GÜNDEM - 31 Mart 2022 Perşembe 13:13

Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz 7'nci ölüm yıl dönümünde anıldı

A
A
A
Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz 7'nci ölüm yıl dönümünde anıldı

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın şehit oluşunun 7’nci yıl dönümü nedeniyle İstanbul Adalet Sarayı'nda anma töreni düzenlendi. Düzenlenen törene yargı camiasından pek çok isim katıldı.

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın, 7 yıl önce Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda şehit oluşunun 7’nci yıl dönümü dolayısıyla anma töreni düzenlendi. Adliyenin Atrium alanında gerçekleşen törene, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz, şehit Kiraz'ın babası Hakkı Kiraz, Adalet Komisyonu Başkanı Okan Albayrak, İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul'daki diğer adliyelerin başsavcıları, hakimler, savcılar ve adliye personeli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz konuşma yaptı. Konuşmaların ardından şehit savcı Kiraz’ın makam odası ziyaret edildi, akabinde odasında Kur’an-ı Kerim okundu.

‘’Mehmet Selim Kirazları bitirebildiler mi?’’
Başsavcı Şaban Yılmaz konuşmasında, ‘’Her 31 Mart’ta olduğu gibi bizler bugün yine hep beraber buradayız. Bugün bizim için hüzünlü bir gün, üzüntülü bir gün ancak bir taraftan hüznümüzü yaşarken, diğer taraftan dirliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi pekiştirmek, devletimize, milletimize sahip çıkmak ve sahiplenmek için buradayız. Mehmet Selim kardeşimiz kişisel bir husumet edeniyle şehit edilmedi. Devletin bir memuru olduğu için, yargının bir neferi olduğu için şehit edildi. Yargı çalışanları olarak bizler her zaman adaletin tecellisi için hukuk devletinin ikamesi için çalışıyoruz, çalışmaktayız. Hakim ve savcılık en kutsal görevlerden biridir. Yargı mensubu sadece ve sadece adaletin tecellisi için vazifesini yapar. Bizler hak ve hukukla uğraşıyoruz. Mağdurun ve mazlumun dertlerine çare arıyoruz. Suç işleyenlere kanunlar çerçevesinde hesap soruyoruz ve bunları da bu millet adına yapıyoruz. Polisimiz ve askerimiz dağda, bayırda, karda, kışta görev yaparken, nöbet tutarken nasıl vatani bir görevi ifa ediyorsa, bizler de bu devletin temel direği olan adaletin sağlanması için kılı kırk yararak görev yapıyoruz, yapmaya çalışıyoruz. Polisimiz gibi, askerimiz gibi bizler de şehit olabiliriz veya yaralanıp gazi olabiliriz. Aynı Mehmet Selim Kiraz kardeşimizin olduğu gibi. Peki Mehmet Selim Kiraz kardeşimizi şehit ettiler de ne oldu? Mehmet Selim Kiraz’ları bitirebildiler mi? Bizleri korkutup sindirebildiler mi? Bakın bizler yine buradayız. Yüzlerce, binlerce Mehmet Selim Kiraz’lar olarak buradayız ve burada olmaya da devam edeceğiz. Hakkı, hukuku, adaleti savunmaya devam edeceğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Hakim ve savcı sadece anayasanın ve kanunun gereğini yapmadığı konusunda, yapıp yapmadığı konusunda endişe etmesi gerekir’’ şeklinde konuştu.

