SPOR - 12 Ekim 2019 Cumartesi 15:57

Serdal Adalı: 'Ben kimsenin devamı değilim'

A
A
A
Serdal Adalı: 'Ben kimsenin devamı değilim'

Beşiktaş Kulübü Başkan Adayı Serdal Adalı basın mensuplarıyla kahvaltıda buluştu. Kendisinin Fikret Orman yönetiminin devamı olduğu söylemlerinin yanlış bir söylem olduğunu söyleyen Adalı, "Ben kimsenin devamı değilim" dedi. Adalı ayrıca Çebi ile birleşme konusunda ise artık geç kalındığını ifade etti.

Beşiktaş'ta 20 Ekim'de yapılacak olan olağanüstü seçimli genel kurulda aday olan Serdal Adalı basın mensuplarıyla bir araya geldi. Kendisinin Fikret Orman yönetiminin devamı olduğu söylemlerinin yanlış olduğunu söyleyen Adalı, "Ben kimsenin devamı değilim. Bir kere bu söylemler, mevcut yönetime karşı bir ayıptır. Ben Beşiktaş’a Fikret Orman’la gelmedim. Bizim öncelikle camiayı tek yumruk haline getirmemiz lazım. Yönetim taraftardan, taraftardan camiadan koptu. Birbirimizle uğraşmaktan dışarıyla ilgilenemedik. Dağınıklık var ve bunu toparlamak lazım" dedi. Adalı, Çebi ile ortak listede seçime girip girmeyeceği konusunda ise "Birleşme için geç kaldık" ifadelerini kullandı.

“İhtiyaç olduğunda geldim”

Zamanında Fikret Orman’a muhalif olduğunu da hatırlatan Serdal Adalı, “Fikret Orman’a muhaliftim ama bunu göz önünde yapmadım. Her zaman aradım, söyledim. Yanlış olduğunda, yanlış yaptığını söyledim, doğru olduğunda da tebrik ettim. Bana görev düştüğünde de geldim yönetime girdim. Beşiktaş’ın iyi olacağına inanırsam herkesle birleşirim. Pazar günü seçim var ve pazartesi günü ödemeler var. Biz bütün bunların hazırlığını yaptık. Bütün adaylar bunu biliyor. Hala bu ödemelerin planlarını yapıyoruz. Kulübün ödemeleriyle ilgileniyoruz. Çünkü şu anda da yönetimdeyiz” diye konuştu.

“Ocakta transfer yapacağız”

Mevcut mali tabloyu düzenlemek için gereken çalışmaları yaptıklarını sözlerine ekleyen Serdal Adalı, “Göreve gelmemiz halinde, ocak ayında transfer yapmak için çalışmalarımız olacak. Bir tane santrfor almak istiyoruz. Orta sahaya da bir takviye yapabiliriz. Ancak şunu söylemem gerekiyor. Seçim sürecinde futbol takımı üzerinden siyaset yapmayı doğru bulmuyorum. Bu takım iyi gidecek. Son haftada alınan galibiyette umut veren bir görüntü oluştu. İyi bir kadro var. Sonuçta transfer döneminde de Avrupa’nın 3. liglerinden futbolcu transfer etmedik. Milli takımlarında oynayan futbolcuları aldık, kalitelerinden eminim. Bu takımın şampiyonluk şansı var.

Şampiyonluk yolundaki rakiplerimizle aramızda 3, 4 puan fark var. Futbola bir bütçe yaptık ve transferleri de bu doğrultuda yaptık. Bütçeye zarar vermeden devre arasında transfer yapacağız. Sezon başında santrfor almak için son ana kadar görüşme yaptık. Aboubakar’ın da ismi listedeydi ancak uzun süre antrenman dahi yapmamıştı ve riske giremedik. Kaldı ki ben transfer işinde en iyisiyim. Gider alır gelirim. Bu sene yapılan transferler Ali Naibi’nin scout ekibiyle yaptığı transferler. 5-6 ay izlenmiş, takip edilmiş ve hoca onayı alınmış transferler. Tyler Boyd konusunda da çok umutluyum. 7 hafta geride kaldı. Tabii ki sistem değişikliği nedeniyle bazı sıkıntılar ortaya çıktı. Takımın buna alışacağını biliyordum. Diğer takımlarda da durum ayrı. Çok transferle başarı gelecek diye de bir şey yok” açıklamasını yaptı.

