EKONOMİ - 09 Şubat 2021 Salı 13:13

Seramik, çimento ve cam sektörlerinden 21 milyar dolar net döviz kazancı

A
A
A
Seramik, çimento ve cam sektörlerinden 21 milyar dolar net döviz kazancı

Çimento, cam, seramik sektörleri 10 yılda 27,6 milyar dolar ihracat yaparak 21 milyar dolar net döviz kazancı getirdi.

Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği (ÇCSİB), 2020 yılına dair ihracat verilerini ve oluşturulan katma değeri, düzenlediği basın toplantısı ile kamuoyuyla paylaştı. Birlik bünyesindeki sektörlerin 2020 ihracatının pandemiye rağmen yüzde 7,7 büyümeyle 3,9 milyar doları aştığını açıklayan ÇCSİB Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz, “Çimento, cam ve seramik sektörlerinin oluşturduğu yerli katma değer ise bir yılda 2,5 milyar dolar, son 10 yılda da yaklaşık 21 milyar dolara yükseldi. Sürdürülebilir üretim, tedarik ve lojistikteki gücümüzle pandemi döneminde dünyanın en başarılı ülkelerinden biri olduk. Bu rüzgârla birlikte 2021 yılında yüzde 7,5 büyüme ile 4,2 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Yeni pazarlara ulaşarak ülkemiz için katma değer oluşturmaya da devam edeceğiz” dedi.

Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği (ÇCSİB), bu sektörlerin 2020 yılına dair ihracat verilerini ve oluşturulan katma değeri, çevrim içi olarak düzenlediği basın toplantısında paylaştı. ÇCSİB Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz, Başkan Yardımcıları Feyyaz Ünal ve Tansu Kumru’nun katılımıyla düzenlenen toplantıda, Birlik bünyesindeki sektörlerin 2020 ihracatının 4 milyar dolara yaklaştığı açıklandı.

Çenesiz: “İstikrarlı büyüme grafiğimizi sürdürdük”

Birlik bünyesindeki sektörlerin pandeminin zorlu koşullarına rağmen ihracattaki istikrarlı büyüme grafiğini sürdürdüğünü söyleyen ÇCSİB Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz, “2020 yılında 1,3 milyar dolar ihracat gerçekleştiren seramik sektörü yüzde 6,6 büyürken, 1,1 milyar dolarlık ihracatla yüzde 27,3 büyüme kaydeden çimento sektörü çok önemli bir başarı elde etti. Cam sektörü ise önceliğini iç pazara vermiş olmasına rağmen 865 milyon dolarlık ihracatla bir önceki yıla çok yakın rakamlara ulaştı. Tüm bunların neticesinde, Birlik bünyemizdeki tüm sektörlerin toplam ihracatı 3,9 milyar doları geçerek, 4 milyar dolara yaklaştı” dedi.

“Türkiye ortalamasının üç katı yerli katma değer sağlıyoruz”

Çimento, cam ve seramik sektörlerinin oluşturduğu yerli katma değerin Türkiye ortalamasının üç katı olduğuna dikkat çeken Erdem Çenesiz, “Seramik sektörümüzün yerli katma değer oranı yüzde 82, yani her 100 dolarlık ihracatın 82 doları ülkemize kalıyor. Bu oran cam sektöründe yüzde 79, çimento sektöründe de yüzde 68’i buluyor. Üç ana sektörümüz, 2020 yılında 2,5 milyar dolarlık yerli katma değer oluşturarak bu miktarda net döviz kazancını ülkemize sağlamış oldu. Yine bu üç ana sektörün son 10 yıldaki toplam 27,6 milyar dolarlık ihracatından ülkemize sunduğumuz yerli katma değer ve oluşturulan net döviz yaklaşık 21 milyar dolar oldu” diye konuştu.

