Marsudi ile Filistin konusu başta olmak üzere her zaman temasta kalacaklarını belirten Bakan Fidan, Endonezya’yla birlikte Gazze Temas Grubu bünyesinde ve farklı platformlarda Filistin halkının meşru davasını savunmaya devam edeceklerini kaydetti. Endonezya Dışişleri Bakanı Marsudi, Endonezya ve Türkiye’nin bulunduğu bölgelerde stratejik etkiye sahip olduğunu belirterek, iki ülkenin de Filistin konusunda ortak kararlılığı ve konumu paylaştıklarını söyledi. Filistin için insanlığı ve adaleti her zaman savunacaklarını vurgulayan Bakan Marsudi, Endonezya’nın kalıcı ateşkesin oluşturulması, insani yardımın Gazzelilere ulaştırılması ve iki devletli bir çözümle ilgili olarak sürecin başlatılmasını hedeflediklerini kaydetti.