“6 ay çalıştım diye ben mi suçlanacağım”

Yönetime girmeden önce Fikret Orman’la bir araya geldiklerini hatırlatan Serdal Adalı, “Kendisiyle mali sıkıntılar konusunda hemfikirdik. Başkan ‘Dışarıda bekleme, gel bizimle mücadele et’ dedi. O dönemde ben de ‘Takım kötü gitsin, bir şey olsun’ diye bekleyecek değildim. Mali durumların bu noktalara geleceğini biliyordum. Belki yönetim dışında kalsam bugün daha avantajlı olabilirdim. 6 ay çalıştım diye insanlar beni suçlayacak değil. Beşiktaş’ın ihtiyacı olduğunda gelmişim. 6 ay çalışan mı yoksa 6,5 sene çalışan mı yönetimin devamıdır? Bu algı değişik bir hal aldı. Pazar günü seçim var ve pazartesi günü ödemeler var. Önceliğimiz birlik ve beraberliği sağlamak. Parayı buluruz, iç huzuru bulmak hepsinden önemli. Başarı geldiği zaman her şey oluyor ama iç huzura ulaşmak o kadar kolay değil” diyerek sözlerini sürdürdü.

“Hata görürsem gereğini yaparım”

Geçmişten hesap sorup sormayacağı konusuyla ilgili konuşmasına devam eden Serdal Adalı, “Hesap sorma işini 10 senedir dinliyoruz. Başkan olduktan sonra, geçmişteki 7 seneyi, içinde bulunduğum dönem de dahil olmak üzere inceleteceğim. Bunu gelen bütün başkanlar yapmıştır. Kimsenin de bundan korkusu yok. Kendi dönemim dahil inceleteceğim. Kimin bir hatasını görürsem, gereğini yaparım. Taraftar yeri geldiğinde simit ayran yiyip, 1 hafta para biriktirip maça geliyor. Diğer tarafta bu para har vurup harman savrulamaz” dedi. Beşiktaş’ın 6,5 milyar TL’lik ipoteğiyle ilgili de konuşan Adalı, “Öncelikle gelir kalemlerini artırmamız gerekiyor.

Sponsorlarla bir araya gelerek toplantı yapacağız ve ödemelerde bir artış talep edeceğiz. Başka kaynaklardan da para bulacağız. Bu işler artık zengin başkanla falan olmuyor. Kulübün verdiği ipotek de çok önemli değil. Siz bankaya ödemenizi yaptığınız sürece ipotek kalkar. Bugün 2’ye aldığınız şey için bankalar sizden 4 liralık ipotek ister. İpoteğin 6,5 ya da 13 olmasının bu nedenle bir önemi yok. Bunun yanında Beşiktaş’a yeni varlıklar kazandırmamız gerekiyor. Rahmetli Süleyman Seba’nın Fulya’nın tapusunu alması gibi varlıklar kazandırmalıyız. Ümraniye’nin tapusunu almak için çalışacağız. Ayrıca özkaynağa dönmeden bu giderleri düşüremeyiz” dedi.

“Kulübe verdiğim parayla Ümraniye’yi yaptırıyorum”

Projeleriyle ilgili olarak da konuşan Adalı, “Ne ben ne de diğer adayların 1 hafta içinde şunu yapacağım, bunu yapacağım deme şansı yok. Özkaynağa dönüş en büyük projemiz olacak. Ümraniye’de Beşiktaş Akademisi’nin inşaatına başladık. 2 hafta önce başladık ve altyapının komple konaklayacağı bir yer yapıyoruz. Akademiyi inşallah bu sene bitireceğiz. Bildiğiniz gibi kulübe daha önce verdiğim bir meblağ vardı. Ben dolar olarak vermiştim ve sonra bu para TL’ye çevrildi. Şu anda 6.7 milyon TL alacağım var. O dönemde verdiğim rakam 6.7 milyon dolardı. Bu parayı bir gün olsun sormadım. Son olarak başkanla konuştum ve bu alacağım rakamla Ümraniye’yi yaptıracağımı söyledim. Futbol akademisinin inşaatını bu parayla yaptırıyoruz. Eğer seçimi kazanamazsam yine de bu akademiyi yaptıracağım” diyerek Ümraniye’deki altyapı projesinin başladığını ifade etti.

“Efendi kulübüz ama kimseye de hakkımızı yedirmeyiz”

Beşiktaş’ın haksızlığa uğradığında zaman zaman sessiz kalınan anlar olduğunu da sözlerine ekleyen Adalı, “Biz efendiliği savunan bir kulübüz. Yaygara kopararak bir şey elde etme derdimiz hiçbir zaman olmadı. Ama bu, Beşiktaş’ın hakkını yedireceğimiz anlamına gelmez. Geçmişte sessiz kalındığı zamanlar oldu ama biz sessiz kalmayız” dedi. Aynı zamandı Türkiye Jokey Kulübü (TJK) Başkanı da olan Adalı, Beşiktaş Başkanı olması halinde TJK Başkanlığı’nı bırakmasını gerektiren bir durum olmadığını da sözlerine ekledi. Kulüp bütçesinden her yıl 10 milyon Dolar’ın amatör branşlara aktarıldığını ifade eden Serdal Adalı, “Bugün biriken borçların içinde geliri olmayan ama her yıl 10 milyon Dolar gideri olan amatör şubeler de var.