“Üretim, tedarik ve lojistikteki gücümüz kamu ile özel sektörün ortak başarısı”

Türkiye’nin üretim, tedarik ve lojistikteki gücünü pandemi döneminde tüm dünyaya gösterdiğini ifade eden Çenesiz, sözlerini şöyle sürdürdü; “Ülkemiz pandemi döneminde çok önemli bir sınavdan geçerek sürdürülebilir üretimde, tedarikte ve lojistikte dünyanın en başarılı ülkelerinden biri olduğunu ortaya koydu. Zorlu şartlara rağmen üretimimizi aksatmadık; fabrikalarımız çalıştı, limanlarımız faaliyetlerini sürdürdü, tırlarımız Avrupa’ya sevkiyat yapmaya devam etti. Özel sektör ve kamunun ortak başarısı olan bu durum, başta Avrupa ve ABD olmak üzere dünya genelindeki tedarikçiler tarafından da fark edildi, böylece uzak pazarlardaki payımızı daha da artırdık. Birlik bünyesindeki tüm sektörler itibarıyla baktığımızda en fazla ihracat yaptığımız ülkelerin ABD, İsrail, Almanya, İngiltere, İtalya ve Fransa olması da bunu gösteriyor. Bu rüzgârla birlikte yeni pazarlara açılarak büyümeye ve ülkemiz için katma değer oluşturmaya devam edeceğiz. 2021 yılında yüzde 7,5 büyüme ile 4,2 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Özellikle deniz ve demir yolu taşımacılığını yurt içinde yaygınlaştırır, yurt dışındaki önemli ticaret merkezlerinin veya anlaşmalı lojistik sistemlerinin içinde yer alırsak ihracatımızın daha da artacağına inanıyoruz” şeklinde konuştu.

“Tasarım gücümüz sayesinde dünyanın en büyük üreticisi Çin’e seramik ihraç etmeye başladık”

Türkiye’de son yıllarda daha büyük önem kazanan tasarım kültürünün ve geliştirilen yenilikçi ürünlerin ihracata yaptığı katkılara değinen Erdem Çenesiz, “Geçmiş yıllarda Avrupalı tasarımcıların ürünleri bir övünç kaynağı olarak sunulurken günümüzde Türk tasarımcıların işleri ile dünya çapında beğeni kazanıyoruz. Özellikle genç nesil, bilgisi, yeteneği ve öz güveni ile çok başarılı işlere imza atıyor. Bu kapsamda trendleri yakından takip ediyor, hatta pek çok üründe trendleri belirliyoruz. Tasarım gücümüz sayesinde dünyanın en büyük seramik üreticisi Çin’e dahi ürün satmaya başladık. Cam sektöründe ise pandemi sürecinde insan sağlığına katkı sağlamak hedefiyle dünyada bir ilke imza attık ve cam yüzeyler üzerinde virüs ve bakterileri etkisiz hale getiren yüzde 100 yerli bir kaplama teknolojisi olan V-Block Teknolojisini geliştirdik” dedi.

“İhracattaki başarımızı sürdürebilmek için enerji maliyetlerinde rekabetçi olmalıyız”

Enerji maliyetlerindeki rekabetçiliğin ihracata direkt olarak yansıdığına dikkat çeken ÇCSİB Başkanı Çenesiz, şöyle devam etti; “Enerji maliyetlerimiz geçmişte çok rekabetçi değildi ancak özellikle son bir yıldır uygulanan enerji politikaları, rekabetçiliği yavaş yavaş yakalamamızı sağladı. Bu rekabetçiliği koruduğumuz ve artırdığımız sürece ihracat hedeflerimize ulaşabiliriz. Söz gelimi doğal gaz fiyatlarının, spot piyasaların üstünde olmaması çok önemli çünkü dünyada spot doğal gaz fiyatları hızla değişiyor, rakipler yaptıkları anlaşmalarla fiyatları aşağı çekiyor. 2020 yılında dövize bağlı dengelemeden sonra biz de şu anda fiyat olarak çok yukarıda değiliz ama ne kadar aşağıda olursak rekabetçiliğimiz o kadar artar. Benzer şekilde geçen yıl ciddi bir artış görülen kömür fiyatlarının aşağı çekilmesi ve ihracatta sanayici kuruluşların yüksek enerji maliyetini dengeleyecek teşvik uygulamalarının hayata geçirilmesi de rekabet gücümüzü artıracaktır.”