‘’Bir Mehmet Selim gider, bin tane Mehmet Selim daha doğar’’
Konuşmasını yapan Şehit Mehmet Selim Kiraz’ın babası Hakkı Kiraz ise ‘’Gerçekten 31 Mart bizim için çok acı ve kara bir gün. Evet, biz o günü yaşadık ama olsun yaşayalım, bu milletin bir ferdiyiz biz, bu şerefli devletin vatandaşıyız. Biz bu devlet için bir can değil bin can feda etmeye hazırız. Bizim için düğün, bayram olur, hiç kimse endişe etmesin bundan. Bir Mehmet Selim gider, bin tane Mehmet Selim daha doğar, bundan hiç kimsenin kuşkusu da olmasın. Evet, o gün çok acı bir gündü. Eşimle beraber evimizde oturuyorduk, torunlarımızla beraberdik. Saat 12.00 civarında, 12.30 civarında bir baktım, sağ olsunlar komşumuz olan hakim beylerden birkaç tanesi indiler. Muhterem Başsavcım, o dönemin Başsavcısı da şu anda burada, biz tabii biraz böyle konuştuk. Bakanım, saat 12.30 geldiler, hayırdır dedim, bir baktım, elbette ki içim acı. Elinizden öper, benim küçük torun 7 yaşında. Arka odadan tabii ki televizyon izlemiş, bakmış ki babasının bu halini. 2 tane terörist giriyor, odasında rehin alıyor, elini, kolunu, ağzını bağlıyor, silahını şakağına dayıyor ve kendi çalıştığı bilgisayar ile bütün dünyaya canlı yayın açıyor. Kız da bunu görünce, biz hepimiz hani bizim babamız biz küçükken herkese gücü yeter zannederdik’’ diye konuştu.

‘’Bu devlet uğruna ise bir tane oğlan değil bin tane oğlumuz olsa da feda olsun’’
Şehidin babası Hakkı Kiraz konuşmasının devamında, ‘’Acaba bizim şahsımıza karşılık mı? Baktık ki bizimle ilgili değil, devlete yapılan bir saldırı. Madem ki bu devlete bu saldırı yapılıyorsa, biz zaten bu saldırının tarafıyız. Eğer bizim canımıza gerek duyulursa, canını sakınan namerttir dedim. O an için inanır mısınız dua ettim. Yarabbi dedim, aklımı ve imanımı başımdan alma, biz yanlış bir şey yapmayalım. Bir oğlumuz var varsın gitsin önemli değil, eğer bu devlet uğruna ise bir tane oğlan değil bin tane oğlumuz olsa da feda olsun dedim. Eğer devlet bu teröristlerle pazarlık yapacaksa ve oğlum da bu pazarlık sonucu kurtulacaksa varsın yapmasın devlet bu pazarlığı. Devlet boyun eğmesin bu teröristlere, mertçe ölmeyi tercih ederim namerde muhtaç olmaktansa. Vazgeçtim, teröristlerle pazarlık olmaz dedim. Bu aziz ve asil milletin bize olan ilgi ve alakası hiç geçmedi’’ ifadelerini kullandı.

Savcı Mehmet Selim Kiraz, 31 Mart 2015 günü öğle saatlerinde İstanbul Adalet Sarayı’nda görevi başındayken DHKP-C'li iki teröristler tarafından odasında rehin alınmıştı. Teröristler, Savcı Kiraz'ın serbest bırakılması için Berkin Elvan'ın ölümüne neden olan polisin bulunmasını şartı koşmuş ancak savcı Kiraz saatler süren müzakerelere rağmen makamında şehit edilmişti.