Yeni çıkan kanunla şubeleri döndürmeye çalışıyoruz. Ancak şunu da söyleyelim, amatör branşlar olmazsa olmazımız. Bu sene bütçeleri azaltmak zorunda kaldık. Akademiyi yaptıktan sonra buraya harcama yaptığımız takdirde, 5 sene sonra çok farklı bir Beşiktaş izleriz. Profesyonelleşmeye çok önem veriyorum ve bunu devam ettireceğim. Başkanla çalışanlar ayrılmak isteyebilirler ama bu yapıyı bozmayacağız. Bunun başında da futbol geliyor. Altyapıya genç bir arkadaşımızı getirdik. Futbolun içinden gelen insanların futbolu yönetmesine katılıyorum. Kimimiz inşaatçı, kimimiz doktor, kimimiz eğitimci. Kulübü yönetmekle futbolu yönetmek ayrı şeyler. ‘Bu sorumluluğu alırım’ diyen kulübün efsanelerinden birisiyle çalışırız. Yönetimde eski bir futbolcuya yer vermek istiyoruz” diye konuştu.

“Quaresma ancak antrenör olarak döner”

Beşiktaş’ta forma giyen futbolculara şu ana kadar herhangi bir teklif olmadığını söyleyerek sözlerini sürdüren Serdal Adalı, Quaresma’nın takımdan ayrılışına da açıklık getirdi. Ricardo’yu çok sevdiğini söyleyen Adalı, “Beşiktaş’a gelmeden önce de hayranıydım, geldikten sonra da. Yöneticilik dönemimde kendi çocuğumdan çok onunla ilgilendim. Önceki yönetim kendisini hak etmediği şekilde yolladı. Hatta havalimanından ben uğurladım. Nasıl getirdiysek öyle göndermemiz gerekiyordu. Bir süre sonra geri döndü. Şampiyonlukta da faydalı oldu. Geçen sene eşim rahatsızlandığında ziyarete gelmişti. O dönemde bana ‘Eşim Türkiye’de kalmak istemiyor, takım bulursam ya da siz bulursanız gitmek istiyorum’ dedi. Ben de kendisine devre arasında olmaz, yerine adam almamız lazım, gideceksen sezon sonunda git dedim. Duydum ki karısı eşyaları bile toplamış. Ama son gün geldi ve kalmak istediğini söyledi.

Sezon bittikten sonra da bir gideceğim, bir kalacağım demeye başladı. Biz de kendisine ‘Sen gidecekmiş gibi program yapıyoruz’ dedik, ‘tamam’ dedi. Kamp başladığında kulüp bulamamıştı. Riva’da kampa katıydı. Yerine birilerini almamız gerekiyor ama onu göndermeden de alamayız. Yönetim olarak yolları ayırma kararı aldık. Bu karar alındığında transferin bitimine 1 hafta vardı. 6 ay boyunca talepler hep ondan geldi. Gittiğinde de hiçbir alacağı yoktu. Bugüne kadar talepler hep Quaresma’dan geldi. Haksız şekilde gitmesine ben müsaade etmezdim ama her zaman gitmek isteyen kendisi oldu. En büyük isteğim burada jübile yapmasıydı. Belki yine yaparız. Bundan sonra Beşiktaş’a gelirse de ancak antrenör olarak döner” açıklamasında bulundu.

“Ben ve yöneticiler, verdikleri parayı istemeyecekler”

Beşiktaş’ı tabana yaymak istediklerini söyleyen Serdal Adalı, “20 milyonluk camiayız ama 20 bin kongre üyemiz yok. Beşiktaş’ın üye sayısını yükseltmemiz gerekiyor. Bu aynı zamanda kulüp için önemli bir gelir anlamına geliyor” diye konuştu. Beşiktaş taraftarının kulübe her zaman destek olduğunu söyleyen Adalı, “Eğer bizim parayı doğru kullandığımızı görürlerse destek olurlar. Ben ve yönetimde yer alacak arkadaşlar, kulübe verdikleri parayı geri istemeyecekler. Beşiktaş’a hizmet etmek, gönül işidir. Hizmet etmek isteyenlerin para pul aramaması lazım” diye konuştu. Adalı ayrıca yönetime kadın yönetici almak istediğini de sözlerine ekledi.

“Fikret Orman’a bırakmaması için baskı yaptık”

Konu Beşiktaş olduğu zaman kendisini hemen öne attığını söyleyen Serdal Adalı, “Başıma ne geldi ya da ne gelecek diye düşünmem” dedi. Başkan olması halinde Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı olmak istemediğini de söyleyen Adalı, “Son dönemde özellikle Fikret Orman’a da vakıf başkanlığını bırakmasını söyledik. Başkan olursam, Kulüpler Birliği Başkanlığı için herhangi bir düşüncem olmaz” dedi. Son olarak Fikret Orman’ın yeniden aday olmasıyla ilgili mevcut yönetimin baskı yaptığını da söyleyen Adalı, “Seçim zamansız oldu. Bunu başkana da söyledik. Görevi zamansız bıraktı. Ama ben ilk anda yeniden aday olmayacağının kararlılığını gördüm. Aday olsun diye baskı yaptık ama kabul etmedi. Şahsi düşüncesidir, saygı duyarım” diyerek sözlerini tamamladı.