Ülkemizin rekabetçiliği ihracatı destekleyen bir kur politikasıyla mümkün”

Türkiye’nin ihracattaki küresel payının artması için rekabetçi bir kur politikasına ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Erdem Çenesiz, “Genç nüfusa sahip bir üretim ve ihracat ülkesi olarak, her sektörde dünyayla rekabet edebilmemizin en önemli koşullarından biri, ihracatı destekleyen bir kur politikasıdır. Bunu sağladığımız takdirde, üretmeye, ihraç etmeye ve küresel pazarda üst sıralarda yer almaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yozgat Kırsalda Bereket Hayvancılığa Destek Projesi, 2028 yılına kadar sürecek Tarım Bakanlığı’nın projesi olan ‘Kırsalda Bereket Hayvancılığa Destek’ projesi çerçevesinde dağıtımı yapılan düveler, üreticilerle buluşuyor. Hayvancılığa Destek projesine başvuru yaparak destek almaya hak kazanan üretici ve Veteriner Hekim Abdulsamet Zararsız, Yozgat merkez Divanlı Köyündeki Besi Çiftliğinin kapılarını ziyaretçilerine açtı. "Şu ana kadar 90’a yakın hayvanımızı üreticilerimize teslim ettik" Çiftliği ziyaret eden Yozgat Valisi Mehmet Ali Özkan, Yozgat Tarım İl Müdürü Ömer Şentürk ve katılımcılara çiftlik gezdirilerek proje hakkında bilgi verildi. Yozgat Valisi Mehmet Ali Özkan "Bu işi severek yapan ve insanımıza örnek olacak olan arkadaşımızın, Tarım Bakanlığımızca hem işletmesi hem de hayvanları desteklenen işletmesindeyiz. Samet kardeşimize hem işletmeye destek olarak hem de 26 gebe düve desteğiyle birlikte işletmesini bütün bir hale getirmesinde bakanlığımız öncülüğünde, Tarım Müdürlüğümüz koordinesinde arkadaşlarımız destek oldular. Hayırlı olmasını diliyorum. Gebe düve desteği 27 üreticimiz için geçerli olacak. Bu sayı 416’ya ulaşacak. Şu ana kadar 90’a yakın hayvanı üreticilerimize teslim ettik" dedi. "Hem işletme hem büyükbaş hayvan desteği aldım" Üretici Abdulsamet Zararsız projenin denk gelmesinin kendi açısından çok güzel olduğunu söyledi. Zararsız, "26 tane hayvan desteği aldım. Geçen hafta hayvanlarımızı Iğdır’dan getirdik. Kontrolleri yapılarak teslim edildi. İşletme de yüzde 50 hibe programıyla desteklendi. Ahırımızın yapımı 15 gün önce bitti. Bakanlığımıza ve tüm yetkililerimize teşekkür ediyorum" cümlelerini kullandı. "Proje 2028 yılına kadar devam edecek, seneye küçükbaş hayvan desteği sağlanacak" Yozgat Tarım İl Müdürü Ömer Şentürk işletmenin Yozgat’ta örnek bir işletme olduğunu belirtti. Şentürk, üreticinin Kırsal Kalkınma Yatırımlarını Destekleme Projesi ile işletmeye yüzde 50 hibe desteği verildiğini ve Kırsalda Bereket Hayvancılığa Destek Projesi ile de gebe düve desteği aldığını söyledi. Şentürk sözlerini şöyle sürdürdü: "Kırsalda Bereket Hayvancılığa Destek Projesi 2028 yılına kadar devam edecek. Birinci etapta ilimizde 27 asil, 47 yedek yetiştiricimize bu projeyi uygulayacağız. Yeni başvurular önümüzdeki yıl başlayacak. Dün Sayın Bakanımız İbrahim Yumaklı’nın açıklamış olduğu bir müjde var. Kırsalda Bereket Hayvancılığa Destek projesi önümüzdeki yıldan itibaren artık küçükbaş hayvanlarda da uygulanacak. Bakanımız bunu çiftçilerimize müjde olarak bildirdi. Emeği geçenlere teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum."
