SPOR - 20 Mart 2022 Pazar 16:44

Serkan Özbalta’dan istifa sinyali!

A
A
A
Serkan Özbalta’dan istifa sinyali!

DG Sivasspor deplasmanından 2-1 mağlubiyetle ayrılan Altay’da Teknik Direktör Serkan Özbalta maçın ardından, “Kulübümüzün yetkilileri ile nezaket çerçevesinde görüşüp, prosedürü kulüp müdürümüz ve yöneticilerimiz ile görüşüp sunacağız. Artık devam edemeyeceğim bilgisini kendilerine sunacağım” dedi.

Spor Toto Süper Lig’in 30. haftasında Sivasspor deplasmanından 2-1 yenilgiyle ayrılan Altay’da Teknik Direktör Serkan Özbalta, karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında soruları yanıtladı.

Müsabakayı değerlendirerek sözlerine başlayan Özbalta, “Buraya gelirsen Sivasspor’un Adana maçı morali ile sahaya çıkacağını biliyorduk. Ama puan olarak çok rahat değillerdi. Bizim burada alacağımız üç puan aramızdaki farkı beş puana düşürecekti. Başka takımları da 37 puan bandına çekebileceğimizi düşünerek geldik. Oyun istediğimiz gibi gidiyordu. 1-0’ı tahmin ediyorduk. Soğukkanlı oyunu tercih ettik. Çok güzel oyundan ziyade doğru oyun bizim için önemliydi. Doğru da oynadığımızı düşünüyorum. Sivasspor’un kenardan gelip orta keseceğini de tahmin ediyorduk. Buna karşı bazı önlemler almak istedik. Ortayı kestirmezseniz ceza sahası içerisindeki ne kadar rakip oyuncu bulunulup bulunmadığını bir önemi kalmaz. Çok uyarmama rağmen oyuncularımda bu noktada dalgınlıklar oldu. O çıkışlarda eksik kaldılar. Başarısız oldukları pozisyonun birinde gol yedik. Ardından da Sivasspor’un kalecisinin hızlı oyuna başlaması, bizim kalecinin biraz önde yakalanması ile yediğimiz golle buradan mağlup ayrılıyoruz. Lig bitmedi, 8 hafta var. Ama işler hiç kolay değil. Bir yerden alıp takımı bir yere getirdik. Bu süreçten sonra daha sağlıklı bir ortamda çalışmak gerekiyor. Bunu sağlamak içinde ben ve ekibim elinden geleni yapacak” dedi.

“Çok sevdiğim bir camia”

Bir gazetecinin, “İstifanızı yönetime sunacağınız söyleniyor. Neler söylemek istersiniz?” şeklindeki sorusuna Özbalta, “Milli takım arası olduğu için oyuncularımıza izin verdik. Kulübümüzün yetkilileri ile nezaket çerçevesinde görüşüp, prosedürü kulüp müdürümüz ve yöneticilerimiz ile görüşüp sunacağız. Ben Altayspor kulübü ile olan akdimde artık devam edemeyeceğim bilgisini kendilerine sunacağım. Ben bu kulüpte forma giyip terlettim. Çok sevdiğim bir camia. Kulübe zarar vermeden, kendi kimlik, kişilik ve karakterimize de zarar vermeden, hem teknik adam hem de insanı kişilik değerlerime de zarar gelmeden dostça ayrılmak için bir plan ve program yapacağız” yanıtını verdi.