Bozhan Memiş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır’da 200 bin çiçek toprakla buluşuyor Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, kendi tesislerinde zinya, petunya ve kadife türlerinde yetiştirdiği toplam 200 bin yazlık mevsimlik çiçeği kentin park, yeşil alan, kavşak ve refüjlerde değerlendirecek. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı, kentin daha yeşil ve estetik bir görünüme kavuşmasını sağlamak amacıyla çalışmalarına devam ediyor. Yazlık mevsimlik çiçek üretimini kendi imkanlarıyla yetiştiren Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı, yakın zamanda 200 bin adetten oluşan zinya, petunya ve kadife bitkisini Bağlar, Kayapınar, Sur ve Yenişehir ilçelerinin farklı alanlarında toprakla buluşturacak. Kentin iklimine ve toprağına uygun bitkilerin tercih edildiği çalışmalarda ayrıca 2 bin adet de lavanta, biberiye, gavura, yeşil ve gol taflan, süs narı ile ıtır yetiştirildi. Fidanlar vatandaşlara ücretsiz dağıtıldı Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı, yazlık mevsimlik çiçek dışında refüj ve kavşaklarda bitkilerin ekimi için söküm ve yer açma çalışmalarına da devam ediyor. Ayrıca 200 bin yazlık mevsimlik çiçek dışında fidanlık şefliğinde üretim çalışmalarını sürdürecek. Vatandaşların bitki talebini değerlendiren Park ve Bahçeler Daire Başkanlığı, fidanlık alanında ürettiği 433 İran Çamı, Kara Selvi ve 119 adet çalıyı (lavanta, biberiye, gavura) ücretsiz dağıttı. Diyarbakır gül şehri olma yolunda ilerliyor Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı, kentin gülle anılması için fidanlık şefliğinde üretim çalışmalarını sürdürüyor. İlk etapta farklı renk ve türde yaklaşık 4 bin adet gülü üreten ekipler, kentin park, refüj ve kavşaklarına ekmeye Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, kendi tesislerinde zinya, petunya ve kadife türlerinde yetiştirdiği toplam 200 bin yazlık mevsimlik çiçeği kentin park, yeşil alan, kavşak ve refüjlerde değerlendirecek.
Van Nöbetçi öğretmenden hayat kurtaran heimlich manevrası Van’ın Edremit ilçesindeki Şehit Nurettin Türkmen İlkokulunda nefes borusuna yiyecek kaçan öğrencinin imdadına nöbetçi öğretmen yetişti. Olay, 26 Nisan 2024 tarihinde Edremit ilçesindeki Şehit Nurettin Türkmen İlkokulunda yaşandı. 3’üncü sınıf öğrencisi Ömer Ali Kurucan (9), kantinden aldığı tostu yerken nefes borusuna ekmek parçası kaçtı. Kurucan, o sırada panik içinde nöbetçi sınıf öğretmeni Cüneyt Tuncil’in yanına koştu. Öğrencinin nefes alamadığını fark eden sınıf öğretmeni Tuncil, heimlich manevrasıyla cismi çıkararak öğrencinin nefes almasını sağladı. Öğretmenin öğrenciye müdahale anı ise güvenlik kamerasına yansıdı. “İlk yardım bilgisinin ne kadar önemli olduğunu gördük” Konuya ilişkin konuşan sınıf öğretmeni Cüneyt Tuncil, olayın gerçekleştiği gün nöbetçi olduğunu ve koridorları gezdiğini belirtti. O sırada karşısına çıkan bir öğrencinin kedisini uyardığını ancak ilk etapta fark etmediğini anlatan Tuncil, “İlk birkaç saniye fark edemedim açıkçası ama sonrasında boğazında bir şey olduğunu fark edince heimlich manevrasıyla çocuğun ağzındakini çıkartmaya çalıştık. Bu olayla ilk yardım bilgisinin ne kadar önemli olduğunu bir kere daha görmüş olduk. Tabii ki hizmet içi eğitimde Milli Eğitim Bakanlığımızın eğitimleri olmuştu. Uygulamalı olarak bize bunun gibi birçok ilk yardım bilgisi verilmişti. Açıkçası olayı izledikten sonra ne kadar önemli olduğunu gördüm. Yani ben o an olayın heyecanıyla çok şey yapamadım. Çocuğun hayatına dokunmak bizim için çok önemli” dedi. Yediği tostun nefes borusuna kaçtığını dile getiren Ömer Ali Kurucan ise “İlk olarak su içtim ama geçmedi. Daha sonra kapıda Cüneyt hocayı gördüm. Karnıma baskı yaptı ve boğazıma takılan ekmek çıktı. Beni kurtaran hocama çok teşekkür ederim” diye konuştu.