Bursa Osmangazi Belediyesi’nden çocukların içlerini ısıtan dayanışma Osmangazi Belediyesi, Turgut Yılmazipek Yatılı Bölge Ortaokulu’ndaki öğrenciler için mont, bot ve eşofman takımı yardımıyla yüzlerindeki gülümsemeye katkı sağladı. Toplumsal duyarlılık anlayışıyla hareket eden Osmangazi Belediyesi, Osmangazi Belediyespor Kulübü ve Mercedes Benz Team 16 Bursa Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği ile birlikte anlamlı bir dayanışmaya imza attı. Yaklaşan kış mevsimi sebebiyle Osmangazi ilçesindeki Turgut Yılmazipek Yatılı Bölge Ortaokulu’ndaki öğrenciler için mont, bot ve eşofman takımı yardımı yapıldı. Organizasyonda renkli etkinlikler de gerçekleşirken, öğrenciler keyif dolu anlar geçirdi. Sosyal sorumluluk projelerine devam ettiklerini kaydeden Osmangazi Belediyespor Kulübü Başkanı Fatih Karayılan, "Çocuklarımıza kışlık kıyafetlerini giydireceğiz. Çocukların mutluluğuyla, mutlu olmak için buradayız" dedi. Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’a destekleri sebebiyle teşekkür eden Mercedes Benz Team 16 Bursa Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Ramiz Yıldırım ise, "Yaklaşık 130 çocuğumuz var. Her birinin bot, mont ve eşofman takımlarında bizlere destek olan Osmangazi Belediyesi’ne, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’a ve Osmangazi Belediyespor Kulübü Başkanı Fatih Karayılan’a çok teşekkür ediyorum. Burada çocukların mutluluğunu paylaştık" ifadelerini kullandı. Turgut Yılmazipek Yatılı Bölge Ortaokulu Müdürü Hüseyin İçal da, Osmangazi Belediyesi’ne, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’a ve Osmangazi Belediyespor Kulübü Başkanı Fatih Karayılan’a teşekkürlerini sundu.
Aydın Başkan Künkcü’den TÜRMOB’a tepki Aydın Esnaf Odaları Birliği (AYESOB) Başkanı Muhammet Ali Künkcü, 586 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği üzerinden TÜRMOB’un esnaf ve sanatkar odalarını hedef alan açıklamalarının açık bir itibarsızlaştırma girişimi olduğunu belirterek tepki gösterdi. Esnaf ve sanatkar odaları olarak, esnafı, meslek mensuplarını ve meslek kuruluşlarını karşı karşıya getirmeye çalışan anlayışı reddettiklerini vurgulayan Künkcü, tüm tarafları sağduyuya, uzlaşıya ve ortak akla davet etti. Aydın’da 52 bin esnafın bağlı bulunduğu 82 odanın çatı kuruluşu olan Aydın Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (AYESOB), 586 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’ne eklenen geçici madde kapsamında bilgilendirme toplantısı düzenledi. AYESOB Salonu’nda düzenlenen toplantıya AYESOB Başkanvekilleri Yüksel Sabancı ve Salih Kozalı ile oda başkanları ve odaların genel sekreterleri katıldı. Toplantıda konuşan AYESOB Başkanı Muhammet Ali Künkcü, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği’nin (TÜRMOB) esnaf ve sanatkar odalarına yönelik açıklamalarına sert tepki gösterdi. "TÜRMOB haddini aşmış" Toplantının açılış konuşmasını yapan Başkan Künkcü, "Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) tarafından, 586 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği gerekçe gösterilerek esnaf ve sanatkar odalarını hedef alan açıklamalar, haddini aşmış, meslek