Sema Demir - Murat Horoz - Gülşah Kahveci

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Bu kez sulama kanalında obruklar oluştu Konya’nın Çumra ilçesinde bulunan toprak kanal olarak devam eden Çarşamba kanalı içerisinde 3 ayrı obruk oluştu. Obrukları inceleyen Konya Teknik Üniversitesi Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, çevredeki vatandaşların çok yakınına gelmemelerini, başka yerlerde de çökmeler olabileceğini, dikkatli olunmasını ve kanal içerisine girilmesi gerektiğini söyledi. Yağışların azlığı ve kuraklık Türkiye’yi etkilemeye devam ediyor. Tarımın başkenti olarak bilinen Konya Ovası’nda ise başta Çumra ilçesi ve çevre ilçeler ile illerde obrukların oluşumu her geçen gün çoğalıyor. Konya Ovası’nda iklim değişikliği ve şuursuz tarımsal sulama nedeniyle yer altı su seviyesinde geçtiğimiz aylarda 20 metreye kadar düşüşler kayıtlara geçti. Kayıt dışı kullanılan kuyuların takibi yapılamaması ve vahşi sulama sonrası yer altı su kaynaklarında 50 metreye kadar çekilme meydana gelirken, ovanın kuzey bölgesinde ise 400 metreye kadar açılan kuyulardan su çıkmadığı belirlendi. Konya’nın Çumra ilçesi bulunan Çarşamba kanalı olarak bilinen Çumra Sulaması Ana İletim Kanalı olan Apa Alemdar İsale Kanalının 3 farklı noktasında obruk oluştu. Çökmeyi fark eden mahalle sakinleri durumu yetkililere bildirdi. Yapılan ihbar üzerine olay yerine DSİ Konya 4. Bölge Müdürlüğü ekipleri sevk edildi. Oluşan obrukların incelenmesi ve önlem alınması için güvenlik önlemleri alındı, Apa Barajından su çıkışı düşürüldü. Gökhüyük, Doğanlı ve Dineksaray Mahalleri yakınlarında oluşan obruklarda incelemelerde bulunan Konya Teknik Üniversitesi Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, "Bölge içerisinde zaten şu anda içinde bulunduğumuz alan İnsuyu formasyonu dediğimiz formasyonun olduğu bölge. Bu İnsuyu genellikle suyla karşılaştığı zaman çözünebilir nitelikte birimlerden oluşuyor. Buradaki kanal aslında Çarşamba çayının güzergahı üzerinde Çarşamba Çayı’nın olduğu yerde toprak kanal şeklinde devam ediyor. Uzun geçen kurak geçen kış mevsiminden sonra sular geldiği zaman da tabii ki alttaki Çarşamba çayının altındaki gevşek tutturulmuş malzeme içerisindeki çatlaklar biraz daha genişlemiş ve alttaki boşluklara doğru hareket etmiş. Bu alttaki zaten var olan boşluğun üstteki malzemenin taşınması taşınamaması sonucu çökmesini gösteriyor. Yani bölgedeki kuraklığın en önemli göstergelerinden birisi. Bu havza içerisinde bu tarz çöküntüler özellikle yağışlardan sonra meydana geliyordu. Yoğun yağışlardan sonra burada da su akışıyla meydana gelmiş olması benzer bir görüntüyü ortaya çıkarıyor" dedi. Çevre halkına uyarılarda bulunan Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Arık, "Çevredeki vatandaşlar incelemek için de olsa çok yakınına gelmesinler. Zira çatlakların devamı var. Daha güneydeki göçüklerde aynı şey var. O yüzden şu anda zaten Devlet Su İşleri konuya müdahale ediyor. Bunlar doldurulduktan sonra belki buraya gelinebilir. Tabii vatandaşlar, bunun dışında başka yerlerde de çökmeler olabilir kanal içerisine girmemelerini öneririz. Bu bölge içerisinde biz Konya AFAD İl Müdürlüğüyle birlikte yürüttüğümüz proje çerçevesinde çalışmalarımızı tamamladık ve duyarlılık haritamızı oluşturduk. Burası yüksek duyarlı alanlardan bir tanesi ve bölge içerisinde zaten yakınlarda hemen en eski obruklardan birisi olan Gökhüyük Obruğu bulunuyor. Gökhüyük obruğunun dışında bölgede Çumra Apa bölgesi obrukları vardı geçmişte. Dolayısıyla bura da obruk açısından en azından potansiyel arz eden bir yer. Dolayısıyla burada obruk oluşumuyla ilgili, doğal şartları değiştirme şansımız yok ama kullanımıyla ilgili bir takım önlemler alınabilir" diye konuştu.