İstanbul Ertuğrul Doğan: “Boğaza o bayrağı asmak istiyoruz” Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan, camianın bir arada olduğu zaman aşamayacağı hiçbir engelin bulunmadığını söyleyerek, “Tek bir amacımız var, taraftarımıza şampiyonluk sevincini yaşatmak. Boğaza o bayrağı asmak istiyoruz” dedi. Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan, içinde bulduğumuz sezon ve Trabzonspor’un yeni dönem vizyonu, hedeflerini kapsayan bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Zorlu Center’da yapılan toplantıda açıklamalarda bulunan Doğan, sözlerine geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Onursal Başkan Mehmet Ali Yılmaz’a, Allah’tan rahmet dileyerek başladı. 30 Nisan tarihinin Trabzon için önemli bir gün olduğunu aktaran Başkan Doğan, “8. şampiyonluğumuzun yıl dönümü. Önce kendi camiamıza bir mesaj vermek istiyorum. Trabzonspor camiası bir arada olduğu zaman aşamayacağı hiçbir engel yok. Şampiyonluğu gelenek haline getirmek istiyorsak her zaman bir arada olmak zorundayız. Bizim hocamızla bir olduğumuz gibi. Taraftarımızla bir arada olmak zorundayız. Bir arada olarak şampiyonluğu gelenek haline getiririz. Boğazda asılan bayrak konusunun sürekli hale gelmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı. “Boğaza o bayrağı asmak istiyoruz” Şampiyonluk sürecinin en önemli kısmının ekonomi olduğu aktaran Ertuğrul Doğan, “Şampiyonluk sürecine giden yol bellidir. Önce önemli konu ekonomik anlamda hazır olmamız lazım. Benim de içinde bulunduğum yönetim, şampiyonluk sezonu öncesi kimleri alacağımızı, hangi profilde oyuncu alacağımızı hazırlamıştık. Sezon bitmesiyle, önceden anlaşılan oyuncuları takıma kazandırdık. Bunun ekonomik yapılanmasını, Trabzon içinde birlikteliği sağlamıştık. Hocamızın da dediği gibi beraber hücum, beraber defans yaparak, tüm dünyaya örnek olacak bir şampiyonluk yaşamıştık. Aynı şeyleri yapmak için yola çıktık. 4 aylık transfer dönemini yürütüyoruz. Hocamızın izleme ekibi, biz de ekonomik tarafı yönlendiriyoruz. Gelecek sezon taraftara tekrar şampiyonluk sevinicini yaşatmak için hazırlanıyoruz. Tek bir amacımız var, taraftarımıza şampiyonluk sevincini yaşatmak. Boğaza o bayrağı asmak istiyoruz” şeklinde konuştu. “Ben bu şehrin sokaklarında büyümüş biri olarak, en şerefli görevdeyim” Başkan Doğan, Trabzon şehrinin sokaklarında büyümüş birisi olduğunu vurgulayarak, “Ben bu şehrin sokaklarında büyümüş biri olarak, en şerefli görevdeyim. Kendim için söylüyorum. Sorumluklarımız var, bunları tek tek yerine getirmek istiyorum. Aynı zamanda taraftarlıktan geldiğim için onların neler istediği biliyorum. Şampiyonluk haricinde taraftarımızı hiçbir şey memnun etmez. Geldiğim noktada ise ligi en iyi yerde bitirmemiz gerekiyor. Bu şampiyonluk kupasının tekrar şehre gelmesi gerekiyor. Bunun olabilmesi için, ekonomiyi düzeltmemiz gerekiyor. Bununla ilgili ciddi çalışmalarımız var. 1 yıldır Trabzon’da başkanım. Bu ekonomik sorunlardan Trabzonspor’u bir şekilde çıkarmamız lazım. Önümüze daha iyi bakılabilmesi gerekiyor. En çok gündeme gelmesi gereken konu, altyapı ve ekonomidir. Bu ikisinde başarıyı sağlayabilirsek, sürdürebilir bir başarıya ulaşırız. Benim maddi desteğe ihtiyacım yok. Trabzonspor camiasının manevi desteğe ihtiyacı var. Buralarda ne yaparsan yap, sahada başarılı olmak zorundasın. İlk geldiğim günden beri ben bu borcu kapatmaya razıyım. Trabzonspor’un, bu kabuktan çıkması için ekonomik özürlüğe ulaşması gerekiyor. Bütün camianın desteğiyle önümüzdeki yıl tekrar zirveye ulaşan bir takım oluşturmak istiyoruz. Bunun olması için herkesin destek olması gerekiyor” diye konuştu. “Şampiyonluk için, gelecek sezon planlamasını şimdiden yapıyoruz” Gelecek sezon için hazırlıklara şimdiden başladıklarını da belirten Doğan, şunları dile getirdi: “Trabzonspor’un içinde olduğu bir geçiş dönemi yaşıyoruz. 