sınırlarını zorlayan ve kamuoyunu yanıltan bir boyuta ulaşmıştır. Esnaf odalarını yetersizlik, denetimsizlik, sorumsuzluk hatta ’hiçbir teknik bilgisi olmayan ve oy kaygısıyla hareket eden yapılar’ olarak göstermeye çalışan bu yaklaşımı kesin bir dille reddediyoruz" dedi. "26 yıldır bu görevi yapıyoruz" Esnaf ve sanatkar odalarının keyfi yapılar değil, 5362 sayılı Kanun ile kurulmuş, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları olduğuna vurgu yapan Künkcü; "Bugüne kadar yüz binlerce esnafın kayıt altına alınmasında, belge düzeninin yerleşmesinde ve kamu ile esnaf arasında köprü kurulmasında hayati görevler üstlenmiştir. Esnaf odalarını ’teknik yeterliliği olmayan yapılar’ gibi göstermek, bilinçli bir itibarsızlaştırma ve algı oluşturma çabasından başka bir şey değildir. Bu söylem, meslek kuruluşu ciddiyetiyle bağdaşmamaktadır. 1999 yılında başlanan basit usulle vergilendirmeyle ilgili muhasebe kayıtları, 26 yıldır biz esnaf ve sanatkarlar odaları bünyesinde tutulmaktadır. Bugüne kadar tüm kanunlara uyumlu olarak odalarımızca yürütülen bu faaliyet hiç yokmuş yada yapılmamış gibi bugün serzenişte bulunulmasına anlam veremiyoruz. Dün esnafımızın muhasebe işlerini nasıl yapıyorsak bugün de aynı titizlikle devam edeceğiz. Amacımız muhasebecilerle rekabet değil, esnafımıza hizmet vermektir" diye konuştu. "Tebliğ, mali müşavirleri devre dışı bırakmak değil" Açıklamalarına devam eden Künkcü, "Muhasebecilerin bugün serzenişte bulunduğu basit usulden deftere geçecek olan esnafların muhasebe kayıtları zaten odalarımızda tutulmaktaydı. Muhasebecilerin sanki bürolarından mükellef çalmışız yada gelir kaybına uğratmışız gibi feryat etmelerine anlam veremiyoruz. 586 sayılı tebliğ ile amaçlanan, mali müşavirleri devre dışı bırakmak değil, küçük sermaye ile ayakta kalmaya çalışan esnafın gerçek usule geçiş sürecini kolaylaştırmak, kayıt dışılıkla mücadeleyi güçlendirmek ve esnafı ağır mali yüklerin altında ezdirmemektir. Gerçek usule geçişle birlikte e-fatura, e-defter ve dijital uygulamaların zorunlu hale gelmesi, altyapısı, dijital okuryazarlığı ve mevzuat bilgisi sınırlı olan milyonlarca esnaf açısından ciddi uyum sorunları doğuracaktır. Bu gerçek görmezden gelinemez" ifadelerini kullandı. "Bu dili kullananlar kendilerini sorgulamalı" Denetim yetkisinin dün olduğu gibi bugün de Vergi İdaresi Başkanlığı’na ait olduğuna dikkat çeken Künkcü; "Esnaf odaları denetçi değildir, rehberdir, yönlendiricidir, kolaylaştırıcıdır. Yetki sınırları tebliğ ve ilgili mevzuatla açıkça belirlenmiştir. Ayrıca tebliğ açık hüküm içermektedir. Yapılacak işlemler, 3568 sayılı Kanun kapsamında yetkilendirilmiş meslek mensuplarının çalışması veya gözetimi altında yürütülecektir. Buna rağmen ’başıboşluk, denetimsizlik ve hukuksuzluk’ iddialarının dile getirilmesi, ya mevzuat bilgisizliğini ya da kasıtlı bir çarpıtmayı göstermektedir. Esnaf odalarını ’oy kaygısıyla hareket eden yapılar’ olarak nitelendirmek, iftira niteliğinde, ağır ve kabul edilemez bir suçlamadır. Esnaf odaları, günlük siyasi hesaplarla değil, kanun, mevzuat ve kamu yararı doğrultusunda görev yapan kurumlardır. Bu dili