Oğuzhan Sarzep - Samet Dülek
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Akdeniz anemisi anne ve babada taşıyıcılık varsa çocukta 4’te 1 ihtimalle oluyor Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hematoloji branşında Uzman Doktor Özlem Beyler, “Talasemi, diğer adıyla Akdeniz anemisi kalıtımsal geçen genetik bir kansızlık hastalığıdır. Anne ve babada eğer taşıyıcılık varsa çocukta 4’te 1 ihtimalle hastalık olur. Ülkemizde yüzde 2 oranında görüyoruz” dedi. Uzman Doktor Özlem Beyler, Akdeniz anemisinin kalıtımsal bir hastalık olduğunu söyledi. Anne ve babada eğer taşıyıcılık varsa çocukta 4’te 1 ihtimalle olduğunu belirten Dr. Beyler, hastalığın Türkiye’de yüzde 2 oranında görüldüğünü ifade etti. “Bu taşıyıcılık neden önemli? Evlilik öncesi genetik danışmanlık gerekebilir” diyen Dr. Beyler, “Hastalar, evlilik öncesi yapılan tarama testleriyle bize yönlendiriliyor. Biz de hemoglobin elektroforeze bakarak bilgilendirme yapıyoruz. Taşıyıcılık bir hastalık değildir, tedavi gerektirmez. Taşıyıcıların evlenmesinde ya da çocuk sahibi olmasında herhangi bir sakınca yoktur. Ancak çocuklarına aktarılabildiği bir hastalık olduğu için çocukta ciddi kansızlık olabilir. Bu nedenle takipte olmaları önemlidir” dedi. Bu hastaların kansızlığı olduğu için gereksiz demir tedavisi verilme durumu olabildiğine dikkat çeken Dr. Beyler, şöyle konuştu: “O açıdan mutlaka bir hematoloji uzmanına muayene olmalarını öneririm. Daha sonrasında bazı ağır talasemi hastalarına aylık kan nakli yapmak gerebiliyor. Buna bağlı olarak demir yükleri olabiliyor. Başka organların etkilenme riski olabiliyor. Yine bu hastaların aylık takipte kalmaları lazım. Beslenme durumuna gelecek olursak özel bir beslenme şekli yok. Herkes gibi yiyip içebilirler, beslenebilirler. Bazen biz folik asit desteği verebiliyoruz. Yine bu kontrollerdeki kan değerlerine bakarak karar verebileceğimiz bir durum. Tam kan sayımı, periferik yayma, hemoglobin elektroforezi ve demir testlerine bakarak tanı koyuyoruz. Bu şekilde diğer kansızlık nedenlerinden ayırt etmemiz gerekiyor bu hastaları. Çünkü gereksiz yere vitamin takviyesi alıp kan seviyelerini yükseltme durumlarına girmelerini engellemek istiyoruz.” "Türkiye, Akdeniz Bölgesin’e komşuluğu açısından bu hastalığı sık gördüğümüz bir bölge" Ailenin eğer bir hastada halsizlik, aşırı yorgunluk, çarpıntı, nefes darlığı gibi kansızlığın oluşturduğu durumlar varsa bir doktora gidip kontrol ettirebileceğini aktaran Dr. Beyler, “Bunun haricinde de evlilik öncesi rutin tarama testi yapılıyor. Bu şekilde ülkemizdeki yüksek taşıyıcılık oranlarından kaynaklanabilecek çocuklara aktarımın önüne geçilmiş oluyor. Bizim bu civar için oran yüzde 6 diyebiliriz. Aslında bunlar hep yüksek oranlar. Türkiye için yüzde 2, bölgemiz için yüzde 6’lara çıkıyor. Ama Antalya, Hatay civarına gittiğimizde yüzde 13’lere çıkıyor. Talasemi, aslında sık gördüğümüz bir kansızlık. Akdeniz Bölgesi derken Güneydoğu Asya’ya kadar uzanan, tüm dünyada sıklıkla görülen bir genetik kansızlık nedeni. Türkiye, Akdeniz Bölgesi’ne komşuluğu açısından bu hastalığı sık gördüğümüz bir bölge” şeklinde konuştu.
Mersin Mersin Şehir Hastanesi yöneticileri, engelli personelle bir araya geldi Mersin Şehir Hastanesi yöneticileri, Engelliler Haftası kapsamında hastanede çalışan engelli personelle bir araya geldi. Hastane yönetimi ve sosyal sorumluluk ekibi tarafından organize edilen etkinlikte, yöneticilerle bir araya gelen engelli personeller hem keyifli vakit geçirdi hem de istek ve önerilerini paylaşma imkanı buldu. Programda engelli personellere hastane yönetimi tarafından hazırlanan teşekkür belgeleri de takdim edildi. Başhekim Doç. Dr. Bahar Aydınlı, engelli çalışanların her zaman yanında olduklarını ifade etti. Bu kapsamda engelli personelin çalışma hayatlarını kolaylaştırmak için gerekli çalışmaları başlatmaya kararlı olduklarını vurgulayan Aydınlı, alınan istek ve öneriler doğrultusunda, engelli personellerin ihtiyaçlarını karşılayacak düzenlemeleri hayata geçireceklerini kaydetti. Engelliler Haftası’nın, engelli bireylerin topluma katılımlarının önemini hatırlatmak ve engelli haklarının farkındalığını artırmak için önemli bir fırsat olduğunu vurgulayan Aydınlı, "Biz de Mersin Şehir Hastanesi olarak bu hafta vesilesiyle engelli personelimizin değerini bir kez daha vurgulamak ve onların başarılarıyla gurur duyduğumuzu ifade etmek isteriz. Engelli personelimiz, azimleri ve başarılarıyla tüm topluma örnek olmaktadır. Hikayeleri, bize her şeye rağmen başarmayı öğretmektedir. Mersin Şehir Hastanesi olarak, engelli personelimizi her zaman desteklemeye ve önlerini açmaya devam edeceğiz" dedi.