140 milyon Euro’nun 120 milyon Euro’luk kısmı karşılıksız. Çok ciddi 3 proje üzerinde çalışıyoruz. İkisi sona gelmiş durumda. Bir aksilik olmadığı müddetçe Trabzonspor’un ileriki yıllarda ekonomik sıkıntı yaşayacağını düşünmüyorum. Çok farklı bir mücadele, bunu taraftarımızın iyi anlaması gerek. 35-40 milyon Euro’luk bir kadro kurmak zorundayız, 55-60 milyon Euro’yu bulan bir maliyetten söz ediyoruz. Gelirleri topladığınızda 15 milyon Euro’yu bulmuyor, her yıl bulunması gereken 35-40 milyon Euro para var. Hedefimiz şampiyonluk, bunun için de gelire ihtiyaç var. Biz de bunu planlıyoruz. Ekonomik yapılanma, altyapıda yapılanma.. Bunlar hemen çözülebilecek şeyler değil. Bunları yapabileceğimizi gösterdiğimizi düşünüyorum. Önümüzdeki sene hedef şampiyonluk ve bunun için gelecek sezon planlamasını şimdiden yapıyoruz.” “Trabzonspor’un, TFF seçimiyle ilgili beklentisi yerine gelmiştir” 18 Temmuz tarihinde yapılması planlanan Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Olağan Seçimli Genel Kurul’la alakalı düşüncelerini paylaşan Başkan Ertuğrul Doğan, “Hiçbir kulüp bu konuyu konuşmazken biz TFF’yi istifaya davet etmiştik. Trabzonspor’un talebi bir kongreye gitmesiydi. Seçim için şu an 18 Temmuz’u bekliyoruz. Trabzonspor’un bu konuyla alakalı beklentisi yerine gelmiştir. Öyle bir maçta sonra canımız yandığı için anlattığımız şeyler. Türk futbolunda adalet olmadığı için bunları söylüyoruz. İstanbul takımlarının kollanmasıyla oluşmuş bir yapıdır. Anadolu takımlarının sesinin daha çok çıktığı bir dönem olacak. Trabzonspor’un kafasındaki tek gerçek, kendi kulübüne ve sonrada Anadolu takımlarına çıkabildiği kadar sahip çıkmaktır. Federasyonunun bir noktada bunu yapamadığı için istifaya davet ettik. Trabzonspor ve Anadolu takımlarının ciddi yer aldığı bir federasyon dönemi olacağını düşünüyoruz. Gerçek anlamda Türk futbolunda adaletin olmadığını söylüyorum” değerlendirmesini yaptı. “Trabzonspor, haklının her zaman yanında olacaktır” Ertuğrul Doğan, Süper Lig’de bir süredir yabancı VAR hakeminin görev yapmasıyla ilgili fikirlerini de şöyle aktardı: “Şunu net söyleyebilirim, gerçekten hakem camiasının güvenilirliği konusunda tüm kulüplerin aklından bir sıkıntı olduğu çok net. Trabzonspor’un başında özelikle VAR’da akla hayale gelmeyecek şeyler oldu. Sahadaki adalet geçek anlamda sağlansın. Orta hakem bazen pozisyon gereği göremeyebiliyor. Bunlar hayatın doğal akışında olan şeyler. VAR’ın başında oturan ve defalarca izleyen kişinin verdiği yanlış karar bana mantıklı gelmiyor. Yabancı VAR hakemi doğruyu gösterecekse benim için geçerli. Hiçbir takımın taraftarı bunu hak etmiyor. Taraftarın kafasının şüphe olmasını doğru değil. Trabzonspor’un kendi için asla bir talebi olamaz. Rakiplerimizde aleyhine böyle kararlar verilmesini hak etmiyorlar. Bundan sonraki süreçte Trabzonspor, haklının her zaman yanında olacaktır.” “Devlet tarafından gayrimenkul anlamında Trabzonspor’un aldığı bir destek yoktur” Trabzonspor’un çok önemli 2 proje üzerinde yoğun bir çalışama gerçekleştirdiğinden de bahseden bordo-mavili kulübün başkanı, “Bunlardan bir tanesi Kartal projesidir. Şu an satın alımıyla alakalı son aşamasındayız. Trabzonspor bu mülkü Cumhurbaşkanımızın, İstanbul Belediye Başkanlığı döneminde 29 yıl önce almıştır. Bu hep konuşuluyor, Trabzonspor ile alakalı siyaset destek veriyor diye. 29 yıl içerisinde Trabzonspor’un aldığı bunun dışında bir mülk yoktur. Ama o hiç destek almadığını söyleyen İstanbul kulüplerimizin aldığı arazi, arsaları, yerleri benim burada söylemem doğru olmaz ama çok ciddi bir miktarda kendilerine mülk kattılar. Bunu yadırgamıyorum bu arada, kendi camiaları adına iyi iş yapmışlardır. Kime destek veriliyor, kime destek verilmiyor anlamında yeri