kullananların, önce kendi söylemlerinin ciddiyetini sorgulaması gerekmektedir" diye konuştu. "Küçük esnafın sırtına bindirilen hiç bir maliyet, kamu yararı adı altında meşrulaştırılamaz" Tartışmaların özünde kamu yararı değil, yetki alanı ve ekonomik çıkar endişesi bulunmakta olduğunun altını çizen Künkcü; "Küçük esnafın yaşadığı gerçek sorunları yok sayarak yapılan açıklamaların, vergi adaletiyle ya da kayıt dışılıkla mücadeleyle ilgisi yoktur. Artık şu soruların açıkça sorulmasının zamanı gelmiştir. Mükellef fakirken, muhasebeci zenginleşiyorsa burada bir adaletsizlik yok mudur? Her ay muhasebe ücreti ödeyen, her yıl defter tasdik ücreti vermek zorunda kalan esnaf varken, defter tasdiki adı altında, gerçek bedelin kat kat üzerinde ücretler hangi gerekçeyle alınmaktadır? Bu uygulamalar bugüne kadar sorgulanmamış olabilir ancak bundan sonra sorgulanacaktır. Küçük esnafın sırtına bindirilen hiçbir maliyet, kamu yararı adı altında meşrulaştırılamaz. Bir diğer önemli konu da şudur. Kişinin avukatsız kendini savunma hakkı anayasal bir hakken, TÜRMOB’un fiilen zorunlu aracı haline getirilmesi açıkça hukuk devleti ilkesiyle çelişmektedir. Bu ayrıcalıklar ne zaman, nasıl ve hangi yetkiyle verilmiştir? Bu sorular da bundan sonra sorgulanacaktır. Esnaf ve sanatkar odaları olarak, bu alanlarda gerekli hukuki ve kurumsal mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğimizi ifade ediyoruz" dedi. "Esnaf ağırbaşlıdır, sabırlıdır ancak haksızlığa boyun eğmez" Esnafın uysal olmadığını dile getiren Künkcü, "Altını özellikle çiziyoruz, esnaf uysal değildir. Esnaf ağırbaşlıdır, sabırlıdır ancak haksızlığa boyun eğmez. Esnaf odaları, esnafın kurduğu ve onun adına konuşan kurumlardır. Sağduyuludur ama teslim olmaz. Küçük esnaf krizlerle boğuşurken, siz ne zaman yanında oldunuz, ne zaman yük paylaştınız? Bu kadar ağır bir vergi denetimine karşı ne zaman tepki gösterdiniz ve karşı çıktınız? Mükellefler bu kadar ceza yerken sizler neredeydiniz? Bugün yapılan yüksek perdeli açıklamalar, geçmişteki sessizlikle açıkça çelişmektedir. Bu nedenle esnafın sabrı zayıflık, esnaf odalarının ve birliklerin sağduyusu da asla teslimiyet olarak görülmemelidir" diye konuştu. "İş birliği ve ortak aklı tercih etmelidir" Esnaf ve sanatkar odaları olarak, esnafın kayıt dışına itilmesine, küçük işletmelerin ağır maliyetler altında ezilmesine, odaların haksız ve mesnetsiz şekilde itibarsızlaştırılmasına asla izin vermeyeceklerini sözlerin ekleyen Künkcü; "Bu düzenleme esnafın lehinedir. Geri adım atılmasını isteyenler, önce küçük esnafın gerçek sorunlarını konuşmalı, tehditkar, ayrıştırıcı ve küçümseyici bir dil yerine iş birliği ve ortak aklı tercih etmelidir. Esnafı, meslek mensuplarını ve meslek kuruluşlarını karşı karşıya getirmeye çalışan bu anlayışı reddediyor, tüm tarafları sağduyuya, uzlaşıya ve sorumluluk bilinciyle hareket etmeye davet ediyoruz. Devletimizin bize verdiği görevleri dün olduğu gibi bugünde layıkıyla yerine getirmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. Toplantı, AYESOB Muhasebe Danışmanı Selim Özbayrak’ın katılımcılara yaptığı teknik bilgilendirme sunumunun ardından sona erdi.