gelmişken camiam adına bunu söylemek zorundayım. Trabzonspor’un bu anlamda aldığı bir destek yoktur. İnşallah bizim de bu günden sonra devletimizden özellikle İstanbul’da, Trabzonspor’a bir tesis kazandırmak, altyapı, konaklama anlamımda bir yer talebimiz söz konusudur. Altyapısal anlamda yine bir proje geliştirmek için bir yer talebimiz söz konusudur. Trabzon’da da böyle taleplerimiz var. İstanbul Kartal’da son aşamaya gelmiş çok ciddi bir projemiz var. Yeri geldi diye söyleyeyim, yönetim anlamında böyle bir planlamamız var. İstanbul’da altyapı çalışma oluşturmak için, buradaki ailelerin çocuklarının eğitimi için, konaklayabileceği yeri sağlamaz lazım. Trabzon’da yaptığımız gibi bunu İstanbul’da sağlayabilmemiz lazım. Bunla alakalı yönetimin çalışmalarının sağlanması lazımdır. Kartal projesinde problem çıkarsa, bu zamana kadar yaptığımız gibi başkan olarak gerekeni yapacağım” açıklamasında bulundu. “Trabzon’un bir gerçeği var yarışmak zorunda” Ekonomik unsurun şu an kulüp için en önemli konu olduğunu ve Başkanlık dönemi öncesinde kulübe giren bir sponsorluk parası olmadığı söyleyen Başkan Doğan, “İçinde benimde hatalarımın bulunduğu süreç sonrası, Trabzonspor’un böyle bir kaosa sürüklenmemesi için göreve talip oldum. Düşmanımın bile yaşamasını istemeyeceğim bir süreçten geçtik. Zamanı geldiğinde bunları konuşacağız. Özellikle yönetim kurulundaki arkadaşlarımız arkamda durdu ve 1 yıl içinde 140 milyon Euro’yu geçen ve 120’si geri ödemesi olman bir para akışı sağladık. Planladığım tek nokta olarak blok halinde borçları kapatmak. Trabzon’un bir gerçeği var, yarışmak zorunda. Bu dediklerim yanlış anlaşılmasın. Bu hayatta geleceğim, gelebileceğim şerefli görevdeyim. Bu sıkıntılı dönemden çıkmak için elimizden geleni yapacağız. Transferle ilgili isim zikretmem doğru olmaz. Gelecek, gidecek oyuncular planlamasında hocamız değerlendirmeler yapıyor. Trabzonspor’un şu an devam eden lig ve kupa yarışı var. Hocamızla bilgi alışverişi yaparak bu süreç devam ediyor. Tekrardan taraftarımıza şampiyonluk sevinci yaşatmak istiyoruz. Bu bir birliktelik işidir. Gerçekten dediğim gibi biz bunu daha önce hocamızla beraber başardık. Ne yapacağımızı, ne edeceğimizi gerçekten biliyoruz. Başarı olur, olmaz bunlar ayrı konular. Sonuçta her doğru planlamanın ardından başarı gelecektir diye bir şey yok. Ama başarı ihtimaliniz çok yükseltir. Önce doğru planlamak lazım. Doğru insanla yola çıkmak lazım. Bunu her yerde söylüyorum, ben hocamın aklına, kalbine, gönlüne güveniyorum. Trabzonspor camiasıyla alakalı iyi niyetini biliyorum. Çok sıkıntı bir transfer dönemi yaşadık. Benim ve hocamızın üzerinde inanılmaz bir transfer baskısı kuruldu. Sanki biz bilmiyormuşuz gibi transfer yapmayı, sanki biz hayatımızda hiç transfer yamamışız gibi bir baskı oluştu. Bizim Trabzonspor sevgisini ve şampiyonluk hırsını kimseyle yarıştıracak halimiz yok. Ben tribünlerde, soyunma odasında büyüyen bir Trabzonsporluyum. Dolasıyla herkes kadar, ben Trabzonspor’un şampiyon olmasını istiyorum. Ama bu koltukta oturduğum zaman doğruyu yapmak zorundayım. Çünkü Trabzonspor’un bu şekilde harcayacak parası yok. Dediğim gibi benim dönemimde de bu hatalar yapıldı. Bu hataları azaltmak zorundayız. Orada hocamızda dik duruş gösterdi. Biz de yönetim olarak, alacaksak 1 adam alalım ama doğru adam alalım. Bu arada 2 tane doğru adam buluyorsak, 2 adam alalım. Ara transfer döneminde doğru adamı bulamadığımız için transfer yapmadık. Yani doğruyu bulduğumuza inansaydık 3’ü de yapardık. Hocama bu anlamda güveniyorum. Geçmiş dönemde hem ben hem hocam eksiklerimizi biliyoruz. Eğer hata yaptıysak bunları gördük, inceledik. Bu taraftar bunu hak ediyor. Biz bu süreci çok doğru yürütmek ve yaşatmak zorundayız" dedi. “Trabzonspor’u kim daha iyi yönetebiliyorsa, o yönetsin” Başkan Doğan, Trabzonspor’un faydası için borçların altından bir an önce sıyrılması gerektiğini söyleyerek, “Kongre sürecinde, bu Trabzonspor’u kim daha iyi yönetebiliyorsa, o yönetsin. Benim böyle dertlerim, sıkıntılarım olmaz. Bana yapılanı ben, benden sonra gelene yapmam. Bugün benim için çok değerli bir şerefli koltukta oturmak ama bir gün başka biri de bu koltukta oturacak. Ben o zaman, o kişinin tam yanında olacağım. Benim olunmadı ama ben olacağım” şeklinde konuştu. “Onuachu’nun kiralık transferi konusunda anlaşabilirsek, tekrar konuyu değerlendireceğiz” Paul Onuachu’nun gelecek sezonda kadroda olup, olmayacağıyla ilgili yönetilen soruya Doğan, “Onanchu’nun kulübüyle görüşmelerimiz devam ediyor. Kulübünün istediği formül, bonservisle satmak istiyorlar. Tabii çok ciddi bir maliyeti olan bir oyuncu. Trabzonspor’da böyle bir maliyetin altına girmesi söz konusu değil. Kiralık transferi konusunda anlaşabilirsek, tekrar konuyu değerlendireceğiz” cevabını verdi. “Mendy ile alakalı bize resmi teklif gelmedi” Trabzonspor’un sezon başında kadrosuna kattığı Batista Mendy’nin gelecek sezon için durumuna açıklık getiren Başkan Doğan, “Mendy ile alakalı bize resmi teklif gelmedi. Trabzonspor’un şu an onu satmak gibi bir hedefi yok. Çok ciddi bir ve farklı bir teklif gelmediği sürece satmak gibi bir düşüncemiz yok. Başka oyuncularıma teklifler var” cümlelerine yer verdi. Öte yandan Trabzonspor’un bir kolej okulu çalışması olduğunu da sözlerine ekleyen Ertuğrul Doğan, “Kolej alakalı bizim koyduğumuz önemli vizyonlardan birisi, Trabzon Belediyesi’nden yer tahsisi yapmasını talep ettik. Ben tek tek Trabzonlu iş adamlarını geçerek, parça parça destek talebinde bulanacağız. Koleji bulmadan önce bu şekilde faaliyete geçirmek istiyorum” diye konuştu.
Muğla Köyceğizli miniklerden örnek davranış Muğla’nın Köyceğiz ilçesi Beyobası Anaokulu öğrencileri yürek ısıtan bir davranışa imza attı. Beyobası Anaokulu 5/A Sınıfı öğrencileri öğretmenleri Neriman Gaspak rehberliğinde “Gülümse” adlı sosyal sorumluluk projeleri için toplumsal duyarlılıkların arttırılmasında paylaşma ve destek olma bilinci ile hareket ederek çocukluk çağı kanseri yaşayan ve hastanede tedavi gören çocukların iyileşme süreçlerinde moral ve motivasyonlarını yükseltmek, iyileşmelerine katkı sağlamak amacıyla çevre imkânlarını kullanarak, portakal bahçesinden topladıkları portakallar ve çıtlık bileklikleri Ümraniye Eğitim Araştırma Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinde tedavi görmekte olan hastane sınıfına göndererek örnek davranış sergiledi. Öğrenciler hastane sınıfında eğitim gören kanser hastası 15 çocuğun gülümsemesine vesile olurken, onların duygularını paylaşarak, yaşadıkları bu zorlu mücadelede yalnız olmadıklarını hissetmelerini sağladı. Beyobası Anaokulu Müdürü Esra İlbaş, “Proje Yürütücüsü olan Okul Öncesi Öğretmeni Neriman Gaspak; 5/A Sınıfı öğrencileri ile Ümraniye Eğitim Araştırma Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinde tedavi görmekte olan ve hastane sınıfında eğitim gören kanser hastası çocukların iyileşmelerinde moral ve motivasyonlarının arttırılmasına katkı sağlamak amacıyla hastane sınıfı öğretmeni ile iletişime geçmiştir. Hastane Sınıfı Öğretmeni hast “Öğrenerek İyileşiyoruz” projesi yürüttüklerini yapılacak faaliyetlerin projelerini de destekleyeceğini belirterek işbirliğine geçildi. Öğrencilerimizin yaptıkları çıtlık bilekleri ve topladıkları portakalları gönderdik. Gerçekleştirilen bu proje ile öğrencilerimiz toplumsal konularda sorumluluk alırken, çocukluk çağı kanserleri ile ilgili farkındalıkların geliştirilmesine katkı sağladılar. Aynı zamanda zorluk yaşayan insanlara yardım etmenin imkânlar doğrultusunda mümkün olabildiğini, göstererek arkadaşlarına, ailelerine, çevrelerine örnek oldular” diye konuştu.